HAKİM

el-Müstedrek

MA’RİFETU’S-SAHABE

 

1937- Kevser Havzının Kapları Yıldızların Sayısından Çoktur

 

4938- * ... Bize Ahmed b. Abdulaziz b. Muhammed, Haram b. Osman’dan tahdis etti. O Abdurrahman el-Ağar’dan, o Ebu Seleme'den, o Usame b. Zeyd (r.a)’dan şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hamza'nın kızı Kabisa'nın yanına gitmek üzere çıkmıştı. Nihayet gelip kapıda durdu: "es-Selamu aleykum Ebu Umare içeride mi?" buyurdu. (Usame) dedi ki: Kabisa: Babam anam sana feda olsun. Allah'a yemin olsun ki içeride değil. Sana doğru gelmek üzere çıkmıştı. Zannederim Neccar oğulları sokaklarının birisinde (arka yollardan geldiğiniz için) sana rastlamamış olacak. Babam anam sana feda olsun Ey Allah'ın Rasulü! İçeri buyurmaz mısın? dedi. Allah Rasulü: "Yanında bir şeyler var mı?" buyurdu. Kabisa: Evet deyince, içeri girdi ve ona bir hays ikram etti. Kabisa: Babam anam sana feda olsun ey Allah'ın Rasulü afiyetle ye. Ben sana gelip senin için sıhhat ve afiyet olması dileğini iletmek üzere gelmek isterken sen geldin. Ebu Umare'nin bana haber verdiğine göre sana Kevser denilen cennette bir ırmak verilmiştir deyince, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "(Evet) hem onun kapları semadaki yıldızların sayısından fazladır. O ırmağın kıyısında yanıma gelecekler arasında en sevdiğim kimseler de senin kavmin (yakınların) olacaktır."

 

Senedi sahih olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.

 

 

 

4939- * ... Bize Usame b. Zeyd, ez-Zühri’den tahdis etti. O Enes (r.a)’den rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Uhud günü burnu kesilmiş ve sair organları kesilmiş olduğu halde Hamza'nın yanından geçince şöyle buyurdu: "Şayet Safiye (onu böyle göreceği için) aşırı derecede üzülmeyecek olsaydı Allah onu kuşların ve yırtıcı hayvanların karınlarından haşredinceye kadar (bu haliyle) bırakırdı" buyurdu ve sonra onu çizgili bir yemen kumaşı ile kefenledi.

 

Müslim'in şartına göre sahih olmakla birlikte Buhari ile bunu tahriç etmemişlerdir.

 

 

 

4940- *Bize Yakub b. Humeyd b. Kasib tahdis etti. Bize Süfyan b. Uyeyne, Amr b. Dinar’dan tahdis etti. O Cabir b. Abdullah (r.a)'tan şöyle dediğini nakletti: Bizden bir adamın bir erkek çocuğu doğdu. Adını ne koyalım? dediler. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Adını benim en sevdiğim isim olan Abdulmuttalib'in oğlu Hamza koyun" buyurdu.

 

Senedi sahih olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.

 

 

 

4941- * ... Bize Yusuf b. Selman el-Mazini tahdis etti. Bize Süfyan b. Uyeyne, Amr b. Dinar’dan tahdis ettiğine göre o Medine'de bir adamı şöyle derken dinlemiştir: Dedem babamı Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın huzuruna götürdü ve: Bu benim oğlumdur adını ne koyayım dedi. Allah Rasulü: "Ona benim en sevdiğim isim olan Abdulmuttalib'in oğlu Hamza adını koy" buyurdu.

 

Buradaki meçhul ravi bu hadisi İbn Uyeyne'den kusurlu hareket etmiştir. Bu rivayette kabul edilmeye değer söz ise Yakub b. Humeyd'in sözüdür. Hafız Ebu Ahmed benimle Buhari'nin kendisinden el-Camiu's-Sahih'te rivayette bulunduğunu söyleyerek tartışır, ben ise bunu kabul etmiyordum.

 

 

 

4942- * ... Bize Rabia b. Külsum, Seleme b. Vehran’dan tahdis etti. O İkrime’den, o İbn Abbas (r.a)’dan şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Dün cennete girdim. İçine baktım, bir de baktım ki Cafer meleklerle birlikte uçuyor. Yine gördüm ki Hamza bir tahtın üzerine yaslanmış bulunuyor."

 

Bu senedi sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Ebu Davud, Seleme'nin zayıf olduğunu söylemiştir. Derim ki: Yahya b. Main, Ebu Zur'a ve İbn Hibban da sika olduğunu söylemişlerdir. İmam Ahmed ve İbn Adiyy ise bu hususta konuyu etraflı bir şekilde eğer kendisinden rivayet nakleden Zem'a veya başkası olduğu takdirde yalnızca Zem'a'nın ondan nakletmiş olduğu rivayetin zayıf olduğunu kabul etmişlerdir. Bu ise burada bu rivayetlerden değildir. Çünkü daha sonra onun yolundan Hakim, III, 309'da ileride tahrici ile birlikte görüleceği gibi gelmiş bulunmaktadlT. Diğer taraftan bu hadisin Ebu Hureyre’den gelen Tirmizi, 3762'de bundan başka bir lafızIa da şahitleri bulunmaktadır. İleride III, 209'da (4986 numaralı hadis olarak) da gelecektir. Ayrıca Fethu'l-Bari, VIII, 113'te İbn Sad ve Taberani de Ali’den rivayeti nakledilmektedir. İbn Hacer hasen olduğunu söylemiştir. Bunun dışındaki kaynaklarda başka ravilerden de gelmiştir. İbn Abbas'ın rivayet ettiği bu hadisi kısmen Taberani de Mecmau'z-Zevaid, IX, 272-273'de geçtiği üzere bazıları hasen olan çeşitli rivayetlerden nakletmiş bulunmaktadır.

 

 

 

4943- Bize Ebu'l-Abbas Muhammed b. Yakub tahdis etti. Bize el-Hasan b. Ali b. Affan tahdis etti. Bize Ebu Usame b. Zeyd, Nafi" den tahdis etti. O İbn Ömer (r.a)’den şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Uhud günü geri döndüğünde Abduleşhel oğulları kadınlarının aralarından şehit düşenler için ağladıklarını işitince: "Ama Hamza için ağlayan kadınlar yok" dedi. (Hadisin geri kalan kısmını zikretti.)

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

1938- Uhud Günü Hamza Şehit Düştüğünde 54 Yaşında idi