HAKİM

el-Müstedrek

TATAVVU NAMAZ

 

449- Kur'an'ı Hıfz Etme Namazı ve Duası

 

1231- Bize Fakih Ebu Nasr Muhammed b. Muhammed ve Ebu'l-Hasan Ahmed b. Muhammed el-Anezi haber verip dediler ki: Bize Osman b. Said ed-Darimi tahdis etti.

Bana Ebu Bekr Muhammed b. Cafer el-Müzekki de tahdis etti, bize Muhammed b. İbrahim el-Abdi tahdis edip (Osman b. Said ile birlikte) dediler ki: Bize Ebu Süleyman b. Abdurrahman ed-Dımeşki tahdis etti, bize el-Velid b. Müslim tahdis etti, bize İbn Cureyc, Ata b. Rebah ve İbn Abbas'ın azatlısı İkrime'den tahdis etti. O İbn Abbas'tan rivayet ettiğine göre İbn Abbas, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın yanında oturmakta iken Ali b. Ebi Talib yanına geliverip şöyle dedi: Babam anam sana feda olsun Ey Allah'ın Rasulü! Bu Kur'an benim kalbimden kaçıp gidiyor, ona güç yetiremiyorum. Buna karşılık Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona dedi ki: "Ey Ebu'l-Hasen sana Allah'ın kendileri ile sana fayda sağlayacağı ve yine kendilerini bunu öğreteceğim kimselere fayda sağlayıp, sana öğretilenin kalbinde sebat bulmasına vesile olacak bazı kelimeleri öğretmeyeyim mi?" Ali: Buyur ey Allah'ın Rasulü bana öğret deyince, şöyle buyurdu: "Cuma gecesi oldu mu eğer gücün yeterse gecenin son üçte birinde kalk. Çünkü o vakit tamk olunan bir vakittir ve o saatte dua kabulolunur. Bu vakit kardeşim Yakub'un oğullarına: "Sizin için Rabbimden mağfiret dileyeceğim." (Yusuf, 198) dediği vakittir. (Böyle diyerek) Cuma gecesi gelinceye kadar (onları ertelemişti). Eğer (son üçte birde kalkmaya) gücün yetmezse ortasında kalk. Eğer gücün yetmezse ilk vakitlerinde kalk ve dört rekat namaz kıl. Birinci rekatta Fatihatu'l-Kitab ve yasin suresini oku, ikinci rekatta Fatihatu'l-Kitab ile elif lam mim tenzil es-secde suresini oku, üçüncü rekatta Fatihatu'l-Kitab ile birlikte ha mim ed-duhan suresini oku, dördüncü rekatta Fatihatu'l-Kitab ile mufassal bölümündeki tebareke'yi oku. Teşehhüdü bitirdikten sonra Allah'a hamd et ve Allah'ı güzel bir şekilde öv. Bana vesair nebilere salavat getir. Bunu güzel bir şekilde yap, senden önceki mümin kardeşlerine mağfiret dile. Mümin erkekler için de, mümin kadınlar için de günahlarının bağışlanmasını iste. Daha sonra bunların sonunda şöyle de: Allah'ım beni (hayatta) bıraktığın sürece masiyetleri terk etmek suretiyle ebediyen bana rahmet eyle. Beni ilgilendirmeyen şeyler ile kendimi zorlayarak ilgilenmeye kalkışmamak suretiyle bana merhamet eyle. Seni benden razı edecek hususlara güzel bir şekilde (ibretle) bakmamı nasip et. Ey gökleri ve yeri yoktan var eden, celal ve ikram ve asla karşı konulamayan izzet sahibi olan Allah'ım. Allah'ım ey Rahman Allah'ım, celalin ile yüzünün nuru ile senden bana (onu) öğrettiğin gibi kitabını hıfz etmeyi kalbimden ayırmamanı dilerim. O kitabı seni benden razı olacağın şekilde tilavet etmemi nasip buyur. Ey gökleri ve yeri yoktan var eden Allah'ım, ey celal ve ikram sahibi, ey karşı konulamayan izzet ve kudretin sahibi. Ya Allah, ya rahman celalin hakkı için, yüzünün nuru için senden kitabınla gözümü nurlandırmanı, onunla dilimi hareket ettirmemi, onunla kalbimden sıkıntıları gidermeni, onunla kalbime genişlik vermeni, onunla bedenimi meşgul etmeni dilerim. Çünkü hiç şüphesiz senden başka bir kimse hakkı işlememde bana yardımcı olamaz. Senden başkası da onu veren yoktur. Pek yüce ve pek azametli olan Allah'ın verdiği güç olmadan bir taati işlemek, bir masiyetten uzak durmak mümkün değildir. Ey Hasan'ın babası bunu üç, beş ya da yedi Cuma yap, Allah'ın izniyle duan kabul edilecektir. Beni hak ile gönderene yemin olsun ki böyle bir duayı yapan hiçbir müminin bu duasının kabul edilmemesi mümkün değildir."

 

Abdullah b. Abbas dedi ki: Allah'a yemin ederim ki aradan beş ya da yedi Cuma (hafta) ancak geçmişti ki Ali o meclisin benzeri bir mecliste iken Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın yanına gelerek şöyle dedi: Ey Allah'ın Rasulü daha önceleri ben ancak dört ayet ya da ona yakın bir miktar öğrenirdim. Fakat onları kendi kendime okuyacak olursam (aklımdan) uçup gidiyorlardı. Bugün ise ben kırk ayet ve ona yakın miktarda ayet öğreniyorum. Onları kendi kendime okuduğum vakit sanki Allah'ın kitabı gözümün önünde duruyor gibi oluyorum. Önceleri bir söz işitirdim. Onu hatırlamak istediğimde (aklımdan) gidiveriyordu. Bugün ise pek çok sözleri işitiyorum. O sözleri başkasına aktarmak istediğimde onların bir harfini dahi kaçırmıyorum. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona bu hususta: "Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki ey Ebu'l-Hasen (sen gerçek) bir müminsin" buyurdu.

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olmakla birlikte bunu tahriç etmemişlerdir.

 

Diğer Tahric: Taberilni, Dua, no: 1333; İbnu's-Sünni, 579; el-Ukayli, ed-Duafa, no: 1581; Taberilni, el-Müsnedu'l-Kebir, XI, 367; Tirmizi, 2570 hasen, garibtir diyerek; Münzir!, et-Terğib, II, 214'te sened ve metni itibariyle gariptir demektedir. İbnu'I-Cevzi bu hadisi el-Mevzuat, II, 138'de kaydetmiş, Zehebi hakkında konuşarak şöyle demiştir: "Derim ki bu münker ve şaz bir hadistir. Korkarım ki mevzu değildir. Allah'a yemin ederim ki senedinin ceyyidliği beni hayrete düşürmüştür. Hakim bu hadis hakkında: Bize Fakih Ebu'n-Nadr Muhammed b. Muhammed ile Ahmed b. Muhammed el-Anezi tahdis edip dediler ki: Bize Osman b. Said ed-Darimi tahdis etti. Bana Ebu Bekr b. Muhammed b. Cafer el-Müzekki de tahdis etti. Bize Muhammed b. İbrahim el-Abdi tahdis edip (Osman ile birlikte) dediler ki: Bize Ebu Eyyub Süleyman ed-Dımaşki tahdis etti. Bize el-Velid b. Müslim tahdis etti deyip, hadisi bize İbn Cureyc tahdis etti ibaresini açık bir şekilde söyleyerek zikretti. Bu hadisi bu durumda Süleyman kat'i olarak tahdis etmiş bulunmaktadır ve o sağlam bir ravidir. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır." Derim ki: Hakim'in senedinde geriye sadece İbn Cureyc'in ananesi (an lafzıyla rivayeti) kalmaktadır. İbn Cureyc'in, Ebu Salih ile mutabaatına gelince, diğerinin (yani Ebu Salih'in mutabaatının) zayıflığı dolayısıyla faydası yoktur. Haber bana göre sabit olamaz. Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.

 

 

 

1232- ... Bize İkrime b. Ammar bildirdi, bana İshak b. Abdullah b. Ebi Talha, Enes b. Malik'ten haber verdiğine göre Um Suleym, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'nin yanına (bir sabah) giderek: Bana dua ederken söyleyeceğim bazı sözler öğret dedi. Allah Rasulü şöyle buyurdu: "On defa Allahu ekber, on defa subhanallah, on defa elhamdulillah dedikten sonra dilediğin şekilde dua et (Allah Teala) evet evet buyuracaktır."

 

Bu Müslim'in şartına göre sahih bir hadistir. Bunun da şahidi Yemenlilerin tesbih namazına dair hadisidir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

450- Tesbih Namazı