HAKİM el-Müstedrek |
TEFSİR-2 Sened Sahih Olduğu
halde NEBİ (s.a.v.)'in Buhari ve Müslimde Olmayan Kraatleri |
1206- Şehitlerin Kabirlerini Ziyaret Etmek ve Onların
Kıyamet Gününe Kadar Selamı Aldıkları |
3031- * ... Bize
Süleyman b. Bilal, Abdula'la b. Abdullah b. Ebi Merve'den tahdis etti. O Katan
b. Vehb'den, o Ubeyd b. Umeyr'den, o Ebu Hureyre (r.a.)’den rivayet ettiğine
göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Uhud’dan döndüğünde yolunda
öldürülmüş olarak Mus'ab b. Umeyr'in yanından geçti. Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) onun başı ucunda durdu ve ona dua ettikten sonra şu ayeti
okudu: "Müminler arasında Allah'a verdikleri sözde içtenlikle sebat
gösteren nice yiğitler vardır. Onlardan kimisi adağını yerine getirdi, kimisi
de beklemektedir. Onlar hiçbir şeyi değiştirmemişlerdir." (Ahzab, 23)
Sonra Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şahitlik
ederim ki kıyamet gününde bunlar Allah nezdinde şehittirler. Bu sebeple onların
(kabirlerine) gidin ve onları ziyaret edin. Nefsim elinde olana yemin ederim ki
kıyamet gününe kadar bir kimse onlara selam verecek olursa mutlaka onun
selamını alırlar."
Bu Buhari ve Müslim'in
şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric:
ed-Durru'l-Mensur, V, 365'te belirtildiğine göre hadisi Beyhaki,
es-Sünenu'l-Kübra'da rivayet etmiştir. Zehebi ise Hakim'i eleştirerek bu
hadisin uydurma olduğunu zannediyorum demiştir.
3032- * ... Bize
Ebu'l-Abbas Muhammed b. Yakub tahdis etti. .. Bize Muhammed b. Abdurrahman b.
el-Beylemani babasından tahdis etti. Onun İbn Ömer’den rivayet ettiğine göre
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Andolsun ki Sebe'liler için kendi
meskenlerinde (meskenleri anlamındaki kelimeyi meskenihim değil de mesken
kelimesinin çoğulu olarak mesakinihim şeklinde) bir ibret vardır." (Sebe',
15) diye okuduğunu rivayet etmiştir.
Bu çoğunlukla ancak
Ebu'l-Abbas'tan diye yazdığımız bir nüshadır. Buhari ve Müslim ise
İbnu'l-Beylemani'nin rivayetini delil göstermemişlerdir.
Diğer Tahric:
ed-Durru'l-Mensur, V, 334'te yalnızca Hakim tarafından rivayet edildiğini
belirtmektedir. Sözü geçen kıraat ise İbn Kesir, Nafi, İbn Abid ve Ebu Bekr b.
Asım'ın kıraatidir.
3033- * ... Bize Amr,
İkrime’den tahdis etti. O Ebu Hureyre’den rivayet ettiğine göre Allah'ın Nebisi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nihayet kalplerinden korku giderilince,
Rabbiniz ne buyurdu! diyeceklerdir." (Sebe, 23) diye okumuştur.
Bu Müslim'in şartına
göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric:
ed-Durru'l-Mensur, V, 442'de Hakim ve İbn Merduye tarafından rivayet edildiği
belirtilmektedir. "Fuzzia: korku giderilince" anlamındaki lafzın ra
ve gayn ile kıraati (furriğa) şeklinde Hasen, Katade ve İbn Ya'mer'in
kıraatidir. ed-Durru'l-Mensur'da da bu şekildedir. Metinde kaydedilen ise bizim
kıraatimize uygun olandır. Cumhurun kıraati de bu şekildedir. Ebu Davud,
3982'de Ebu Hureyre'de ze ve ayn harfi ile okunuşu rivayet etmiştir. Suyuti de
kendi nüshasında da böyle olduğunu yani ze ve ayn ile (fuzzia şeklinde
olduğunu) belirtmekte sonra şunları söylemektedir: Bununla birlikte bunun ra ve
gayn ile (furriğa) şeklinde olma ihtimali vardır. Çünkü Ebu Hureyre bu kelimeyi
böylece okurdu. Avnu'l-Mabud, XI, 14'te bu açıklamaları naklettikten sonra Hakim'in
zikrettiği bu hadisini de kendisi de ra ve ğayn ile (furriğa şeklinde)
zikretmektedir.
3034- * ... Bize Ebu
Asım tahdis etti, bize İsmail b. Nafi, Muhammed b. Ziyad'dan tahdis etti. O
Muhammed b. Ka'b el-Kurazi'den, o Ebu Hureyre (r.a)’den rivayet ettiğine göre
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Andolsun ki o sizden pek çok kimseyi
saptırdı." (Yasin, 62) ayeti(ndeki cibillen: kimse lafzını) şeddesiz
olarak (cubulen şeklinde) okumuştur.
Bu senetteki bütün
raviler İsmail b. Rafi' dışında sikadırlar. Çünkü Buhari ve Müslim, İsmail'in
rivayetini delil göstermemişlerdir.
Diğer Tahric:
ed-Durru'l-Mensur, V, S02'de yalnızca Hakim tarafından rivayet edildiğini
belirtmektedir. Zehebi dedi ki: Senedinde İsmail b. Rafi vardır ki o helak
olmuş birisidir. Lam harfi şeddesiz olarak (cibillen şeklinde değil de cubulen
şeklinde) cumhurun kıraatidir.
3035- ... Bize Süfyan b.
Uyeyne ile Ebu Usame, Muhammed b. Amr’dan tahdis etti. O Yahya b. Abdurrahman
b. Hatıb’dan, o Abdullah b. ez-Zubeyr (r.a)’dan şöyle dediğini nakletti:
ez-Zubeyr dedi ki: "Muhakkak sen de öleceksin hiç şüphesiz onlar da
öleceklerdir. Sonra muhakkak kıyamet gününde Rabbinizin huzurunda muhakeme
olacaksınız." (ez-Zümer, 30- 1) buyruğu nazil olunca ez-Zubeyr şöyle dedi:
Ey Allah'ın Rasulü özel günahlar ile birlikte dünyada aramızda olup bitenlerle
bizim aleyhimize tekrar geri getirilecek mi? dedi. Allah Rasulü şöyle buyurdu:
"Evet, her bir hak sahibine hakkını eksiksiz verinceye kadar bu tekrar
onların aleyhlerine geri getirilecektir" buyurdu. Bunun üzerine ez-Zubeyr:
Allah'a yemin olsun ki iş gerçekten çok ağırdır dedi.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: Bk.
ed-Durru'l-Mensur, V, 614, 615. Hadis ayrıca İmam Ahmed, Müsned, 3008; Tirmizi,
3230 ve Mecmau'z-Zevaid, VII, 100'de belirtildiği üzere Taberani tarafından da
rivayet edilmiş ve Heysemi senedinde Ömer de bulunmakla birlikte ravilerinin
sika olduklarını söylemiştir. Diğer taraftan Heysemi bu söylediklerinde
yanılmıştır. Çünkü hadis rivayetin zahiri onu desteklemekle birlikte Tirmizi'de
yer almış ve Tirmizi de hasen, sahihtir demiştir. Ayırca ed-Durru'l-Mensur, V,
327'de verilen kaynaklara da bakınız.
3036- ... Bize Hammad b.
Seleme, Sabit'ten bildirdi. O Şehr’den, o Yezid kızı Esma (r.anha)’dan şöyle
dediğini nakletti: Ben Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i: "Ey nefisleri
aleyhine ileri giden kullarım Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah
bütün günahları mağfiret eder." (ez-Zümer, 53) ve buna aldırmaz diye
okurken diye dinledim.
Bu ali (senedi) garib
bir hadistir. Ben bu kitabımda şu bir hadis dışında Şehr’den herhangi bir hadis
zikretmedim.
Diğer Tahric: Tirmizi,
3237; Ebu Ubeyd, Fedailu'l-Kuran, 37/b; İmam Ahmed, Müsned, VI, 454. Tirmizi
hasen olduğunu belirtmekte; Taberani, el-Kebir, xxıV, 161. Senedi hasendir. Şu
kadar var ki ilim adamları özelolarak kıraatler ile ilgili rivayetlerinde
Şehr'i ayıph kabul etmişlerdir. Bu hususta onun hakkında görüş ayrılığı vardır.
3037- ... Bize İsrail,
Ebu İshak'tan bildirdi. O Abdurrahman b. Yezid’den, o Abdullah b. Mesud
(r.a.)’dan şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bana: "Şüphesiz ki benim rızkı veren, hem pek çetin kudret ve kuvvet
sahibi olan" (ez-Zariyat, 58) diye okutup öğretti.
Bu Buhari ve Müslim'in
şartına göre sahih bir hadistir.
Diğer Tahric: Tirmizi,
2940; Ebu Davud, 3993; İbn Hibban, Sahih, 6329; İmam Ahmed, Müsned, 3970; Ebu
Yala, Müsned, 5333; Beyhaki, el-Esma-u ve's-Sıfat, I, 85; ed-Duri,
Kıraatu'n-Nebi, s. 107. Tirmızı: Hasen, sahih bir hadistir demiştir. Buna dair
açıklamalar daha önceden geçmiş bulunmaktadır.
3038- ... Bize Muhammed
b. Fudayl b. Gazavan babasından tahdis etti. O Zazan’dan, o Ali (r.a.)’den
rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İman edip
soyları iman ile kendilerine uyanların biz soylarını da kendilerine
katarız." (Tur, 21) diye okuduğunu rivayet etmiştir.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric:
ed-Durru'l-Mensur, VI, ı47'de yalnız Hakim tarafından rivayet edildiği
belirtilmektedir. Hadis el-Müstedrek'te de bu şekilde (ayetin baş tarafında)
"vav"sız olarak zikredilmiştir. Bu ayetin kıraat şekilleri çeşitli
olmakla birlikte kıraatler arasında bu yoktur. Zehebi'nin Telhis'indeki şekil
ise: "İman edip soyları iman ile kendilerine uyanların biz soylarını da
kendilerine katarız" şeklinde "soy" anlamındaki
"zürriyet" kelimesi "zürriyyat" diye çoğulolarak
kaydedilmiştir. Bu ise İbn Kesir, Asım ve Hamza ya da Kisanin kıraatidir. Bu
kıraat sabit ve kıraatler arasında yeri olan bir okuyuştur. Muhtemelen asıl
nüshada sabit olan şekil de bu olmalı, bazı müstensihler hata olduğunu
düşünerek bu hale sokmuş olmalıdır. Geriye baştaki "vav" harfinin
zikredilmemiş olması kalır ki bunun da önemi yoktur. Çünkü bu vav diğer bütün
kurraların kıraatinde sabittir. Hazfedilmesi ise Hz. Osman tarafından
çoğaltılan mushafın resmine (yazılış şekline) muhalif olduğundan dolayı bu
şekli kabul edilemez. Bundan bir hadis sonrasına da bakınız.
3039- ... Bize Veki'
tahdis etti, bize İsrail, Ebu İshak'tan tahdis etti. O el-Esved b. Yezid'den, o
Abdullah b. Mesud (r.a)'dan şöyle dediğini nakletti: Ben Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'a: "O halde var mı ibret alıp düşünen?" (Tur, 21)
buyruğunu (ibret alıp düşünen anlamındaki kelimeyi) zel harfi ile (müzzekkir)
şeklinde okudu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dal harfi ile (düzelterek):
"O halde var mı ibret alıp düşünen? (müddekir)" buyurdu.
Bu Şu'be'nin, Ebu
İshak'tan diye muhtasar olarak rivayet ettiği bir hadis olmak üzere Buhari ve
Müslim tarafından ittifakla tahriç edilmiş bir hadistir.
Diğer Tahric: Müslim,
823; Buhari, 4593'te bu şekilde kaydetmiş olup, Buhari'nin bunun gibi olan tek
rivayeti dışında sair rivayetleri muhtasardır. Derim ki: Hakim
değerlendirmesinde yanıImiştir. Hadis Buhari'de aynen bu şekilde mevcuttur.
Evet, Müslim'in yanında da muhtasardır.
3040- * ... Bize
Abdullah b. Avn'ın amcasının oğlu olan Ebu Abdurrahman el-Artadani, Asım
el-Cahderi’den tahdis etti. O Ebu Bekre (r.a.)’dan rivayet ettiğine göre Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yeşil yastıklara ve güzel döşemelere
yaslanarak (dinlenirler)" (er-Rahman, 76) diye okumuştur.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: Bezzar,
Müsned'inde rivayet etmiş olup, Mecmau'z-Zevaid, VII, 156'da Zehebi'den naklen
şöyle demektedir: Onun bu kıraati (biraz sonra bu notta gelecek açıklamalara
bakınız) şaz bir kıraattir ve bu kıraatte münker hususlarda vardır. Zehebi
ayrıca dedi ki: Asım, Ebu Bekre'ye yetişmemiştir. Ayetteki
"yastıklar" anlamındaki "rafraf" kelimesi
"refarif" şeklinde "döşemeler" anlamındaki
"abkari" kelimesi de "abakiri" diye okunmuştur. Nitekim
Mecmau'z-Zevaid ile ed-Durru'l-Mensur ile başka kaynaklarda bu şekildedir.
Nüshalarda sabit olup da bazı müstensihlerin bilgisizlikten kaynaklanarak
değişikliğe uğrattığı şekil de budur. Bu değişikliği yapan müstensih de meşhur
ve mahfuz olan kıraatin bu olduğunu zannederek yapmıştır. Oysa durum böyle değildir.
Diğer taraftan müstensih dönmüş, Zehebi'nin Telhis'ini de abes bir şekilde
değiştirerek kanaatimce ıslah edip düzeltmiştir. Halbuki "refarif"
şeklinde Osman b. Affan ve buradaki ravi olan Asım el-Cahderi ile İbn Muhays'ın
"refarife" diyerek gayrı munsarıfbir kelime olarak okumuşlardır.
Ebu'l-Aliye, Ebu İmran el-Cevni de onlar gibi okumakla birlikte onlar bu
kelimeyi munsarıf olarak okumuşlardır. (Yani refarifin diye okumuşlardır.) Sözü
edilen ilk üç kıraat alimi de kafharfi kesreli, ye harfi fethalı olarak:
"abatiriyye" şeklinde tenvinsiz okumuşlardır. ez-Zeccac dedi ki:
Arapça'da bu kıraatin açıklanır bir tarafı yoktur. Ayrıca şunu eklemektedir:
Eğer çoğul okuyuş
sahih olarak gelmiş ise bunun "abakiratin" şeklinde olması gerekirdi.
Diğer iki kıraat alimi de Dahhak ile birlikte tenvinli olarak abakiriyyin
şeklinde okumuşlardır. Ayrıca bk. Zadu'l-Mesir, VIII, 128
3041- * ... Bize Sellam
b. Suleyman el-Medaini tahdis etti, bize Ebu Amr b. el-Ala, Nafi’den tahdis
etti. O İbn Ömer (r.a)’den rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "İçtikçe kanmama hastalığına uğramış develerin içişi gibi
içeceksiniz" (Vakıa, 55) diye okumuştur.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: Temmam,
Fevaid, 1388; İbn Adiy, III, 310. Zehebi, Sellam dolayısıyla zayıf olduğunu
söylemiştir. Ayrıca bk. Mecmau'z-Zevaid, VII, 156. İbn Adiy bu hadisi ve
başkalarını zikrettikten sonra şunları söylemektedir: Bu hadisleri Ebu Amr,
Sellam'dan başka kimse rivayet etmemektedir.
3042- * ... Bana Salih
b. Keysan, İsa b. Mesud b. el-Hakem ez-Zuraki'den tahdis etti. O Şerif'in kızı
olan büyükannesi Habibe’den rivayet ettiğine göre kızı İbretu'l-Acma ile
birlikte hac günlerinde Mina'da idi. (İsa) dedi ki: Yanlarına Budeyl b. Verka,
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın üzerinde yükünün de bulunduğu bir
deve üzerinde gelerek Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor
diye seslendi: "Oruçlu olan orucunu açsın çünkü bugünler yeme ve içme
günleridir."
Bu hadis bu kitabın
(bölümün) kapsamında değildir.
Diğer Tahric:
Mecmau'z-Zevaid, III, 203'te hadisin İmam Ahmed tarafından Müsned'de, Taberani
tarafından da Evsat'ta rivayet edildiği belirtilmektedir. Taberani'nin hadisi
rivayetinde bazı farklılıklar bulunmaktadır.
3043- ... Bize Ebu
Ubeyd, Mervan b. Muaviye, Hammad b. Budeyl b. Meysere’den tahdis etti. O
Abdullah b. Şakik’den, o Aişe (r.anha)’den şöyle dediğini rivayet etti:
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Artık rahatlık ve güzel
kokular. .. vardır." (el-Vakıa, 89) diye okurdu.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: Tirmizi,
2939; Ebu Davud, 3991. Tirmizi hasen olduğunu belirtmektedir. Hadis daha önce
II, 236 (2978 numara ile) geçmiş bulunmaktadır. Re harfini ötreli olarak Ebu
Bekr es-Sıddık, el-Hasen, İkrime, İbn Yamer, Katade, Kisai ve başkaları
okumuşlardır.
3044- ... Bize Haccac b.
Muhammed tahdis edip dedi ki: İbn Cureyc, Ebu'zZubeyr’den de (ye naklet)di. O
İbn Ömer (r.a)’den rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "İddetleri vaktinde onları boşayın." (Talak, 1) (Vaktinde
anlamını verdiğimiz "iddetleri" lafzının başındaki kesreli lam harfi
yerine "fi kubulin: iddetleri tamamlanmadan önce anlamına gelecek şekilde)
okumuştur.
Müslim bu hadisi uzun
haliyle İbn Cureyc’den, o Ebu'z-Zubeyr’den diye rivayet etmiştir. Buna göre
Ebu'z-Zubeyr, Abdurrahman b. Eymen'i, Abdullah b. Ömer'e ay hali iken hanımını
boşamış bir adamın durumuna dair soru sorarken dinlemiştir. -Zannederim ki o bu
rivayetinde bu lafız(lar)ı da zikretmiştir.-
Diğer Tahric: İmam
Malik, Muvafta, II, 587; Müslim, 1470; Ebu Ubeyd, Fedailu'l-Kur'an, s. 186
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
1207- "Ya
Eyyuhhel Müddessir: Ey Örtünüp Bürünen'' (Müddessir, 1) Buyruğunun inmesi