HAKİM el-Müstedrek |
HİCRET |
1672- Etraflı Bir Şekilde Suffa Ehlinin Nitelikleri |
4350- * ... Bize İbrahim
b. Muhammed eş-Şafii tahdis etti, bize el-Velid b. Müslim ve Damra b. Rabia,
Hammad b. Ebi Humeyd’den tahdis etti. O Mekhul’den, o Iyad b. Süleyman’dan -ki
onun sahabiliği de vardı (r.a)- şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Mele-i ala'nm bana haber verdiğine göre
ümmetimin hayırlıları aziz ve celil olan Rablerinin rahmetinin genişliğinde
açıkça gülen fakat aziz ve celil olan Rablerinin azabının şiddetinden
korkularından dolayı da gizlice ağlayan bir topluluktur. Bunlar tertemiz
evlerde yani mescitlerde sabah akşam Rablerini zikrederler, ümit ederek ve
korkarak dilleriyle O'na dua ederler, ellerini aşağı da indirerek, yukarı da
kaldırarak elleriyle O'ndan dileklerde bulunurlar. Kalpleriyle döne dolaşa O'na
yönelirler. Onların insanlar üzerindeki külfeti pek az, kendi öz nefisleri
üzerindeki külfetleri ise ağırdır. Yeryüzünde çıplak ayaklarıyla şımarmadan,
böbürlenmeden, sekinetle (vakarla) yürürler. Vesile ile (salih amelleri ile)
Allah'a yakınlaşmaya çalışırlar. Kur'an okurlar, kurban (Allah'a yakınlaştıncı
ibadetleri) ona yakınlık için takdim ederler. Eski elbiseler giyerler, yüce
Allah'tan onların üzerlerinde hazır bulunan şahitler ve koruyucu bir göz
vardır. Firasetleriyle kulları seçerler, dünyada olup bitenler üzerinde
tefekkür ederler. Ruhları dünyada, kalpleri ahirettedir. Onların tek düşündükleri
önlerinde olandır (gelecekte karşılaşacaklarıdır). Onlar kabirleri için gerekli
olan teçhizi, yollarını geçebilmek için gereken şeyleri ve duracakları konum
için hazırlıklarını önceden hazırlamışlardır." Daha sonra Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İşte bu benim makamımdan korkanlara, benim
tehdidimden korkanlara mahsustur." (İbrahim, 14) buyruğunu okudu.
Diğer Tahric: Hafız
İbn Hacer, el-İsabe, III, 48'de şöyle demektedir: Bunu Ebu Musa da bu yoldan
-Hakim gibi- tahriç etmiş olmakla birlikte ondan: "Hammad b. Ebi
Humeyd’den diye kaydedilmiştir. Evet, el-İsabe'de böyledir. Bu ise apaçık bir
tahriftir. Çünkü onun sözünün aslı Hakim'e muvafakatı değil, muhalefeti
gerektirmektedir. Böyle olmasaydı o "ama" diyerek açıklamada bulunmazdı.
Daha sonra Hafız şunları söyler: Ebu Nuaym de bu hadise yakın bir hadisi bir
başka yoldan Mekhul'den rivayet etmiş fakat o da Iyad b. Garm demiştir
demektedir. Zehebi Telhis'inde şöyle diyor: Bu acib ve münker bir hadistir.
Hammad zayıftır. Böyle bir rivayete ihtimal yoktur. Zannederim o İbnu's-Semmak
aleyhine buraya sokulmuştur. Yoksa bu hadisin bu bölümde zikredilmesinin
açıklanılır bir tarafı yoktur. Derim ki: Hammad b. Ebi Humeyd bizzat Muhammed
b. Ebi Humeyd'in kendisidir. Muhtemelen hafızın az önce geçen ihtilaftan kastı
da bu olmalıdır. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
1673- Suffa Ehli
(r.a.)'nin isimleri