HAKİM el-Müstedrek |
MA’RİFETU’S-SAHABE |
2522- Ebu Hureyre'nin Hadislerine Muhalefet Eden Dalalet
(Sapık) Fırkalara Dair |
6232- *Bize Hakim b.
İsmaiL, Ebu Bekr b. Yahya’dan tahdis etti. O babasından, o Ebu Hureyre
(r.a)’dan şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Sizden hiçbiriniz kardeşine karşı kılıcını çekmesin.
Muhtemeldir ki şeytan onu elinden çıkartır ve buna bağlı olarak da cehennem
ateşi çukurlarından bir çukura düşer." Ebu Hureyre dedi ki: Ben bunu Sehl
b. Sa'd es-Saidi’den dinledim. O da bunu Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)’dan dinlemiştir.
Ebu Bekr dedi ki: İşte
onun ilme olan tutkusu kendisini Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’dan bizzat
duymadığı bir haberi ondan (Sehl'den) dinlemeye itmiştir. Ebu Hureyre hakkında
onun haberlerini def etmek için konuşan kimseler ancak Allah'ın kalplerini
körelttiği ve buna bağlı olarak haberlerin manalarını anlamayan kimsedir.
(Böyle olan bir kimse)
ya muattıl cehmiyed birisidir. Küfrün kendisi olan mezheplerine muhalif
gördükleri haberini bu cehmi kişi işitince bu sefer Ebu Hureyre'ye sövüp
saymaya koyulurlar, yüce Allah'ın kendisini uzak tuttuğu hallerle ona iftirada
bulunuyorlar. Bundan maksatları ise çobanlara ve sıradan kimselere onun haberleri
ile bir delilin ispat edilemeyeceğini gözlerini boyayarak güya göstermeye
kalkışırlar.
Ya da (onun
rivayetlerini reddeden kişi) bir haricidir. Muhammed (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ümmetine karşı kılıç çekilebileceği görüşünde olmakla birlikte hiçbir
halifeye, hiçbir imama itaati de doğru bulmaz. Ebu Hureyre (r.a)'ın, Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)’dan diye naklettiği ve sapıklığın ta kendisi olan
mezheplerine muhalifhaberlerini işittikleri vakit onun haberlerini herhangi bir
delil ve belge ile de çürütmenin çaresini bulamayacak olursa sığınacağı yer Ebu
Hureyre'ye dil uzatıp, onu tenkit etmek olur.
Yahut (bu kişi)
İslam’dan ve Müslümanlardan uzaklaşmış (itizal etmiş) aziz ve celil olan
Allah'ın kullar tarafından kazanılmadan önce takdir edip, kazaya bağlamış
olduğu geçmişteki kaderlere uyan Müslümanları tekfir eden kaderiyeci bir
kimsedir. Böyle bir kimse Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)’dan kaderin sabit
olduğuna dair rivayet etmiş olduğu haberleri gördüğü takdirde küfür ve şirkin
ta kendisi olan görüşünün doğruluğunu ortaya koymak istediği hiçbir delil
bulamaz. Böyle bir kimsenin kendince bütün delili Ebu Hureyre'nin naklettiği
haberleri delil göstermenin caiz olamayacağını iddia etmekten ibarettir.
Yahut (Ebu Hureyre'nin
haberlerini reddeden kimse) güya fıkıhla uğraşan ve onu asıl öğrenileceği
kaynaklardan başka yerde arayan cahil bir kimsedir. Bu kişi herhangi bir delil
ve bir belgeye dayanmadan sadece bir taklit olmak üzere mezhebini seçip
haberlerini takip ettiği kimsenin mezhebine muhalif hususlarda Ebu Hureyre'nin
haberlerini işitecek olursa, Ebu Hureyre hakkında konuşmaya başlar ve kendi
mezhebine muhalif olan haberlerini çürütmeye kalkışır, onun haberleri kendi
mezhebine uygun düştüğü takdirde yine onun haberleri ile ona muhalefete delil
gösterir. Bu fırkaların bazıları Ebu Hureyre'nin anlamını kavrayamadıkları
birtakım haberlerini reddetmişlerdir. Şimdi ben aziz ve celil olan Allah'ın
izniyle bunların bir kısmını zikredeceğim.
(Sonra) İmam Ebu Bekr
-yüce Allah'ın rahmeti üzerine olsun- bu yerde daha önce benim zikretmiş
olduğum Aişe (r.anha)'ın hadisi ile Ebu Hureyre'nin: "Bir kadına bir kedi
sebebiyle azap olundu" ve "Cuma namazından sonra kim namaz kılacak
olursa" hadislerini ben bununla çelişen İbn Amr'ın ateşin temas ettiği
şeylerden ötürü abdest almaya dair hadisleri zikretmektedir ki bunlara dair
açıklamalar alabildiğine uzundur.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
2523- Ashab-ı
Kiram Arasından Ebu Hureyre'den Rivayette Bulunan Kimseler