EL-ESNA

Fİ ŞERHİ ESMAİLLAHİ’L-HÜSNA

VE SIFATİHİL ULYA

 

3- EL-MABUD

 

Akleşi (rahimehullah) der ki: Allahı bu isimle vasıflamakta herhangi bir ihtilaf yoktur. Herhangi bir hadiste görmedim. Fiil olarak Kur'an'da birden fazla yerde geçmiştir. Bu Allah'ın zati bir sıfatıdır. Yerine göre özel yerine göre genel tamlama manası ifade eder. İbadetin manası, irade, tercih, gerçek marifet ve fes. İle itaat ise bu hususi tamlama kabilindendir. Çünkü bu hal üzere alemlerden ancak hususi bir zümre ona ibadet eder. Bu zümre de melekler ve mü'minlerdir. Bu ibadet karşılığında sevap ve mükafaat vardır. Bunu yapana Allah'a abid denilir.

 

İbadetin manası boyun eğme, amade olma, lisan-ı hali ile fıtratı ikrar ise bu genel tamlama kabilindendir. Çünkü varlık alemindeki her mevcut, heybet ve celal ile Allah'ı tesbih ona secde halindedir. Kafir söz ve itikatı ile buna muhalefet etse de böyledir. Allah Teala'nın, "Göklerde ve yerde olanların hepsi isteseler de istemeseler de Allah'a secde ederler."(Ra'd, 15), "Onlara, onları kimin yarattığını sorsan kesinlikle "Allah" diyecekler."(Zuhruf, 87) buyrukları bu manaya yorumlanmıştır.

 

Kafir heybeti ve hali ile Allah'a abid olsa da kendisine bu isim kullanılmaz. Bilakis ona, "asi" denir. Çünkü bu konuda iradesine, tercihine ve kesbine dayalı yaptığına bakılır. Fıtrat şahitliğine gelince bu onu azaptan kurtarmaz. Binaenaleyh her mükellef "Allah'tan başka mabud yoktur. Bu hususta birdir" diye itikat emeli ve emrettiği şekilde ona ibadeti etmelidir. Buyuruyor ki: "Allah'a ibadet edin, ona hiçbir şeyi ortak koşmayın."(Nisa, 36), "Onlara, dini ona halis kılarak Allah'a ibadet etmelerinden başkası emredilmedi."(Beyyine, 5) ibadetini bu hal üzere eda ederse bu adam rabbine ibadet etti denilir. "Yalnız sana ibadet ederiz."(Fatiha, 5) buyruğu da bu manadadır.

 

Bu ismi Kadı Ebu Bekr b. Arabi (rahimehullah) kitabının sonunda ''Başkasının fiili ile Bari Teala'ya vacip olan isimler" başlığı altında zikretmiş, ümmetin de bu isim de icma ettiğini belirtmiştir.

 

Dedi ki: Bu, şazların kalplerinin değinmekten korktuğu hasedçilerin nefislerinin tiksindiği hasır yataIakların tüylerinin ürperdiği bir daldır. Bu sayısı çok olan bir rahmettir. Ancak biz bundan bazı isimlere işaret edelim: 1. İsim: el- Vekil, 2. İsim: el-Müeyyid. 3. İsim: el-Müstean. 4. İsim: el-Mabud, 5. İsim: el-Mezkur, 6. İsim: ehlu't-Takva ve ehlu'l-Mağfire.

 

Ben bu ismi burada "mevcut" isminden sonra zikrettim çünkü, mut'ak kemal üzere mevcut olan, varlığı zatından dolayı zatından olan, onun dışındaki her varlık onun varlığından sadır olan (zat) kendisine boyun eğmeye, ibadet edilmeye, rübubiyeti ikrar edilmeye hak sahibi olan O'dUL Böylece abid mabuduna ihadette kusurlu olmasın.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

4- EL-MEZKUR