HAKİM el-Müstedrek |
FİTEN VE MELAHİM |
3515- Ye'cuc ile Me'cuc Boyunlarında Çıkacak
Kurtçuklarla Helak Olacaklar |
8551 - ... Bize Yunus b.
Bukeyr, Muhammed b. İshak'tan tahdis etti. Bana Asım b. Ömer b. Katade
el-Ensari ez-Zafari, Abduleşhel oğullarından Mahd'den tahdis etti. O Ebu Said
el-Hudri (r.a.)'den şöyle dediğini nakletti:
Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'ı şöyle buyururken dinledim: "Ye'cuc ile Me'cuc('un
seddi) açılacak onlar da yüce Allah'ın buyurduğu gibi: "Her bir yüksek tepeden
hızlıca inecekler." (Enbiya, 96) "Yeryüzünde (belirli bir süre)
yaşayacaklar. Müslümanlar ise şehirlerine ve kalelerine çekilecekler, yanlarına
davarlarını da alacaklar. Onlar ise yeryüzündeki suları (hep) içecekler. Öyle
ki onlardan kimileri bir ırmağa uğrayacak, içindekileri tamamen içip, sonunda
onu kupkuru haliyle terk edecekler. Hatta onlardan sonra gelenler aynı ırmağın
yanından geçecekler ve: Burada bir zamanlar su vardı diyecekler. Nihayet
insanlardan bir kaleye yahut bir şehire çekilmedik hiçbir kimse kalmayacağı
vakit onlardan bir sözcü: İşte yeryüzündekilerin işlerini tamamen hallettik,
geriye semadakiler kaldı diyecek." (Devamla) buyurdu ki:
"Sonra onlardan
birisi harbesini sallayacak sonra da onu semaya fırlatacak. Harbesi bela ve
imtihan olmak üzere kana boyanmış olarak geri dönecek. Onlar bu hal üzere iken
Allah üzerlerine ense köklerinde devenin burun deliklerinde oluşan kurtçuklar
gibi kurtçuklar gönderecek ve bu ense köklerinde çıkacak kurtlar sebebiyle ölü
olarak sabahı edecekler. Onların bir sesleri dahi duyulmayacak. Müslümanlar:
Bize kendisini feda edip de bu düşmanın neler yaptığına bakacak bir adam yok mu
diyecekler. Sonra aralarından bir adam mükafatını (Allah'tan) umarak kendisini
feda edecek ve bu iş için ileri atılacak. Kendi kendisinin öldürüleceğine ah
ştırmış haliyle aşağı inecek onların birbirlerine üstüne ölü olarak yıkılmış
olduklarını görünce şöyle seslenecek: Ey Müslümanlar müjdeler olsun sizlere,
Allah sizin için düşmanınızın hakkından geldi diyecek. Bunun üzerine onlar da
şehirlerinden, kalelerinden dışarı çıkacaklar, davarlarını meralara salacaklar.
Onların etlerinden başka otlayacak bir şeyleri olmayacak. Daha önce yemiş
oldukları bitkilerden dolayı şişmanlayıp, kilo aldıkları en iyi ve güzel
şekilde o etlerinden dolayı da şişmanlayacaklar."
Bu Müslim'in şartına
göre sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç
etmemişlerdir.
Diğer Tahric: İmam
Ahmed, Müsned, III, 77; İbn Mace, 4079'da Yunus b. Bukeyr yoluyla böylece
rivayet etmiştir. Busiri, Misbah, 1439'da: Bunu İmam Ahmed, Müsned'inde Ebu
Said'in naklettiği bir hadis olarak rivayet ettiği gibi Ebu Ya'la el-Mavsili de
Müsned'inde Yunus yoluyla rivayet etmiştir. Hakim de aynı şekilde rivayet etmiş
bulunmaktadır. Bu ravileri sika olan sahih bir isnattır.
8552- * ... Bize Şube,
Ebu İshak'tan şöyle dediğini tahdis etti: Ben Vehb b. Cabir'i Abdullah b. Amr
(r.a)’dan şöyle dedi diyerek tahdis ederken dinledim: Ye'cuc ile Me'cuc'un önde
gidenleri Dicle gibi bir ırmağın yanından geçecek, geride gelenleri de
(sonradan gelecek ve şöyle diyecek): Bu ırmak (yatağın)da bir zamanlar su
varmış. Onlardan hiçbir erkek kendi soyundan gelen bin kişi ve hatta daha
fazlasını bırakmadıkça ölmeyecek. Onlardan sonra ise teviz, tevil ve nasik ve
(ya mensek -şüphe eden Şube'dir-) adında üç ümmet olacaktır.
Bu Buhari ve Müslim'in
şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: Buhari
ve Müslim, Vehb b. Cabir’den rivayet tahriç etmemişlerdir. Sika olduğu da
söylenmiştir. Buna yakın bir rivayeti Taberani, Evsat, II, 244'de Ebu İshak,
Vehb b. Cabir'den yoluyla böylece rivayet etmiş, Mecma, VIII, 6'da Taberani
tarafından Kebir'de de rivayet edildiğini belirtmiş, ravilerinin si ka
olduklarını söylemiştir. Derim ki: Ravileri sikadır ancak Vehb b. Cabir'in sika
olduğunu İbn Main, el-Icli ve İbn Hibban söylemiş olmakla birlikte
İbnu'l-Medini ve Nesai meçhul olduğunu belirtmişlerdir. Hafız ise Takrib'de
makbuldür demektedir. Ayrıca bk. el-Metalibu'l-Aliye, 4570. O da buna yakın bir
rivayet zikretmiş ve bunun Ebu Davud et-Tayalisi tarafından rivayet edildiğini
fakat rivayeti nakleden sahabinin Abdullah b. Ömer olduğunu söylemiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
3516- Allah
Mahlukatı On Parçaya Bölmüştür
3517- Kabe'nin Binası Arş'ın
Hizasındadır.