HAKİM el-Müstedrek |
MA’RİFETU’S-SAHABE |
1799- Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın Allah'ın
Kitabı ve Rasulünün itreti (En Özel Akrabaları) Hakkındaki Vasiyeti 1800- "Ben Kimin Mevlası isem, Ali de Onun
Mevlasıdır" |
4633- *Bize Ebu'l-Huseyn
Muhammed b. Ahmed b. Temim el-Hanzali Bağdat'ta tahdis etti ... Bize Yahya b.
Hammad tahdis etti.
Bize Ebu Bekr Muhammed
b. Ahmed b. Baleveyh de tahdis etti. .. Bize Yahya b. Hammad tahdis etti.
Bize Fakih Ebu Nasr
Ahmed b. Sehl de Buhara'da tahdis etti. .. Bize Yahya b. Hammad tahdis etti.
Bize Ebu Avane, Süleyman el-A'meş'den tahdis edip dedi ki: Bize Habib b. Ebi
Sabit, Ebu't-Tufeyl'den tahdis etti. O Zeyd b. Erkam (r.a.)’dan şöyle dediğini
nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) veda haccından dönüp de
Gadrihum denilen yerde konaklayınca birkaç büyük ağacın (altının)
temizlenmesini emir buyurdu ve şöyle dedi: "Sanki ben davet olundum da bu
daveti kabul ettim gibi. Ben sizin aranızda iki ağır (emanet)i bırakıyorum.
Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür: (Bunların ilki) yüce Allah'ın kitabı
ile benim en yakın akrabalarımdır. Bu ikisi hakkında benden sonra nasıl
davranacağınıza iyi dikkat ediniz. Çünkü her ikisi de havzda benim yanıma
gelecekleri vakte kadar asla ayrılmayacaklardır." Sonra şöyle buyurdu:
"Şüphesiz ki aziz ve celil olan Allah benim mevlamdır. Ben de her mü'minin
mevlasıyım." Sonra Ali (r.a)'ın elinden tutup şöyle buyurdu: "Ben
kimin mevlası isem işte bu da onun velisidir. Allah'ım sen onu veli (dost)
edineni dost edin, ona düşmanlık edene de düşmanlık et." Sonra hadisi uzun
uzadıya zikretti.
Bu Buhari ve Müslim'in
şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bu şekilde uzun uzadıya bunu
tahriç etmemişlerdir.
Bunun şahidi ise
Seleme b. Kuheyl'in yine Ebu't-Tufeyl'den rivayet ettiği ve Buhari ve Müslim'in
şartına göre sahih olan hadisidir:
Diğer Tahric: Tirmizi,
3713'te bundan sonraki hadis ile birlikte muhtasar olarak; Ayrıca bk. Müslim,
2408; İbn Hibban, Sahih, 6931; Taberani, Kebir, 4969; İbn Ebi Asım, Sünne,
1545; Müstedrek, III, 148 (4765 numaralı hadis olarak); İmam Ahmed, Müsned, IV,
366. "Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır" hadisi hakıknda
insanların içtihadları farklı farklıdır. Kimisi onu oldukça zayıfkabul ederken,
kimisi onun has en olduğunu, kimisi sahih olduğunu söylemiştir. Şahitlerinin
çokluğu dolayısıyla sahih olma ihtimali de vardır.
4634- *Bu hadisi bize
Ebu Bekr b. İshak ve Dalec b. Ahmed es-Seczi tahdis edip dediler ki: Bize
Muhammed b. Eyyub tahdis etti, bize el-Ezrak b. Ali tahdis etti. Bize Hassan b.
İbrahim el-Kermani tahdis etti. Bize Muhammed b. Seleme b. Kuheyl babasından
tahdis etti. O Ebu't-Tufeyl'den, o İbn Vasile’den naklettiğine göre rivayet
ettiğine göre o Zeyd b. Erkam (r.a)'ı şöyle derken dinlemiştir: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke ile Medine arasında oldukça büyük beş tane
ağacın yanında konaklamıştı. İnsanlar ağaçların altındakileri süpürdükten sonra
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir akşam namaz kıldıktan sonra hutbe
vermek üzere ayağa kalktı. Allah'a hamd ve senada bulundu, öğütler verdi, vaaz
etti. Allah'ın söylemesini dilediği şeyleri söyledikten sonra şöyle buyurdu:
"Ey insanlar şüphesiz ki ben aranızda iki hususu bırakıyorum. Onlara tabi
olduğunuz takdirde asla sapıtmayacaksınız. Bu iki husus ise Allah'ın kitabı ile
benim ehl-i beytim ve itretim (en yakın akrabalarım)dır. Sonra şöyle buyurdu:
Sizler benim müminlere kendi öz canlarından daha yakın olduğumu biliyor
musunuz?" Bu sözlerini üç defa tekrar etti. Onlar evet deyince, Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ben kimin mevlası isem, Ali de onun
mevlasıdır" buyurdu.
Bureyde el-Eslemi'nin
rivayet ettiği hadis Buhari ve Müslim'in şartına göre sahihtir.
4635- *Bize Muhammed b.
Salih b. Hani tahdis etti, bize Ahmed b. Nasr tahdis etti.
Bize Muhammed b. Ali
eş-Şeybani de Kufe'de haber verdi. Bize Ahmed b. Hazim el-Gıfari haber verdi.
Bize Muhammed b.
Abdullah el-Umeri de bildirdi, bize Muhammed b.
İshak tahdis etti. Bize
Muhammed b. Yahya ve Ahmed b. Yusuf tahdis edip dediler ki: Bize Ebu Nuaym
tahdis etti, bize İbn Ebi Ganiye, el-Hakem'den tahdis etti. O Said b.
Cubeyr'den, o İbn Abbas'dan, o Bureyde el-Eslemi (r.a)’dan şöyle dediğini
nakletti: Ali ile birlikte Yemen'e gazaya gitmiştim. Onun bir parça katılığını
gördüm. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın huzuruna geldiğimde Ali'yi
sözkonusu ederek onun değerini eksiltecek sözler söyledim. Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın yüzünün değiştiğini gördüm. Şöyle buyurdu:
"Ey Bureyde! Ben müminlere kendi öz canlarından daha yakın değil
miyim?" Ben: Evet, ey Allah'ın Rasulü (öylesin) deyince, o: "Ben
kimin mevlası isem, Ali de onun mevlasıdır" buyurdu ve (Bureyde) hadisin
geri kalan kısmını zikretti.
Bu Müslim'in şartına
göre sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ile bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: İbn
Hibban, Sahih, 6930; Bu hadis ile ilgili değerlendirmeler daha önce Hakim,
Müstedrek, II, 129'da (2635 numara ile) geçmiş bulunmaktadır.
4636- ... Bize Cafer b.
Süleyman ed-Dubai, Yezid er- Rişk’den tahdis etti.
O Mutarrif’den, o İmran
b. Husayn (r.a)’dan şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bir seriyye (askeri bir birlik) göndermiş ve onların başına da Ali b.
Ebi Talib (r.a)'ı komutan tayin etmişti. Ali yolda bir cariye eline geçirdi. Beraberindekiler
onun bu yaptığına karşı çıktılar. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın
ashabından dört kişi Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile karşılaştığımız
takdirde Ali'nin yaptığını ona haber vereceğiz diye birbirleri ile sözleştiler.
İmran dedi ki: Müslümanlar bir seferden döndüklerinde öncelikle Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile görüşürler, onu görür, ona selam verirlerdi.
Bundan sonra evlerine geri dönerlerdi. İşte bu seriyye de geri döndüğünde
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'a selam verdiler. O dört kişiden
birisi ayağa kalkarak şöyle dedi: Ey Allah'ın Rasulü! Ali'nin şunu şunu
yaptığından haberin oldu mu? dedi. Allah Rasulü ondan yüz çevirdi. Sonra
ikincisi kalktı,
O da aynı şeyi söyledi.
Ondan da yüz çevirdi. Arkasından üçüncüleri kalktı, o da aynı şeyi söyledi,
ondan da yüz çevirdi. Sonra dördüncüsü kalkarak ey Allah'ın Rasulü! dedi.
Ali'nin şunları şunları yaptığını biliyor musun? dedi. Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'ın kızgınlığı yüzünde belli olduğu halde ona dönüp şöyle
buyurdu: "Ali'den ne istiyorsunuz? Şüphesiz ki Ali bendendir, ben de
ondanım ve her müminin de velisiyim" buyurdu.
Bu Müslim'in şartına
göre sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ile bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric:
Taberani, Kebir, XLIX, 265; Tirmizi, 3712; İmam Ahmed, Müsned, II, 437; Nesai,
Hasaisu Ali, 97-98; Ebu Nuaym, Hilyetu'l-Evliya, III, 1l0. Bu hadisin
Tirmizi'deki rivayette sonunda "benden sonra" fazlalığı da yer
almaktadır. Şia bunu Ali'nin imametine delil göstermişlerdir. Bu fazlalık aynı
şekilde İbn Hibban'da da vardır. Hakim bu fazlalığı tahriç etmediğinden ötürü
bazı kimselerin Hakim'in -Allah'ın rahmeti üzerine olsun- Şiiliği hususundaki
yanlış kanaatinin reddedilmesi için bir gerekçe bulunduğu görüşündeyim. Zikredildiğine
göre İmam Ahmed bu hadisi çeşitli rivayet yollarından tahriç etmiştir. Ancak
bunların hiçbirisinde bu fazlalık yoktur. Çünkü doğrusu bu fazlalığın
olmadığıdır. Çünkü böyle bir elMubarek Furi'nin Tuhfetu'l-Ahvezi'de sözü geçen
hadiste bunu tahkik edip, gösterdiği üzere ancak şia eğilimli kimselerden
nakledilmiştir. Oraya bakılabilir. Tirmizi de bu hadisin akabinde: Gariptir,
biz bunu ancak Cafer b. Süleyman'ın rivayet ettiği bir hadis olarak biliyoruz
demektedir. Derim ki: Cafer doğru sözlü birisi olmakla birlikte Şiilik eğilimi
vardır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
1801- Müminlerin
Emiri Ali (r.a)'ın Müslüman Olması