HAKİM el-Müstedrek |
TATAVVU NAMAZ |
450- Tesbih Namazı |
1233- Bize Ebu Bekr
Muhammed b. Davud b. Süleyman ez-Zahid haber verdi. .. Bize Mılsa b. Abdulaziz
el-Kınbari Aden'de tahdis etti.
Bize Ebu Bekr Ahmed b. İshak
da haber verdi. .. Bize kendisine el-Kinbari denilen Mılsa b. Abdulaziz Ebu
Şuayb Aden'de tahdis etti. Bize el-Hakem b. Eban tahdis etti. Bize İkrime'nin,
İbn Abbas'tan tahdis ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
el-Abbas b. Abdulmuttalib'e şöyle dedi: "Ey Abbas amcacığım sana bir şey
vermeyeyim mi? Sana güzel bir bağışta bulunmayayım mı? Sana kendilerini yerine
getirdiğin takdirde Allah'ın öncekisiyle sonrakisiyle, eskisiyle yenisiyle,
hataen yaptığını da kasten yaptığını da, küçüğüyle büyüğüyle, gizlisiyle de
açığıyla günahlarını bağışladığı on tane haslet göstermeyeyim mi? (Bunları sana
öğreteyim.) Dört rekat namaz kıl. Her bir rekatta fatihatu'l-kitab ile birlikte
bir sure oku. İlk rekatta kıraati bitirdikten sonra ayakta olduğun halde 15
defa subhanallahi velhamdulillahi ve la ilahe illallah vallahu ekber de. Sonra
rükıla git ve rükılda olduğun halde on defa bu sözleri söyle. Sonra rükıldan
başını kaldırarak bunları yine on defa söyle sonra secde yap ve bunları on defa
söyle. Arkasından başını (secdeden) kaldır ve bunları on defa söyle sonra
secdeye git, bunları on defa söyle. Daha sonra başını (secdeden) kaldırarak
bunları on defa söyle. Böylelikle her rekatta bunları 75 defa söylemiş
olacaksın. Aynı şeyi dört rekatta da yapacaksın. Bu namazı her gün bir defa
kılabilirsen kıL. Böyle yapmazsan haftada bir defa kıl, böyle yapmazsan ayda
bir defa kıL. Bunu da yapmayacak olursan yılda bir defa kıL. Eğer bunu da
yapmazsan (hiç olmazsa) ömründe bir defa kıl."
Bu Musa b.
Abdulaziz'in, el-Hakem b. Eban'dan mevsul olarak rivayet ettiği bir hadistir.
Bunu ayrıca Ebu Bekr Muhammed b. İshak, Ebu Davud Süleyman b. el-Eş'as, Ebu
Abdurrahman Ahmed b. Şuayb es-Sahih'te tahriç etmiş ve bunu Abdurrahman b.
Bişr'den rivayet etmişlerdir. Bunu İshak b. Ebi İsrail de Musa b. Abdulaziz
el-Kınbari'den rivayet etmiştir.
Diğer Tahric: Ebu
Davud, 1297; İbn Huzeyme, 1216. Bu hadis İkrime'den mürselolarak da rivayet
edilmiştir. İkrime ise İbn Abbas'tan rivayetinde bazı hallerde muzdariptir. Şu
kadar var ki bu hadisin birtakım şahitleri vardır. Bunlar sayesinde kimi
alimlere göre hasen mertebesine yükselir. Hadisin Taberani, el-Kebir'de bundan
farklı lafızlarla anlatıldığı -Mecmau'zZevaid, II, 281'de olduğu gibi-
belirtilmektedir. Hadisi Darakutni, el-Hakem b. Eban yoluyla böylece tahriç
etmiştir. Sonra bunu bir başka yoldan el-Abbas'a onun Müsned'inde kaydetmiştir.
Ebu Rafi yoluyla gelen bir hadis olarak da zikretmiştir. İbnu'l-Cevzi ise bu
hadisi ve Darakutni'nin bu rivayet yollarını el-Mevzuat, I, 144'te kaydetmiş
bulunmaktadır. Şu kadar var ki hafızlardan bir topluluk İbnu'l-Cevzi'yi tenkit
etmiştir ki Suyuti ve İbn Hacer bunlardandır. Bu hususta İbn Mende bir eser
tasnif edip ve hadisin kuvvetli olduğunu göstermiştir. Aynı şekilde el-Acurri,
Hatib Bağdadi, Ebu's-Sad es-Sem'ani, Ebu Musa el-Medini, İbnu's-Salah ve Nevevi
ile başkaları bu hadisin hasen olduğunu belirtmektedirler. Ayrıca bk. Tirmizi,
350; İbn Mace, 1387; Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra, III, 51; et-Terğfb ve'tTerhfb,
I, 469. Bununla birlikte Hakim ile bu hadisin sıhhati de tartışılmıştır. Bir
sonraki hadise de bakınız.
1234- Bunu bize Muhammed
b. Harun b. Süleyman b. Hadrami tahdis etti. Bize İshak b. Ebi İsrail tahdis
etti. Bize Musa b. Abdulaziz el-Kınbari tahdis etti. Sonra hadisi aynı lafız
ile aynı şekilde zikretti. Musa b. Abdulaziz'in durumuna gelince: Bana
Ebu'l-Hasan Muhammed b. Muhammed b. Yakub tahdis etti. Bize Abdullah b.
Muhammed b. Abdulaziz tahdis etti. Bize Muhammed b. Sehl b. Asker tahdis edip
dedi ki: Ben Abdurrezzak'ı, Ebu Şuayb el-Kınvari hakkında kendisine soru
sorulurken ondan güzel ve övücü bir şekilde söz ettiğini dinledim.
el-Hakem b. Eban'ın
durumuna gelince, bana Ahmed b. Muhammed b. Vasıl el-Beykendi haber verdi. Bize
babam tahdis etti, bize Muhammed b. İsmail el-Buharitahdis etti. Bize Ali
İbnu'l-Medini, İbn Uyeyne'den şöyle dediğini tahdis etti: Yusufb. Yakub'a,
el-Hakem b. Eban nasıldı? diye sordum. o: O zat bizim efendimiz di dedi.
İbrahim b. el-Hakem b. Eban'ın bu hadisi babasından mürselolarak rivayet
etmesine gelince, bize Ali b. İsa tahdis etti, bize İbrahim b. Ebi Talib ve
Muhammed b. İshak tahdis edip dediler ki: Bize Muhammed b. Rafi tahdis etti,
bana İbrahim b. el-Hakem b. Eban tahdis etti. Bana babam tahdis etti, bana
İkrime'nin tahdis ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) amcası
Abbas'a ... dedi ve hadisi zikretti.
Bu şekildeki mürsel
rivayet hadisin mevsul oluşunu zayıflatmaz. Çünkü sika olan bir ravinin
fazlalığı mürsel oluştan önceliklidir. Üstelik hadiste asrının imamı İshak b.
İbrahim el-Hanzali bu isnadı İbrahim b. el-Hakem b. Eban’dan müstakim bir
şekilde zikretmiş ve onu şöylece mevsul olarak rivayet etmiş bulunmaktadır:
1235- Bize Ebu Bekr b.
Kureyş haber verdi, bize el-Has en b. Süfyan bildirdi, bize İshak b. İbrahim
el-Hanzali tahdis etti, bize İbrahim b. el-Hakem b. Eban babasından bildirdi. O
İkrime'den, o İbn Abbas'tan, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den Musa b.
Abdulaziz'in, el-Hakem'den rivayet ettiği hadisin aynısını nakletti.
Diğer taraftan Abdullah
b. Ömer b. el-Hattab (r.a)'dan da Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın
amcasının oğlu Cafer b. Ebi Talib (r.a)'a amcası el-Abbas (r.a)'a öğrettiği
gibi öğretmiş olduğuna dair rivayet sahih olarak gelmiş bulunmaktadır.
1236- Bunu bize Hafız Ebu
Ali el-Huseyn b. Ali kitabının asıl nüshasında imla yoluyla tahdis etti, bize
Ahmed b. Davud b. Abdulgaffar Mısır'da tahdis etti. Bize İshak b. Kamil tahdis
etti, bize İdris b. Yahya, Hayve b. Şureyh'ten tahdis etti. O Yezid b. Ebi
Habib'den, o Nafi'den, o İbn Ömer'den şöyle dediğini nakletti: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) Cafer b. Ebi Talib'i Habeşistan'a gönderdi.
Habeşistan’dan geri dönünce onu kucakladı ve gözlerinin arasından öptü, sonra:
"Sana bir bağışta bulunmayayım mı? Sana müjde vermeyeyim mi? Sana
karşılıksız bir ihsanda bulunmayayım mı? Sana bir armağan takdim etmeyeyim
mi?" buyurdu. Cafer: Et, Ey Allah'ın Rasulü deyince, şöyle buyurdu:
"Dört rekat namaz kılacaksın, herbir rekatta hamd (Fatiha) ve bir sure
okuyacaksın. Kıraatten sonra ayakta olduğun halde rüküdan önce 15 defa
subhanallahi velhamdulillahi ve la ilahe illallah vallahu ekber ve la havle ve
la kuvvete illa billah diyeceksin. Sonra rüküa varacaksın ve bu sözleri on defa
söyleyeceksin. İkinci rekata başlamadan önce bu rekatın tamamında (hep böyle)
yapacaksın. Aynı şeyi sana anlattığım şekilde dört rekatı tamamlayıncaya kadar
geri kalan üç rekatta da yapacaksın."
Bu üzerinde en ufak
bir leke bulunmayan sahih bir senettir. Bu hadisin sıhhatine delil gösterilen
hususlardan birisi de etbau't-tabiinden itibaren çağımıza kadar imamların bunu
kullanmış olmaları, bunu ısrarla sürdürmeleri ve insanlara öğretmeleridir.
Bunlardan birisi de Abdullah b. el-Mubarek'tir. Allah'ın rahmeti üzerine olsun.
Yezid b. Ebi Habib
tedlis yapan bir ravidir ve semaını açıkça ifade etmemiştir.
1237- Bize adalet li Ebu
Bekr Muhammed b. Abdullah b. el-Cerrah Merv'de haber verdi, bize Yahya b.
Saseveyh tahdis etti, bize Abdulkerim b. Abdullah es-Subkeri tahdis etti, bize
Ebu Vehb Muhammed b. Muzahim tahdis edip dedi ki: Ben Abdullah b. el-Mubarek'e
tesbih getirilen namaza dair soru sordum. O şöyle dedi: Tekbir aldıktan sonra
subhanekellahumme ve bi hamdik ve tebare kesmük ve teala cedduk ve la ilahe
gayruk dersin. Sonra 15 defa: Subhanallahi velhamdulillahi ve la ilahe
illallahu vallahu ekber dersin. Sonra istiazede bulunup Bismillahir
rahmanirrahim, fatihatu'l-kitab ve bir sure okursun. Sonra da LO defa
subhanallahi velhamdulillahi ve la ilahe illallah vallahu ekber deyip rükua
varırsın ve (rükuda) bu sözleri 10 defa söylersin. Arkasından başını kaldırarak
yine bunları 10 defa söylersin. Sonra secdeye varıp, bunları 10 defa söylersin.
Başını secdeden kaldırarak bu sözleri yine 10 defa söylersin. Sonra ikinci defa
secdeye varıp bunları 10 defa söylersin sonra başını kaldırarak bu sözleri 10
defa söylersin. Bu şekilde dört rekat namaz kılarsın. Böylelikle her bir
rekatta 75 tane tesbih getirmiş olursun. Bu da toplam 300 tesbih eder. Kişi bu
namazı geceleyin kılacak olursa iki rekat sonunda selam vermesini daha çok
severim. Gündüz kılacak olursa arzu ederse (iki rekatın sonunda) selam verir,
dilerse selam vermez.
Bu hadisi
İbnu'l-Mubarek'ten rivayet edenlerin tamamı sika ve sağlam ravilerdir. Abdullah
(İbnu'l-Mubarek) kendisi nezdinde senedi sahih olmayan bir namazı öğretmeye
kalkışmakla itham edilemez.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
451- Sabah
Namazının Farzından Önceki iki Rekat ile Akşam Namazının Farzından Sonraki iki
Rekat