EL-ESNA Fİ ŞERHİ ESMAİLLAHİ’L-HÜSNA VE SIFATİHİL ULYA |
18. BÖLÜM |
Varlık aleminde dokunulan, koklanan, tadılan her şey, Eş'ari'lerin muhakkik Alimlerine göre Allah Teala bunları bilmekle nitelenir. Çünkü bunları yaratan O'dur. Zatına layık olan sıfatlarla bilir. Tıpkı görülen,
duyulan şeyleri sem' ve basar'ıyla bildiği gibi.
Eş'arilere göre nasıl ki semi' ve basar ilme raci
değilse aynı şekilde kokuları, tatları ve dokunulan varlıkları idrak eden
sıfatlar da ilim sıfatına raci değildir. Bu konuda
filozoflara, Mu'tezileye ve başka taifelere muhalefet
etmişlerdir. Bununla beraber Eş'ariler ve bütün Ehl-i Sünnet mezhepleri Allah Teala
için, "tadan, koklayan, dokunan" denilmesini menetmişlerdir. Çünkü
şeriat bunu yasaklamıştır. Kelamcılardan bazıları bu yasağın illetini iki
şekilde izah etmiştir.
Birincisi: Koku, tad ve dokunma ancak koklanan tadılan, dokunulan şeyle bir
arada olmakla söz konusu olur. Yüce Mevla böyle bir halden münezzehtir.
İkincisi: İşiten veya
gören kimse işittiği veya gördüğü şeyi işitmeden veya görmeden işitti, gördü
denilmez. Ancak tad, koku ve dokunma için böyle
değildir. Zira bu fiiller olsa da idrak olmayabilir. Örneğin "Miski
kokladı ancak kokusunu alamadı, yemeği tattı ama tadını almadı, elbiseye dokundu
ama yumuşak olup olmadığını kavramadı" denilebilir.
Alimlerimiz dediler ki:
Allah Teala bunlar dışında varlıkların hepsini bilir,
idrak eder. Yer yüzünde ve göklerde, sıcaklık, soğukluk, yaşlık, kuruluk,
sertlik, yumuşaklık v.s. ne varsa dokunmadan, yaklaşmadan bilir. Çünkü bunların
hepsini yaratan var eden O'dur. Onu noksanlıklardan, özürlerden tenzih ederiz.
Kaldı ki aciz zayıf kul bunları idrak ederken bunları ve yeryüzünü yaratan
Allah nasıl bilmesin?
Bari Teala
en kamil şekilde bilir. Bundan dolayı kokuları, tadları,
sertliği, yumuşaklığı bilir denilir, lakin koku alan, tadan, dokunan denmez.
Çünkü bu sıfatlar noksanlık ifade eder.
Akleşi (rahimehullah) der ki: Bu ikinci,
şekil temel usulleri değerlendirildiğinde ilkinden daha isabetlidir. Çünkü
işitilen ve görülen ancak işitenin ve görenin mukabilinde olabilirler. Allah Teala görülen ve duyulan şeylerle arasında bir mukabele
bulunmasından nasıl münezzeh ise koklanan, tadılan ve dokunulan şeylerle bir
münasebetinin olmasından münezzehtir. Ancak şeriat, olabilecek noksanlıklardan
dolayı Allah Teala'yı tadan, koklayan, dokunan
vasıflarını vermeyi yasaklamıştır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: