HAKİM

el-Müstedrek

NEBİ VE RESULLER’İN TARİHİ

 

1595- Davud (a.s.)

 

4186- * ... Bize Abdulmun'im b. İdris babasından tahdis etti. O Vehb b. Münebbih'den şöyle dediğini nakletti: Allah'ın nebisi Davud İşa'nın oğlu idi. O Avbed'in, o Bair'in, o Selmur'un, o Yahsun'un, o Yarib'in, o Ram'ın, o Hadru'nun, o Faris'in, o Yehuda'nın, o Yakub'un, o İshak'ın, o İbrahim elHalil'in oğludur. Yahut kısa boylu, mavimtırak (tenli), saçı az, kalbi temiz ve fakih bir adamdı.

 

 

4187- * ... Bize Abdullah b. Vehb tahdis edip dedi ki: Bana Abdurrahman b. Zeyd b. Eslem, babasından yüce Allah'ın: "Binlerce kişi oldukları halde ölüm korkusuyla yurtlarından çıkanları görmedin mi?" (el-Bakara, 243)’den itibaren "Allah zalimleri çok iyi bilendir" (el - Bakara, 246)'a kadar olan buyruklar hakkında şöyle dediğini nakletmektedir: Yüce Allah onların nebisine filanın çocukları arasında Allah'ın kendisinin eliyle Calut'u öldüreceği bir adam vardır. Onun alametlerinden birisi de şu boynuzdur. Onun başı üzerine koyacak olursan onu geçen (dışarısında kalan)ları içine alır diye vahyetti. O da onun yanına giderek şöyle dedi: Allah'ın bana vahyettiğine göre senin çocukların arasında Allah'ın kendisi vasıtasıyla Calut'u öldüreceği bir adam vardır dedi. Babası: Peki, ey Allah'ın nebisi dedi. (Zeyd) dedi ki: Her birisi sütun gibi uzun boylu 12 adamı önüne çıkardı. Aralarında ise onlara göre daha maharetli bir adam vardı. Onları tek tek boynuzla karşılaştırmaya başladı, hiçbir şey görmedi. (Zeyd) devamla dedi ki: Nebileri: Senin bunların dışında çocuğun var mı? dedi. Babaları evet ey Allah'ın nebisi kısa boylu bir oğlum var. İnsanların onu görmelerinden utandığım için ben de onu koyunlara çoban yaptım dedi. Allah'ın nebisi: O nerede? dedi. Babası filan filan dağ yolunda dedi. (Zeyd) dedi ki: Nebi onun yanına gitti ve: İşte bu odur ve bunda hiçbir şüphe yoktur. (Zeyd) dedi ki: Boynuzu onun başı üzerine koydu ve kalktı (dik durdu).

 

 

4188- * ... Bize Hişam b. Sa'd, Zeyd b. Eslem'den tahdis etti. O Ebu Salih'ten, o Ebu Hureyre (r.a)’den şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Allah Adem'i yarattıktan sonra sırtını sıvazladı. Sırtından kıyamet gününe kadar zürriyetinden yaratacağı her bir can çıktı. Onlardan her bir insanın gözlerinin arasına da nurlarından bir parıltı yerleştirdi Sonra da onları Adem'e gösterdi. Adem: Rabbim bunlar kimlerdir? dedi Allah: Bunlar senin soyundan gelecek olanlardır buyurdu. (Allah Rasulü devamla) buyurdu ki: Onlardan bir adam gördü. Gözleri arasındaki panl hoşuna gitmişti. Rabbim bu kimdir? dedi. Allah: Bu senin zürriyetindez son ümmetlerden gelecek bir adamdır. Ona Davud denilir dedi. Adem: Rabbim onun ömrünü ne kadar takdir ettin? dedi. Allah: Altmış yıl dedi Adem: Rabbim ona benim ömrümden kırk yıl ilave et dedi. Allah: O takdirde bu yazılacak, mühürlenecek ve asla değiştirilmeyecek buyurdu. Adem'u: ömrü bitince ölüm meleği ona gitti, Adem: Benim ömrümden kırk yıl kalmamış mıdır? dedi. Melek: Sen o yılları oğlun Davud'a vermemiş miydin? dedi. (Nebi): Böylece (Adem) inkar etti, bu sebeple onun soyu da inkar etti. (Adem) unuttu, onun soyundan gelenler de unuttu. O hata etti, soyundan gelenler de hata etti."

 

Bu senedi sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Tirmizi, 3591. Daha önce i, 64'te (222 numaralı hadis olarak) geçmiş bulunmaktadır. İleride de IV, 263'te (7755 numaralı hadis olarak burada zikredilmeyen bir kısmı) gelecektir. Fakat öncekinde ve hadisin Tirmizi'deki rivayetinde belirtildiği üzere Davud'un ömrü kırk yıldı. Adem ona altmış yıl ilave etti şeklinde buradakinin aksinedir.

 

 

 

4189- * ... Bize Muhammed b. İshak tahdis edip dedi ki: Musa ile Davud arasında da 569 yıl vardır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

1596- Davud (a.s)'ın Sınanması Hikayesi