HAKİM el-Müstedrek |
MA’RİFETU’S-SAHABE |
2841- Zeyd b. Harise'nin Zeyneb'i Mekke'den (Medine'ye)
Getirmek Üzere Gitmesi |
6919- *Bunu bize
Ebu'l-Huseyn Ahmed b. Osman el-Mukri Bağdat'ta haber verdi. Bize Kadı
Ebu'l-Ahvas Muhammed b. el-Heysem tahdis etti. Bize Said b. Ebi Meryem tahdis
etti. Bize Yahya b. Eyyub bildirdi, bize Yezid b. el-Hadi tahdis etti. Bana
Ömer b. Abdullah b. Urve, Urve b. ez-Zubeyr’den tahdis etti. O Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in zevcesi Aişe’den rivayet ettiğine göre Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye geldikten sonra kızı Zeynep Kinane
yahutta Kinane'nin oğlu ile birlikte çıktı. Kureyşliler de onun arkasından (onu
takip etmek üzere) çıktılar. Ona Hebbar b. el-Esved yetişti. Elindeki
mızrağıyla deveyi dürtüp, durdu sonunda Zeyneb': deveden aşağıya düşürdü, o da
karnındaki bebeği düşürdü ve kanlar içerisinde kaldı. Bu sebeple taşınarak
(Mekke'ye geri götürüldü). Haşim oğulları ile Umeyye oğulları onun hakkında
(kim onu alıp bakacak diye) birbirleriyle tartışmaya koyuldular. Umeyye
oğulları biz onu almaya daha bir hak sahibiyiz dediler. Zeynep onların
amcalarının oğlu Ebu'l-As'ın zevcesi idi. Bu sebeple Utbe b. Rabia'nın kızı
Hind'in yanına götürüldü. Hind kendisine: Bu (olanlar) baban sebebiyle oldu
diyordu. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) da Zeyd b. Harise'ye:
"Gidip de bana Zeyneb'i getirmeye ne dersin?" dedi. Zeyd: Elbette ey
Allah'ın Rasulü diye cevap verdi. Allah Rasulü: "Benim yüzüğümü al ve bunu
ona ver" buyurdu.
Zeyd yola koyuldu,
devesini de bıraktı. Bir çoban ile karşılaşıncaya kadar kendisinin kimse
tarafından fark edilmemesine dikkat etti. Çobana: Kimin davarlarını
otlatıyorsun dedi. Çoban: Ebu'l-As'ın dedi. Zeyd: Bu koyunlar kimindir dedi. O
Muhammed'in kızı Zeyneb'in dedi. Onunla bir süre yürüdükten sonra ona: Sana ben
bir şey versem, sen de onu Zeyneb'e versen ve bunu kimseye söylemesen desem
bunu yapar mısın dedi. Çoban evet deyince. Zeyd ona yüzüğü verdi. Çoban gidip
koyunlarını (ağıla) soktu ve yüzüğü de Zeyneb'e verdi. Zeynep yüzüğü tanıdı.
Bunu sana kim verdi dedi. O bir adam dedi. Zeynep: Onu nerede bıraktın dedi.
Çoban: Şöyle şöyle bir yerde dedi. (Urve) dedi ki: Zeynep sesini çıkarmadı.
Gece olunca onun yanına çıkıp gitti. Yanına gelince Zeynep ona: Bin, dedi.
Zeynep: Hayır, sen benim önüme bin dedi. Zeyd de öne bindi, Zeynep de arkasına
bindi ve nihayet (Medine'ye geldi. Bu sebeple Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) şöyle buyurdu: "O kızlarımın en üstünüdür. Benim için musibete
uğradı."
Bu sözler Ali b.
el-Huseyn'e ulaşınca Urve'nin yanına kalkıp gitti ve şöyle dedi: Senin
naklettiğin ve onunla da Fatıma'nın hakkını azalttığın bu hadisin mahiyeti
nedir? deyince, Urve şu cevabı verdi: Allah'a yemin olsun ki doğu ile batı
arasındakileri bana verecek olsalar dahi Fatıma (r.anha)'ya ait olan bir hakkı
eksiltmeye razı olamam ama artık bundan sonra sana ebediyen bu hadisi bir daha
nakletmeyeceğime dair söz veriyorum.
Bu Buhari ve Müslim'in
şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
2842- Nebi
(s.a.v.)'in Kızlarının En Faziletlisi Ne Demektir?