HAKİM

el-Müstedrek

MA’RİFETU’S-SAHABE

 

1798- Ali (r.a)'ın Bazı Faziletleri

 

4632- Bize Ebu'l-Abbas Muhammed b. Yakub tahdis etti, bize Muhammed b. Sinan el-Kazzaz tahdis etti, bize Ubeydullah b. Abdulmecid el-Hanefi tahdis etti.

Bana Ahmed b. Cafer el-Katii de haber verdi. Bize Abdullah b. Ahmed b.

Hanbel tahdis etti. Bana babam tahdis etti. Bize Ebu Bekr b. el-Hanefi tahdis etti. Bize Bukeyr b. Mismar tahdis edip dedi ki: Amir b. Sa'd'ı şöyle derken dinledim: Muaviye, Sa'd b. Ebi Vakkas (r.a)'a şöyle dedi: Ebu Talib'in oğluna Ali'ye sövmene engel olan nedir? (Amir) dedi ki: Sad şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın kendisine söylediği üç hususu hatırladığım sürece (ona) asla sövmeyeceğim. Bunlardan bir tanesinin dahi benim olmasını kırmızı tüylü develere tercih ederim. Muaviye ona: İshak'ın babası bu üç husus nelerdir deyince, Sad şöyle dedi: Vahiy üzerine nazil olup, onun Ali'yi, iki oğlunu ve Fatıma'yı alarak elbisesinin altına soktuktan sonra: "Rabbim şüphesiz bunlar benim ehl-i beytimdir" dediğini hatırladığım sürece ona sövmeyeceğim. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın yaptığı Tebuk gazvesinde onu (Medine'ye yerine) vekil bıraktığı vakit Ali'nin kendisine: Sen beni çocuklarla ve kadınlarla birlikte mi geri bırakıyorsun deyince, Allah Rasulünün: "Harun'un Musa'ya göre konumu ne ise senin de bana göre aynı konumda olmaya razı gelmez misin? Şu kadar var ki benden sonra nübüvvet yoktur" dediğini hatırladığım sürece de ona sövmeyeceğim. Hayber günü hatırladıkça da ona sövmeyeceğim. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle demişti: "Bu sancağı Allah'ı ve Rasulünü seven ve Allah'ın kendi elleri ile zaferi nasip edeceği birisine vereceğim" buyurmuştu. Hepimiz Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın bu sözünden dolayı ümitlenmiştik. Allah Rasulü de: "Ali nerede?" deyince, onlar: Gözlerinden rahatsızdır demişlerdi. Allah Rasulü:

"Onu çağırın" buyurunca, onu çağırdılar. (Allah Rasulü) yüzüne tükürdükten sonra sancağı ona teslim etti. Allah da ona fethi nasip etti. (Sad) dedi ki:

Allah'a yemin ederim Muaviye Medine'den çıkıp gidinceye kadar bir harf ile dahi olsun ondan asla söz etmedi.

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte her ikisi de bu hadisi bu lafızlarla tahirç etmemişlerdir. Bununla birlikte her ikisi ittifakla kardeşlik ile ilgili hadisi ve sancağı teslim etme hadisini tahriç etmişlerdir.

 

Diğer Tahric: Müslim, 2404; Tirmizi, 3724; İbn Ebi Asım, es-Sünne, 1336; İmam Ahmed, Müsned, 1608; Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra, VII, 63; el-Hasen b. Arefe, kendi cüzünde no: 49; el-Bezzar, Müsned, 190. Hepsi de İbn Mismar'ın bu senetle rivayet ettiği bir hadis olarak zikretmişlerdir. Ayrıca Hakim bunu ileride m, 147 (4762 numaralı hadis olarak) ve m, 150 (4773 numaralı hadis olarak) zikredecektir. Hadis ile ilgili değerlendirmesinde Hakim yanılmıştır. Çünkü hadis Müslim'de aynen bu şekildedir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

1799- Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın Allah'ın Kitabı ve Rasulünün itreti (En Özel Akrabaları) Hakkındaki Vasiyeti

1800- "Ben Kimin Mevlası isem, Ali de Onun Mevlasıdır"