HAKİM el-Müstedrek |
TEFSİR-2 Sened Sahih Olduğu
halde NEBİ (s.a.v.)'in Buhari ve Müslimde Olmayan Kraatleri |
1514- Ademoğlunun Konuştukları -iyiliği emretmesi
dışında- Onun Aleyhinedir, Lehine Değildir |
3947- Bize Şeyh Ebu Bekr
b. İshak tahdis etti. Bize Muhammed b. Süleyman el-Vasıtı bildirdi, bize
Muhammed b. Yezid b. Huneys tahdis edip dedi ki: Süfyan, es-Sevri'nin yanında
onu hastalığı dolayısıyla ziyarete gitmiştik. Yanına Said b. Hassan el-Mahzumı
geldi. O cemaatimizin kıssa anlatıcısı idi. Ramazan ayında da bize (teravih)
namazı kıldırırdı. Süfyan ona: Senin bana Um Salih'ten diye tahdis ettiğin
hadis nasıldı? dedi. O şöyle dedi: Um Salih bana Şeybe kızı Safiye’den tahdis
etti. O Um Habibe (r.anha)’dan şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ademoğlunun konuşması lehine değil,
aleyhinedir. Bir iyiliği emretmesi, bir kötülükten alıkoyması yahut Allah'ı
zikretmesi müstesna." Muhammed b. Yezid dedi ki: Ben: Bundan ağır ne
olabilir? dedim. Süfyan: Bu hadisin ağırlığı ne ki? Bu hadisi bir kadın bir
kadından rivayet ediyor. Halbuki bu husus zaten aziz ve celil olan Allah'ın
Nebimizi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) risaleti ile gönderdiği Allah'ın
kitabında bulunmaktadır deyip, şu buyrukları okudu: "O gün ruh ve melekler
saf olup ayakta duracaklar. Rahman'ın izin verdiği kimselerden başkaları
konuşmazlar ve (izinle konuşan da) doğru söyler." (en-Nebe, 38) Sonra da:
"Andolsun asra ki gerçekten insan ziyandadır. İman eden, salih ameller
işleyen, birbirine hakkı tavsiye ve sabrı tavsiye edenler müstesna."
(el-Asr, 1-3) ve: "Bir sadaka vermeyi yahut bir iyilik yapmayı ya da
insanlar arasını düzeltmeyi emredeninkinden başka onların fısıldamalarının
birçoğunda hayır yoktur." (Nisa, 114) buyruklarını da okudu.
Diğer Tahric: Tirmizi,
2525; İbn Mace, 3974; el-Kudai, Müsnedu'ş-Şihab, 305; Ebu Ya'la, Müsned, i,
331; Taberani, Kebir, XXIII, 484; Hatib, Tarih-u Bağdat, XII, 421. Senedinde
Muhammed b. Yezid b. Huneys vardır ki İbn Hibban dışında sika olduğunu söyleyen
yoktur. İbn Hacer, et-Takrib'de makbuldür demiştir ki mutabaat halinde böyledir
anlamındadır. Derim ki: Ama hadis hasendir çünkü aziz ve celil olan Allah'ın:
"Bir sadaka vermeyi yahut bir iyilik yapmayı ya da insanlar arasını
düzeltmeyi emredeninkinden başka onların fısıldaşmalarının birçoğunda hayır
yoktur. .. " (Nisa, 114) buyruğu dolayısıyla böyledir. Ayrıca bu manada
çok sayıda hadis de gelmiş bulunmaktadır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: