HAKİM el-Müstedrek |
HİCRET |
1668- Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın Suffa
Ehlini Kollaması |
4347- *Bize adaletli
el-Hasan b. Yakub ve Ahmed b. Muhammed b. Abdullah el-Kattan tahdis edip dedi
ki: Bize Yahya b. Ebi Talib tahdis etti, bize Ali b. Asım Davud b. Ebi Hind'den
tahdis etti, o Ebu Harb'den. Bana Ali b. İsa da tahdis etti. Bize Muhammed b.
Amr el-Curaşi tahdis etti, bize Yahya b. Yahya tahdis etti, bize Ali b. Müshir,
Davud b. Ebi Hind'den tahdis etti. O Ebu Harb b. Ebi'l-Esved'den şöyle dediğini
nakletti:
Bana Talha el-Basri
tahdis edip dedi ki: Bizden bir kimse Medine'ye geldiği takdirde eğer Medine'de
onun bir arıfi (tanıdık kimsesi) varsa o tanıdığı kimsenin yanına konaklardı.
Şayet onun orada bir tanıdığı yoksa Suffa'ya konaklar (orada misafir olur)du.
Ben de Medine'ye geldim ve Suffa'ya konakladım. Rasulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'a bizden muntazam bir şekilde her gün iki kişi arasında
bölüştürülmek üzere bir mud hurma gelirdi, bize de kaba keten kumaştan giyecek
verirdi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize bir gündüz namazı
kıldırdı. Selam verince sağdan ve soldan Suffa ehli ona şöyle seslendi: Ey
Allah'ın Rasulü! Hurma midelerimizi yaktı. O kaba kumaşlar da bizi yakıyor.
RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minberine doğru gitti, minbere çıkıp
Allah'a hamd-u senada bulunduktan sonra kavminden görmüş olduğu zorluk ve
sıkıntıları zikrett: ve nihayet şunları söyledi: "Benim ve arkadaşımın
üzerinden on yıllık öyle bir süre geçti ki bu zaman zarfında benim de, onun da
berir (denilen herak -misvak- ağacının kurumuş ve bozulmuş meyvesi) dışında
yiyecek bir şeyimiz yoktu." (Davud b. Ebi Hind) dedi ki: Ebu Harb'e: Berir
dediğin şey nedir? dedim. O: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın yediği
herak ağacının meyvEsidir dedi. (Allah Rasulü devamla şöyle buyurdu):
"Sonra ensardan olan bu kardeşlerimizin yanına geldik. Onların
yediklerinin çoğu ise hurma idi. Bu hususta onlar bizi kollayıp gözettiler.
Allah'a yemin olsun eğer size yedirecek ekmek ve et bulsaydım ondan kamınızı
doyururdum ama şunu ümit ediyorum ki herhangi birinizin önüne sabah vaktinde
bir tencere getirilip, ondan sonra diğerinin götürüleceği bir zamana
yetişeceksiniz. (Talha el-Basri) dedi ki: Ashab: Ey Allah'ın Rasulü! Peki bugün
mü biz dah2. hayırlıyız yoksa o gün mü (daha hayırlı olacağız?) dediler. Allah
Rasulü şöyle buyurdu: "Hayır, bugün daha hayırlısınız. Sizler bugün
birbirinizi seviyorsunuz ama o gün kiminiz kiminizin boynunu vuracaktır."
Zannederim Allah Rasulü: "Birbirinize de buğz edeceksiniz" diye de
buyurdu. İşte bu Ebu Sehl el-Kattan'ın rivayetiyle hadisin lafzıdır. Yahya b.
Ebi Yahya'nır. rivayet ettiği hadis ise muhtasardır.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahric etmemişlerdir.
Diğer Tahric: İmam
Ahmed, Müsned, III, 487; İbn Hibban, Sahih, 2539; el-Pesevi, el-Marife
ve'I-Tarih, 1, 277; Ebu Nuaym, Hilyetu'l-Evliya, I, 374; Taberani, Kebir, 8160;
Mecmau'z-Zevaid, X, 322'd:ö belirtildiği Üzere Müsned'inde Bezzar rivayet etmiş
ve Bezzar'ın ravileri Muhammed b. Osman el-Ukayli dışında Sahih'in ravileridir.
O da sika bir ravidir demiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
1669- Suffa Ehlinin
Birbirleriyle Geçimi
1670- Sütün Çoğaltılması Mucizesi
1671- Ebu Hureyre (r.a)'ın Sabrı