HAKİM el-Müstedrek |
TEFSİR-2 Sened Sahih Olduğu
halde NEBİ (s.a.v.)'in Buhari ve Müslimde Olmayan Kraatleri |
1471- Kıyamet Gününde Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'ın Ümmetinin Özellikleri |
3836- * ... Bize
Abdullah b. Salih el-Mısri tahdis ett. Bana el-Leys b. Sa'd, Yezid b. Ebi
Habib'den tahdis etti. O Abdurrahman b. Cubeyr b. Nufeyr'den rivayet ettiğine
göre Ebu Zerr ve Ebu'd-Derda (r.a.)'ı şöyle derken dinledim: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kıyamet gününde kendisine
secde etmek üzere kendisine izin verilecek ilk kişi de başını kaldırmasına izin
verilecek ilk kişi de ben olacağım. Başımı kaldırıp önüme bakacağım. Ümmetimi
ümmetler arasında tanıyacağım. Sağıma bakacağım vakit de ümmetimi ümmetler
arasında tanıyacağım. Soluma bakacağım sırada da ümmetimi diğer arasından
tanıyacağım." Bir adam: Ey Allah'ın Rasulü Nuh'tan senin ümmetine kadar
geçen zaman içerisinde geçmiş ümmetler arasında kendi ümmetini nasıl
tanıyacaksın? Şöyle buyurdu: "Abdestin etkisiyle onların kolları ve
bacakları nurlu olacaktır. Bu da onların dışındaki hiçbir ümmete verilmeyecek
bir şeydir. Ayrıca onların kitaplarının kendilerine sağlarından verilmesinden
de tanıyacağım gibi secdenin izlerinden ötürü yüzlerindeki simalarıyla da
onları tanıyacağım. Yine onları önlerindeki, sağ ve sollarındaki nurlarıyla da
tanıyacağım."
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric:
ed-Durru'l-Mensur, İbn Ebi Hatim ve İbn Merduye tarafından rivayet edildiği belirtilmektedir.
Senedinde geçen Abdullah b. Salih'in özelolarak el-Leys b. Sad'dan naklettiği
rivayetinde sakınca görülmemiştir, diğer raviler ise sikadırlar.
3837- ... Bize Abdullah
b. İdris babasından tahdis etti. O el-MinMI b. Amr’dan, o Kays b. es-Seken’den,
o Abdullah (r.a)'tan aziz ve celil olan Allah'ın: "Nudarı önlerinde
koşar." (Hadid, 12) buyruğu hakkında şöyle dediğini nakletmektedir: Onlara
nurları amelleri kadarıyla verilir. Kimilerinin nuru dağ gibi olacaktır.
Aralarında nuru en aşağı olacak kişi ise kimi zaman sönecek, kimi zaman yanacak
ve nuru başparmağı ucunda olan kimse(ler)dir.
Bu Buhari ve Müslim'in
şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric:
ed-Durru'l-Mensur, vı, 2S0'de belirtildiği üzere Musannef'inde İbn Ebi Şeybe,
İbn Cerir, İbnu'l-Münzir, İbn Ebi Hatim ve İbn Merduye rivayet etmişlerdir.
Senedi ceyyiddir.
3838- * ... Bize Damra
b. Rabia, Muhammed b. Meymun'dan tahdis etti. O Beytu'l-Makdis'in müezzini Bilal
b. Abdullah'tan şöyle dediğini nakletti: Ubade b. es-Samit (r.a.)'ı
Beytu'l-Makdis'deki mescidinde doğuya yüzünü dönmüş -yahut sura ki şüphe eden
benim- ağlıyordu. Bu arada şu:
"Aralarına iç
tarafından rahmet, dış tarafında ise önünde azap bulunan kapısı olan bir duvar
çekilecektiL" (Hadid, 13) ayetini okuduktan sonra da şöyle dedi: İşte
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) burada bize cehennemi gösterdi.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: İbn
Hibban, Sahih, 7464, 7465. Zehebi ise bu hadisin akabinde şunları
söylemektedir: Aksine (bu) münker bir hadistir. Son kısmı ise batıldır çünkü
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile Ubade orada (Beytu'l-Makdis
mescidinde) bir araya gelmiş değillerdir. Diğer taraftan (senette geçen)
Muhammed b. Meymun ve onun hocası kimdir? Ebu Mushir'in nüshasında ise
Said'den, o Ziyad b. Ebu Sevde'den dedi ki: Ubade ... görüldü şeklindedir.
Zehebi dedi ki: Bu mürsel daha ceyyid bir rivayettir. Derim ki: Ben
Teşnifu'l-Azan adlı eserde buna dair açıklamalarda bulundum. Oraya bakılabilir.
Hakim bu hadisi Zehebi'nin kaydettiği yoldan ileride IV, 604'te (8861 numaralı
hadis olarak) yeniden zikredecektir.
3839- * ... Bize Musa b.
Yakub 'un, Ebu Hazim’den tahdis ettiğine göre .Amir b. Abdullah b. ez-Zubeyr
kendisinden babasından şunu haber vermiştir: Abdullah b. Mesud (r.a) kendisine
haber verip dedi ki: İslam'a girmeleri ile şu: "Üzerlerinden uzun bir
zaman geçti diye kalpleri katılaşmış bulunanlar gibi olmamaları zamanı gelmedi
mi?" (Hadid, 16) ayeti nazil olarak, Allah'ın onlara sitem etmeleri
arasında ancak dört yıllık bir süre geçmişti.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric:
Mecmau'z-Zevaid, VII, 121'de hadisi Taberani'nin rivayet ettiğini belirtmekte
ve: Senedinde Musa b. Yakub ez-Zem'i vardır ki İbn Main ve başkaları sika
olduğunu söylemiş, İbnu'l-Medini de zayıf olduğunu belirtmiştir.
ed-Durru'l-Mensur, VI, 254'te ayrıca İbnu'l-Münzir ve İbn Merduye tarafından
rivayet edildiğini belirtmektedir.
3840- * ... Bize Said b.
Ebi Arube, Katade’den bildirdi. O Ebu'l-İhsan elA'rec’den rivayet ettiğine göre
Aişe (r.anha) dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle derdi:
"Cahiliye dönemi insanları uğursuzluk ancak kadında, binekte ve evde olur
derlerdi." Sonra ben: "İster yeryüzünde, ister nefislerinizde meydana
gelen her bir musibet mutlaka bizim onu yaratmamızdan önce o bir kitapta
(yazılmış)dır. Şüphesiz ki bu Allah'a çok kolaydır." (Hadid, 22) buyruğu
okudu.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric:
Mecmau'z-Zevaid, V, 104'te belirtildiği üzere İmam Ahmed, Müsned'inde bundan
daha eksiksiz bir şekilde tahriç etmiş olduğunu söyleyerek ravileri Sahih'in
ravileridir demektedir. Ayrıca el-Metalibu'l-Aliye, 1513'te belirtildiği gibi
hadisi Ebu Davud et-Tayalisi Müsned'inde bundan başka munkatı bir yoldan da
rivayet etmiştir. ed-Durru'l-Mensur'da (VI, 257) Müsned'inde İmam Ahmed ve Müstedrek'inde
Hakim'den başka bir kaynak ismi vermemektedir. Buhari, 5438 ve başka
kaynaklarda da İbn Ömer'in: "Hastalığın bulaşması ve uğursuzluk diye bir
şey yoktur. Uğursuzluk (cahiliye dönemindeki insanlar tarafından) şu üç şeyde
kabul edilirdi: Atta, kadında ve evde." Ayrıca bk. Fethu'l-Bari, IX, 30 ve
buna dair açıklamalar.
3841- * ... Bize Veki',
Süfyan'dan tahdis etti. O Simak'dan, o İkrime'den, o İbn Abbas (r.a.)'dan yüce
Allah'ın: "Elinize geçiremediğinize tasalanmayınız ve size verdiğinize
sevinmeyesiniz diye." (Hadid, 23) buyruğu hakkında şöyle dediğini
nakletmektedir: Üzülmeyen ve sevinmeyen hiçbir kimse yoktur ama musibeti sabır,
sevinci de şükür kılan kimse (iflah olur).
Diğer Tahric:
ed-Durru'l-Mensur, VI, 257'de belirtildiği üzere Musannefinde İbn Ebi Şeybe,
Abd b,
Humeyd, İbn Cerir,
İbnu'l-Münzir, Şuabu'l-İman'da Beyhaki tarafından rivayet edilmiştir. Simak'ın,
İkrime’den rivayeti muzdariptir. Senedi sahih olmakla birlikte Buhari ve Müslim
bunu tahriç etmemişlerdir.
Sonraki sayfa için aşağıdaki
link’i kullan:
1472- Sair
Ümmetler Arasından Kurtuluşa Eren Fırkaya Dair Açıklama