HAKİM

el-Müstedrek

TAHARET

 

261- Ay Hali iken Eşine Yaklaşan Kimse Bir Yahut Yarım Dinar Sadaka Verir

 

629- Bize Hafız Ebu Abdullah Muhammed b. Yakub haber verdi, bize Yahya b. Muhammed b. Yahya tahdis etti.

Bize Ebu Bekr b. İshak da haber verdi. Bize Ebu'l- Müsenna bildirdi. (Yahya ile birlikte) dediler ki: Bize Müsedded tahdis etti, bize Yahya, Şube'den tahdis etti. O el-Hakem'den, o Abdulhamid b. Abdurrahman'dan, o Miksem'den, o İbn Abbas'tan, o Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den ay hali iken hanımına yaklaşan kimsenin durumu hakkında şöyle buyurduğunu nakletti: "Bir yahut yarım dinar tasadduk eder."

 

Bu sahih bir hadistir. Çünkü Buhari ve Müslim birlikte Miksem b. Necder'in rivayetlerini delil göstermişlerdir. Abdulhamid b. Abdurrahman'a gelince, bu da Ebu'l-Hasan Abdulhamid b. Abdurrahman el-Cezeri'dir, sika ve güvenilir bir ravidir.

 

Diğer Tahric: Tirmizi, 136, 137; Ebu Davud, 264-266; Nesdi, l, 153; İbn Mace, 640; Darimi, Sünen, 1111; İmam Ahmed, Müsned, l, 272. Bu birden fazla kimsenin zayıf olduğuna hüküm verdiği bir hadistir. Bu kimseler arasında İbn Salah, Nevevi ve İbn Hacer de vardır. et-Telhis, l, 164'te belirtildiği gibi hadisin sahih olduğu aynı zamanda İbnu'lKattan ve başkaları tarafından söylenildiğini de nakledilmektedir. Ayrıca bundan sonraki hadiste olduğu gibi hadisin mevkuf ve merfu olduğu hususunda da ihtilaf edilmiştir.

 

 

 

630- Bunun şahidi ve delili de şudur: Bize adalet sahibi Ali b. Hamşaz tahdis etti. Bize Kadı İsmail b. İshak tahdis etti, bize Ebu Zafer Abdusselam b. Mutahhar tahdis etti, bize Cafer b. Süleyman, Ali b. el-Hakim elBunani'den tahdis etti. O Ebu'l-Hasan el-Cezeri'den, o Miksem'den, o İbn Abbas (r.a)'dan şöyle dediğini nakletti: Kanın geldiği sırada hanımına yaklaşmışsa bir dinar, kanın kesildiği sırada hanımına yaklaşmışsa yarım dinar (tasadduk eder.)

 

Bu hadis hem mürseL, hem mevkuf olarak da rivayet edilmiştir. Bizler ise benimsediğimiz şu esas kuralımıza bağlı kalmaya devam ediyoruz: Doğru görüş sika olması şartıyla hadisi müsned ve muttasıl olarak rivayet edenin görüşüdür.

 

Diğer Tahric: Bu bir önceki hadistir. Bu da dünyanın her yerinde hadis imamlarının yaptıkları işlerin hayret verici şekillerinden birisidir. O da önce merfu hadisin zikredilmesi, arkasından da mevkuf hadisin onun lehine deliL, şahit ve huccet olmak üzere tekrar edilmesidir. Bu gerçekten garib ve hayret verici bir görüştür, oldukça zayıftır. Evet, o sikanın sözünü ettiği fazlalık hususunda benimsediği esas ilkesine bağlı bulunmaktadır. Bu ise uygun açıklaması bulunan bir başka bahis konusudur.

 

 

 

631- Bana Ali b. İsa tahdis etti, bize Müsedded b. Katan, Osman b. Ebi Şeybe'den tahdis etti, bize Cerir, eş-Şeybani'den tahdis etti. O Abdurrahman b. el-Esved'den, o babasından, o Aişe (r.anha)'dan şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ay hali ilk olduğumuz sırada belden aşağı peştamal bağlamamızı emrederdi. Sonra bize yaklaşırdı. Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın kendisine hakim olduğu gibi hanginiz kendisine hakim olabilir ki?

 

Bu Buhari ve Müslim'in şartına göre sahih bir hadis olduğu halde bunu bu lafız ile tahriç etmemişlerdir. Aksine onlar bu hususta Mansur'un, İbrahim'den, onun el-Esved'den, onun Aişe (r.anha)'dan şöyle dediği şeklindeki hadisini tahriç etmişlerdir: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizden birisi ay hali ise ona belden aşağı bir peştamal bağlanmasını emreder sonra da bizimle böylece yatardı.

 

Diğer Tahric: Bu İbn Mace'nin lafzıdır. Müslim, 293; Buhari, 300; İbn Mace, Sahih, 1364'te kaydetmiştir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

262- istihaza Hükümleri