EL-ESNA

Fİ ŞERHİ ESMAİLLAHİ’L-HÜSNA

VE SIFATİHİL ULYA

 

24. BÖLÜM

 

"İsim" kelimesinin hangi kökten türediği konusunda iki vecih üzere ihtilaf etmişlerdir.

 

(Basra (nahiv ekolü) der ki: "Şümüuu" kökünden türemiştir. Manası yükseklik, yüceliktir. Çünkü isim müsemmayı başkasının üzerine yükseltir. Bu aynı zamanda Zeccac (rahimehullah)'ın görüşüdür.

 

Küfe (nahiv ekolü) der ki: "simeh"den türemiştir. Bu ise alamet demektir. Çünkü isim, isimlendirilenin alametidir.

 

İlk izah iki sebepten daha doğrudur.

 

İlki: İsim ism-i tasğir kalıbına konulduğunda "Sümey" olmaktadır.

 

Çoğulu "esmau" Bu da aslının "se-maa" (güzeldi) olduğunu gösterir.

 

İkincisi: İhtilaftan çıkan netice: Zira "yücelikten" türemiştir diyenler derler ki: Allah Teala mahlukat var olamadan önce de var olduktan sonra da yok olduklarında da bu sıfatlarla mevsuftur. Onların onun isimleri ve sıfatları üzerinde hiçbir etkileri yoktur. Hak olan da budur. İsim "simeh"den türemiştir diyenlere göre şöyle denilir. Allah Teala, ezelde hiçbir isim ve sıfatı yoktu. Mahlukatı yaratınca ona birtakım isimler ve sıfatlar verdiler. Onları yok ettiğinde herhangi bir ismi ve sıfatı da kalmaz. Bu aynı zamanda Mu'tezile'nin görüşüdür.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

25. BÖLÜM