HAKİM el-Müstedrek |
İMAN |
58- Ahdi Bulunan Bir Canı (Zımmi
Bir Kimseyi) Haksız Yere Öldüren Kimseye Allah Cenneti Haram Eder |
141- .. o Bize Hammad b. Seleme tahdis etti,
bize Yunus b. Ubeyd, el-Hasen'den tahdis
etti, onun Ebu Bekir'den rivayetine göre Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Her kim ahdi
bulunan bir kimseyi haksız yere öldürecek olursa, cennetin kokusunu dahi
alamaz. Şüphesiz cennetin kokusu beş yüz yıllık mesafeden alınır."
Bu Müslim'in şartına
göre sahih bir hadis olduğu halde Buhari ve Müslim bu
hadisi tahriç etmemişlerdir.
Diğer Tahric: Ebu Davud,
2760; Nesai, VIII, 24; İbn Hibban, Sahih, 4882; İmam Ahmed, Müsned, V, 36, 38, 52; Darimi,
Sünen, Sahihtir.
142- Biz bu hususta Hammad b. Seleme'nin lehine bir
şahit bulduk.
Bize Ebu
İshak İbrahim b. Muhammed b. Yahya tahdis etti, bize
Muhammed b. Hamdun b. Ziyad
tahdis etti, bize Ebu Yusuf
Yakub b. İshak el-Hulusi tahdis
etti, bize Şerik b. el-Hattab el-Anberi
tahdis etti, bize Yunus b. Ubeyd, el-Hasen'den tahdis etti. O Ebu Bekre'den şöyle dediğini
nakletti: Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'ı şöyle buyururken dinledim:
"Kim ahdi bulunan bir canı hak etmediği halde öldürürse, Allah ona
cennetin kokusunu almasını haram kılar. Cennetin kokusu ise beş yüz yıllık
mesafeden alınır."
Yunus b. Ubeyd, el-Hakem
b. el-A'rec'ten diye rivayet edenlerin rivayetine
gelince, bize Abdullah b. Muhammed b. Musa haber verdi, bize Muhammed b. Eyyfrb tahdis etti, bize Abbas b.
el-Velid bildirdi, bize Abdula'la
b. Abdula'la tahdis etti, bize
Yunus b. Ubeyd, el-Hakem b. el-Arec'ten tahdis etti. O el-Eş'as b. Sermele'den, o Ebu Bekre'den şöyle dediğini nakletti: Rasulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Kim ahdi bulunan bir nefsi haksız yere öldürürse Allah ona
cenneti haram eder."
Hakim dedi ki:
Şeyhimiz Hafız Ebu Ali, Yunus b. Ubeyd'in, el-Hakem
b. el-A'rec'ten diye rivayet ettiği hadis ile
hükmederdi. Kalbin mutmain olduğu husus da şu şekildedir: Bu da bir isnattır,
öbürü de bir başka isnattır. Bunların biri diğerini illetli kılmamaktadır.
Çünkü Hammad b. Seleme imamdır. Bu hususta yine ona
Şerik b. el-Hattab da mutabaat
etmiştir. O da Ehvaz halkından sika bir şeyhtir.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
143- Bize Kadı Ebu'l-Abbas Abdullah b. el-Huseyn
Merv'de ve Ebu Abdullah
Muhammed b. Ali b. Mahled el-Cevheri Bağdat'ta tahdis edip, her ikisi şöyle dedi: Bize el-Haris b. Ebi Usame tahdis etti, bize Said b. Amir ed-Dubai tahdis
etti, bize Muhammed b. Amr b. Alkame
babasından tahdis etti. O dedesi Alkame
b. Vakkas'tan şöyle dediğini nakletti: İşsiz güçsüz
bir adam vardı. Emirlerin huzuruna girer onları güldürürdü. Dedem ona: Yazıklar
olsun sana ey filan sen bunların huzuruna girip onları güldürme, çünkü ben Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ın ashabından olan Bilal
b. el-Haris el-Müzeni'yi şöyle tahdis
ederken dinledim: Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Gerçek şu ki
kul (bazen) Allah'ın rızasına uygun bir söz söyler de nereye kadar ulaştığını
hiç tahmin edemez. O söz sebebi ile Allah kıyamet gününe kadar ondan razı olur.
Şüphesiz kul (bazen) Allah'ı gazaplandıran türden bir söz söyler ve o sözün
ulaştığı yeri tahmin edemez. O sözden ötürü Allah kıyamet gününe kadar ona
gazap eder."
Bu sahih bir hadis
olup Müslim de Muhammed b. Amr'ın rivayetini delil
göstermiştir. Muhammed b. Amr'dan gelen senedini de
yukarıda gösterdiğim gibi Said b. Amir ikame etmiş
(düzeltmiştir). Hadisi Süfyan es-Sevri,
İsmail b. Cafer, Abdulaziz ed-Deraverdi,
Muhammed b. Bişr el-Abdi ve başkaları da hep böyle
rivayet etmişlerdir.
Diğer Tahric: Müsned, III, 469; Tirmizi, 2319; İbn Mace, 3969; Humeydi, Müsned, 911; İmam Malik, Muvatta,
II, 985.
144- es-Sevri'nin hadisini bize Ebu Said Ahmed b. Yakub
es-Sakafi tahdis etti. ..
Bize Süfyan, Muhammed b. Amr
b. Alkame'den tahdis etti.
O babasından, o dedesinden, o Bilal b. Haris el-Müzeni'den
şöyle dediğini nakletti: Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu: "Gerçek şu ki kişi Allah'ı gazaplandıran türden bir söz
söyler de onun nereye kadar ulaşacağını bilemez. Allah bu sebeple kıyamet
gününe kadar onun için gazabını yazar. Gerçek şu ki kişi Allah'ın rızasına
uygun bir söz söyler de onun nereye kadar ulaşacağını bilemez. Bundan ötürü
Allah onun için kıyamet gününe kadar rızasını yazar."
145- İsmail b. Cafer'in
hadisine gelince onu da bize Ebu Bekr
Muhammed b. Ahmed b. Baleveyh
tahdis etti. .. Bize İsmail b. Cafer tahdis etti, bize Muhammed b. Amr
b. Alkame babasından bildirdi. O dedesinden, o Bilal
b. elHaris el-Müzeni'den
rivayet ettiğine göre Bilal Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem)'ı şöyle buyururken dinlemiştir:
"Sizden herhangi biriniz Allah'ın rızasına uygun türden bir söz söyler de
nereye kadar ulaşacağını düşünemez ama Allah o söz dolayısıyla onun için
huzuruna çıkacağı güne kadar rızasını yazar. Yine sizden herhangi bir kimse
Allah'ı gazaplandıran türden bir söz söyler de nereye kadar ulaşacağını
düşünemez. O söz dolayısıyla Allah onun aleyhine huzuruna çıkacağı güne kadar
gazabını yazar."
146- Hadisin Abdulaziz b. Muhammed yoluyla gelen rivayetine gelince,
bunu Müslim tahriç etmiş olup, onu bize Ebu'n-Nadr el-Pakih
haber verdi ... Bize Said b. Ebi
Meryem tahdis etti, bize İbnu'd-Deraverdi tahdis etti. Bana
Muhammed b. Amr b. Alkame
babasından tahdis etti. O dedesinden, onun Bilal b.
el-Haris'ten rivayet ettiğine göre Bilal Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'ı
şöyle buyururken dinlemiştir: "Şüphesiz sizden herhangi bir kimse Allah'ın
rızasına uygun türden bir söz söyler, bununla birlikte o sözün nereye
ulaştığını düşünemez. Allah o söz sebebiyle onun için huzuruna çıkacağı güne
kadar rızasını yazar. Yine sizden herhangi bir kimse Allah'ı gazaplandıran
türden bir söz söyler ama o sözün ulaştığı yeri hiç düşünemez, Bu sebeple Allah
huzuruna çıkacağı güne kadar gazabını yazar."
147- Hadisin Muhammed b.
Bişr yoluyla gelen rivayetine gelince, bana Ali b.
İsa tahdis etti. .. Bize Muhammed b. Bişr tahdis etti, bize Muhammed
b. Amr tahdis etti, bana
babam kendi babası Alkame b. Vakkas'dan
şöyle dediğini tahdis etti: Medine pazarında iken
hatırı sayılır bir adam onun yanından geçip ona selam verdi. Alkame kendisine: Ey filan kişi senin (benimle) bir
akrabalık bağın ve üzerimde bir hakkın vardır. Ben senin şu emirlerin yanına
giderek onların yanında Allah'ın dilediği şekilde konuştuğunu görüyorum. Gerçek
şu ki ben Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'ın
ashabından Bilal b. el-Haris el-Muzeni'yi şöyle
derken dinledim: Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizden
herhangi bir kimse Allah'ın rızasına uygun türden bir söz söyler ama ulaşağı yeri düşünemez. Allah onun için bu sözünden ötürü
huzuruna çıkacağı güne kadar rızasını yazar. Yine sizden herhangi bir kimse
Allah'ın gazabını gerektiren türden bir söz söyler de nereye kadar ulaşacağını
da düşünemez. O sözü dolayısıyla Allah ona huzuruna çıkacağı güne kadar
gazabını yazar."
Alkame (devamla) dedi ki: O halde yazık sana! Ne söylediğine,
neler konuştuğuna iyi bak. Bilal b. el-Haris'ten işittiğim bu sözler beni nice
sözleri söylemekten alıkoymuştur.
Malik b. Enes bu hadisi
Muhammed b. Amr'dan rivayetinde Alkame
b. Vakkas'ı zikretmeyerek kusur etmiştir.
148- Bana Ebu Bekr b. Ebi
Nasr ed-Dareberdi haber
verdi. Bize Ahmed b.
Muhammed b. İsa el-Kadi tahdis etti.
Bize Ahmed
b. Muhammed b. Mesleme el-Anezi
haber verdi, bize Osman b. Said ed-Darimi tahdis etti. Her ikisi (Ahmed b. Muhammed ile Osman b. Said)
dedi ki: Bize Malik'in huzuruna okunanlar arasında el-Kanebi
şunu tahdis etti:
Bize Ebu
Bekr b. İshak da haber verdi, bize el-Hasen b. Ali b. Ziyad tahdis etti, bize İbn Ebi Uveys tahdis
etti. Bana Malik, Muhammed b. Amr b. Alkame'den tahdis etti. O
babasından, o Bilal b. el-Haris el-Müzeni'den rivayet
ettiğine göre Rasulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Şüphesiz adam
Allah'ın rızasına uygun -nereye kadar ulaşacağını düşünmeden- söyler. Allah da
ona o sözü sebebiyle huzuruna çıkacağı güne kadar rızasını yazar. Yine adam
Allah'ın gazabını gerektiren türden -nereye kadar ulaşacağını düşünmeksizin-
bir söz söyler. Allah da onun için o sözü sebebiyle huzuruna çıkacağı güne
kadar gazabını yazar."
Hakim dedi ki: Bu
bizim daha önce sunduğumuz icmaın gücünü gevşetmez.
Aksine Malik gibi bir mutabi sebebiyle daha da
pekiştirir. Şu kadar var ki bu husustaki doğru değerlendirme senedinin
doğrultulması hususunda söyledikleri şekliyle (ihtiva ettiği ravi) ziyadesidir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
59- Konuşup Yalan
Söyleyen ve Bundan Dolayı Etrafındakileri Güldüren Kimseye Veyl
Olsun