HAKİM

el-Müstedrek

TEFSİR-2

Sened Sahih Olduğu halde NEBİ (s.a.v.)'in Buhari ve Müslimde Olmayan Kraatleri

 

1454- Hucurat Suresi  VE  Birbirinize Lakap Takmayınız

 

3772- * ... Bize Said b. Amir, Muhammed b. Amr’dan tahdis etti. O Ebu Seleme’den, o Ebu Hureyre (r.a.)’den şöyle dediğini nakletti: "Muhakkak ki Rasulullahın huzurunda seslerini alçaltanlar ... " (el-Hucurat, 3) ayeti nazil olunca Ebu Bekr es-Sıddik (r.a) şöyle dedi: Ey Allah'ın Rasulü sana kitabı indirene yemin ederim ki aziz ve celil olan Allah'a kavuşuncaya kadar seninle ancak gizli konuşan iki kişi gibikonuşacağım.

 

Bu Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Bu hadisi Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği bir hadis olarak ancak ed-Durru'l-Mensur, VI, 86'da Abd b. Humeyd Ye Şuabu'l-İman'da Beyhaki'de tespit edebildim. Ayrıca bk. Mecmau'z-Zevaid, VII, 108; ed-Durru'l-Mensur, VI, 85; el-Cami, II, 360; el-Metalibu'l-Aliye, IV, 373. Senet muttasıldır, ravileri sikadır. Buhari de İbn ez-Zubeyr'in rivayet ettiği bir hadise göre Ömer'in böyle olduğunu belirtmektedir. Ancak bu aynı hususun her ikisi için sözkonusu olmasına engel değildir. Bu hadise ileride bizzat Ebu Bekr'in kendisinin rivayet ettiği bir şahit de III, 74'te (4506 numaralı hadis olarak) gelecektir.

 

 

 

3773- * ... Bana Süleyman b. Utbe tahdis edip dedi ki: Yunus b. Meysere b. Halbes'i, Ebu idris el- Havlanı’den tahdis ederken dinledi m: O Ebu'd-Derda (r.a)’dan, o Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'tan rivayet ettiğine göre Allah Rasulüne: Ey Allah'ın Rasulü bizim işlediğimiz ameller olup bitmiş bir şey midir yoksa bizim yeniden yaptığımız bir şey midir? diye soruldu. Allah Rasulü: "Her kişi kendisi için yaratılmış olduğu şeye hazır edilmiştir" buyurdu. Sonra Yunus b. Meysere, Said b. Abdulaziz'e dönerek dedi ki: Bu hadisin doğrulayıcı belgesi aziz ve celil olan Allah'ın kitabındadır. Said ona: Nerede ey Halbes'in oğlu deyince, o: Sen yüce Allah'ın kitabında: "Bilin ki Allah'ın Rasulü sizin aranızdadır. Eğer o işlerin çoğunda size itaat etse elbette zorluğa düşersiniz fakat Allah size imanı sevdirdi. Onu kalbinizde süsledi ve küfrü, fıskı ve isyanı size çirkin gösterdi. İşte onlar doğru yolu bulanların ta kendileridirler. Allah'tan bir lütuf ve bir nimet olmak üzere" (el-Hucurat, 7-8) diye buyurduğunu duymadın mı? Ne dersin ey Said eğer bunlar o şerh kimselerin dedikleri gibi başıboş bırakılmış olsalardı nereye gideceklerdi? Kendilerine sevdirilen ve süslü gösterilen tarafa mı yoksa kendilerine hoş gösterilmeyen ve buğz ettirilen tarafa mı? dedi.

 

Bu senedi sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Ebu'd-Derda'nın rivayet ettiği bir hadis olarak bu lafızIa tespit edemedim. Evet, Mecmau'z-Zevaid, VII, 185 ve 195'te yer aldığı üzere İmam Ahmed, Taberani ve Bezzar kadere dair bundan farklı lafız ile bazı hadisler tahriç etmişlerdir. Ayrıca bk. el-Metalibu'l-Aliye, 2940 vd. Zehebi bu hadisin senedine dair: İbn Main, Süleyman b. Utbe hakkında: Bir şey değildir dediğini söylemektedir. Derim ki: İbn Main'in sözü bu anlamda değildir. Onun sözü bu ibareyi mutlak olarak zikretmesi halinde neyi kastettiği bilindiği üzere hadis rivayeti azdır anlamındadır. Süleyman, et-Takrib'de belirtildiği üzere garib bazı rivayetleri bulunan doğru sözlü birisidir.

 

 

 

3774- *Bize Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah el-Asbahani tahdis etti. Bize Ahmed b. Mehdi tahdis etti, bize Bişr b. Şuayb b. Ebi Hamza tahdis etti. Bana babam ez-Zühri’den tahdis edip dedi ki: Bana Hamza b. Abdullah b. Ömer'in tahdis ettiğine göre kendisi (babası) Abdullah b. Ömer ile birlikte oturuyorken Irak halkından bir adam yanına gelerek şöyle dedi: Ey Abdurrahman'ın babası ben Allah'a yemin ederim ki, insanların ayrılık içerisinde bulunduğu hususta senin tavrını takınmak ve sana uymak üzere ve gücümün yettiği kadarıyla şerden uzak kalmak üzere çıktım. Ama ben Allah'ın kitabında muhkem ve kalbimde yer edinen bir ayet-i kerime okuyorum. Bana bu ayet hakkında bilgi ver. Aziz ve celil olan Allah'ın: "Eğer müminlerden iki grup birbirleri ile çarpışırlarsa onların aralarını düzeltin. Eğer onların biri diğerine karşı tecavüz ediyorsa o tecavüz eden grupla Allah'ın emrine dönünceye kadar çarpışın. Eğer dönerse ikisinin arasını adaletle düzeltin ve adalet li olun çünkü Allah adaletli olanları sever." (el-Hucurat, 9) buyruğu hakkında ne dersin? Bana bu ayete dair bilgi ver.

Abdullah b. Ömer şöyle dedi: Sana ne bundan beni bırak git. Adam kalkıp gitti. Hatta onun karartısını dahi göremedik. (Bu sefer) Abdullah b. Ömer bize dönüp şöyle dedi: Benim bu ayet sebebiyle içimde hissettiğim duygu sadece: Benim bu haddi aşan gruba karşı, yüce Allah'ın bana emrettiği şekilde savaşmamış olduğumdan ibarettir (başkası değildir).

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Suyuti, ed-Durru'l-Mensur, VI, 95'te muhtasar olarak; Beyhaki ve Hakim tarafından rivayet edildiği de belirtilerek; Bk. es-Sünenu'l-Kübra, VIII, 172. Hakim ileride III, 115'te (4656 numaralı hadis olarak) yeniden zikredecektir.

 

 

 

3775- *Bana el-Hasen b. Halim el-Mervezi haber verdi. Bize Ebu'l-Müveccih bildirdi, bize Abdan bildirdi, bize Abdullah bildirdi. Bize Ebu Mevdud, İkrime’den bildirdi. O İbn Abbas (r.a.)’dan aziz ve celil olan Allah'ın:

"Kendi kendinizi ayıplamayın." (el-Hucurat, 11) buyruğu hakkında: Birbirinizi menfi bir şekilde tenkit etmeyin dediğini nakletmektedir.

 

Bu senedi sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Buhari, el-Edebu'l-Müfred, 329; ed-Durru'l-Mensur, VI, 97'de belirtildiği üzere Abd b.

Humeyd, Zemmu'l-Gıybe'de İbn Ebi'd-Dünya, İbnu'l-Münzir, İbn Cerir ve başkaları rivayet etmiştir. Buhari'de Edebu'I-Müfred'deki rivayette İbn Mevdud kendisi ile İkrime arasında Kays'ın azatlısı Zeyd'i de ilave etmiştir. Kays ise kendisine mutabaat olunduğu takdirde kabul edilir bir ravidir ve ançak bu rivayette (hadis ravisi olduğu) bilinmektedir. Ebu Mevdud'un ise durumu ondan daha iyi değildir.

 

 

 

**********************************

Birbirinize Lakap Takmayınız

**********************************

 

3776- ... Bize Hammad b. Seleme tahdis etti, bize Davud b. Ebi Hind, eş-Şa'bi’den bildirdi. O Ebu Cubeyra b. ed-Dahhak'tan şu: "Birbirinizi lakaplarla çağırmayın." (el-Hucurat, 11) ayeti hakkında şöyle dediğini nakletmektedir: Lakap takmak cahiliyede (adet) idi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlardan birisini lakabıyla çağırınca ona: Ey Allah'ın Rasulü o bu lakaptan hoşlanmıyor denildi. Bunun üzerine aziz ve celil olan Allah da: "Birbirinizi lakaplarla çağırmayın." (el-Hucurat, 11) buyruğunu indirdi.

 

Bu Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Ebu Davud, 4962; İbn Mace, 3741; Tirmizi, 3764 hasen olduğunu belirterek. İleride Hakim IV, 282'de (7826 numaralı hadis olarak) tekrar edecektir.

 

 

 

3777- * ... Bize Muhammed b. el-Hasen el-Mahzumi Medine'de tahdis etti. Bana el-Ala b. Abdurrahman b. Yakub'un kızı Ümmü Seleme babasından tahdis etti. O dedesinden, o Ebu Hureyre (r.a)’den rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz aziz ve celil olan Allah kıyamet gününde şöyle buyuracaktır: Size emir verdim ama siz benim size verdiğim emirleri gereği gibi yerine getirmediniz. Ben neseplerinizi yükselttim. Bugün ise kendi nesebimi yükseltiyor, sizin neseplerinizi alçaltıyorum. Nerede takva sahipleri, nerde takva sahipleri. Şüphesiz ki Allah'ın katında sizin en şerefliniz en takvalı olanınızdır." (el-Hucurat, 13)

 

Bu ali, senedi ve metni garib bir hadistir. Bununla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.

Ayrıca bunun Talha b. Amr yoluyla Ata b. Ebi Rebah'tan, onun Ebu Hureyre’den diye gelen bir şahidi de bulunmaktadır:

 

Zayıf bir hadistir. Çünkü senedinde Muhammed b. el-Hasen b. Ebi'l-Hasen b. Cubale el-Mahzumi vardır ki Zehebi'nin dikkat çektiği gibi sakıt bir ravidir. Diğer rivayet yolunda görüldüğü gibi bazısında buna mutabaatta bulunulmuştur. Zehebi ise senedinde Talha b. Amr bulunmakla birlikte bu hadis hakkında susmuş bir şey söylememiştir. Halbuki Zehebi kitabın başından buraya kadar onu herhangi bir senette bulundu mu: Talha vahidir, Talha sakıttır deyip gelmiştir. Burada onun susmasına hayret doğrusu! Diğer taraftan Hakim'in:

Bu ali bir hadistir demesine de hayret edilir. Bu hadis subai (yedi ravinin rivayetiyle gelmiş) olduğu halde ali senetli olması nereden gelmektedir. Bundan önce Ebu Hureyre'den gelen rivayetise sudasidir (altı ravilidir). Halbuki orada da ali senet iddiasını ileri sürmemiştir. Aynı şekilde bu haberin Talha yoluyla gelen şahidi de sudasidir. Ancak eğer ali oluştan maksat bu tasavvufta ali bir hadistir ve buna benzer mana yoluyla üstünlüğü kastediyorsa bu bir başka yoldur.

 

 

 

3778- *Bunu bize Ebu Bekr Muhammed b. Abdullah b. Ahmed el-Hafid tahdis etti ... Bize Talha b. Amr, Ata b. Ebi Rebah'tan tahdis etti. O Ebu Hureyre (r.a)’den rivayet ettiğine göre aziz ve celil olan Allah'ın: "Şüphesiz ki Allah'ın katında sizin en şerefliniz en takvalı olanınızdır." (el-Hucurat, 13) ayetini okuyup şöyle dedi: Allah kıyamet gününde şöyle buyuracaktır:

Ey insanlar! Ben sizin için bir nesep tayin etmiştim. Siz de (kendiniz adına) bir nesep uydurdunuz. Ben sizin en şerefli ve değerli olanınızın, en takvalınız olduğunu tayin ettim. Siz ise filan oğlu filan kişi, filan oğlu filandan daha üstün ve şereflidir demekten başka bir yol kabul etmediniz. Bugün ise ben kendi nesebimi yükseltiyar, sizin nesebinizi alçaltıyorum. Nerede takva sahipleri, nerede takva sahipleri? Talha dedi ki: Ata bana dedi ki: Kıyamet gününde benim adım da, senin adın da pek çok olacaktır ama (birisi) çağınlacağı vakit ancak kim kastediliyorsa o kalkacaktır.

 

Diğer Tahric: Buna dair açıklamalar bir önceki hadis ile ilgili notlardaki açıklamalarda geçmiş bulunmaktadır. ed-Durru'l-Mensur, VI, 109'da İbn Merduye, Beyhaki ve Taberani tarafından rivayet edildiği belirtilmektedir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

1455- Kaf Dünyanın Etrafını Kuşatan Zümrütten Bir Dağdır