HAKİM

el-Müstedrek

NEBİ VE RESULLER’İN TARİHİ

 

1616- Halid b. Sinan

 

Hakim dedi ki: Ben Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'tan kendisi ile İsa arasında Nebi bulunmadığına dair sahih rivayeti bundan önce kaydetmiş bulunuyorum.

 

Halid b. Sinan ve Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın huzuruna gelen onun kızı için Allah Rasulünün: "Sen kavmi tarafından zayi edilen kardeşim olan bir nebinin kızısın" buyruğuna dair çeşitli haberler rivayet edilmiş bulunmaktadır.

 

 

4229- * ... Bize Mualla b. Mehdi tahdis etti, bize Ebu Avane, Ebu Yusuf'tan tahdis etti. O İkrime’den, o İbn Abbas (r.a)’dan rivayet ettiğine göre Halid b. Sinan denilen Abs oğullarından bir adam kavmine şöyle dedi: Ben sizin üzerinizdeki zamanla gelen musibetlerin ateşiL söndürürüm dedi. (İbn Abbas) dedi ki: Kavminden bir adam olan Umare b. Ziyad ona şöyle dedi: Allah'a yemin olsun ki ey Halid sen bize (şimdiye kadar) haktan başka bir şey söylemedin. Seninle söndüreceğini ileri sürdüğün zamanın musibet ve felaketlerinin ateşini söndürmekle işin ne olabilir dedi. (İbn Abbas devamla) dedi ki: O (Halid) kavminden otuz kişi ile birlikte Umare b. Ziyad'la birlikte yola koyuldular. Nihayet o ateşin yanına gittiler. Ateş Eşca harresi (kara taşlığı) denilen bir harredeki bir dağın yarığından çıkıyordu. Halid onlar için bir çizgi çizip onları o çizginin içinde oturttu ve şöyle dedi: Yanınıza gelmekte gecikecek olursam beni adımla çağırmayınız. Ateş adeta biri diğerinin arkasından gelen kırmızı atları andırıyordu. (İbn Abbas) dedi ki: Halid o ateşin karşısına çıktı, asasıyla ona vurarak şöyle diyordu: Haydi, ayrılıp dağıl, ayrılıp dağıl, ayrılıp dağıl. Her şey bir hidayettir. Keçi çobanının oğlu benim elbiselerimin yanlarını elimle tutmuş olduğum halde buradan dışarı çıkamayacağımı iddia etti. Sonra ateşle birlikte yarığın içerisine girdi. (İbn Abbas devamla) dedi ki: Yanlarına geri dönmesi gecikince Umare b. Ziyad şöyle dedi:

Allah'a yemin olsun eğer arkadaşınız ayakta olsaydı yanınıza çıkar gelirdi. Sonra haydi onu adıyla çağırınız dediler. Arkadaşları ama o bize kendisini adıyla çağırmamamızı söylemişti dediler. Derken onu adıyla çağırdılar. (İbn Abbas) dedi ki: Halid yanlarına başını yakalamış olduğu halde çıktı ve şöyle dedi: Ben size beni adımla çağırmayın dememiş miydim? Allah'a yemin olsun ki beni öldürdünüz, haydi beni defnediniz. Yanınızdan aralarında kuyruğu kesik bir eşeğin bulunduğu eşekler geçtiği vakit üzerimi eşeleyiniz sonra benim hayatta olduğumu göreceksiniz. (İbn Abbas) dedi ki: Onu defnettiler yanlarından aralarında uyluğu kesik bir eşeğin bulunduğu eşekler geçti. Biz: Haydi, onun kabrini eşeleyiniz. O bize kabrini eşelememizi emretmişti dedik. Umare b. Ziyad dedi ki: Mudarlılar bizim ölülerimizin kabrini eşelediğimizi konuşmasın. Allah'a yemin olsun ebediyen onun kabrini eşmeyeceğiz dedi. (İbn Abbas devamla) dedi ki: Halid kendilerine şunu da haber vermişti: Hanımının yük ve eşyaları arasında iki levha vardır. Eğer içinizden çıkamayacağınız bir durum olursa o iki levhaya bakınız. Sizler orada sorusunu sorduğunuz hususu (cevabını) bulacaksınız. Yine: Ona ay hali olan bir kimse el sürmesin demişti. (İbn Abbas devamla) dedi ki: Hanımının yanına geri döndüklerinde ona o iki levhayı sordular. O da o levhaları kendisi ay hali iken çıkardı. (İbn Abbas devamla) dedi ki: Bu sebeple o iki levhadaki bilgiler yok olup gitti.

(Ebu Avane) dedi ki: Ebu Yunus dedi ki: Simak b. Harb dedi ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'a ona dair soru sorulunca O: "O kavminin kendisini kaybettiği bir nebidir" buyurdu. Ebu Yunus da şöyle dedi: Simak b. Harb dedi ki: Halid b. Sinan'ın oğlu Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın yanına geldi ve: "Kardeşimin oğluna merhaba buyurdu.

 

Hakim dedi ki: Bu Buhari'nin şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte Müslim ile bunu tahriç etmemişlerdir. Ebu Yunus ise İkrime’den rivayet nakleden kişidir ve o Hakim b. Ebi Sarira'dır. Her ikisi de onun rivayetin: delil göstermişlerdir. Buhari de İkrime'den sahih olarak gelen bütün rivayetleri delil göstermiştir. Halid b. Sinan'ın bu şekilde ölümü hakkında ise ihtilaf vardır. Çünkü ben Ebu'l-Asbağ Abdulmelik b. Nasr ile her ikisi de Endülüslü olan Ebu Osman Said b. Nasr ile Ebu Abdullah Muhammed b. Salih el-Meafiri'yi dinledim. Bana göre hepsi de sikadırlar, onların zikrettiklerine göre kendileri ile Kayrevan ar.asında bir deniz vardır. Kayrevan'ın ortasınde:. kimsenin tırmanmadığı büyük bir dağ vardır. Denizden oraya gidildiğinde o dağın yanından geçilir. Söylediklerine göre onlar orada dağın üst tarafındak: bir mağarada beyaz yün elbise içerisinde oturmuş, üzerinde yün bulunan bir adam varmış. Başı da uyuyormuşcasına elleri üzerinde imiş, onun hiçbir şer: de değişmemiş. Oradakilerden bir topluluk bu kişinin Halid b. Sinan olduğuna şahitlik ederler. Doğrusunu en iyi bilen yüce Allah'tır.

 

Diğer Tahric: Taberani, Kebir, 11793 tamamen, 13250'de muhtasar olarak. Mualla b. Mehdi, Ebu Yunus'tan, o Simak’dan, o İkrime’den böylece rivayet etmişlerdir. Bu suretle uzunca haberin siyakına Simak b. Harb'i de sokmuş olmaktadır. Ancak ben bu haberin münakaşasını yapanlar arasında bu illete dikkat çekeni görmedim. Bunun yerine hepsi el-Mualla b. Mehdi sebebiyle illetli olduğunu söylemişlerdir. Hafız İsabe'de (i, 468)'de onun sebebiyle illetli o!duğunu belirterek: Ebu Hatim zayıf olduğunu söylemiştir demektedir. Heysemi, Mecmau'z-Zevaid, Vııı, 214'te böyle deyip ayrıca: Ebu Hatim bunun münker rivayetleri vardır dediğ:ni eklemekte ve işte bu da onlardan birisidir demektedir.

Derim ki: Ebu Hatim'in sözü el-Cerh ve't-Ta'dil, IVII, 335'te geçmektedir. Hafız İbn Kesi:

Sire'de I, ıo6'da bu hadisi Ebu Ya'la'nın Müsned'deki rivayet yolundan sevk ettikten sonrr şöyle demiştir: Bu İbn Abbas'a mevkufbir rivayettir. Ancak bu rivayette onun nebi olduğ_ belirtilmemektedir. Onun nebi olduğunu belirten mürsel rivayetler ise burada delil gösterilemez. Derim ki: Geriye şunu söylemek kalıyor: Simak'ın, İkrime’den rivayetinde de ar şekilde ızdırap vardır. İşte böylelikle bu haberin zayıflığı hususunda üç tane illet ortaya ÇL"maktadır: Rivayetler arasındaki ihtilaf, Mualla'nın zayıflığı ve Simak'ın, İkrime’den rivayetinde ızdırabın bulunduğu.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Rasullerin Efendisine (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Dair Haberler