HAKİM el-Müstedrek |
DUA VE ZİKİR |
751- Borcun Ödenmesi için Yapılacak Dua |
1941- Bize Abdullah b.
Ömer en-Numeyri, Yunus b. Yezid el-Eyli'den tahdis etti. Bana el-Hakem b.
Abdullah el-Eyli, el-Kasım b. Muhammed'den tahdis etti. O,Aişe (r.anha)'den
şöyle dediğini nakletti: Ebu Bekr yanıma geldi ve: Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'tan işittiğin bir dua var mı onu bana öğret dedi. Ben: Hangi
duayı kastediyorsun dedim. O şu cevabı verdi: Meryem oğlu İsa onu ashabına
öğretiyordu. (İsa) dedi ki: Birinizin bir dağ kadar altın borcu bulunsa ve bu
duayı yapsa şüphesiz Allah onun bu borcunu ödetir: "Allahumme faricel
hemm, kaşifel gamm, mucibe da'vetil mudtarri rahmaneddünya vel ahira ve
rahimehuma ente terhamuni ferhamli bi rahmetin tuğnini biha an rahmeti men
sivak: Üzüntüleri gideren, keder ve sıkıntıları açan, çaresizlerin duasını
kabul eden, dünyanın ve ahiretin rahman ve rahimi olan Allah'ım! Bana rahmetini
ihsan eden sensin. Bana öyle bir rahmet ihsan et ki onunla senin dışındakilerin
merhametine ihtiyacım kalmasın." Ebu Bekr es-Sıddik (r.a) dedi ki:
Üzerimde bir miktar borç kalmıştı. Bense borçtan hoşlanmayan birisi idim. Bu
duayı yapıyordum. Allah bana bir mal edinmeyi nasip etti ve böylelikle o
borcumu ödetmiş oldu.
Aişe dedi ki: Esma bnt.
Umeys'in benim üzerimde bir Dinar üç dirhem alacağı vardı. O yanıma girer, ben
de onun yüzüne bakmaya utanırdım. Çünkü ona borcunu ödeyecek bir şey
bulamıyordum. Bunun üzerine bu duayı yapmaya başladım. Aradan fazla zaman
geçmeden Allah bana bir rızık nasip etti ki o ne bana verilen bir sadaka idi,
ne de aldığım bir mirastı ve Allah o borcumu bana ödetti. Akrabalarım arasında
da (kalanını) güzel bir şekilde paylaştırdım. Abdurrahman'ın kızına üç ukiyye
gümüş süs eşyası aldım. Üstelik bize de azımsanmayacak güzel bir miktar da
arttı.
Buhari Abdullah b.
Ömer en-Numeyri'nin rivayetini delil göstermiştir. Bu sahih bir hadis olmakla
birlikte Buhari ve Müslim, el-Hakem b. Abdullah el-Eyli'nin rivayetlerini delil
göstermemişlerdir.
Diğer Tahric:
Taberani, Dua, l041'de el-Hakem b. Abdullah b. Sad el-Eyli'den iki ayn yoldan
rivayet etmiştir. Mecmau'z-Zevaid'de belirtildiği gibi bu hadisi Bezzar da
Müsned'inde tahriç etmiş olup, Heysemi Mecma'da şunları söylemektedir:
Senedinde el-Hakem b, Abdullah el-Eyli vardır ki o metruk bir ravidir.
Derim ki: O bu hadisi
rivayet edenlerin hepsinde vardır. Diğer taraftan burada Hakim'in senedinde her
ikisinde de bulunmayan bir fazlalık bulunmaktadır. Bu da "Ebu Bekr dedi
ki: Üzerimde bir miktar borç daha kalmıştı., ," sözleridir. Zehebi dedi
ki: el-Hakem sika bir ravi değildir.
1942- * ... Bize Fudayl
b. Süleyman en-Numeyri tahdis etti, bize Musa b. Ukbe tahdis etti, bize
Ubeydullah b. Selman el-Eğar babasından tahdis etti. O Ebu'd-Derda (r.a)'dan, o
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den şöyle buyurduğunu nakletti:
"Ademoğlunun konuşup söylediği herbir şeyonun aleyhine olarak yazılır.
Eğer bir günah işleyip de (o günahtan) Allah'a tevbe etmeyi arzu ederse
yüksekçe [bir yere] varsın ve ellerini aziz ve celil olan Allah'a uzattıktan
sonra şöyle desin: Allah'ım gerçekten ben ondan (o günahtan) sana tövbe
ediyorum, ebediyen ona geri dönmeyeceğim desin. O işine tekrar geri dönmedikçe
şüphesiz ki o (Allah) o kişiye mağfiret edecektir."
Bu Buhari ve Müslim'in
şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric:
Taberani, Dua, 207 el-fudayl b. Süleyman yoluyla rivayet etmiş olup, bazen hata
edebilen doğru sözlü birisidir. [Ayrıca Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra, X, 154
köşeli parantez içerisindeki "yüksekçe bir yer" ibaresi de oradan
eklenmiştir. (Çeviren)]
1943- * ... Bize İsa b.
Yunus, Ebu Bekr b. Ebi Meryem el-Gassani'den bildirdi. O Damra b. Habib'den, o
Zeyd b. Sabit (r.a)’dan rivayet ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) kendisine (şunu) öğretip her sabah aile halkını bu hususta kontrol
etmesini de buyurdu: "Lebbeyk Allahumme lebbeyke ve sadeyk vel hayru fi
yedeyk ve minke ve ileyk, Allamumme ma kultu min kavlin ev haleftu min halifin
ev nezertu min nezrin fe meşietuke beyne yedey zalike külli ma şi'te ve ma lem
teşe'la yekunu la havle ve la kuvvete illa bik inneke ente ala külli şey'in
kadir. Allahumme ma salleytu min salatin fe ala men salleyt ve ma leantu min
la'nin fe ala men leant, ente veliyyi fiddünya vel ahira teveffeni müslimen ve
elhıkni bissalihin, Allahumme inni eseluke'r-rida ba'delkada ve bardel ayşi
ba'del mevt ve lezzete'n-nazari ila vechike ve şevkan ila likaike fi gayri
darrae mudirratin ve la fitnetin mudilletin ve euzu bike en ezlime ev uzlem ev
a'tediye ev yu'teda aleyye ev eksibe hatieten ev zenben la tağfiruh. Allahumme
fatirassemavati vel ard alimel gaybi veşşehadeh zekelali vel ikram fe inni
a'hadu ileyke fi hazihiddünya ve uşhiduke ve kefa bike şehiden enni eşhedu en
la ilahe illa ente vahdeke la şerike lek, lekel mulkü ve lekel hamd inneke ala
külli şey'in kadir ve eşhedu enne Muhammeden abduke ve Rasulük ve eşhedu enne
va'deke hakkun ve likaeke hakkun vessaate atiyetun la raybe fiha ve enneke
teb'asu men fil kubur ve inneke in tekilni ila nefsi tekilni ila da'fin ve
avratin ve zenbin ve hatietin ve inni la asiku illa bi rahmetik, fağfirli
zunubi külleha innehu la yağfiru'zzunube illa ent ve tub aleyye inneke
entettevvaburrahim: Buyur Allah'ım, emrine uyarak huzuruna geldim. Sana itaate
ardı arkasına başarıyı sen verdin. Hayır senin ellerindedir, senden gelir ve
sanadır. Allah'ım her ne söz söyledim, her ne yemin ettim yahut her ne adakta
bulunduysam şüphesiz senin meşietin (iraden, dilemen) bütün bunların önündedir.
Senin dilediğin olur, dilemediğin olmaz. Ancak senin verdiğin güç ve kuvvet ile
itaatte bulunman mümkündür, ancak senin verdiğin güç ve kuvvet ile masiyetten
kendimi alıkoyabilirim. Şüphesiz ki sen her şeye gücü yetensin. Allah'ım ben
her ne dua ettimse senin kendisine rahmet okuduğun kimselerin üzerine olsun,
her ne kadar lanet okudumsa senin lanetlediğin kimselerin üzerine olsun.
Dünyada da, ahirette de benim velim sensin. Müslüman olarak canımı al ve beni
Salihler arasına kat. Allah'ım kazanın gerçekleşmesinden sonra senden ona razı
olmayı, ölümden sonra serin (esenlikli) yaşamayı, senin yüzüne bakmanın zevkine
nail olmayı, senin huzuruna gelme arzu ve iştiyakını bana lutfetmeni dilerim.
Bütün bunlar zarar veren herhangi bir sıkıntı, saptırıcı herhangi bir fitneye
de maruz kalmaksızın gerçekleşsin. Başkasına zulmetmekten zulme uğramaktan,
haksızlık etmekten bana haksızlık edilmesinden, senin bağışlamayacağın küçük
yahut büyük herhangi bir günah işlemekten sana sığınırım. Ey gökleri ve yeri
yoktan var eden, gizliyi ve açığı bilen, celal ve ikram sahibi olan Allah'ım bu
dünyada ben sana ahd ediyor ve seni şahit tutuyorum -ki şahit olarak sen
yetersin- şüphesiz ben senden başka hiçbir ilahın bulunmadığına, bir ve tek
olup ortağının olmadığına şehadet ederim. Mülk (egemenlik ve tasarruf) yalnız
senindir, hamd sana mahsustur, sen her şeye gücü yetensin. Şahitlik ederim ki
Muhammed senin kulun ve Rasulündür. Yine şahitlik ederim ki senin vaadin
haktır, huzuruna çıkıp sana kavuşmak haktır. Kıyamet de gelecektir, onda hiçbir
şüphe yoktur ve şüphesiz ki sen kabirlerde olanları dirilteceksin. Gerçek şu ki
eğer sen beni bana bırakacak olursan hiç şüphesiz beni bir güçsüzlüğe, bir
eksikliğe, küçük ve büyük bir günaha terk etmiş olacaksın.
Ben ancak senin rahmetine
güveniyorum. Bütün günahlarımı bana bağışla çünkü gerçek şu ki günahları senden
başkası bağışlayamaz. Tövbemi kabul et, şüphesiz ki sen tövbeleri çokça kabul
edensin, çok rahimsin."
Bu senedi sahih bir
hadis olmakla birlikte Buhari ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: İmam
Ahmed, Müsned, V, 191; İbn Ebi Asım, Sünne, 426. Senedinde Ebu Bekr b. Ebi
Meryem vardır ki zayıf bir ravi idi (sonraları) hafızası da karıştı. Fakat
hadisin bir kısmına Hakim'de ve başka kaynaklarda yer alan Ammar yoluyla gelen
bir hadis vardır ki bu hadis yeri gelince kaydedilecektir. Zehebi, Ebu Bekr
sebebiyle hadisin zayıf olduğunu söylemiş ve: Sıhhat neresinde demiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
752- Allah'ın
Kullar Üzerindeki Hakkı ve Kulların Allah Üzerindeki Hakkı