HAKİM el-Müstedrek |
TEFSİR-2 Sened Sahih Olduğu
halde NEBİ (s.a.v.)'in Buhari ve Müslimde Olmayan Kraatleri |
1204- Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'de Nebi
Olarak Onüç Yıl Kaldı |
3010- * ... Bize Süfyan,
Kabus b. Ebi Zabyan’dan tahdis etti. O babasından, o İbn Abbas (r.a.)’dan şöyle
dediğini nakletti: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Mekke'de nebi olarak 13
yıl kaldı. Üzerine: "Beni doğruluk girdirişi ile girdir, doğruluk çıkarış!
ile çıkar." (el-İsra, 80) buyruğu üzerine (girdiriş ve çıkarış anlamını
verdiğimiz "mudhal" ve "muhrac" kelimelerini) mim harfleri
fethalı olarak (medhal ve mahrac şeklinde) indi, o da bunun üzerine hicret
etti.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: Tirmizi,
3138. Bundan farklı bir anlatımla. -Kabus leyyin bir ravi olmakla birlikte-
hasen, sahihtir diyerek. Ayrıca İmam Ahmed, Müsned, 1948; Taberani, Tefsir, XV,
148; İbn Adiy, elKamil, Vi, 2072; Beyhaki, Delailu'n-Nubuvve, II, 516;
el-Vahidi, Esbabu'n-Nuzül, s. 2098
3011- * ... Bize İshak
b. Yusuf, Hamza b. Habib'den tahdis etti. O Ebu İshak'tan, o Said b.
Cubeyr’den, o İbn Abbas (r.a)’dan, o Ubey b. Ka'b (r.a)’dan rivayet ettiğine
göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem);"Eğer bundan sonra sana bir
şey soracak olursam" (el-Kehf, 76) buyruğunu iki hemze ile okumuştur.
Bu Buhari ve Müslim'in
şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir. Ancak
her ikisi ittifakla Amr b. Dinar'ın, Said b. Cubeyr’den, o İbn Abbas'tan, o
Ubey b. Ka'b (r.a)’dan Musa ve Hızır ile kıssayı uzun uzadıya zikretmiş
bulunmakta fakat bu rivayette iki hemze ile okuyuş sözkonusu edilmemektedir.
Diğer Tahric: İbn
Hibban, Sahih, 6326; Hafs b. Ömer, Kıraatu'n-Nebi, no: 76. Ayrıca ed-Durru'l-Mensur,
V, 427'de İbn Merduye tarafından rivayet edildiği belirtilmektedir. Senedi
sahihtir ama Buhari'nin şartına uygun değildir. Şu kadar var ki eğer burada Ebu
İshak senette tedlis yapmamışsa böyledir. Hadisin aslı Hakim'in de belirteceği
gibi Buharive Müslim'de yer almaktadır.
3012- ... Bize Süfyan b.
Uyeyne, Amr b. Dinar'dan tahdis etti. O Said b. Cubeyr'den, o İbn Abbas
(r.a)'dan, o Ubey b. Ka'b (r.a)'dan rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Dileseydin elbet buna karşılık bir ücret
alırdın." (el-Kehf, 77) buyruğunu ("elbet... alırdın"
anlamındaki "lettehazte" lafzındaki te harfini) şeddesiz okudu.
Bu Buhari ve Müslim'in
şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte sözünü ettiğimiz uzunca hadis
arasında bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: Müslim,
2380; İbn Hibban, Sahih, 6325. Hadisi Müslim bu şekilde tahriç etmiş olmakla
birlikte orada "şeddesiz olarak" ibaresi yoktur. Şu kadar var ki
Hakim'in yazma nüshasındaki yazma şekli bunun da şeddeli (lettehazte: elbet
alırdın şeklinde) okunmasını gerektirmektedir.
3013- * ... Bize Harun
b. Hatim tahdis etti, bize Suleym b. İsa, Hamza ez-Zeyyad’dan tahdis etti. O
Ebu İshak'tan, o Said b. Cubeyr’den, o İbn Abbas (r.a)’dan rivayet ettiğine
göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Çünkü arkalarında her (sağlam)
gemiyi zorla gasp eden bir hükümdar vardı." (el-Kehf, 79)
"arkalarında" anlamındaki "veraehum" kelimesi yerine
"önlerinde" anlamına gelecek şekilde: "Emamehum" diye
okurdu.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: Ebu
Ubeyd, Fedailu'l-Kuran, 38, 50 bir başka yoldan. Senedinde Bakiyye ve İbn Ebi
Meryem vardır. Buradaki senette ise Harun vardır ki oldukça zayıf bir ravidir.
Zehebi Harun'a dikkat çekmekte ve: Oldukça vahidir demektedir.
3014- ... Bize Hammad b.
Seleme, Abdullah b. Osman b. Huseym'den tahdis etti. O Said b. Cubeyr’den, o
İbn Abbas'tan rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Kara çamurlu bir pınarda" (Kehf, 82) diye okurdu.
Bu MÜslim'in şartına
göre sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ile bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: Tirmizi,
2934; Ebu Davud, 3986. Hadis daha önceden (2987 numara ile) geçmiş
bulunmaktadır. Senedi sahihtir.
3015- * ... el-Hakem b.
Uteybe'den, o İbrahim et-Teymi'den, o babasından, o Ebu Zerr (r.a)’den şöyle
dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir eşeğe binmiş,
ben de onun arkasına binmiş idim. Güneşi batınca gördü ve: "Ey Ebu Zerr bu
nerede batıyor" buyurdu. Ben: Allah ve Rasulü en iyi bilendir dedim. O:
("Hamietin: kara çamurlu" anlamındaki lafzı) hemzesiz olarak: "O
(hamietin diye telaffuz etmek suretiyle) kara çamurlu bir pınarda batıyor"
buyurdu.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemiştir.
Diğer Tahric: Buhari,
VIII, 416; Müslim, 159'da Ebu Zerr'den güneşin batışma dair bundan başka bir
hadis yer almaktadır. Bu da isnadı ceyyid bir hadistir.
3016- * ... Husayn’dan,
o İkrime’den, o İbn Abbas (r.a)’dan şöyle dediğini nakletti: Ben Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın: "İtiyyen: daha cesur ve şiddetli"
(Meryem, 69) yahut: "cisiyya: dizleri üzere" (Meryem, 68)
buyruklarını her ikisini de ötreli (mi) okuduğu nu bilmiyorum.
Bu Buhari'nin şartına
göre sahih bir hadis olmakla birlikte Müslim ile bunu tahriç etmemişlerdir.
Mecmau'z-Zevaid, VII,
155'te belirtildiği üzere İmam Ahmed, Müsned'de buna yakın olarak hadisi
zikretmiş, Heysemi ravilerinin sika olduklarını belirtmiştir. Orada
"cisiyyen: dizleri üzere" yerine "cisiyyen" şeklindedir.
3017- * ... Bize İsa b.
Yunus, Ubeydullah b. Abdurrahman b. Mevheb'den bildirdi. O Malik'ten, o Ebu'r-
Rical’den rivayet ettiğine göre Aişe (r.anha) suffa ehline herhangi bir şeyi
sadaka olarak gönderir ve şöyle derdi: Onlardan erkek bir berberi ya da kadın
bir berberiye vermeyin çünkü ben Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ı
şöyle buyururken dinledim: "Onlar Aziz ve Celil Allah'ın haklarında:
"Bunlardan sonra ise namazı terk eden ... bir kavim geldi" (el-Kehf,
59) diye buyurduğu sonradan gelen kimselerdir."
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Zehebi dedi ki:
Ubeydullah hakkında ihtilaf edilmiştir. Buradaki Malik'in kim olduğunu da
bilmiyorum. Diğer taraftan bu hadis munkatıdır.
3018- *,.. Bize
Abdurrahman b. Muhammed el-Harrani, Mekhul'den tahdis etti. O Ebu Umame
(r.a)’dan rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bundan dolayı neredeyse gökler çatlayacak" (çatlayacak anlamındaki
"yetefattarne" kelimesini ya ve nun harfleri ile (hem
"yetefettarne" hem "yenfatirne" şekillerinde)"Ve
dağlar parçalanıp dağılarak" (parçalanıp dağılarak anlamını verdiğimiz
"tahirru" kelimesini) te harfi ile "Rahman'a evlat isnad ettiler
diye" buyruğundaki (evlat kelimesini "veleden" şeklinde),
"halbuki Rahman'a evlat edinmek yakışmaz" (buyruğundaki evlat
kelimesinin anlamındaki "veleda" kelimesini de)" ardı arkasına
fethalı olarak okumuştur.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
el-Harrani'nin kim
olduğunu bilmiyorum. "Yetefattame" şeklindeki lafzın
"yenfatime" kıraati meşhurdur, diğer kalan kıraat şekilleri de
mütevatirdir.
3019- *Bana Ebu Bekr b.
Darim Kufe'de haber verdi. Bize Ubeyd b. Gannam b. Hafs b. Gıyas tahdis etti.
Bize Ubeyd b. Yaiş tahdis etti, bize Muhammed b. Fudayl, Asım’dan tahdis etti.
O Zin’den şöyle dediğini nakletti: Bir adam Abdullah (b. Mesud)'a "Ta
ha"yı fethalı olarak okudu. Abdullah onun bu okuyuşunu alıp:
"Tai" diye kesreli olarak düzeltti. Adam kendisine: Bu ancak ayağını
açık olarak koy demek olur deyince, Abdullah: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bunu böyle okuduğu gibi Cibril (a.s) da bunu böylece indirmiştir dedi.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir. Bunu aynı
şekilde Muhammed b. Ubeydullah da Asım’dan kendi senediyle rivayet etmiş ve bu
rivayetinde şöyle demiştir: Bunun üzerine Abdullah şöyle dedi: Allah'a yemin
ederim ki Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu bana böyle öğretti.
Temmam, Fevaid,
ı384'te başka bir yoldan Asım'dan diye zayıf bir senetle rivayet etmiştir.
Hakim'in senedinde ise hocası Ebu Bekr vardır ki hakkında (tenkit edici) bazı
sözler söylenmiştir. Bunu hocalarının biyografisini kaydederken zikrettim.
3020- *Bize Ebu'l-Abbas
Muhammed b. Yakub tahdis etti, bize Ahmed b. Abdulcebbar tahdis etti, bize
Yunus b. Bukeyr tahdis etti, bize Muhammed b. İshak, Asım b. Ömer b. Katade’den
tahdis etti. O Mahmud b. Lebid’den, o Ebu Said (r.a)’dan şöyle dediğini
nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ı şöyle buyururken dinledim:
"Aziz ve Celil Allah'ın:Her yüksekçe tepeden hızlıca indiklerinde"
(Enbiya, 96) buyurduğu gibi Yecuc ile Mecuc('un önündeki engeller, kapılar)
açılacaktır." İbn İshak, Abdullah'ın kıraatini naklederken dedi ki:
(Enbiya, 96)'daki "hadebi: yüksekçe tepe" kelimesini: "min külli
cedesin yensilun: her bir kabirden kalkıp hızlıca geleceklerdir" şeklinde
(hadebkelimesini cim ve se ile: cedes şeklinde) okumuştur. Tıpkı yüce Allah'ın:
"Kabirlerinden Rablerine doğru süratle gidecekler" (Yasin, 51)
buyruğunda (-cedesin çoğulu olan- ecdas) gibi okumuştur ki ecdas da kabirler
demektir.
Bu Müslim'in şartına
göre sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ile bunu tahriç etmemişlerdir.
Ahmed b. Abdulcebbar
yalnız siyret ile ilgili rivayetlerde sika birisidir. Muhammed b. İshak da
semaı (hadisi doğrudan duymuş olduğunu) açıkça ifade etmemektedir.
3021 - * ... Bize
el-Hakem b. Abdulmelik, Katade’den tahdis etti. O el-Hasen'den, o İmran b.
Husayn’dan (r.a) rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem): "Sen insanları sarhoş görürsün halbuki onlar sarhoş
değillerdir." (Hac, 2) şeklinde okumuştur.
Buhari bu hadisi Ömer
b. Hafs b. Gıyas’dan, o babasından, o el-A'meş'ten, o Ebu Salih 'ten, o Ebu
Said (r.a)’dan diye (şöylece) tahriç etmiştir: Yüce Allah: Ey Adem cehennem
ateşine gidecek kafileyi çıkart (yola koyulsun) diye buyuracak. Hadisi uzun
uzadıya zikrettikten sonra sonunda: "Sen insanları sarhoş görürsün,
halbuki onlar sarhoş değillerdir." (el-Hac, 2) buyruğu da yer almaktadır.
Bu iki hadisten daha
sahih olanı ise İmam Buhari'nin tahriç ettiğidir.
Diğer Tahric: Tirmizi,
3168 hasen, sahihtir diyerek. Hadis Tirmızi'de uzunca zikredilmiştir. Burada
Katade açıkça semaı ifade etmediği gibi el-Hasen'in İmran'dan hadis dinleyip
dinlemediği hususunda da (menfi) açıklamalar yapılmıştır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
1205- Kıtale Dair
Nazil Olan ilk Ayet-i Kerime