SÜNEN DARAKUTNİ

SİYER VE ....

 

باب بقية الفرائض

Mirasla İlgili Genel Hükümler

 

حدثنا عبد الله بن محمد بن عبد العزيز نا محمد بن بكار نا عبد الرحمن بن أبي الزناد عن أبيه عن خارجة بن زيد بن ثابت عن أبيه قال كل قوم يتوارثون إلا من عمي موت بعضهم قبل بعض في هدم أو حرق أو قتال وغير ذلك من وجوه المتؤالف فإن بعضهم لا يرث بعضا ولكن يورث كل إنسان منهم يرثه أولى الناس به من الأحياء كأنه ليس بينه وبين من عمى موته معه قرابة

 

4136- Hatice b. Zeyd b. Sabit'in bildirdiğine göre babası şöyle demiştir: "Her kavim kendi yakınlarına varis olur. Ancak çöküntü veya yanma sonucu veya öldürülerek veya başka bir şekilde helak olarak kimin önce öldüğü belli olmayan durumda birbirlerine varis olamazlar. Ancak kimin önce öldüğü belli olmayan kişilerin aralarında akrabalık bağı yokmuş gibi, onlara hayatta olan en yakın kişiler varis olurlar."

 

Tahric: Dariml 2/473 (3044).

 

 

نا يعقوب بن إبراهيم البزاز نا الحسن بن عرفة نا إسماعيل بن علية عن بن عون عن عيسى بن الحارث قال كانت أم ولد لأخي شريح بن الحارث ولدت له جارية فزوجت فولدت غلاما ثم توفيت أم الولد قال فاختصم في ميراثها شريح بن الحارث وابن ابنتها إلى شريح فجعل شريح بن الحارث يقول لشريح إنه ليس له ميراث في كتاب الله إنما هو بن ابنتها قال فقضى شريح بميراثها لابن ابنتها وقال وأولوا الأرحام بعضهم أولى ببعض في كتاب الله فركب ميسرة بن يزيد إلى بن الزبير فأخبره بالذي كان من شريح فكتب بن الزبير إلى شريح إن ميسرة بن يزيد ذكر لي كذا وكذا وإنك قلت عند ذلك وأولوا الأرحام بعضهم أولى ببعض في كتاب الله وإنما كانت تلك الآية في شأن العصبة كان الرجل يعاقد الرجل فيقول ترثني وأرثك فلما نزلت ترك ذاك فجاء ميسرة بن يزيد بالكتاب إلى شريح فلما قرأه أبي أن يرد قضاءه وقال فإنه إنما أعتقها خبيات بطنها

 

4137- İsa b. el-H aris der ki: Şurayh b. el-Haris'in kardeşinin bir ümmü veledi vardı. Ona bir kız çocuğu doğurmuştu. Kız çocuğu da evlenip bir çocuk doğurdu. Sonra ümmü veled (çocuğun ninesi) öldü. Bunun üzerine Şurayh b. el-H aris ve kızın oğlu (kadı) Şurayh'ın yanında davalaştılar. Şurayh b. el-Haris, Şurayh'a: "Allah'ın Kitabı'nda ona miras yoktur. çünkü o, kızının oğludur" dedi. Ancak Şurayh mirası ümmü veledin kızının oğluna verdi ve: "Akrabalar ise, Allah'ın Kitab'ına göre birbirlerine daha yakındırlar" (Enfal Sur. 75) dedi. Bunun üzerine Meysere b. Yezid bineğine binerek İbnu'z-Zübeyr'in yanına gidip (kadı) Şurayh'ın verdiği hükmü kendisine haber verdi. İbnu'z-Zübeyr de, Şurayh'a şöyle bir mektup yazdı:

 

"Meysere b. Yezid bana şunu şunu zikretti ve senin bu konuda hüküm verirken: ‘‘Akrabalar ise, Allah'ın Kitab'ma göre birbirlerine daha yakındırlar’‘ (Enfal Sur. 75) dediğini söyledi. Oysa bu ayet asabe hakkında inmişti. Önceleri biri diğer biriyle: "Ben ölürsem sen bana mirasçı olacaksın, sen ölürsen de ben sana mirasçı olacağım" şeklinde bir anlaşma yapardı. Ancak bu ayet nazil olunca bu uygulama bırakıldı." Meysere b. Yezid mektubu alıp (kadı) Şurayh'a geldi. Şurayh mektubu okuyunca verdiği hükümden geri dönmeyi kabul etmedi ve: "Doğum yapmış olmasından dolayı (ümmü veledin kızı) hür oldu (ve çocuk ninesinin mirasından aldı)" dedi.

 

Tahric: İbn Cenr 6/300 (16368, 16369).

 

 

نا محمد بن حمدويه المروزي نا محمود بن آدم نا أبو بكر بن عياش عن مطرف عن الشعبي قال قال عمر رضى الله تعالى عنه لا يرث القاتل خطأ ولا عمدا والله أعلم

 

4138- Hz. Ömer: "Katil, hata ile veya kasıtlı olarak öldürdüğü kişiye mirasçı olamaz" dedi. 

 

Tahric: Darİmi 2/474 (3047) ve Beyhakl, Sünen el-Kübra (6/222).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Mukatebe