HAKİM

el-Müstedrek

MA’RİFETU’S-SAHABE

 

2303- Rasulullah (s.a.v.)'ın Azatlısı Suhayb b. Sinan'ın Menkıbeleri

2304- Suhayb b. Sinan'ın Hürriyete Kavuşturulmasından Sonra Müslüman Olması

 

5751- * ... Bize Muhammed b. Ömer (el-Vakidi) tahdis edip dedi ki: Suhayb('in nesebi) b. Sinan b. Malik b. Abd-i Amr b. Akil b. Amir'dir. Onun babası Sinan b. Malik ise Kisra'nın Eyle üzerindeki am ili idi. Onların evleri ise Cezire ile Musul tarafında Fırat kıyısında bir kasabadaki Musul topraklarında idi. Bizanslılar o cihete baskın düzenlediği sırada Suhayb küçük bir çocuk iken esir alındı. Amcası şöyle demiştir: "Allah aşkına söyle bana o Nemirli çocuk (nerede)

Bizanslılar onun ve aile halkımın üzerine biz Nebi'de iken baskın yapmışlardı."

Muhammed b. Ömer (el-Vakidi) dedi ki: Nebi, aile halkının bulunduğu kasabanın adı idi. Suhayb Bizanslılar arasında yetişti. Kelbliler onu Bizanslılardan satın alarak Mekke'ye getirdiler. Abdullah b. Cud'an et-Teymi onu satın aldıktan sonra hürriyetine kavuşturdu. O da onunla birlikte Abdullah b. Cud'an ölene kadar ve Nebi (s.ara peygamberlik verilinceye kadar Mekke'de kaldı.

İbn Ömer (el-Vakidi) dedi ki: Bana Abdullah b. Ebi Ubeyde babasından şöyle dediğini tahdis etti: Ammar b. Yasir dedi ki: Ben Suhayb b. Sinan ile Erkam'ın evinin kapısında karşılaştım. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) da evin içinde idi. Ona: Ne istiyorsun dedim. O da bana: Asıl sen ne istiyorsun dedi. Ben:

Muhammed'in yoluna girip, onun sözlerini dinlemek istemiştim dedim. O:

Ben de aynı şeyi istiyorum deyince, onun huzuruna girdi. Bize Müslüman olmayı teklif etti, biz de Müslüman olduk ve o günümüzü akşam oluncaya kadar bu halde kaldık. Sonra gizli saklı bir şekilde çıktık.

İbn Ömer (el-Vakidi) dedi ki: Bana Amr b. Avf oğullarından olan Asım b. Suveyd, Muhammed b. Umare b. Huzeyme b. Sabit'ten şöyle dediğini tahdis etti: İnsanlar arasında son hicret eden kişiler olan Ali ve Suhayb b. Sinan Medine'ye geldi. Onların bu gelişleri rebiu'l-evvel'in ortasında idi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise Kuba’dan henüz ayrılmamış bulunuyordu. Suhayb ise Bedir'e, Uhud'a ve Hendeğe ve Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte bütün gazalara -hepsinin söylediklerine göre katılmıştır.

İbn Ömer dedi ki: Bana Suhayb'in çocuklarından birisi olan Ebu Huzeyfe babasından tahdis etti. O dedesinden şöyle dediğini nakletti: Suhayb 83 yılı şevval ayında Medine'de 70 yaşında iken vefat etti. Baki'de defnedildi, künyesi Ebu Yahya idi.

 

 

5752- Bize Şeyh İsmail b. Kuteybe bildirdi. Bize Muhammed b. Abdullah b. Umeyr bildirip dedi ki: Suhayb'in künyesi Ebu Yahya'dır. Nesebi ise: Suhayb b. Sinan en-Nemi ri olup, en-Nemir b. Kasıb'dan gelmektedir. Esir alınmış ve bundan dolayı Bizans topraklarına düşmüştü. Bunun neticesinde de ona Suhayb er-Rum (Bizanslıların Suhayb'i) denildi. 70 yaşına kadar yaşadı. (Sakalını) kına ile boyardı. Medine'de 88 yılı şevval ayında vefat etti, Baki'de defnedildi.

 

Diğer Tahric: Taberani, Kebir, 7286'da İbn Bukeyr’den buradaki gibi tahriç etmiş olup, bu cumhurun da kanaatidir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

2305- ''İnsanlar Arasında Allah'ın Rızasını Arayarak Nefsini Satanlar Vardır.''(Bakara, 207) Ayeti Suhayb Hakkında inmiştir