EL-ESNA

Fİ ŞERHİ ESMAİLLAHİ’L-HÜSNA

VE SIFATİHİL ULYA

 

5- EL-BATİN

 

Kur'an'da ve Sünnette varid olmuştur. Ümmet üzerine icma etmiştir. Kök olarak bir şeyin Batını (içi) olma manasından türetilmiştir. Gizli olduğunda bu ifade kullanılır. Batın (karın) bu mana itibariyle bu ismi almıştır. Zahir ismini anlatırken Alimlerin bu konudaki görüşlerini aktarmıştık.

 

Allah, el-Batın'dır. Çünkü o, yaratılmış varlıklar gibi duyu organlarıyla idrak edilemez. Bilakis yüce Mevla fiilleri ve eserleri ile bilinir.

 

el-Batın, ez-Zahir'in hilafıdır. Arap dilinde de el-BMın, arkadaşlık yaptığı, iç içe olduğu kimsenin gizli olan işlerini bilen bunlardan haberdar olandır. "Falan falanın işine Batın oldu." Yani Batınını (gizlisini) başkası değil de sadece kendisi öğrendi ve bildiyse ...

 

Hattabi (rahimehullah) der ki: Manası: Zuhur (ortaya çıkma) Batın (gizli kalma) olabilir. Tefekkür edenlerin akıllarına tecelli etme, bakanların gözlerine görünmeme manasında, manası şöyle de olabilir: İşlerden Zahir olanları bilen, gizli kalan ayıplarına muttali olan.

Denildi ki: elBatın, hiçbir şeyin ilmini kaçırmayan, istenildiğinde hiçbir şey kendisine uzak kalmayan demektir. Bu isimle alakalı ibadet manaları Zahir isminin şerhinde geçmişti.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

6- EL-KEBİR