EL-ESNA Fİ ŞERHİ ESMAİLLAHİ’L-HÜSNA VE SIFATİHİL ULYA |
20- EL-FEAL |
Bu Kur'an'da
geçen büyük bir isimdir. Allah Teala buyuruyor ki:
"Muhakkak ki Rabbin
dilediğini yapan (Fe'aal)'dır.(Hud,
107) "Arş'ın sahibidir, Mecid (şerefli) olandır.
Dilediğini yapandır.(Buruc, 15-16)
İsimleri sayan hadiste geçme miştir. Ancak isim
olduğu hususunda icma edilmiştir. Bu siga fial şeklinde de varid olmuştur. Feal şeklinde de
cömertlik manasındadır. Aynı zamanda fe-a-le fiilinin mastarıdır. "Fe'aal"
kalıbına konulduğunda fiilin tekrarını gerektiren mübalağa manasına döner. Ebü'l-Kasım ez-Zeccacı (rahimehullah) der ki: Bu kalıp Allah'ın sıfatlarından bir
cümlesine kullanılmaktadır. Örneğin, Cebbar, Allam, Hallak, Rezzak, Vehhab, Fettah, Mennan v.b. aynı kalıptadır. Çünkü bu isimler sarf
kalıbı olarak aynı kalıptan gelmektedir. Bu kalıpla fiilde mübalağa kastedilir.
Aslı üç harfli "e-b-r" kullanımı olmasa da aslı sülasidir.
üç harften fazla olan fiillerden bu kalıbı türetmek
caiz değildir. Çünkü bu kalıba sokmak fiilden bir harfi silmeyi gerektirir ki
bu da hem manasını bozar hem de kural olarak doğru değildir. Allah'ın
sıfatlarına gelince, sıfatlarında "Fe'aal"
kalıbı ancak hakkında icma ettiği isimlerden
başkasına kullanımı caiz değildir. İsterse fiil kökü sülası
olsun. Görmez misin ki, Allah'ın sıfatları içinde; Kadir'den Kadder, Hakem'den Hakkem,
Basit'ten Bassat, Afuv'dan
Afta, Mukit'ten Makkat
şeklinde bir kullanım bulunmaz. Bu arapça olarak
doğru olmadığından değildir. Bilakis kurallara göre sahihtir. Ancak Allah'ın
sıfatlarında dil kuralına göre kullanım söz konusu değildir. Ancak Kur'an'da varid olursa veya ümmet
üzerinde icma ederse kullanılır. Arapça kuralalarak sahih olsa da bu aşılmaz.
Binaenaleyh her
mükellefin varlık aleminde mutlak olarak Allah'tan
başka Fe'aa'l veya fail (her istediğini yapan)
yoktur. Yaratılan her şey arş-ı aladan yer döşeğine kadar, içindekiler ve
arasındakiler Allah tarafından yapılmış, yokken var edilmiştir. Ebu Nadra Cabir'den, Ebu Said'den ve bazı sahabelerden
şunu nakleder: Bu ayet: "Rabbinin dilediği müstesna, şüphesiz Rabbin
dilediğini yapandır (Fe'aal)"(Hud, 107) Kur'an'ın hepsi için
geçerlidir. Mu'temir b. Süleyman der ki: Yani Kur'an'daki her azap tehdidi için geçerlidir.
Beyhaki (rahimehullah) der ki: Kastı
şudur: Dilediğini yapandır. Kötülük işleyene hazırladığı azabı affetmek istese
yapar. Ancak bunu başka ayette şirkin altındaki günahlarla kayıtlamıştır.
Buyuruyor ki: Şüphesiz Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez. Bunun
altındaki günahları dilediğine affeder."(Nisa, 48) Zikredilen hüküm Kur'an'daki şirk dışındaki her azap içindir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan:
21- EL-KADİR, 22-
EL-KADİİR, 23- EL-MUKTEDİR