HAKİM

el-Müstedrek

TEFSİR-2

Sened Sahih Olduğu halde NEBİ (s.a.v.)'in Buhari ve Müslimde Olmayan Kraatleri

 

1261- Neseb Akrabalarından Yedi Akraba, Sıhrı Akrabalardan da Yedi Akraba (ile Nikahlanmak) Haramdır

 

3243 - ... Bize Süfyan, el - A'meş'ten tahdis etti. O İsmail b. Red.’dan, o Umeyr’den, o İbn Abbas (r.a)’dan şöyle dediğini nakletti: Neseb akrabalarından yedi kişi, sıhri akrabalardan da yedi kişi (ile evlenmek) haram kılınmıştır. Sonra şu ayeti okudu: "Anneleriniz, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, kardeş kızları, hemşire kızları size haram kılındı." (Nisa, 23) İşte bunlar neseb yoluyla haram olanlardır: "Sizi emziren sütanneleriniz, süt hemşireleriniz, eşlerinizin anaları ve kendileriyle zifafa girdiğiniz eşlerinizden himayenizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılındı. Eğer o kadınlarla (üvey kızlarınızın anneleriyle) zifafa girmemişseniz (kızlarıyla) evlenmenizde sizin için bir vebal yoktur. Öz oğullarınızın hanımları ve iki kızkardeşi birlikte almanız da (size haram kılındı). Ancak (cahiliye devrinde) geçmiş olan müstesna." (Nisa, 23) (Bir de) "Babalarınızın nikahladığı kadınları nikahlamayın." (Nisa, 22)

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.

Ayrıca bu hadisin İkrime'nin rivayeti ile gelen sahih bir şahidi de bulunmaktadır: Bana Ebu'l-Hasen Ali b. Muhammed b. Ukbe haber verdi, bize el-Hasen b. Ali b. Affan el-Amiri tahdis etti, bize el-Hasen b. Atiye tahdis etti, bize Ali b. Salih, Simak’dan tahdis etti. O İkrime’den, o İbn Abbas (r.a)’dan şöyle dediğini nakletti: Neseb akrabalarından yedi kişi, sıhri akrabalardan yedi kişi (ile evlenmek) haram kılınmıştır.

 

Diğer Tahric: Hadisi Süfyan es-Sevri, Tefsir, 210; Abdurrezzak, Musannef, 10808; Taberani, el-Kebir, 12220; İbn Cerir, 8944 vd.; İbn Ebi Şeybe, Musannef, 13951; Fethu'l-Bari, IX, 153'te belirtildiği üzere de Buhari ve Said b. Mansur, 600. Hadis ile ilgili değerlendirmesinde Hakim yanıimıştır çünkü hadis Buhari'de yer almaktadır.

 

 

 

3244- ... Bize Şu'be, Ebu Husayn’den tahdis etti. O Said b. Cubeyr’den, o İbn Abbas (r.a)’dan bu: "Evli kadınlar(la nikahlanmanız) da (size haram kılındı). Sahip olduğunuz cariyeler müstesna." (Nisa, 24) ayeti hakkında şöyle dediğini nakletti: Kocası bulunan her bir kadına yaklaşmak bir Zinadır. Esir alınmış olan müstesna."

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: İbn Ebi Şeybe, Musannef, 13957; ed-Durru'l-Mensur, II, 246'da belirtildiği gibi Abd b. Humeyd, İbn Cerir, İbnu'l-Münzir ve es-Sünenu'l-Kübra'da Beyhaki rivayet etmiş olup senedi sahihtir.

 

 

 

3245- * ... Bize Şu'be bildirdi, bize Ebu Seleme tahdis edip dedi ki: Ben Ebu Nadra'yı şöyle derken dinledim: İbn Abbas (r.a)'a: "O halde o kadınlardan hangisi ile faydalandı iseniz bundan dolayı onlara tayin edildiği şekilde mehirlerini veriniz," (Nisa, 24) buyruğunu okuyunca İbn Abbas şöyle dedi:O halde onlardan hangisi ile belli bir süreye kadar faydalandı iseniz. Ebu Nadra dedi ki: Biz bunu böyle okumayı öğrenmedik dedim. İbn Abbas: Allah'a yemin ederim ki Allah bunu böylece indirmiştir dedi.

 

Bu Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu Buhari ile tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: ed-Durru'l-Mensur, II, 2S0'de belirtildiği üzere Abd b. Humeyd, İbn Cerir, el-Mesahir'de İbnu'l-Enbari tahriç etmiş olup, sahih bir hadistir.

 

 

 

3246- * ... Bize [...] Nafi' b. Ömer tahdis etti, bize Abdullah b. Ebi Muleyke tahdis edip dedi ki: Aişe (r.anha)'a kadınlar ile mut'a (nikahı)na dair soru sordum. o: Benimle sizin aranızda Allah'ın kitabı (hakem olsun) dedi. (Abdullah devamla) dedi ki: Ayrıca şu: "Onlar ırzlarını korurlar. Eşlerine yahut sağ elleriyle sahip oldukları (cariyeleri)ne karşı müstesna çünkü onlar bundan dolayı kınanmazlar." (Mu'minun, 5-6) ayetini okudu (ve şöyle sürdürdü): Kim Allah'ın kendisine verdiği eşten yahut mülkiyetine verdiği cariyeden başkasını arayacak olursa Hadi aşmış olur.

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: ed-Durru'l-Mensur, V, 8'de belirtildiği üzere İbnu'l-Münzir ve İbn Ebi Hatim tahriç etmiştir. Senedin bir kısmı düşmüştür. Ancak Hakim bu hadisi aynı senetle tam olarak (II, 393'te) yeniden kaydedecektir. Senedi de sahihtir.

 

 

 

3247- * ... Bize Mis'ar b. Kidam, Ma'n b. Abdurrahman b. Abdullah b. Mesud'dan tahdis etti. O babasından, o Abdullah b. Mesud (r.a.)'dan şöyle dediğini nakletti: Şüphesiz Nisa suresinde öyle beş ayet vardır ki onları dünyaya ve dünyadakilere değişmem: "Allah şüphesiz zerre ağırlığı kadar dahi zulmetmez. (Yapılan) bir iyilik olursa onu kat kat artırır ve lütfundan büyük bir mükafat verir." (Nisa, 40); "Size yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız sizin (küçük) günahlarınızı örter iz ve sizi şerefli bir mekana sokarız." (Nisa, 31); "Doğrusu Allah kendisine şirk koşulmasını mağfiret etmez. Ondan başkasını da dilediğine bağışlar." (Nisa, 48); "Şayet kendilerine zulmettiklerinde sana gelip de Allah'tan mağfiret dileselerdi, Peygamber de onlara mağfiret etseydi, Allah'ı elbette tövbeleri çokça kabul eden, çok rahmet eden bulacaklardı." (Nisa,  64) ayetleri ile: "Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder ve sonra Allah'tan mağfiret dilerse Allah'ın çok mağfiret edici, çok merhametli olduğunu görür." (Nisa, 110) ayetleridir. Abdullah (b. Mesud) dedi ki: (Evet, işte) ben bunları dünyaya ve dünyanın içindekilere değişmem.

 

Eğer Abdurrahman babasından (Abdullah b. Mesud’dan) hadis dinlemiş ise bu sahih bir senettir. Çünkü bu hususta görüş ayrılığı vardır.

 

Diğer Tahric: Hennad, Zühd, 903; İbn Cerir, 9233; Abdurrezzak, Tefsir, 1,155; Beyhaki, Şuabu'l-İman, V, 360; Ebu Ubeyd, Fedailu'l-Kuran, s. 210; Taberani, el-Kebir, 9069; Said b. Mansur, 659; ed-Durru'l-Mensur, II, 260'da hadisin sözü geçen kaynaklarda yer aldığını belirtmekle birlikte Abd b. Humeyd tarafından da rivayet edilmiş olduğunu kaydetmekte, Heysemi, Mecmau'z-Zevaid, VII, 14'te ravilerinin sika olduğunu söylemektedir. Durum dediği gibidir. Şu kadar var ki ilim adamlarının bu husustaki iki görüşünden doğru olanına göre hadisin senedi Abdurrahman ile babası arasında munkatıdır. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.

 

 

 

3248- ... Bize Süfyan, İbn Ebi Necih'ten tahdis etti. O Mücahid’den, o Ümmü Seleme (r.anha)’dan şöyle dediğini rivayet etmektedir: Ey Allah'ın Rasulü erkekler gazaya çıkıyor biz ise çıkmıyoruz, savaşmıyoruz dolayısıyla da şehit olmuyoruz. Üstelik bize ancak mirasın yarısı verilmektedir. Bunun üzerine yüce Allah: "Allah'ın kendisi ile kiminizi kiminize üstün kıldığı şeyleri temenni etmeyin." (Nisa, 32) buyruğunu indirdi.

 

Bu Mücahid, Ümmü Seleme’den hadis dinlemiş ise Buhari ve Müslim'in şartına göre senedi sahih bir hadistir.

 

Diğer Tahric: Abdurrezzak, Tefsir, 1, 156; İmam Ahmed, Müsned, VI, 322; İbn Cerir, VIII, 362; Tirmizi, VIII, 375; Ebu Ya'la, Müsned, 6959; Vahidi, Esbabu'n-Nuzul, 143; İbn Ebi Hatim, II, 99/b; Ayrıca bk. ed-Durru'l-Mensur, II, 266; Hakim, Müstedrek, II, 416. Hadis ile ilgili değerlendirme Hakim'in dediği gibidir.

 

 

 

3249- ... Bize Talha b. Musarrit, Said b. Cubeyr’den tahdis etti. O İbn Abbas (r.a.)’dan yüce Allah'ın: "Yeminlerinizle mirasçı kıldıklarınıza da nasiplerini verin." (Nisa, 33) buyruğu hakkında şöyle dediğini nakletmektedir: Muhacirler Medine'ye geldiklerinde akrabaları olan kimseler dışarıda kalarak ensara mirasçı oluyorlardı. Bundan maksat ise Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın aralarında yaptığı kardeşliğin şefkatini gerçekleştirmek idi. Yüce Allah'ın: "Anne babanın ve yakın akrabaların geriye bıraktıklarından her biri için mirasçılar kıldık." (Nisa, 33) ayeti nazil olunca (İbn Abbas) dedi ki: Bu ayet ötekini nesh etti. Sonra: "Yeminlerinizle mirasçı kıldıklarınıza da nasiplerini verin." (Nisa, 33) buyurdu. Maksat ise yardım ve nasihattan (nasiplerini vermektir).

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Buhari, 2170; Ebu Davud, 2921, 2922. Hadis ile ilgili değerlendirmesinde Hakim yanılmıştır.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

1262- Borcunu Ödeyebilecek Durumda Olana Kolaylık Sağlamanın, Ödeyemeyecek Durumda Olana da Mühlet Tanımanın Fazileti