HAKİM

el-Müstedrek

MENASİK [HAC]

 

633- Telbiye Getiren Kimsenin Yer Üstünde Sağında ve Solunda Bulunanların da Telbiye Getirmesi

 

1698- ... Bana Umare b. Gaziye, Ebu Hazim'den tahdis etti. O Sehl b. Sad (r.a)’dan şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Hangi mümin telbiye getirecek olursa, mutlaka yer şu taraftan ve bu taraftan -yani- sağından, solundan kesintiye uğrayıncaya kadar, sağında ve solunda bulunan ne kadar ağaç ve taş varsa, onlar da mutlaka telbiye getirir."

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olup, bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Tirmizi, 828, 829; İbn Mace, 2921; Taberani, VI, 5740, 5741; Müsnedu'ş-Şamiyyin, 2085; Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra, V, 43; İbn Huzeyme, Sahih, 2634

 

 

 

1699- ... Bana Husayf b. Abdurrahman el-Cezeri, Said b. Cubeyr'den şöyle dediğini tahdis etti: Abdullah b. Abbas'a dedim ki: Ey İbn Abbas! RasuluIlah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın haccı kendisine farz kıldığı vakit, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın telbiye getirip ihrama girişi hususundaki ihtilaflarına şaşırdım kaldım. Şu cevabı verdi: Şüphesiz ben bu hususu insanlar arasında en iyi bilen kimseyim. Şu bir gerçektir ki Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sadece bir defa hac yaptı. İşte bundan dolayı onlar da ihtilafa düştüler. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hac etmek üzere (Medine'den) çıktı. Zulhuleyfe'de namaz kıldığı yerde iki rekat namaz kıldıktan sonra oturduğu yerde haccı (ihrama girmek suretiyle) kendisine farz etmiş oldu. İki rekat namazını bitirdikten sonra hac için telbiye getirip ihrama girdi. Bazıları onun bu telbiyesini işitti ve ondan ezberleyip belledi. Sonra devesine bindi. Devesi ayağa kalktıktan sonra yine telbiye getirdi. Bazıları da onun bu telbiyesine yetişti. Bunun sebebine gelince insanlar peyderpey geliyorlardı. Bu sebeple devesinin sırtında olduğu halde devesi ayağa kalkınca onun telbiye getirdiğini işittiler ve: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devesinin üzerinde iken, devesi ayağa kalktığında telbiye getirdi dediler. Daha sonra Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) devam etti. el-Beyda tepesine çıkınca yine telbiye getirdi. Bazıları da onun bu telbiyesine yetişmişlerdi. Bundan dolayı bunlar da: el-Beyda tepesine çıkınca telbiye getirdi dediler. Allah'a yemin ederim ki o haccı namaz kıldığı yerde (telbiye getirip, ihrama girmek suretiyle) kendisine farz kıldı, devesi sırtında ayağa kalktığında yine telbiye getirdi, el-Beyda tepesine çıktığı zaman da telbiye getirdi.

Said b. Cubeyr dedi ki: İbn Abbas'ın görüşünü kabul eden kimse, namaz kıldığı yerde iki rekatını bitirdikten sonra telbiye getirerek ihra ma girer.

 

Bu Müslim'in şartına göre sahih ve bu hususta açıklayıcı bir hadis olmakla birlikte Buhatri ve Müslim bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Ebu Davud, 1770; İmam Ahmed, Müsned, 2358; Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra, V, 37. Senedinde Husayfb. Abdurrahman el-Cezeri vardır ki Takribu't-Tehzib'de belirtildiği gibi hıfzı kötüdür ve hafızası karışmıştır. Tirmizi, 819; Nesai, V, 1225'te oldukça muhtasar bir lafız ile gelmiştir ve o senette de sözü geçen Husayf vardır. Tirmizi: Garibtir demektedir. Beyhaki de bu hususta Husayf'a bir mutabaat zikretmiş ise de bu pek öyle memnun edici bir mutabaat değildir. Çünkü Vakıdi yoluyla gelmiştir.

 

 

 

1700- Bize Hafız Hakim Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah 396 yılı cumade'l-ahira ayında imla yoluyla tahdis etti. Bize Ebu Amr Osman b. Ahmed b. Abdullah b. es-Semmak Bağdat'ta bildirdi. Bize Ali b. İbrahim el-Vasıti tahdis etti, bize Vehb b. Cerir tahdis etti, bize babam tahdis edip dedi ki: Ben Muhammed b. İshak'ı, Ebu'z-Zinad’dan tahdis ederken dinledim. O Sad b. Ebi Vakkas'ın kızı Aişe'den şöyle dediğini nakletti: Sad b. Ebi Vakkas (r.a) dedi ki: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Furr yoluna koyulup, devesi sırtında olduğu halde ayağa kalkınca telbiye getirip ihrama girdi.

 

Bu Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte Buhari ile bu hadisi tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Ebu Davud, 1775. Senedinde İbn İshak -ravilerinin sika olması ile birlikte- tahdis lafzını açıkça ifade etmiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

634- Av Etinin ihramlı Olan Kimseye -Kendisi Avlamaması Yahut Kendisi için Avlanmaması Şartıyla- Helal Olması