EL-ESNA Fİ ŞERHİ ESMAİLLAHİ’L-HÜSNA VE SIFATİHİL ULYA |
37. BÖLÜM |
İbnü'l-Hassar (rahimehullah)
der ki: Allah'ın isimleri Kitap ve Sünnette elif-lam ile marife
olarak gelmiştir. Tarif ihtisas ve istiğrak ifade etmektedir. Nekira olarak gelenler ise fiil manasında vasıf olarak varid olmuştur. Yüce Mevla'nın "Allah şakir ve Alim olandır"
buyruklarında olduğu gibi. Allah kendine bazı fiilleri isnad
ettiği gibi "Bildi, bilir, biliyor" dediği gibi, -halbuki
ilmi fiillerden değildir-aynı şekilde bu fiilleri kendine sıfat olarak
kullanmıştır. Bunların hükmü, isimlerin ardından gelen saair
sıfatlarla aynıdır. Böyle gelmesinin hikmeti, Allah Teala
bizlere cümleten ve tafsilen her şeyi kuşattığını
bildirmek istemiştir. Marife isimleri kendisinden
başkasına uygun olmayan ihata (kuşatma) ve hususiyete delalet eder. Nekira olan vasıfları da cüzi meselelerdeki bazı
tafsilatlara delalet eder. Bunun üzerinde iyice düşün.
Özetle akıllar,
sıfatların tafsilatını bilmekten acizdir. Dolayısıyla mutlaka bu konuda varid olan sahih hadise dayanmak gerekir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: