SÜNEN DARAKUTNİ

Vakfetmek

 

باب وقف المساجد والسقايات

Mescidleri ve Sikayeleri (Kuyuları) Vakfetmek

 

حدثنا القاضي الحسين بن إسماعيل نا يوسف بن موسى نا جرير نا حصين بن عبد الرحمن عن عمرو بن جاوان ح ونا محمد بن منصور بن أبي الجهم نا السري بن عاصم نا عبد الله بن إدريس ح وقرئ على محمد بن الحسن بن محمد بن أبي الشوارب بالمفتح وأنا أسمع قيل له سمعت العباس بن يزيد نا عبد الله بن إدريس قال سمعت حصين بن عبد الرحمن عن عمرو بن جاوان ح ونا أحمد بن محمد بن سعدان نا شعيب بن أيوب نا يحيى بن آدم نا عبد الله بن إدريس عن حصين بن عبد الرحمن عن عمرو بن جاوان السعدي ح وحدثني علي بن عبد الله بن مبشر نا أحمد بن سنان نا علي بن عاصم عن حصين حدثني عمرو بن جاوان المازني قال سمعت الأحنف بن قيس ح ونا أبو صالح الأصبهاني عبد الرحمن بن سعيد نا أبو مسعود نا أبو داود نا أبو عوانة أخبرني حصين عن عمرو بن جاوان ح ونا أبو سهل بن زياد نا عبد الله بن أحمد بن حنبل نا أبي نا بهز بن أسد نا أبو عوانة نا حصين عن عمرو بن جاوان ح ونا محمد بن عبد الله بن زكريا نا أبو عبد الرحمن النسائي نا إسحاق بن إبراهيم أنا المعتمر بن سليمان قال سمعت أبي يحدث عن حصين بن عبد الرحمن عن عمرو بن جاوان رجل من بني تميم وذاك أني قلت له أرأيت اعتزال الأحنف ما كان قال سمعت الأحنف يقول أتيت المدينة وأنا حاج فبينما نحن في منازلنا نضع رحالنا إذ أتانا آت فقال قد اجتمع الناس في المسجد فانطلقت فإذا الناس يجتمعون وإذا بين أظهرهم نفر قعود فإذا هو علي بن أبي طالب والزبير وطلحة وسعد بن أبي وقاص فلما قمت عليهم قيل هذا عثمان بن عفان قد جاء قال فجاء وعليه ملاءة صفراء فقلت لصاحبي كما أنت حتى أنظر ما جاء به فقال عثمان أهاهنا علي أهاهنا الزبير أهاهنا طلحة أهاهنا سعد بن أبي وقاص قالوا نعم قال فأنشدكم بالله الذي لا إله إلا هو أتعلمون أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال من يبتاع مربد بني فلان غفر الله له فابتعته فأتيت رسول الله صلى الله عليه وسلم فقلت إني قد ابتعت مربد بني فلان قال فاجعله في مسجدنا وأجره لك فقالوا نعم قال فأنشدكم بالله الذي لا إله إلا الله هل تعلمون أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال من يبتاع رومة غفر الله له فأتيت رسول الله صلى الله عليه وسلم فقلت إني قد ابتعت بئر رومة قال فاجعلها سقاية للمسلمين وأجرها لك قالوا نعم قال فأنشدكم بالله الذي لا إله إلا هو هل تعلمون أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال من يجهز جيش العسرة غفر الله له فجهزتهم حتى ما يفقدون عقالا ولا خطاما قالوا نعم قال اللهم أشهد اللهم أشهد اللهم أشهد هذا لفظ حديث معتمر عن أبيه عن حصين وقال بن إدريس في حديثه من يبتاع مربد بني فلان غفر الله له فابتعته بعشرين ألفا أو بخمسة وعشرين ألفا وقال أيضا في بئر رومة فابتعتها بكذا وكذا ثم أتيته وقال اجعلها سقاية للمسلمين وأجرها لك وقال علي بن عاصم في حديثه في قصة المربد فابتعته بكذا وكذا ثم أتيت النبي صلى الله عليه وسلم فقلت قد ابتعت مربد بني فلان توسع به في مسجد المسلمين فقال نعم وقد وجب أجره لك وقال في بئر رومة فابتعتها بعشرين ألفا أو خمسة وعشرين ألفا الشك من حصين وقال أبو داود عن أبي عوانة في قصة المربد فابتعته ببضعة وعشرين ألفا أو نحو ذلك وبقية ألفاظهم متقاربة والمعنى واحد وفي حديث أحمد بن حنبل في بئر رومة فابتعتها بكذا وكذا

 

4356- Husayn b. Abdirrahman der ki (Temim oğullarından) Ömer b. Cavan'a: ''Ahnef b. Kays'ın o olayda ayrılmasının sebebi neydi?'' dediğimde, şöyle karşılık verdi: Ahnef'in şöyle dediğini işittim: Haccetmek üzere yola çıkıp Medine'ye geldim. Konakladığımız yerde eşyalarımızı indirirken biri geldi ve: ''Halk Mescid'de toplandı'' dedi. Mescid'e gittiğimde halkın orada toplanmış ve ortalarında birilerinin oturmuş olduğunu gördüm. Ortada oturanlar, Ali b. Ebi Talib, Zübeyr, Talha ve Sa'd b. Ebi Vakkas idi. Ben de yanlarında durdum. Orada oturanlar: "Osman b. Affan geldi" dediler. Osman geldiğinde üzerinde sarı bir elbise vardı. Arkadaşıma:

"Sen yerinde kal da ben niçin geldiğine bakayım" dedim. Osman: "Ali b. Ebi Talib burada mı? Zübeyr burada mı? Talha burada mı? Sa'd b. Ebi Vakkas burada mı?" diye sorunca, oradakiler: "Evet, buradalar" dediler. Osman: "Ondan başka ilah olmayan Allah adına size soruyorum. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Filan oğullarının harmanını alan kişiyi Allah bağışlar" buyurduğunu ve benim orayı satın alıp Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gittiğimde: ‘‘Ben filanın harmarum satın aldım’‘ deyince, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Orayı Mescidimize ver, ecri de senin olsun’‘ buyurduğunu bilmiyor musunuz?" dedi. Oradakiler: "Evet biliyoruz" karşılığını verince, Osman: "Ondan başka ilah olmayan Allah adına size soruyorum. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Rume kuyusunu satın alanı Allah bağışlar’‘ buyurduğunu ve benim Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip: ‘‘Ben o kuyuyu satın aldım’‘ dediğimde, ‘‘Onu Müslümanların içmesi için hibe et, ecri de senin olsun’‘ buyurduğunu bilmiyor musunuz?" dedi. Oradakiler: "Evet biliyoruz" cevabını verince, Osman: "Ondan başka ilah olmayan Allah adına size soruyorum. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Kim Ceyşu'l-Usra'yı (zorluk ordusunu) donatırsa, Allah onu bağışlar’‘ buyurduğunu ve benim, ipinden yularına kadar orduyu donattığımı bilmiyor musunuz?" dedi. Oradakiler: "Evet biliyoruz" deyince, Osman: "Allahıml Şahid ol, Allahım! Şahid ol, Allahım! Şahid ol" dedi.

 

Mu'temir'in, babasından, onun da Husayn'dan rivayet ettiği hadisin lafzı böyledir.

İbn İdris ise rivayet ederken: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Filan oğullarının karmanını satın alan kişiyi Allah bağışlar’‘ buyurunca yirmi veya yirmi beş bine satın aldım" ifadelerini kullanır. Rume kuyusu konusunda da şu ifadeler geçer: "Rume kuyusunu şu kadara satın aldıktan sonra Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldiğimde bana: ‘‘Onu Müslümanların içmesi için hibe et. ecri de senin olsun’‘ buyurdu."

 

Ali b. Asım ise rivayet ederken şu ifadeleri kullanır: "Söz konusu harmanı şu kadara satın aldıktan sonra Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldim ve: "Filan oğullarının harmanım satın aldım. Onunla müslümanların Mescid'ini genişletebilirdin" dedim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Tamam! Sevabı da sana verilecektir’‘ buyurdu. Rume kuyusu konusunda da şu ifadeleri kullanır: "Rume kuyusunu yirmi veya yirmi beş bine -ki kaç olduğu konusunda şüphe Husayn'a aittir- aldım."

Ebu Divud bunu Ebu Avane'den rivayet ederken harman konusunda:

"Harmanı yirmi küsur bine satın aldım" lafzım kullanmıştır.

Diğer lafızlar ise bir birbirine yakındır, ama mana olarak aynıdır. Ahmed b. Hanbel bunu rivayet ederken Rume kuyusu konusunda: "Kuyuyu şu kadara satın aldım" lafzını kullanmıştır.

 

Tahric: Nesai, (6/46, 233, 234).

 

 

نا عبد الله بن محمد بن عبد العزيز نا شجاع بن مخلد ح ونا القاضي الحسين بن إسماعيل نا يحيى بن محمد بن السكن قالا نا سعيد بن عامر حدثني يحيى بن الحجاج عن سعيد الجريري عن ثمامة بن حزن القشيري قال شهدت الدار حين أشرف عليهم عثمان رضى الله تعالى عنه فقال أنشدكم بالله هل تعلمون أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قدم المدينة وليس بها ماء يستعذب غير بئر رومة فقال من يشتري بئر رومة فيجعل دلوه فيها مع دلاء المسلمين بخير له منها في الجنة فاشتريتها من صلب مالي فجعلت دلوي فيها مع دلاء المسلمين فإنهم اليوم يمنعوني أن أشرب منها حتى أشرب من ماء البحر قالوا اللهم نعم قال أنشدكم بالله والإسلام هل تعلمون أني جهزت جيش العسرة من صلب مالي قال قالوا اللهم نعم قال أنشدكم الله والإسلام هل تعلمون أن المسجد ضاق بأهله فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم من يشتري بقعة آل فلان فيزيدها في المسجد بخير له منها في الجنة فاشتريتها من صلب مالي فزدتها في المسجد وأنتم اليوم تمنعوني أن أصلي فيه ركعتين قالوا اللهم نعم فقال أنشدكم بالله والإسلام هل تعلمون أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان على ثبير مكة ومعه أبو بكر وعمر وأنا فتحرك الجبل حتى سقطت حجارته بالحضيض فركضه رسول الله صلى الله عليه وسلم وقال أسكن فإنما عليك نبي وصديق وشهيدان قالوا اللهم نعم قال الله أكبر الله أكبر شهدوا لي ورب الكعبة أني شهيد ثلاث مرات متقاربان فيه

 

4357- Sumame b. Hazn el-Kuşeyri der ki: Hz. Osman, evinin çevresini muhasara eden halkın yanına çıktığında ben de oradaydım. Osman:

"Allah adına size soruyorum. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye geldiğinde, Rume kuyusundan başka tatlı içme suyu bulunmadığını ve: ‘‘Kim Rume kuyusunu satın alıp kuyudaki hakkının diğer müslümanlarla aynı olması karşılığında Cennet'te ondan daha hayırlısını elde etmek ister?’‘ buyurduğunu, benim de o kuyuyu kendi paramla satın aldığımı bilmiyor musunuz? Bugün siz o sudan beni içmekten men ediyorsunuz, tuzlu deniz suyu içmeye zorluyorsunuz" dedi. Oradakiler: "Vallahi biliyoruz" cevabını verince, Osman: "Allah ve İslam adına size soruyorum. Zorluk ordusunu kendi malımla donattığımı bilmiyor musunuz? " diye sordu. Oradakiler: "Vallahi biliyoruz" cevabını verince, Osman: "Allah ve İslam adına size soruyorum. Mescid'in artık cemaate dar geldiğini ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Kim, falanların arsasını satın alıp Mescid'e ilave ederek Cennet'te ondan daha hayırlısına sahip olmak ister?’‘ buyurduğunu, benim de o arsayı malımdan satın alıp Mescid'i genişlettiğimi bilmiyor musunuz? Bugün sizler orada iki rekat namaz kılmamı engelliyorsunuz" dedi. Oradakiler: "Vallahi biliyoruz" karşılığını verince, Osman: "Allah ve İslam adına size soruyorum. Mekke dağı üzerinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekir ve Ömer ile birlikte olduğumuz sırada, dağ sarsılınca Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayağıyla dağa vurarak: ‘‘Sakin ol ey dağ! Çünkü üzerinde bir peygamber, bir sıddik ve iki şehid vardır’‘ dediğini bilmiyor musunuz?" dedi. Oradakiler:

 

"Vallahi biliyoruz" cevabını verince, Osman üç defa: "Allahu Ekber! Kabe'nin Rabbine andolsun ki benim şehid olacağıma şahitlik ettiler" dedi. 

 

Farklı kanalların ifadeleri birbirine yakındır.

 

Tahric: Tirmizi (3703) ve Nesai (6/235).

 

 

نا بن مبشر نا أحمد بن سنان نا يعقوب بن محمد الزهري نا يحيى يعني بن أبي الحجاج عن الجريري بهذا وزاد فيه أنشدكم بالله هل تعلمون أن رسول الله صلى الله عليه وسلم زوجني إحدى إبنتيه بعد الأخرى رضي بي ورضي عني قالوا الله نعم

 

4358- Cureyri aynı isnadla bir öncekinin aynısını bildirmiş ve: "Allah adına size soruyorum. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni birinci kızından sonra ikinci kızı ile evlendirip beni kabul ederek benden razı olduğunu biliyor musunuz?" deyince, oradakiler: "Vallahi biliyoruz" cevabım verdiler" ziyadesinde bulunmuştur,

 

 

حدثنا عبد الله بن محمد بن إسحاق المروزي نا عبد الله بن محمد بن أبي ثمامة الأنصاري نا محمد بن عبد الله الأنصاري نا هلال بن لاحق حدثني الجريري عن ثمامة بن حزن القشيري قال شهدت الدار يوم أصيب عثمان رضى الله تعالى عنه فاطلع عليهم اطلاعة وقال أدعوا لي صاحبيكم الذين يألباكم علي فدعيا فقال أنشدكما بالله هل تعلمون أن رسول الله صلى الله عليه وسلم لما قدم المدينة ضاق المسجد بأهله فقال من يشتري هذه البقعة من خالص ماله فيكون فيها كالمسلمين وله خير منها في الجنة فاشتريتها من خالص مالي فجعلتها للمسلمين قالوا اللهم نعم قال فأنتم تمنعوني أن أصلي فيه ركعتين أنشدكم بالله هل تعلمون أني صاحب جيش العسرة قالوا اللهم نعم

 

4359- Sumame b, Hazn el-Kuşeyri der ki: Hz. Osman evinin çevresini muhasara edip kendisini öldüreceklere yukarıdan baktığında ben de oradaydım. Osman: "Sizi üzerime salan iki adamınızı çağırın" deyince, iki adam çağrıldı. Osman: "Allah adına size soruyorum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye geldiğinde Mescid'in artık cemaate dar gelmeye başladığını, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Kim, falan arsayı satın alıp Mescid'e ilave etmek ve (bu Mescid'de) diğer müslümanlarla aynı hakka sahip olmak karşılığında cennette ondan daha hayırlısına sahip olmak ister?’‘ buyurduğunu, benim de o arsayı kendi paramla alıp müslümanların istifadesine sunduğumu bilmiyor musunuz?" deyince, oradakiler: "Vallahi biliyoruz" karşılığını verdi. Osman: "Bugün sizler orada iki rekat namaz kılmamı engelliyorsunuz. Allah adına size soruyorum. Ceyşu'l-Usra'yı (zorluk ordusunu) donattığımı bilmiyor musunuz?" deyince, yine: "Vallahi biliyoruz" dediler.

 

 

نا أبو سهل بن زياد نا عبد الله بن أحمد بن حنبل نا محمد بن أبي بكر المقدمي نا محمد بن عبد الله الأنصاري نا هلال بن لاحق عن الجريري بهذا وقال الذين ألباكم على فدعيا له وزاد فيه قال أنشدكم بالله أتعلمون أن رسول الله صلى الله عليه وسلم لما قدم المدينة لم يكن بها بئر يستعذب إلا بئر رومة فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم من يشتريها من خالص ماله فيكون دلوه فيها كدلاء المسلمين وله خير منها في الجنة فاشتريتها من خالص مالي فأنتم تمنعوني أن أشرب منها

 

4360- Cureyri aynı isnadla bir öncekinin aynısını bildirerek: "....." ifadesi yerine: "....." ifadesini kullarımış ve şu ziyadede bulunmuştur: Allah adına size soruyorum. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Medine'ye geldiğinde, Rume kuyusundan başka tatlı içme suyu bulunmadığını ve: ‘‘Kim Rume kuyusunu kendi parasıyla satın alıp kuyudaki hakkının diğer müslümanlarla aynı olması karşılığında Cennet'te ondan daha hayırlısını elde etmek ister?’‘ buyurduğunu, benim de o kuyuyu kendi malımla satın aldığımı bilmiyor musunuz? Bugün ise siz beni o sudan içmekten men ediyorsunuz."

 

 

نا بن صاعد نا بشر بن آدم بن بنت أزهر السمان نا جدي أزهر بن سعيد عن بن عون حدثني عمر بن عبيد الله حدثني موسى بن حكيم قال كتب بن عامر إلى عثمان كتابا فقدمت عليه وقد نزل به أولئك فعمدت إلى الكتب فخيطتها فجعلتها في قبائي ثم لبست لباس المرأة فلم أزل حتى دخلت عليه فجلست بين يديه فجعلت أفتق قبائي وهو ينظر فدفعتها إليها فقرأها ثم أشرف على المسجد فإذا طلحة جالس في المسجد في المشرق فقال يا طلحة قال يا لبيك قال نشدتك بالله هل تعلم أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال من يشتري قطعة فيزيدها في المسجد وله بها كذا وكذا فاشتريتها من مالي فقال طلحة اللهم نعم قال فأنتم فيه آمنون وأنا فيه خائف ثم قال يا طلحة قال يا لبيك قال أنشدتك بالله هل تعلم أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال من يشتري رومة يعني بكذا فيجعلها للمسلمين وله بها كذا وكذا فاشتريتها من مالي فقال طلحة اللهم نعم فقال يا طلحة قال يا لبيك قال نشدتك بالله هل تعلمني حملت في جيش العسرة على مائة قال طلحة اللهم نعم ثم قال طلحة اللهم لا أعلم عثمان إلا مظلوما

 

4361- Musa b. Hakim anlatıyor: İbn Amir, Osman b. Affan'a bir mektup yazdı. Ancak Osman'ın evi muhasara edilmişti. Ben mektubu alıp kaftanımın içine diktim. Sonra kadın elbisesi giyerek uğraşıp Osman'ın yanına girdim. Önünde oturdum ve kaftanı sökerek mektubu çıkarmaya başladım. Kendisi de bana bakmaktaydı. Mektubu kendisine verdiğimde onu okudu ve Mescid'e çıktı. Bir de baktı ki Mescid'in doğu tarafında Talha oturmakta. Ona: "Ey Talha!" deyince, Talha: "Buyur" karşılığını verdi. Osman: "Allah adına sana soruyorum. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Kim bir arsa alır da onu Mescid'e ilave ederse ona şu ve şu vardır’‘ buyurduğunu, benim de onu kendi paramla satın aldığımı bilmiyor musun?" deyince, Talha: "Vallahi biliyorum" dedi. Bunun üzerine Osman:

"Siz Mescid'de emniyet içindesiniz, ben ise korku içindeyim" dedi. Sonra:

"Ey Talha!" deyince, Talha: "Buyur" dedi. Osman: "Allah adına sana soruyorum. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Kim Rume kuyusunu (kendi parasıyla) satın alıp müslümanların istifadesine sunarsa ona şu ve şu vardır’‘ buyurduğunu ve benim de o kuyuyu kendi paramla satın aldığımı bilmiyor musun?" deyince, Talha: "Vallahi biliyorum" dedi. Sonra: "Ey Talha!" deyince, Talha: "Buyur" dedi. Osman: "Allah adına sana soruyorum. Ceyşu'l-Usra'da (zorluk ordusunda) yüz kişiyi (donatıp) bineklere bindirdiğimi bilmiyor musun?" diye sordu. Talha: "Vallahi biliyorum" dedikten sonra: "Osman'ın ancak mazlum biri olduğunu biliyorum" diye ekledi.

 

Tahric: İsnadı hasendir.

 

 

نا القاضي أبو عمر محمد بن يوسف نا الحسن بن محمد نا شبابة نا إسرائيل عن أبي إسحاق عن أبي سلمة بن عبد الرحمن قال لما حصر عثمان رضى الله تعالى عنه في الدار أشرف عليهم فنشد الناس فقال أتعلمون أني كنت مع رسول الله صلى الله عليه وسلم على حراء فتحرك فقال أثبت حراء فإنه ليس عليك إلا نبي أو صديق أو شهيد قال فشهد له ناس ثم قال أتعلمون أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال من يوسع لنا بيتا في المسجد فاشتريت بيتا وأوسعت به في المسجد قال فشهد له ناس قال أنشدكم بالله هل تعلمون أن رومة كانت تباع بيعا من بن السبيل وإني اشتريتها فجعلتها لله تعالى وابن السبيل قالوا نعم فشهد له ناس ثم قال أنشدكم بالله أتعلمون أني جهزت جيش العسرة وأنفقت عليه كذا وكذا فشهد له ناس ثم قال ولكنه طال عليكم عمري واستعجلتم قدري أن أنزع سربالا سربلنيه الله تعالى لا والله لا يكون ذلك أبدا

 

4362- Abdurrahman der ki: Hz. Osman evinde muhasara edildiği zaman evini muhasara edenlere yukarıdan (evinin üstünden) bakarak orada bulunanlara Allah adına sorup: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte Hira dağında iken dağın sallandığını ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Sakin ol ey Hira! Senin üzerinde ancak bir peygamber veya bir sıddik veya bir şehitten başka kimse yoktur’‘ buyurduğunu bilmiyor musunuz?" dedi. Oradakiler buna şahitlik edince, Osman: "Allah adına size soruyorum. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Kim bir arazi satın alarak Mescid'i genişletir?’‘ buyurduğunu ve benim bir arazi satın alarak Mescid'i genişlettiğimi bilmiyor musunuz?" deyince, yine oradakiler buna şahitlik ettiler. Osman:

"Allah adına size soruyorum. Rume kuyusu suyunun yolculara para ile satıldığını ve benim onu satın alarak onu Allah yolunda yolculara sebil kıldığımı bilmiyor musunuz?" deyince: "Evet" diyerek bazı kimseler ona şahitlik ettiler. Sonra: "Allah adına size soruyorum. Ceyşu'l-Usra'yı (zorluk ordusunu) donatarak şu kadar şu kadar harcamada bulunduğumu bilmiyor musunuz?" diye sorunca, oradakiler buna şahitlik ettiler. Bunun üzerine Osman: "Ama artık fazla yaşadığımı düşünüyor ve bir an önce benden kurtulmak istiyorsunuz. Allah'ın bana giydirmiş olduğu gömleği çıkarmamı istiyorsunuz. Vallahi bu asla olmayacaktır" dedi.

 

Tahric: İsnadında müdellis olan Ebu İshak es-Sebiy'i Amr b. Abdillah bulunmaktadır.

 

 

نا أبو سهل أحمد بن محمد بن زياد نا عبد الله بن أحمد بن حنبل حدثني أبي نا أبو قطن نا يونس بن أبي إسحاق عن أبيه عن أبي سلمة بن عبد الرحمن قال أشرف عثمان من القصر وهو محصور فقال أنشد بالله تعالى من شهد رسول الله صلى الله عليه وسلم يوم حراء إذ اهتز الجبل فركله بقدمه وقال اسكن حراء ليس عليك إلا نبي أو صديق أو شهيد وأنا معه فأنتشد له رجال قال أنشدت الله من شهد رسول الله صلى الله عليه وسلم يوم بيعة الرضوان إذ بعثني إلى المشركين إلى أهله قال هذه يدي وهذه يد عثمان فبايع لي فأنتشد له رجال فقال نشدت بالله من شهد رسول الله صلى الله عليه وسلم قال من يوسع لنا هذا البيت في المسجد ببيت في الجنة فابتعته من مالي فوسعت به في المسجد فأنتشد له رجال قال ونشدت بالله من شهد رسول الله صلى الله عليه وسلم يوم جيش العسرة وقال من ينفق اليوم نفقة متقبلة فجهزت نصف الجيش من مالي فأنتشد له رجال قال ونشدت بالله من شهد رومة يباع ماؤها لابن السبيل فابتعتها من مالي فأبحتها بن السبيل قال فأنتشد له رجال

 

4363- Ebu Seleme b. Abdirrahman der ki: Hz. Osman muhasara edilmiş olduğu evinin üstünden (toplananlara) baktı ve: "Hira dağı üzerinde Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte benim de bulunduğum sırada ve dağ sarsıldığında Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayağıyla yere vurup: ‘‘Sakin ol ey Hira! Senin üzerinde ancak bir peygamber veya bir sıddik veya bir şehitten başka kimse yoktur’‘ buyurduğuna şahit olan Allah adına bunu söylesin" diye seslendi. Bunun üzerine aşağıdakilerden bazılan buna şahitlik etti. Sonra: "Rıdvan biatında Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) beni Mekke müşriklerine gönderince: ‘‘Bu benim elim, şu da Osman'ın elidir’‘ buyurarak benim adıma biat aldığı na şahit olan Allah adına bunu söylesin" diye seslenince, aşağıdakilerden bazıları buna şahitlik etti. Sonra: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Cennette bir ev karşılığında kim şu evi satın alır da Mescid'imizi genişletmek için ona katar’‘ buyurduğunda kendi paramdan o evi satın alıp Mescid'e katarak onu genişlettiğime şahit olan Allah adına bunu söylesin" diye seslenince, yine aşağıdakilerden bazıları buna şahitlik etti. Sonra: "(Tebuk savaşı için) Ceyşu'l-Usra (zorluk ordusu) hazırlanırken Restdullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Kim bugün kabul görecek bir harcamada bulunur?’‘ buyurduğunda kendi paramla ordunun İhtiyaçlarının yarısım karşıladığıma şahit olan Allah adına bunu söylesin" diye seslenince, yine aşağıdakilerden bazıları buna şahitlik etti. Sonra: "Rume kuyusu gelip geçenlerin içmesi için satın alınmak istendiğinde kendi paramla onu satın alıp herkesin içmesi için vakfettiğime şahit olan Allah adına bunu söylesin" diye seslenince, yine aşağıdakilerden bazıları buna şahitlik etti.

 

Tahric: Nesai (6/236).

 

 

نا محمد بن عبد الله بن زكريا نا أبو عبد الرحمن النسائي نا عمران بن بكار بن راشد نا خطاب بن عثمان نا عيسى بن يونس نا أبي عن أبي إسحاق عن أبي سلمة بن عبد الرحمن أن عثمان رضى الله تعالى عنه أشرف عليهم ثم ذكر نحوه إلى آخره

 

4364- Ebu ıshak bildiriyor: Ebu Seleme b. Abdirrahman: "Osman (evi muhasara edildiği zaman yukarıdan) onlara baktı" dedi ve bir önceki hadisin ayınsını aktardı.

 

Tahric: Nesai (6/236).

 

 

نا محمد بن عبد الرحمن بن زكريا نا أبو عبد الرحمن يعني النسائي أخبرني محمد بن وهب نا محمد بن سلمة حدثني أبو عبد الرحيم حدثني زيد عن أبي إسحاق عن أبي عبد الرحمن السلمي قال لما حصر عثمان في داره اجتمع الناس حول داره فأشرف عليهم وساق الحديث

 

4365- Ebu İshak bildiriyor: Ebu Abdurrahman es-Sülemi: "Hz. Osman evinde muhasara edildiği zaman insanlar evinin etrafında toplandı. Bunun üzerine (yukarıdan toplananlara) baktı" dedi ve söz konusu hadisin aynısını aktardı.

 

Tahric: Nesai (6/236) ve Tirmizi (3699).

 

 

نا أبو صالح الأصبهاني نا أبو مسعود نا عبد الله بن جعفر نا عبيد الله بن عمرو عن زيد بن أبي أنيسة عن أبي إسحاق عن أبي عبد الرحمن السلمي قال لما حصر عثمان أشرف عليهم من فوق داره فقال أذكركم بالله ألم تعلموا أن حراء حين انتفض فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم أثبت حراء فإنما عليك نبي أو صديق أو شهيد قالوا نعم قال أذكركم بالله أتعلمون أن رسول الله صلى الله عليه وسلم حين جهز جيش العسرة قال من ينفق نفقة متقبلة والناس مجهودون معسرون فجهزت ثلث ذلك الجيش قالوا نعم قال أذكركم بالله ألم تعلموا أن بئر رومة لم يكن يشرب منها إلا بثمن فاشتريتها ثم جعلتها للغني والفقير وابن السبيل قالوا نعم في أشياء عددها

 

4366- Ebu Abdurrahman es-Sülemi der ki: Hz. Osman evinde muhasara edildiği zaman yukarıdan onlara baktı ve: "Size Allah'ı hatırlatınm (Allah için söyleyin). Hira dağı sarsıldığı zaman Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sakin ol ey Hira! Senin üzerinde ancak bir peygamber veya bir sıddik veya bir şehitten başka kimse yoktur’‘ buyurduğunu bilmiyor musunuz?" dedi. Oradakiler: "Biliyoruz" deyince, Osman: "Size Allah'ı hatırlatının (Allah için söyleyin). Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ceyşu'l-Usra'yı (zorluk ordusunu) hazırladığı zaman: ‘‘Kim bugün kabul görecek bir harcamada bulunur?’‘ buyurduğunda, insanların darlık ve sıkıntı içerisinde olduğunu ve benim ordunun üçte birini donattığımı bilmiyor musunuz?" dedi. Oradakiler: "Biliyoruz" deyince, Osman: "Size Allah'ı hatırlatınm (Allah için söyleyin). İnsanlar Rume kuyusundan para karşılığı su içerdi, benim onu satın alarak zengin, fakir ve yolcu olmak üzere (herkese) vakfettiğimi bilmiyor musunuz?" dedi. Oradakiler: "Biliyoruz" karşılığını verdi. Osman buna benzer bazı şeyler daha saydı.

 

 

نا الحسين بن إسماعيل وأحمد بن علي بن العلاء قالا نا القاسم بن محمد المروزي نا عبدان نا أبي نا شعبة عن أبي إسحاق عن أبي عبد الرحمن السلمي أن عثمان حين حصر أشرف عليهم فقال أنشدكم بالله ولا أنشد إلا أصحاب رسول الله صلى الله عليه وسلم ألستم تعلمون أن نبي الله صلى الله عليه وسلم قال من حفر بئر رومة فله الجنة فحفرتها ألستم تعلمون أنه عليه السلام قال من جهز جيش العسرة فله الجنة فجهزتهم فصدقوه قال وقال إن نبي الله صلى الله عليه وسلم قال من جهز جيش العسرة

 

4367- Ebu Abdurrahman es-Sülemi bildiriyor: Hz. Osman (evinde) muhasara edildiği zaman yukarıdan onlara baktı ve şöyle dedi: "Allah adına sadece Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabına soruyorum. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Kim Rume kuyusunu kazarsa ona cennet vardır’‘ buyurduğunu ve benim onu kazdığımı bilmiyor musunuz? Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Kim Ceyşu'l-Usra'yı (zorluk ordusunu) donatırsa ona cennet vardır’‘ buyurduğunu ve benim o orduyu donattığımı bilmiyor musunuz?" Bunun üzerine dediklerini tasdik ettiler. Sonra şöyle devam etti: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim Ceyşu'lUsra'yı (zorluk ordusunu) donatırsa ... "

 

Tahric: Buhari, Sahıh (2778).

 

 

نا يحيى بن محمد بن صاعد نا عمرو بن علي نا معتمر بن سليمان عن عيسى بن المسيب عن القاسم بن عبد الرحمن عن أبيه قال قال عبد الله بن مسعود فرغ من أربع الخلق والخلق والرزق والأجل فليس أحد اكتسب من أحد والصدقة جائزة قبضت أو لم تقبض

 

4368- Abdullah b. Mes'ud der ki: "Dört şey yazılıp bitmiştir. Bunlar, yaratılacaklar, huylar, rızık ve eceldir. Hiç kimse kimseden daha karlı değildir. Verilen sadaka, teslim alınsa da alınmasa da geçerlidir."

 

 

نا علي بن عبد الله بن مبشر ويزداد بن عبد الرحمن الكاتب قالا نا أبو موسى محمد بن المثنى نا عبد الوهاب نا عبيد الله بن عمر عن بشير بن محمد عن عبد الله بن زيد أنه تصدق بحائط له فأتى أبواه النبي صلى الله عليه وسلم فقالا يا رسول الله إنها كانت قيم وجوهنا ولم يكن لنا مال غيره فدعا عبد الله فقال إن الله عز وجل قد قبل منك صدقتك وردها على أبويك قال فتوارثناها بعد ذلك هذا مرسل بشير بن محمد لم يدرك جده عبد الله بن زيد ورواه يحيى القطان عن عبيد الله فبين إرساله في روايته إياه

 

4369- Beşir b. Muhammed bildiriyor: Abdullah b. Zeyd kendisine ait bir bahçeyi tasadduk etti. Bunun üzerine annesi ve babası Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Bahçe bizim tek geçim kaynağımızdır. Ondan başka bir mahmız yoktur" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Abdullah'ı çağırıp: "Allah sadakanı kabul buyurdu. Ancak onu anne babana geri verdi" buyurdu. Abdullah: "Bu olaydan sonra biz onu miras olarak aldık" dedi.

 

Mürsel (munkatı) bir hadistir. Beşır b. Muhammed dedesi Abdullah b. Zeyd'e yetişmemiştir. Yahya el-Kattan bunu Ubeydullah'tan rivayet ederken ondan bunu mürsel olarak rivayet ettiğini belirtmiştir.

 

Tahric: Hakim, Müstedrek (4/348).

 

 

نا أبو إسحاق نهشل بن دام اليمني ويعقوب بن إبراهيم البزاز قالا نا عمر بن شبة ح ونا علي بن عبد الله بن مبشر ويعقوب بن محمد بن عبد الوهاب الدوري قالا نا حفص بن عمرو قالا نا يحيى بن سعيد عن عبيد الله حدثني بشير بن محمد بن عبد الله الأنصاري أن جده عبد الله تصدق بمال له ليس له مال غيره وقال بن شبة بمال لم يكن له غيره قال فجاء أبواه إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقالا إن عبد الله تصدق بماله وكان لنا وله فيه كفاف وليس لنا وله قال بن شبه ولم يكن لنا وله مال غيره فقال النبي صلى الله عليه وسلم لعبد الله إن الله عز وجل قد قبل منك صدقتك وقال حفص قد قبل الله صدقتك وردها على أبويك فورثه عبد الله بعد من أبويه

 

4370- Beşir b. Muhammed b. Abdillah el-Ensari bildiriyor: Dedem, bir malım tasadduk etmişti. Ancak o maldan başka bir malı yoktu. Bunun üzerine annesi ve babası Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Abdullah malım tasadduk etti. Bu mal ancak bize ve ona yetmekteydi. Ondan başka da bir mahmız yoktur" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Abdullah'a: "Allah sadakanı kabul etti" buyurdu. -Hafs rivayetinde: "Allah sadakanı kabul buyurdu. Ancak onu anne babana geri verdi" ibaresi geçmiştir- Daha sonra Abdullah o malı anne babasından miras olarak geri aldı. 

 

 

نا محمد بن عثمان بن ثابت نا عبيد بن شريك نا بن أبي مريم نا يحيى بن أيوب حدثني عبيد الله بن عمر عن بشير بن محمد بن عبد الله بن زيد بن عبد ربه أن عبد الله بن زيد بن عبد ربه تصدق بماله فأتى أبواه رسول الله صلى الله عليه وسلم ثم ذكر نحوه

 

4371- Beşir b. Muhammed b. Abdillah b. Zeyd b. Abdi Rabbih bildiriyor: Abdullah b. Zeyd b. Abdi Rabbih malım tasaddukta bulundu. Bunun üzerine annesi ve babası Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi." Sonrasında ravi söz konusu hadisi aktardı.

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا يونس بن عبد الأعلى نا سفيان بن عيينة عن محمد وعبد الله ابني أبي بكر وعمرو بن دينار عن بكر بن حازم أن عبد الله بن زيد بن عبد ربه جاء إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال يا رسول الله إن حائطي هذا صدقة وهو إلى الله تعالى ورسوله فجاء أبواه فقالا يا رسول الله كان قوام عيشنا فرده رسول الله صلى الله عليه وسلم عليهما ثم ماتا فورثهما ابنهما بعدهما هذا أيضا مرسل لأن عبد الله بن زيد بن عبد ربه توفى في خلافة عثمان ولم يدركه أبو بكر بن حزم

 

4372- Ebu Bekr b. Hazm bildiriyor: Abdullah b. Zeyd b. Abdi Rabbih, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Benim bu bahçem sadakadır. Bu bahçe, Allah ve Resulü'nündür" dedi. Bunun üzerine annesi ve babası gelip: "Ey Allah'ın Resulül Bu (bahçe) bizim geç im kaynağımızdı" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bahçeyi onlara iade etti. Onlar vefat edince de oğulları onu miras olarak aldı.

 

Bu da mürsel (munkatl) bir hadistir. Çünkü Abdullah b. Zeyd b. Abdirabbih, Osman'ın hilafeti zamanında vefat etmiştir ve Ebu Bekr b. Hazm ona yetişememiştir.

 

 

نا محمد بن حمدويه المروزي نا محمود بن آدم نا سفيان عن عمرو سمع أبا بكر بن محمد بن عمرو يحدث أن عبد الله بن زيد الذي أرى النداء أتى النبي صلى الله عليه وسلم فذكره نحوه

 

4373- Amr bildiriyor: Ebu Bekr b. Muhammed b. Amr b. Hazm'ın şöyle anlattığını işittim: "Ezanı rüyasında gören Abdullah b. Zeyd, Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi..." Sonrasında ravi söz konusu hadisi aktardı.

 

 

نا أبو سهل بن زياد نا معاذ بن المثنى نا أبو مسلم المستملي نا سفيان عن عبد الله بن أبي بكر بن عمرو ويحيى وحميد سمعوا أبا بكر يخبر عن عمرو بن سليم أن عبد الله بن زيد يعني بن عبد ربه الذي أرى النداء جعل حائطا له صدقة فأتى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال إني جعلت حائطي صدقة وهو إلى الله وإلى رسوله فجاء أبواه إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقالا له لم يكن لنا عيش إلا هذا الحائط فرده صلى الله عليه وسلم على أبويه ثم ماتا فورثهما وهذا أيضا مرسل

 

4374- Amr b. Süleym bildiriyor: Ezanı rüyasında gören Abdullah b. Zeyd b. Abdi Rabbih bahçesini tasadduk edip Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: "Ben bahçemi tasadduk ettim. Bu bahçe, Allah ve Resulü'nündür" dedi. Bunun üzerine annesi ve babası Allah Resülü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Bu bahçeden başka bir geçim kaynağımız yoktur" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bahçeyi onlara iade etti. Onlar vefat edince de (Abdullah) onu miras olarak aldı.

 

Bu da mürsel bir hadistir.

 

[Çünkü Amr b. Süleym güvenilir biri olsa da Abdullah b. Zeyd'den hadis işitmemiştir.]

 

 

نا أبو سهل نا محمد بن غالب نا إبراهيم بن بشار نا بن عيينة حدثني عبد الله بن أبي بكر بن عمرو وحميد ويحيى بن سعيد سمعوا أبا بكر يخبر عن عمرو بن سليم أن عبد الله بن زيد جعل حائطه صدقة فأتى النبي صلى الله عليه وسلم فقال إني جعلت حائطي صدقة لآل النبي صلى الله عليه وسلم أو لآل رسول الله صلى الله عليه وسلم ثم ذكر نحوه

 

4375- Amr b. Süleym bildiriyor: Abdullah b. Zeyd bahçesini tasadduk edip Hz, Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve şöyle dedi: "Ben bahçemi Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ailesine tasadduk ettim ... " Sonrasında ravi söz konusu hadisi aktardı.

 

 

ثنا أبو سهل بن زياد نا إبراهيم بن أحمد بن عمر الوكيعي نا شيبان نا أبو أمية بن يعلى نا موسى بن عقبة عن إسحاق بن يحيى عن عبادة بن الصامت أن عبد الله بن فلان نسي شيبان اسمه أتى النبي صلى الله عليه وسلم فقال يا رسول الله كل شيء هو لي فهو صدقة إلا فرسي وسلاحي قال وكانت له أرض فقبضها رسول الله صلى الله عليه وسلم فجعلها في الأوفاض أو الأوقاص فجاء أبواه فقالا يا رسول الله صلى الله عليه وسلم أطعمنا من صدقة ابننا فوالله ما لنا شيء وإنا لنطوف مع الأوفاض فأخذها رسول الله صلى الله عليه وسلم فدفعها إليهما فماتا فورثها ابنهما الذي كان تصدق بها فأتى النبي صلى الله عليه وسلم فقال يا رسول الله صدقتي التي كنت تصدقت بها فدفعتها إلى والدي فماتا أفحلال هي لي قال نعم فكلها هنيئا مريئا وهذا أيضا مرسل إسحاق بن يحيى ضعيف ولم يدرك عبادة وأبو أمية بن يعلى متروك والله أعلم

 

4376- Ubade b. es-Samit bildiriyor: Abdullah b. Filan -ki ravi Şeyban bu kişinin adını unutmuştur- Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Atım ve silahım dışında benim olan her şey sadakadır" dedi. Onun bir arazisi vardı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu araziyi alıp çeşitli kabilelerden gelen insanlara tahsis etti. Abdullah'ın annesi ve babası Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek: "Ey Allah'ın Resulü! Oğlumuzun tasadduk ettiği maldan bize yedir. Vallahi ondan başka bir şeyimiz yoktur. Değişik kabilelerden gelen insanlarla dolaşmaktayız (biz de onlardanız)" dediler. Bunun üzerine Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu araziyi onlara iade etti. Onların vefatından sonra onu tasadduk eden oğulları onu miras olarak aldı ve Allah Resülü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ey Allah'ın Resülü! Benim sadaka olarak verdiğim malı sen anne babama geri vermiştin. Şimdi onlar öldüler. Bu mal bana helal midir?" deyince, Allah Resülü {Sallallahu aleyhi ve Sellem}: "Evet, (helaldir ondan elde ettiğin geliri) afiyetle yiyebilirsin" buyurdu.!

 

Bu da mürsel (munkatl) bir hadistir. ishak b. Yahya, hadisleri zayıf biridir ve Ubade'ye yetişememiştir. Ebu Umeyye b. Ya'la da metruk biridir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Davalar ve Hükümler