HAKİM

el-Müstedrek

TEFSİR-2

Sened Sahih Olduğu halde NEBİ (s.a.v.)'in Buhari ve Müslimde Olmayan Kraatleri

 

1488- Kadının iddeti(nin Bitmesi)nden Önce Evinden Çıkması Apaçık Bir Hayasızlıktır

 

3870- ... Bize Yezid b. el-Mubarek tahdis etti, bize Muhammed b. Sevr, İbn Cureyc’den tahdis etti. O Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın azatlısı Ebu Rafi'in oğlu Muhammed b. Abdullah'tan, o İkrime’den, o İbn Abbas (r.a)’dan şöyle dediğini nakletti: Rükane'nin babası Abd Yezid, Ümmü Rukane'yi boşadı. Sonra Muzeyne’den bir kadın nikahladı. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın yanına gelerek şöyle dedi: Ey Allah'ın Rasulü bu adamın bana ancak -başından aldığı bir saç telini göstererek- bu saç telinin bir diğer saç teline faydası kadar bir faydası dokunuyor. [Bu sebeple beni ondan boşa / ayır] dedi. Kadın bunu söyleyince Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kızdı ve (Abd Yezid'in oğlu) Rükane ile kardeşlerini çağırdı. Sonra meclisinde oturanlara: "Sizler [filan kimsenin şu şu yönleri ile Abd Yezid'e benzediğini yine filanm da Abd Yezid'e] şöyle şöyle [benzediğini] görüyor musunuz?" buyurdu. [Meclisindekiler evet dediler.] Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Abd Yezid'e: 

"Bunu (yeni nikahlandığın Müzeyneli karını) boşa" buyurdu. Abd Yezid de onun dediğini yaptı. Sonra Ebu Rukane'ye (Abd Yezid'e): "Ona (Ümmü Rukane'ye) dön" buyurdu. Abd Yezid: Ey Allah'ın Rasulü! Ben onu [üç Talak ile] boşadım dedi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) da: "Bunu biliyorum sen ona dön" buyurdu. Bunun üzerine: "Ey peygamber kadınları boşadığınız zaman iddetleri vaktinde boşayın." (et-Talak, 6511) ayeti nazil oldu.

 

Bu senedi sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Ebu Davud, 2196; Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra, VII, 339. Ebu Davud'un Sünen'inde bir takım fazlalıklar bulunmaktadır. [Sözkonusu fazlalıkların hadisin anlamını bütünleyecek ibarelerini köşeli parantez içerisinde tercüme ettik.] Zehebi de bu hadisin akabinde şunları söylemektedir: Muhammed vahi bir ravidir, haber ise hatalıdır. (Çünkü) Abd Yezid İslam'a yetişmemiştir. Derim ki: Ebu Davud bu haberi zikrettikten sonra İbn Cureyc’den şöyle dediğini nakletmektedir: Ebu Rafi'in oğullarından birisi bana İkrime’den haber verdi, o İbn Abbas'dan (bana nakletti). (Ebu Davud devamla) dedi ki: Nafi b. Uceyr'in ve Abdullah b. Ali b. Yezid b. Rukane'nin babasından, onun dedesinden rivayeti daha sahihtir. ÇünkÜ bunlar adamın çocukları ve onun ailesidir. Durumunu daha iyi bilirler. -Ebu Davud'un sözleri burada sona ermektedir.-

Avnu'l-Mabud, VI, 192'de de şöyle denilmektedir: ÇÜnkÜ İbn Cureyc bu hadisi Ebu Rafi'in oğullarından birisinden, o İkrime'den, o İbn Abbas'dan diye rivayet etmiştir. Ebu Rafi'in ise birden çok oğlu vardır ve aralarında Ubeydullah b. Rafi dışında rivayeti delil alınacak kimse yoktur. Burada ise bu kişinin o mu başkası mı olduğunu bilmiyoruz. İşte bundan dolayı -doğrusunu en iyi bilen de Allah'tır- Ebu Davud, Nafi b. Uceyr'in rivayet ettiği hadisi ona tercih etmiş olmalıdır. Ancak bu hadisi İmam Ahmed Müsned'inde, İbn İshak'ın rivayet ettiği bir hadis olarak kaydetmiştir: Bana Davud b. Husayn, İkrime’den tahdis etti, o İbn Abbas'tan nakletti ... Bu ise Nafi b. Uceyr'in rivayet ettiği hadisten de, İbn Cureyc'in rivayet ettiği hadisten de daha sahihtir. İmam Ahmed Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın kızı Zeyneb'in eski kocası Ebu'I-As b. er-Rabi'a geri vermesi kıssasında bu senedi tercih etmiş ve şöyle demiştir: es-Sevri de böyle zikretmiştir. Darakutni de İbn İshak'ın rivayeti doğru rivayettir demiştir. (Avnu'l-Mabud'da devamla) dedi ki: Özetle söyleyecek olursak Ebu Davud, Muhammed b. İshak'ın rivayet ettiği hadisi ele almamış, onu sözkonusu etmemiştir. MÜnziri ise Hattabi'den şunu nakletmektedir: Bu hadisin isnadı hakkında tenkitler yapılmıştır çÜnkü İbn Cureyc bunu Rafi'in oğullarından birisinden naklettiğini belirtmekle birlikte bu hadisi bizzat işitmemiştir. Meçhul ravinin rivayeti ise delilolamaz. Ayrıca nakledildiğine göre İmam Ahmed bu hadisin bÜtÜn rivayet yollarının zayıf olduğunu söylÜyordu.

Derim ki: İbn İshak'ın rivayet ettiği hadis Hakim'in eserindeki hadise eklendiği vakit gÜçlenir, pekişir ve delilolarak gösterilebilir. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır. [Ancak Zehebi'nin söylemiş olduğu Abd Yezid'in İslam'a yetişmemiş olduğu hususu göz önÜnde bulundurulacak olursa böyle bir rivayetin bu hususta delil gösterilmesinin imkansız olduğu ve yine Zehebi'nin dediği gibi haberin hata olduğu gözden uzak tutulamaz. -Çeviren-]

 

 

 

3871- * ... Bana üstaz Ebu'l-Velid haber verdi. Bize el-Hasan b. Süfyan Haber verdi. Bize Kamil b. Talha haber verdi. Bize Hammad b. Seleme tahdis etti. Bize Musa b. Ukbe, Nafi’den tahdis etti. O İbn Ömer (r.a)’den: "Apaçık bir hayasızlıkta bulunma hali dışında." (Talak, 1) buyruğu hakkında şöyle dediğini nakletmektedir: Onun (bu durumdaki kadının) evinden çıkması apaçık bir hayasızlıktır.

 

Bu Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir. 

 

Diğer Tahric: ed-Durru'l-Mensur, VI, 351'de belirtildiği üzere Musannefinde Abdurrezzak, Abd b.

Humeyd, İbnu'l-Münzir, İbn Merduye, es-Sünenu'l-Kübra'da Beyhaki rivayet etmiştir. Kaynaklardaki lafızları ise: İddeti bitmeden önce evinden çıkması apaçık bir hayasızlıktır şeklindedir. Zehebi hadisin akabinde şunları söylemektedir: Kamil (b. Talha) hakkında Ebu Davud: Ben onun kitaplarını attım demiştir. İmam Ahmed de Müsned'inde: Kimsenin bunu (bu hadisi) bir delile dayanarak bertaraf ettiğini bilmiyorum demiştir. Derim ki: Takrib'de sakıncasızdır demektedir. Buna göre İbn Hacer onun rivayet ettiği hadislerin hasen olduğu kanaatinde demektir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

1489- "Kim Allah'tan Korkarsa Ona Bir Çıkış Yolu ihsan Eder" (Talak, 2) Ayetinin Nüzul Sebebi