HAKİM

el-Müstedrek

FİTEN VE MELAHİM

 

3473- Ümmetim Arasına Kılıç Girdi mi Kıyamet Gününe Kadar Bir Daha Arasından Kaldırılmayacaktır

3474- Kıyamet Gününde Cahiliye Ehlinin Halleri

 

8439- Sevban'ın rivayet ettiği hadisi bize Ebu'l-Abbas Muhammed b. Yakub tahdis etti ... Bize Ebu Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermi tahdis etti. Bana Ebu Esma er-Rahbi'nin tahdis ettiğine göre Sevban kendisine Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ı şöyle buyururken dinlediğini tahdis etmiştir: "Şüphesiz Rabbim yeryüzünü doğuları nı ve batılarını görünceye kadar bir araya getirdi. Bana kırmızı ve beyaz iki hazineyi verdi. Ümmetimin mülkü yeryüzünün bir araya getirilip de bana gösterilen bölgelerine kadar ulaşacaktır. Rabbimden ümmetim için onu genel bir kıtlık ile helak etmemesini istedim, o isteğimi bana verdi. Ondan üzerlerine kendilerinden olmayan bir düşmanı musallat etmemesini diledim, onu da bana verdi. Ondan birbirlerinin hıncını birbirlerine tattırmamasını istedim. Bu isteğimi bana vermedi ve şöyle buyurdu: Ey Muhammed şüphesiz ki ben asla geri çevrilmeyen bir hüküm takdir ettim. Ben sana senin ümmetin için onu genel bir kıtlıkla helak etmeyeceğim sözünü verdim, onlara kendilerinden olmayan bir düşmanı kendilerine toplumlarının bulunduğu, davetlerinin ve egemenliklerinin karar kıldığı yeri ellerine geçirecek şekilde onlara üstün getirmeyeceğime dair ah it verdim, isterse üzerlerine yeryüzünün her yanından (düşmanları) bir araya gelip toplansınlar (düşmanları) onları helak edemeyecektir ta ki onlar birbirlerini helak edecek, biri diğerini esir alacak hale gelinceye kadar. Ben de ümmetim için ancak saptırıcı önderlerden, yöneticilerden korkarım. Ümmetimden birtakım kabileler müşriklere katılmadıkça ve yine ümmetimden birtakım kabileler putlara tapmadıkça asla kıyamet kopmayacaktır. Ümmetimin arasına kılıç girdi mi kıyamet gününe kadar da bir daha üzerinden kaldırılmayacaktır." Yine o şöyle buyurdu: "Bütün (bu olacaklar) yüz sene içinde olacaktır. Ümmetim arasında hepsi de kendisinin nebi olduğunu iddia eden otuz yalancı çıkacak. Halbuki nebilerin sonuncusu benim ve benden sonra nebi olmayacaktır ama ümmetim arasında da her zaman için hak üzere savaşan, üstün gelen bir kesim bulunacaktır. Onları yardımsız bırakanların onlara zararı olmayacaktır. Allah'ın emri gelinceye kadar (bu böylece) sürüp gidecektir." (Sevban) dedi ki: O şunları da bildirdi: "Cennet ehlinden bir kimse meyvelerinden bir şey koparacak olursa mutlaka Allah onun yerine onun gibisini yaratacaktır." Yine o şöyle buyurdu: "Bir kimsenin aile halkına harcadığı dinardan daha büyük bir ecrin verilmesi, harcadığı başka herhangi bir dinar için sözkonusu değildir. Bundan sonra Allah yolunda (cihad etmek için hazırladığı) atına harcadığı dinar gelir sonra Allah yolunda arkadaşlarına harcadığı dinar(ın ecri) gelir." (Ebu Esma) dedi ki: (Sevban) Allah'ın Nebisinin dilenmenin durumunu (vebalinin büyüklüğünü) tazim ettiğini ve şöyle buyurduğunu da söyledi: "Kıyamet gününde cahiliyeye mensup insanlar putlarını sırtlarında taşıyarak gelecekler. Aziz ve celil olan Rableri kendilerine: Neye ibadet ediyordunuz soracak, onlar: Rabbimiz sen bize bir rasul göndermedin ve bize hiçbir emir gelmedi. Şayet bize bir rasul göndermiş olsaydın hiç şüphesiz kulların arasında sana en çok itaat edenler bizler olurduk. Bu sefer Rableri onlara şöyle diyecek: Ne dersiniz size herhangi bir emir verecek olursam bana itaat edecek misiniz?" (Allah Rasulü) buyurdu ki: "Evet" diyecekler. (Allah Rasulü devamla) buyurdu ki: "Bu hususa dair onlardan ahitlerini alır ve kendilerine gidip cehenneme girmelerini emreder." (Devamla) buyurdu ki: "Onlar (cehenneme girmek üzere) gidecekler. Nihayet cehennemin yanına gelecekleri vakit onun öfkeli uğultusunu ve kızgın bir şekilde homurdanmasını görecekler ve bundan korkarak Rablerine geri dönüp şöyle diyeceklerdir: Rabbimiz biz ondan korktuk. Yüce Allah: Peki, bana itaat edeceğinize dair bana ahit vermemiş miydiniz buyurur. Haydi, oraya gidin ve ona girin diyecek, onlar da gidecekler. Cehennemi görecekleri vakit yine korkup, geri dönecekler ve: Rabbimiz ona girecek gücümüz yok diyecekler." (Allah Rasulü) buyurdu ki: "Yüce Allah: Hor ve hakir olarak oraya girin buyuracak." (Sevban) dedi ki: Allah'ın Nebisi şöyle buyurdu: "Eğer ilk defa oraya girmiş olsalardı onlar için serin ve selamet olurdu."

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte onlar bu hadisi bu lafızlarla tahriç etmemişlerdir. Müslim, Muaz b. Hişam'ın, Katade'den, o Ebu Kilabe'den, o Ebu Esma er-Rahbi'den, o Sevban'dan diye naklettiği hadisi muhtasar olarak rivayet etmiştir.

 

Diğer Tahric: Tirmizi, 2330; İbn Mace, 10; Müslim, 1920; İmam Ahmed, Müsned, V, 278; Kudai, Müsnedu'ş-Şihab. Ancak Kütüb-i Sitte sahiplerinden hiçbirisi bu hadisi bu şekilde uzun uzadıya tahriç etmiş değildir, bundan dolayı bu hadis zevaiddendir.

 

 

 

84340- Hadisin İmran b. Husayn yoluyla gelen rivayetine gelince, onu bize adaletli Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah b. Dinar tahdis etti. .. Bize Hammad b. Seleme tahdis etti. Katade, Mutarrif'ten tahdis etti. O İmran b. Husayn (r.a)’den rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ümmetimden bir kesim kendilerine karşı çıkanlara üstün gelip hak üzere savaşmaya devam edip, duracaklardır. Onların sonları Deccal ile savaşıncayakadar."

 

Bu Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir. 

 

Diğer Tahric: Ebu Davud, 2484; İmam Ahmed, Müsned, IV, 327 sahih bir had istic.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

3475- Dinden Başka Bir Maksatla Tefakkuh (Dini Öğrenmek, Bilmek) Fitne Alametlerindendir