HAKİM el-Müstedrek |
MA’RİFETU’S-SAHABE |
2482- Abdullah b. Havale el-Ezdi'nin
Menkıbeleri |
el-Vakidi dedi ki: 58 yılında 93 yaşında iken vefat etti.
**********************************************
2483- Huvaytıb b. Abduluzza el-Amiri
(r.a)'ın Menkıbeleri
**********************************************
6135- * ... Bize Mus'ab b. Abdullah ez-Zubeyri tahdis edip dedi ki: Huvaytıb b. Abduluzza el-Amiri (r.a) Ebu Kays'ın oğludur. Ebu Kays(ın nesebi de şöyle devam
eder): b. Abdi Mudd b. Nasr
b. Malik b. Hısn olup, Mekke'nin fethedildiği günü
Müslüman olanlardandır. Muaviye'nin emirliğinin son
zamanlarında 120 yaşında vefat etmiştir. Annesi ile Um Habibe ve kardeşi Nun b. Abduluzza'nın annesi Alkame kızı Zeynep'tir. Alkame(nin nesebi şöyledir:) b. Gazvan
b. Yerbu b. Munkiz b. Amr b. Mahis'dir. Huvaytıb, Muaviye'ye Medine'de
kırk bin dinara bir ev satmıştı. İnsanlar bu işe hayret ederek şöyle
demişlerdi: Dört kişilik bir ailesi bulunan bir adam kırk bin dinarı ne yapsın?
(Nereden bulsun?)
6136- * ... Bize Müslim
b. Halid ez-Zin ci, İbn Ebi
Necih’den tahdis etti. O
babasından, o Huvaytıb b. Abdiluzza’dan
şöyle dediğini nakletti: Cahiliye döneminde Kabe'nin avlusunda bir gün oturuyardum. Birden bir kadın gelip kocasından Kabe'ye sığındi. Kocası gelip elini ona uzattığında eli kurudu. Andolsun ben onu İslam geldikten sonra eli çolak olarak
gördüm.
Diğer Tahric: Taberani, Kebir, III,
185; Heysemi, Mecmau'z-Zevaid, III, 292; el-İsabe, l,
364 (ravilerinden) Müslim (b. Halid)
zayıftır.
6137- * ... Bize Muhammed
b. Ömer tahdis edip dedi ki: Bana İbrahim b. Cafer b.
Mahmud b. Muhammed b. Seleme el-Eşheli
babasından şöyle dediğini tahdis etti: Huvaytıb b. Abdiluzza cahiliye
döneminde 160 yıl, İslam döneminde de 60 yıl yaşadı. Mervan
b. el-Hakem Medine'ye ilk vali olduğu sırada yanına Huvaytıb
oldukça muhterem Hakim b. Hizam ve Mahreme b. Nevfel
adındaki yaşlılarla birlikte girdi. Onun yanında konuştuktan sonra dağıldılar.
Bundan sonra bir gün Huvaytıb onun yanına girdi ve
bir süre konuştu. Mervan ona: Nasılsın? diye sordu. O
da durumunu haber verdi. Mervan kendisine: Ey yaşlı
senin Müslümanlığın yeni yetişenler seni geride bırakacak kadar gecikti dedi. Huvaytıb şu cevabı verdi: Allah'a yemin ederim birkaç defa
Müslüman olmak istedim. Her seferinde senin baban karşı ma
engeller çıkartıyor, bana bu işi yapmamamı telkin ediyor ve: Kavminin şerefini,
atalarının dinini yeni ortaya çıkmış bir din sebebiyle aşağılatacak ve bu yeni
dine uyacak mısın diyordu. (Cafer b. Mahmud) dedi ki:
Böylelikle Mervan'ı susturdu ve Mervan
ona söylediklerine pişman oldu. Sonra Huvaytıb şöyle
dedi: Osman sana Müslüman olduğu vakit babandan neler çektiğini haber vermemiş
miydi? Bu sözler Mervan'ın üzüntüsünü daha da
arttırdı. Arkasından Huvaytıb şöyle dedi: Mekke
fethedilinceye kadar kavimlerinin dini üzere kalan Kureyş'in
büyükleri arasından hiçbir kimse Mekke fethedildiği vakit üzerinde bulunduğu
halden benden daha çok tiksinmiyordu ama takdirler (değişmiyor). Müşriklerle
birlikte Bedir'de bulundum. Pek ibretli şeyler gördüm. Meleklerin gökle yer
arasında öldürdüklerini, esir aldıklarını gördüm. Ben bunun üzerine: O korunan
(başkalarının zarar vermesi) önlenen bir adamdır dedim ama gördüklerimi kimseye
söylemedim. Bozguna uğrayıp, gerisin geri Mekke'ye döndük. Mekke'de kaldık, Kureyş ise teker teker İslam'a
giriyordu. Hudeybiye günü geldiğinde ben de barışta
hazır bulundum ve şahit oldum. Barışın yapılması için gayret gösterdim ve
nihayet barış oldu. Bütün bu haller ise hep İslam'ın gücünü arttırıyordu.
Esasen ancak aziz ve celil olan Allah'ın dediği olur. Hudeybiye
sulhunu yazdıktan sonra ben şahitlerinin sonuncusu oldum ve şöyle dedim: Kureyş, Muhammed’den hoşuna gitmeyecek şeylerden başkasını
görmeyecektir. Ona karşı mızraklarıyla savunma yapmaya razı gelmiştir. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kaza umresini yapmak üzere Mekke'ye gelirken Kureyşliler de Mekke'nin dışına çıktıklarında ben ve Suheyl b. Amr Mekke'de geri
kalanlar arasında idik. Çünkü biz zaman doldu mu Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ı
çıkartacaktık. Üç gün bitince ben ve Suheyl b. Amr gidip şöyle dedik: Şart koştuğun müddet bitti, haydi
şehrimizden çık dedik. O da şöyle seslendi: "Ey Bilal! Bizimle birlikte
Mekke'ye gelmiş Müslümanlardan bir tek kişi dahi güneş batınca Mekke'de
kalmasın."
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
2484- Huvaytıb b. Abduluzza'nın islam'a Girmesi