HAKİM

el-Müstedrek

MA’RİFETU’S-SAHABE

 

2840- Zeyneb'in Mekke'den Medine'ye Hicret Etmesi

 

6918- ... Bize Yunus b. Bukeyr, İbn İshak'tan tahdis etti. Bana Abdullah b. Ebi Bekr b. Muhammed b. Ebi Hazm tahdis edip dedi ki: Bana Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın kızı Zeynep'ten şöyle dediği tahdis edildi: Mekke'de babamın yanına gitmek üzere hazırlanmakta iken Utbe b. Rabia'nın kızı Hind benim arkamdan gelerek şöyle dedi: Muhammed'in kızı senin babanın yanına gitmek istediğine dair haberin bana ulaşmadığını mı zannediyorsun? (Zeynep) dedi ki: Ben: Hayır, böyle bir şey yapmak istemiyorum dedim. Hind şöyle dedi: Amcamızın kızı böyle yapma eğer senin bu yolculuğunda seni rahatlatacak herhangi bir eşyaya ihtiyacın varsa ve bu vesile ile babanın yanına gidebileceksen senin ihtiyacını ben karşılayabilirim. Zeynep dedi ki:

Allah'a yemin olsun ki bu sözlerini gerçekleştirmek için söylediği kanaatine sahip oldum ama ondan da korktum. Bu sebeple böyle bir şey yapmak istediğimi reddettim. Hazırlıklarımı yapıp, bitirince benim kaynım kocamın kardeşi olan Kinane b. er-Rabi geldi ve önüme bir deveyi çöktürdü. Ben de o deveye bindim. Yayını ve ok torbasını alıp gündüzün deveyi çekerek beni dışarı çıkardı. Zeynep de kendisi için hazırlanmış bir hevdecde idi. Kureyşlilerden bazı kimseler bunu sözkonusu edince onu takip etmek üzere dışarı çıktılar. Sonunda Zu Tuva denilen yerde ona yetiştiler. Onun yanına varan ilk kişi Hebbab b. el-Esved el-Muttalib b. Esed b. Abduluzza ile Nafi b. Abdi Kays el-Fihri idi. Bunlar Afrika'daki Ebu Ubeyd oğullarına yakınlıkları olan kimselerdi. Zeynep hevdecinde bulunduğu halde Hebbar mızrakla onu korkutmaya başladı. Zeynep söylendiğine göre de hamile idi. Korkutulunca karnındaki bebeği düşürdü. Bunun üzerine onun kaynı diz çöküp ok torbasını boşalttıktan sonra şöyle dedi: Yanıma yaklaşan her adama mutlaka bir ok saplayacağım dedi. Bunun üzerine insanlar ona yaklaşmakta tereddüt ettiler. Ebu Süfyan Kureyş'in ileri gelenleri ile birlikte gelerek eyadam bize ok atmayı bırak ki seninle konuşalım dedi. O da ok atmayı bıraktı. Ebu Süfyan gelip onun yanıbaşında durarak şöyle dedi: Sen doğru bir iş yapmadın. Bu kadını herkesin gözü önünde aleni bir şekilde alıp çıktın. Halbuki sen bizim karşı karşıya kaldığım ız felaketi ve musibeti biliyorsun. Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’den dolayı nelerle karşılaştığımızı da biliyorsun. Bundan ötürü insanlar da kızın herkesin gözü önünde bizim aramızdan aleni bir şekilde çıkartılmasının bizim daha önce gerçekleşmiş musibetimizden ötürü karşı karşıya kaldığımız bir zilletten kaynaklandığını düşünecek. Bunun bizi zayıflatıp, gevşetmiş olduğunu zannedecek. Yemin ederim ki bizim on babasının yanına gitmekten alıkoymaya ihtiyacımız yok. Fakat sen bu kadını al ve geri dön. Ses seda kesilince ve insanlar bizim seni geri çevirdiğimiz: kendi aralarında sözkonusu edip konuşacakları vakit sen de onu gizlice aL. yola koyul ve onu babasının yanına götür.

(Bu olayı Abdullah b. Ebi Bekr'e anlatan kişi) dedi ki: Kaynı da böyle yaptı, geri döndüm. Birkaç gün Mekke'de kaldıktan sonra ses seda kesilince geceleyin onu alıp çıktı ve nihayet Zeyneb'i, Zeyd b. Harise'ye ve onur. arkadaşına teslim etti. Onlar da Zeyneb'i alıp, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın yanına götürdüler.

 

Bu Abdullah b. Ebi Bekr ile Zeynep (r.anha) arasında mürselliği (inkıtaı, kopukluğu) bulunan bir hadistir. Eğer o kopukluk olmasaydı bu hadisir:

Müslim'in şartına göre sahih olduğu hükmünü verecektim. Bununla birlikte Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir senet ile muhtasar olarak da rivayet edilmiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

2841- Zeyd b. Harise'nin Zeyneb'i Mekke'den (Medine'ye) Getirmek Üzere Gitmesi