HAKİM el-Müstedrek |
TEFSİR-2 Sened Sahih Olduğu
halde NEBİ (s.a.v.)'in Buhari ve Müslimde Olmayan Kraatleri |
1201- Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın Yürüyüşü ve
Onun Misafirlerini Ağırlaması |
2969- Bana Fakih Ebu
Bekr İsmail b. Muhammed Rey'de haber verdi. Bize Muhammed b. el-Farac el-Ezrak
tahdis etti. Bize Haccac b. Muhammed tahdis etti.
Bana İbn Cureyc, İsmail
b. Kesir’den haber verdi. O Asım b. Lakit b. Sabra’dan, o babası ve el-
Müntefik oğullarının heyet azalarından birisi olan Lakit b. Sabra’dan şöyle
dediğini nakletti: Bir arkadaşımla birlikte Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'ın yanına gittik. Onu bulamadık. Aişe de bize hurma ve un bulamacı
ikram etti. (Lakit) dedi ki: Fazla bir zaman geçmeden Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) arka arkaya attığı adımlarla öne doğru hafifçe eğilir haliyle geldi
ve: "Bir şey yediniz mi?"diye sordu. Biz: Evet, dedik. (Lakit) dedi
ki: Biz bu halde iken çoban elinde dişi bir keçi oğlağı bulunduğu halde geldi.
Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Doğurdu mu?" dedi. Çoban
evet dedi. Allah Rasulü "Ne? (doğurdu)" buyurdu. Çoban: Kuzu dedi.
Allah Rasulü: "Onun yerine bir koyun kes sonra yanıma gel" buyurdu ve
(bize) dedi ki: "Sakın bizlerin senin için (koyun) kestiğimizi
zannetmeyesin. Bizim yüz tane koyunumuz var daha da artmasını istemiyoruz. Bu
sebeple çoban bir kuzuyu taşıdı mı hemen onun yerine bir koyun keseriz."
İbn Cureyc dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "(Sakın
sanmayasın anlamındaki kelimeyi) la tahsibenne" diye söyledi."La
tahsebenne" diye söylemedi.
Bu hadisi Süfyan
es-Sevri, Ebu Haşim’den, o Asım b. Lakit'den bu rivayet ile rivayet etmiş
bulunmaktadır: Bunu bize Ebu Zekeriya Yahya b. Muhammed el-Anberi haber verdi.
Bize İbrahim b. Ebi Talib tahdis etti. Bize Muhammed b. el-Müsenna tahdis etti.
Bize Ebu Ahmed ez-Zubeyri tahdis etti. Bize Süfyan, Ebu Haşim’den tahdis etti.
O Asım b. Lakit’den, o babasından rivayet ettiğine göre Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): "La tahsibenne" buyurdu ama "la tahsebenne"
buyurmadı.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric:
Abdurrezzak, Musannef, 80; İmam Ahmed, Müsned, IV, 33, 211; Ebu Davud,Sünen, 142-144, 2349,2996; Tirmizi, 38, 785; Nesai, 1,
66, 79; İbn Mace, 407; İbn Huzeyme, Sahih, 165, 168; İbn Hibban, Sahih, 1040;
Darimi, Sünen, 711; Taberani, el-Kebir, 19,479; Ebu Davud et-Tayalisi, Müsned,
1341; Buhari, el-Edebu'l-Müfred, 166. Bu hadis bazı kaynaklarda daha önce
Hakim'de r, 147'de (537-540 numaralı hadisler) de geçtiği gibi çeşitli rivayet
yollarıyla kaydedilmiş bulunmaktadır. Hadisin sahih olduğunu hadis
hafızlarından birden çok kişi söylemiş bulunmaktadır.
2970- * ... Bize Davud
b. Şibl b.Abbadel-Mekki babasından tahdis etti. O Abdullah b. Kesir
el-Kari'den, o Mücahid'den, o İbn Abbas (r.a)'dan şöyle dediğini nakletti: Ben
Ubey b. Kab'a: "Ve öyle bir günden korkun ki kimse kimseye hiçbir fayda
veremez." (Fayda veremez anlamındaki "la teczi" buyruğunu) te
harfi ile "Ondan herhangi bir şefaat da kabul olunmaz, ondan bir fidye de
alınmaz" (el-Bakara, 48) diye okudu. Ubey dedi ki: Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bana (bu ayeti şöyle) okuttu: "Kimse kimseye hiçbir
fayda veremez," (Fayda veremez anlamındaki "teczi" buyruğunu) te
harfi ile "Ondan herhangi bir şefaat da kabul olunmaz" (buyruğundaki
kabul olunmaz anlamındaki "la tukbelu" lafzını) te ile "Ondan
bir fidye de alınmaz" (buyruğundaki alınmaz anlamındaki "la
yuhazu" lafzını da) ye ile okuttu.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Bu hadisi kurradan bir
topluluk birbirinden rivayet etmişlerdir. Kıraatlere dair bu gibi kimselerin
naklettikleri rivayetler (raviler) cerh edilmedikleri sürece sahihtir.
Aralarında cerh edilen bir kimse olduğunu bilmiyorum. Bu kıraati de
musannıflardan birden çok kişi zikretmiş bulunmaktadır.
2971- ... Bize el-Hakem
b. Abdulmelik, Katade'den tahdis etti. O el-Hasen’den, o İmran b. Husayn
(r.a)’dan şöyle dediğini nakletti: Bir yolculukta Rasulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) ile birlikte idik. Ashabından bazıları yürümekte geri kalmıştı.
Allah Rasulü yüksek sesle şu iki ayeti okudu: "Ey insanlar! Rabbinizden
sakının. Çünkü kıyametin sarsıntısı büyük bir şeydir. Onu göreceğiniz gün bütün
emzikliler emzirdiklerini unuturlar. Her hamile (karnındaki) yükünü bırakır,
Sen insanları sarhoş görürsün halbuki onlar sarhoş değillerdir fakat Allah'ın
azabı pek şiddetlidir." (el-Hac, 1-2) Ashabı bunu işitince bineklerini
hızlandırdılar ve onun bir şeyler söylemek istediğini anladılar. Allah Rasulü
de: "Bu dinlediğiniz günün hangi gün olduğunu biliyor musunuz?"
buyurdu. Onlar: Allah ve Rasulü en iyi bilendir dediler. Allah Rasulü şöyle
buyurdu: "Bu Adem'in Rabbinin kendisine seslenerek şöyle diyeceği gündür:
Ey Adem! Cehennem ateşinin kafilesini yola koy. Adem: Rabbim cehennem ateşinin
kafile si de ne oluyor? diyecek. Yüce Allah şöyle buyuracak: Her binden 999
kişi cehennemde bir kişi ise cennette olacaktır." Ashabı sustu ve en ufak
bir şekilde tebessüm ettikleri görülmedi. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ashabının bu halini görünce şöyle buyurdu: "Amel ediniz ve size
müjdeler olsun. Muhammed'in nefsi elinde olana yemin ederim ki sizler iki tür
yaratılmışlar ile birliktesiniz ki, bunlar her ne ile birlikte olurlarsa
mutlaka onu çoğaItırlar. Bunlar Yecuc, Mecuc ve Ademoğullarından helak olanlar
ile iblisin çocuklarından helak olanlardır" buyurdu. Bu sözler onların
duydukları kederi nispeten hafifletti. Sonra şöyle buyurdu: "Amel edin ve
size müjdelere olsun! Muhammed'in nefsi elinde olana yemin ederim ki, sizler
insanlar arasında ancak devenin böğründeki bir ben yahut atın (ön) bacağındaki
seki (denilen tırnağa benzeyen ve karşılıklı olup üzerinde tüy bitmeyen mühür
şeklindeki küçük yuvarlak) gibisiniz."
Hişam ed-Destevai'nin
rivayet ettiği hadis sahih bir hadistir. Mütekaddimundan olan imamlarımızın
çoğunluğu el-Hasen'in, İmran b. Husayn'dan hadis dinlediği kanaatindedir. Ancak
Hişam ile el-Hakem b.Abdulmelik rivayetlerinde ihtilaf ettikleri takdirde kabul
edilecek olan kanaat Hişam'ın sözüdür.
Diğer Tahric: İmam
Ahmed, Müsned, IV, 432, 435; Tirmizi, 3217,3218; Humeydi, Müsned, 831;
Taberani, el-Kebir, XVIII, 308 vd. Zehebi şöyle demektedir: el-Hakem vahi bir ravidir.
Derim ki: Hadis el-Hasen'den, o İmran'dan diye çeşitli yollardan gelmiş
bulunmaktadır. el-Hasen'in İmran'dan hadis dinlemesi hususunda ise farklı
açıklamalar vardır. İbn Main ve başkaları el-Hasen, İmran'dan hadis
dinlememiştir demektedir. Ayrıca bk. Müstedrek, II, 385 (3502 numaralı hadis ki
orada Hakim, el-Hasen'in İmran'dan hadis dinlediğini ifade etmektedir.)
2972- ... Bize Hişam b.
Halid el- Ezrak tahdis etti, bize İsmail b. Kays, Nafi' b. Ebi Nuaym
el-Kari'den tahdis etti. Bana İsmail b. Ebi Hakim tahdis etti. Bize Harice b.
Zeyd b. Sabit, babası Zeyd b. Sabit (r.a)’dan tahdis ettiğine göre Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Nasıl birleştirip, yerli yerine
koyuyoruz" (el-Bakara, 259) (buyruğundaki nunşizuha lafzını) ze ile
okumuştur.
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir. Çünkü her
ikisi de İsmail b. Kays b. Sabit'in rivayetini delil göstermemişlerdir .
el-Metalibu'l-Aliye,
3540'da belirtildiği Üzere hadisi Müsedded tahriç etmiştir. Metinde bir yanılma
vardır, buna dikkat edilmelidir. İsınail'in zayıf olduğunu söylemişlerdir.
Zehebi Telhis'inde böyle demektir.
2973- Bize Ebu Abdullah
es-Saffar haber verdi, bize Ahmed b. Mehran tahdis etti, bize Ubeydullah b.
Musa bildirdi. Bize İsrail, Ebu İshak'tan bildirdi. O Abdurrahman b. Yezid'den,
o Abdullah b. Mesud (r.a)'dan şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Şüphesiz ki rızık veren hem pek çetin kudret ve kuvvet
sahibi olan benim" (Bk. ez-Zariyat, 58) diye buyurdu.
Diğer Tahric: Ebu
Davud, 3993; Tirmizi,...... et-Tayalisi. Müsned, 317; İmam Ahmed, Müsned,
I, 394, 418; Nesai,
547; Ebu Ya'la I IX, 227; Zehebi, Siyer-u Alami'n-Nubela, VII, 360, X, 403;
Tirmizi: Hasen, sahihtir demiştir.
Derim ki: Hadis sıhhat
derecesine ulaşamaz. Çünkü İsrail, Ebu İshak'tan hafızası karıştıktan sonra
rivayet etmiştir. Şube de bu hadisi Ebu İshak'tan rivayet etmiş ve el-Esved'den
demiştir. Nitekim İbn Hibban, Sahih, 1762'de de böyledir. Şube ise Ebu
İshak'tan hafızası karışmadan önce hadis dinlemiştir ama onlar böyle bir tedlis
yapmak üzere bunu Ebu İshak'tan diye zikretmişlerdir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: