SÜNEN DARAKUTNİ

TALAK, HUL’ VE İLA

 

الطلاق والخلع والايلاء وغيره

Talak, hul’ ve İla ve ...

 

نا القاضي الحسين بن إسماعيل نا عبيد الله بن جرير بن جبلة نا عبيد الله بن عائشة نا حماد بن سلمة عن قتادة عن أنس أن رجلا قال يا رسول الله أليس قال الله تعالى الطلاق مرتان فلم صار ثلاثا قال إمساك بمعروف أو تسريح بإحسان

 

3825- Enes bildiriyor: Bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Allah: ‘‘Boşama iki defadır’‘ (Bakara Sur. 229) buyurmadı mı? Neden üç defa oldu?" diye sorunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(İkinci talaktan) sonrası ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir" (Bakara Sur. 229) buyurdu. 

 

Tahric: Beyhaki, Sünen S. el-Kübra (7/340).

 

 

نا أحمد بن محمد بن زياد القطان وآخرون قالوا نا إدريس بن عبد الكريم المقري نا ليث بن حماد نا عبد الواحد بن زياد نا إسماعيل بن سميع الحنفي عن أنس بن مالك قال قال رجل للنبي صلى الله عليه وسلم إني أسمع الله تعالى يقول الطلاق مرتان فأين الثالثة قال إمساك بمعروف أو تسريح بإحسان هي الثالثة كذا قال عن أنس والصواب عن إسماعيل بن سميع عن أبي رزين مرسل عن النبي صلى الله عليه وسلم

 

3826- Enes b. Malik. der ki: Adamın biri Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allah: ‘‘Boşama iki defadır’‘ (Bakara Sur. 229) buyurmaktadır. Peki üçüncüsü nerede?" diye sordu. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Üçüncüsü de: ''Ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir’‘ (Bakara Sur. 229) buyurdu.

 

Bu şekilde Enes'ten rivayet edilmiştir. Doğrusu ise ismail b. Sumey' - Ebu Rezin kanalıyla mürsel olarak Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) rivayet edilmesidir.

 

Tahric: Ebu Davud, Merasıl (220).

 

 

نا محمد بن أحمد بن أبي الثلج نا محمد بن حماد الطهراني نا عبد الرزاق أخبرني عمي وهب بن نافع قال سمعت عكرمة يحدث عن بن عباس يقول الطلاق على أربعة وجوه وجهان حلال ووجهان حرام فأما الحلال فأن يطلقها طاهرا عن غير جماع وأن يطلقها حاملا مستبينا وأما الحرام فأن يطلقها وهي حائض أو يطلقها حين يجامعها لا تدري أشتمل الرحم على ولد أم لا

 

3827- İbn Abbas der ki: "Dört çeşit talak vardır. Bunlardan ikisi helal, ikisi de haramdır. Helal olan talak şekli, hanımı temizken onunla ilişkiye girmeden boşaması ve hanımının hamileliği belli olduktan sonra boşamasıdır. Haram olan talak ise hanımı hayızlıyken boşaması ve hanımıyla ilişkiye girip, rahimde çocuk oluşup oluşmayacağını bilmeden boşamasıdır."

 

Tahric: Buhari, et-Tarihu'l-Kebir 8/164 (2566) ve 8/170 (2584).

 

 

نا الحسين والقاسم أنا إسماعيل المحاملي قالا نا أبو السائب سلم بن جنادة نا حفص بن غياث عن الأعمش عن أبي إسحاق عن أبي الأحوص عن عبد الله قال طلاق السنة أن يطلقها في كل طهر تطليقة فإذا كان آخر ذلك فتلك العدة التي أمر الله بها

 

3828- Abdullah (b. Mes'üd) der ki: "Sünnet olan boşama şekli her temizlik döneminde bir defa boşamaktır. Sonuncu (üçüncü) temizliğinde (üçüncü) boşama yapılır. İşte bu, Allah'ın (boşama hususunda) emir buyurduğu iddettir.''

 

Tahric: Nesai, Mücteba (6/140) ve İbn Mace, Sünen 1/651 (2021).

 

 

نا علي بن محمد المصري نا بن أبي مريم نا الفريابي نا سفيان عن أبي إسحاق عن أبي الأحوص عن عبد الله قال من أراد السنة فليطلقها طاهرا عن غير جماع ويشهد

 

3829- Abdullah (b. Mes'üd) der ki: "Kim sünnete uygun bir şekilde boşamak isterse, hanımının temizlik döneminde ilişkiye girmeksizin boşasın ve şahit tutsun."

 

Tahric: Nesai (6/140) ve İbn Mace 1/651 (2020).

 

 

نا عثمان بن أحمد الدقاق نا عبد الملك بن محمد أبو قلابة نا بشر بن عمر نا شعبة عن أنس بن سيرين قال سمعت بن عمر يقول طلقت امرأتي وهي حائض فأتي عمر النبي صلى الله عليه وسلم فسأله فقال مره فليراجعها فإذا طهرت فليطلقها إن شاء قال فقال عمر يا رسول الله أفتحتسب بتلك التطليقة قال نعم قال ونا شعبة عن قتادة عن يونس بن جبير عن بن عمر أن عمر سأل النبي صلى الله عليه وسلم فذكر نحوه

 

3830- Enes b. Sirin der ki: İbn Ömer'in şöyle dediğini işittim: "Hayızlı olan hanımımı boşadım. Ömer, Allah Resülü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip bu durumu soruduğunda, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona karısını geri döndürmesini söyle. Eğer onu boşamak istiyorsa temizlendiği zaman boşasın" buyurdu. Ömer: "Ey Allah'ın Resulü! Peki bu boşama geçerli midir?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Evet (geçerlidir)" buyurdu.

 

Şu'be de Katade - Yunus b. Cübeyr - ibn Ömer kanalıyla şöyle bildirir: "Ömer, Nebi'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle sordu ... " Sonrasında ravi aynısını zikreder.

 

Tahric: Buhari, Sahih (10/4421 606) ve M?slimı Sahih 2/1095/1096/1097 (1471).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا موهب بن يزيد بن خالد أبو سعيد وأبو ثور عمرو بن سعد قالا نا عبد الله بن وهب أخبرني يونس عن بن شهاب عن سالم عن بن عمر أنه طلق امرأته وهي حائض في عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم فسأل عمر رسول الله صلى الله عليه وسلم فتغيظ عليه وقال مره فليراجعها ثم يمسكها حتى تطهر ثم تحض ثم تطهر ثم يطلقها طاهرا قبل أن يمسها فذلك الطلاق للعدة كما أمر الله عز وجل به

 

3831- Salim, babasından bildiriyor: Kendisi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında hayızlı olan hanımını boşadı. Ömer bu durumu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öfkelenerek şöyle buyurdu: "Ona hanımını geri döndürmesini söyle. Kadını temizleninceye kadar yanında tutsun. Kadın bir daha adet görüp temizlendikten sonra onunla ilişkiye girmeden temiz halinde iken boşasın. İşte bu, Allah'ın (boşama hususunda) emir buyurduğu iddettir."

 

Tahric: Buhari, Sahih (4908, 7160).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا محمد بن يحيى وأبو الأزهر قالا نا يعقوب بن إبراهيم نا بن أخي الزهري عن عمه أخبرني سالم بن عبد الله بن عمر أن عبد الله بن عمر قال طلقت امرأتي وهي حائض فذكر ذلك عمر لرسول الله صلى الله عليه وسلم فتغيظ رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال ليراجعها ثم ليمسكها حتى تحيض حيضة مستقبلة سوى حيضتها التي طلقها فيها فإن بدا له أن يطلقها فليطلقها طاهرا من حيضتها قبل أن يمسها فذلك الطلاق للعدة كما أمر الله وكان عبد الله طلقها تطليقة فحسب في طلاقها وراجعها عبد الله كما أمره رسول الله صلى الله عليه وسلم

 

3832- Salim b. Abdillah b. Ömer'in bildirdiğine göre Abdullah b. Ömer şöyle demiştir: Hayızlı olan hanımımı boşadım. Ömer bu durumu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zikredince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Onu geri döndürsün ve temizleninceye kadar yanında tutsun. Kadın bir daha adet görüp temizlendikten sonra boşamak istiyorsa onunla ilişkiye girmeden temiz halinde iken boşasın. İşte bu, Allah'ın (boşama hususunda) emir buyurduğu iddettir" dedi.

Abdullah onu bir defa boşamış sayıldı ki, onu Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) emretmiş olduğu gibi geri döndürdü.

 

Tahric: Müslim, Sahih (2/1095).

 

 

نا أبو بكر نا محمد بن عزيز هو الأيلي نا سلامة عن عقيل ونا يوسف بن سعيد نا حجاج عن ليث عن عقيل ونا محمد بن يحيى نا إبراهيم بن حميد نا صالح بن أبي الأخضر جميعا عن الزهري بهذا قال فذكر ذلك عمر للنبي صلى الله عليه وسلم فتغيظ فيه وقال صالح فتغيظ على عبد الله ثم ذكر نحوه

 

3833- Zühri: Hz. Ömer, Resülullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu durumu zikredince, Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öfkelendi" dedi ve bir önceki hadisin aynısını aktardı.

 

Salih ise rivayet ederken: "Abdullah'a öfkelendi" demiş ve aynısını aktarmıştır.

 

Tahric: Müslim (4/1471).

 

 

نا أحمد بن كامل نا عبد العزيز بن عبد الله الهاشمي نا عبد الله بن جعفر نا مروان بن معاوية عن الأعمش عن إبراهيم عن عبد الرحمن بن يزيد عن عبد الله بن مسعود قال الطلاق للسنة أن يطلقها طاهرا من غير جماع أو عند حبل قد تبين

 

3834- Abdullah b. Mes'üd der ki: "Sünnete uygun bir şekilde boşama şekli, kişinin hanımını temizken, onunla ilişkiye girmeden boşaması veya hanımının hamileliği belli olduktan sonra boşamasıdır.''

 

Tahric: Abdürrezzak (10927) ve Beyhakl, Sünen (7/325).

 

 

نا محمد بن سليمان النعماني نا الحسين بن عبد الرحمن الجرجرائي نا وكيع نا سفيان عن محمد بن عبد الرحمن مولى آل طلحة عن سالم عن بن عمر أنه طلق امرأته في الحيض فذكر عمر أمرهم للنبي صلى الله عليه وسلم فقال مره فليراجعها ثم ليطلقها وهي طاهر أو حامل

 

3825- Salim bildiriyor: İbn Ömer hayızlı olan hanımını boşamıştı. Ömer bu durumu Allah Resülü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zikredince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona hanımını geri döndürmesini söyle. Onu temiz halinde iken veya hamile iken boşasın"buyurdu.

 

Tahric: Müslim 2/1095 (1471).

 

 

نا محمد بن مخلد نا عبد الله بن محمد بن يزيد الحنفي نا عبد الله بن عثمان نا عبد الله بن المبارك أنا سفيان عن محمد بن عبد الرحمن مولى آل طلحة نا سالم عن بن عمر قال قيل للنبي صلى الله عليه وسلم إن بن عمر طلق امرأته وهي حائض قال فليراجعها فإذا طهرت فليطلقها وهي طاهر أو حامل

 

3836- Salim bildiriyor: Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "İbn Ömer hayızlı olan hanımını boşadı" denilince, Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu geri döndürsün. Temizlendiği zaman da onu temiz halinde iken veya hamile iken boşasın"buyurdu.

 

 

نا دعلج نا الحسن بن سفيان نا حبان نا بن المبارك بهذا

 

3837- Farklı kanalla bir öncekinin aynısı bildirilmiştir.

 

 

نا محمد بن أحمد بن يوسف بن يزيد الكوفي أبو بكر ببغداد وأبو بكر أحمد بن أبي دارم قالا نا أحمد بن موسى بن إسحاق نا أحمد بن صبيح الأسدي نا طريف بن ناصح عن معاوية عن عمار الدهني عن أبي الزبير قال سألت بن عمر عن رجل طلق امرأته ثلاثا وهي حائض فقال أتعرف بن عمر قلت نعم قال طلقت امرأتي ثلاثا على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم وهي حائض فردها رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى السنة هؤلاء كلهم من الشيعة والمحفوظ أن بن عمر طلق امرأته واحدة في الحيض

 

3838- Ebu'z-Zübeyr der ki: İbn Ömer'e hayızlı olan hanımını boşayan bir adamın durumunu sorduğumda bana: "İbn Ömer'i biliyor musun?" dedi. Ona: "Evet (biliyorum)" dediğimde: "Ben, Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında hanımımı üç defa boşadım. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu bana sünnete uygun olarak geri döndürdü" karşılığını verdi. 3

 

Buradaki bütün raviler Şiilerdendir. Mahfuz olanı ise ibn Ömer'in hayızlı olan hanımını bir defa boşamış olmasıdır

 

Tahric: Müslim, Sahih (2/1098, 14/1471)

 

 

نا أبو عمر يوسف بن يعقوب بن يوسف النيسابوري نا محمد بن عبد الأعلى الصغاني نا معتمر بن سليمان قال سمعت عبيد الله عن نافع عن عبد الله أنه طلق امرأته وهي حائض تطليقة فانطلق عمر فأخبر رسول الله صلى الله عليه وسلم بذلك فقال له النبي صلى الله عليه وسلم مر عبد الله فليراجعها فإذا اغتسلت فليتركها حتى تحيض فإذا اغتسلت من حيضتها الأخرى فلا يمسها حتى يطلقها فإن شاء أن يمسكها فليمسكها فإنها العدة التي أمر الله أن يطلق لها النساء قال عبيد الله وكان تطليقه إياها في الحيض واحدة غير أنه خالف السنة

 

3839- Nifı' bildiriyor: Abdullah (b. Ömer) hayızlı olan hanımını bir talakla boşadı. Ömer, Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip bu durumu haber verince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Abdullah'a hanımını geri döndünnesini söyle. Kadın temizlenip yıkandığında bir daha hayız olana kadar ona dokunmasın. Bir daha hayız olup yıkandığında onu boşayacaksa boşasın. Dilerse de yanında tutsun. Kadınları boşamakta Allah'ın emretmiş olduğu iddet işte budur. ''

 

Ubeydullah der ki: "İbn Ömer'irı hanımını hayızlı iken boşaması bir talaktan sayılmıştır. Ancak yine de sünnete muhalif davranmıştır."

 

Tahric: Müslim, Sahih (2/1094/ 1471).

 

 

نا بن صاعد نا عمرو بن علي نا بشر بن المفضل عن عبيد الله عن نافع أن بن عمر أخبره أنه طلق امرأته وهي حائض تطليقة فاستفتى عمر رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال إن عبد الله طلق امرأته وهي حائض فقال مر عبد الله فليراجعها ثم يمسكها حتى تطهر من حيضتها هذه فإذا حاضت أخرى وطهرت فإن شاء فليطلقها قبل أن يجامعها وإن شاء فليمسكها فإنها العدة التي أمر الله أن يطلق لها النساء وكذلك قال صالح بن كيسان وموسى بن عقبة وإسماعيل بن أمية وليث بن سعد وابن أبي ذئب وابن جريج وجابر وإسماعيل بن إبراهيم بن عقبة عن نافع عن بن عمر أنه طلق امرأته تطليقة واحدة وكذلك قال الزهري عن سالم عن أبيه ويونس بن جبير والشعبي والحسن

 

3840- Nafi' bildiriyor: İbn Ömer hayızlı olan hanımını boşadı. Ömer, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuda fetva sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Abdullah'a hanımını geri döndürmesini söyle. Kadın bu hayzından temizlenene kadar onu yanında tutsun. Bir daha hayız olup temizlendiğinde, dilerse onunla ilişkiye girmeden önce onu boşasın. Dilerse de yanında tutsun. Allah'ın kadınları boşama konusunda gözetilmesini istediği iddet işte budur. "

 

Salih b. Keysan - Musa b. Ukbe - İsmail b. Umeyye - Leys b. Sa'd - ibn Ebi Zi'b - ibn Cüreyc - Cabir ve ismall b. ibrahım b. Ukbe de Nafi'den bunu rivayet ederken ibn Ömer'in karısını bir talakla boşadığını zikretmiş(erdir. Zührı de bunu Salim kanalıyla babası İbn Ömer'den bu şekilde nakletmiştir. Yunus b. Cübeyr - Şa'bı ve Hasan da aynısını demişlerdir.

 

Tahric: İbn Hibban, 10/77 (4263).

 

 

قرئ علي بن عبد الله بن محمد بن عبد العزيز وأنا أسمع حدثكم إسماعيل بن إبراهيم الترجماني أبو إبراهيم نا سعيد بن عبد الرحمن ح ونا بن صاعد نا أبو علي القهستاني أحمد بن إبراهيم نا أبو إبراهيم الترجماني نا سعيد بن عبد الرحمن الجمحي عن عبيد الله بن عمر عن نافع عن بن عمر أن رجلا أتى عمر فقال إني طلقت امرأتي وهي حائض وقال بن صاعد أن رجلا قال لعمر إني طلقت امرأتي البتة وهي حائض وقالا جميعا فقال عصيت ربك وفارقت امرأتك فقال للرجل فإن رسول الله صلى الله عليه وسلم أمر بن عمر حين فارق امرأته أن يراجعها وقال بن صاعد فإن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال لعبد الله بن عمر حين فارق امرأته وهي حائض فأمره أن يرتجعها وقالا جميعا فقال له عمر إن رسول الله صلى الله عليه وسلم أمره أن يراجع امرأته بطلاق بقى له وقال بن صاعد أن يرتجعها في طلاق بقى له وأنت لم تبق ما ترتجع امرأتك وقال بن منيع وإنه لم يبق لك ما ترتجع به امرأتك قال لنا أبو القاسم روى هذا الحديث غير واحد لم يذكر فيه كلام عمر ولا أعلمه روى هذا الكلام غير سعيد بن عبد الرحمن الجمحي

 

3841- Adamın biri Hz. Ömer'e gelip: "Ben karımı hayızlı iken boşadım" dedi. -İbn Said: "Dönüşsüz bir şekilde boşadım" lafzını kullanır.- Ömer: "Rabbine isyan ettin ve hanımından ayrıldın" dedi. Adam: "Ama Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), İbn Ömer karısından ayrıldığı zaman onu geri döndürmesini söylemişti" deyince -ki İbn Said bunu: "Ama Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hayızlı iken karısını boşayan Abdullah b. Ömer'e onu geri döndürmesini söylemişti" lafzıyla rivayet eder- Ömer: "Geriye talak hakkı kaldığı için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona karısını geri döndürmesini söyledi" karşılığını verdi.

 

İbn Said bunu: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), ona geriye kalan talak hakkı sebebiyle hanımını geri döndürmesini emretti. Oysa senin karını geri döndürme hakkın kalmamış" lafzıyla rivayet etmiştir.

 

İbn Meni' ise: "Oysa senin karını geri döndürme hakkın kalmamış" lafzıyla rivayet etmiştir.

 

Ebu'l-Kasım der ki: "Bu hadisi birden fazla kişi rivayet etmiş, ancak hiç biri Ömer'in bu sözlerini zikretmemiştir. Said b. Abdirrahman el-Cumahı dışında da rivayetinde Ömer'in buradaki sözlerini zikreden birini bilmiyorum."

 

Tahric: Beyhaki (7/334).

 

 

وقرئ علي أبي القاسم بن منيع وأنا أسمع حدثكم سعيد بن يحيى الأموي نا بن إدريس عن هشام بن حسان عن بن سيرين عن يونس أبي علاب قال قيل لابن عمر أكنت أعتددت بتلك التطليقة فقال ومالي لا أعتد بها وإن كنت عجزت واستحمقت

 

3842- ytinus b. Ebi CalIab der ki: İbn Ömer'e: "O boşama geçerli sayıldı mı?" dediğimde: "Niçin geçerli sayılmasın ki? Acizlik göstermiş ve ahmakça davranmış olmamdan dolayı boşama geçersiz mi olmalıydı?" karşılığını verdi. 

 

Tahric: Buhari 10/606 (5333) ve Müslim (2/1097, 9/1471, 10/1471)

 

 

نا أبو محمد بن صاعد نا مؤمل بن هشام اليشكري ويعقوب بن إبراهيم قالا نا إسماعيل بن إبراهيم بن علية نا أيوب عن محمد بن سيرين قال مكثت عشرين سنة فحدثني من لا أتهم أن بن عمر طلق امرأته وهي حائض ثلاثا فأمر أن يراجعها فجعلت لا أتهمهم ولا أعرف الحديث حتى لقيت أبا علاب يونس بن جبير الباهلي وكان ذا ثبت فحدثني أنه سأل بن عمر فحدثه أنه طلقها واحدة وهي حائض فأمر أن يراجعها قال فقلت له أفحسبت عليه قال فمه وإن عجزت

 

3843- Muhammed b. Sirin der ki: Yirmi yıl boyunca yalan söyleyeceğini düşünmeyeceğim biri bana İbn Ömer'in hayızlı olan hammını üç talakla boşadığını ve onu geri döndürmekle emrolunduğunu anlattı. Ben, Ebu Gallab Yunus b. Cubeyr el-Bahili ile karşılaşıncaya kadar onları asla yalanlamadım ve hadisin aslını bilmiyordum. O, üstün görüşlü biri idi. O bana bu hadisi anlatarak bunu İbn Ömer'e sorduğunu, İbn Ömer de hayızlı olan hammını bir talakla boşadığını ve onu geri döndürmekle emrolunduğunu söylediğini anlattı. Ona: "Bu talak bir boşama sayıldı mı?" dediğimde: "Ne diyorsun? Acizlik göstermiş olsa bile (geçerli sayıldı)" karşılığını verdi. 

 

Tahric: Müslim (7/1471).

 

 

نا محمد بن يحيى بن مرداس نا أبو داود نا الحسن بن علي نا عبد الرزاق نا معمر عن أيوب عن بن سيرين أخبرني يونس بن جبير أنه سأل بن عمر كم طلقت امرأتك قال واحدة

 

3844- İbn Sirin'in bildirdiğine göre Yunus b. Cubeyr, İbn Ömer'e: "Hammım kaç talakla boşadın?" diye sorduğunda, İbn Ömer: "Bir talakla boşadım" demiştir.

 

Tahric: Ebu Davud (2183).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا محمد بن غالب الأنطاكي نا سعيد بن مسلمة نا إسماعيل بن أمية عن نافع أن بن عمر طلق امرأته وهي حائض تطليقة فاستفتى عمر رسول الله صلى الله عليه وسلم فأمره أن يراجعها ثم يمسك حتى تطهر ثم تحيض حيضة أخرى ثم يمهلها حتى تطهر من قبل أن يجامعها فتلك العدة التي أمر الله أن تطلق لها النساء

 

3845- Nafi bildiriyor: İbn Ömer hayızlı olan hanımını bir talak ile boşadı. Hz. Ömer bu durum hakkında Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) fetva isteyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona hanımını geri döndürmesini temizlenip bir daha hayız oluncaya, sonra tekrar temizleninceye kadar beklemesini ve onunla ilişkiye girmemesini emretti. Allah'ın kadınları boşama konusunda gözetilmesini istediği iddet işte budur.

 

Tahric: Buhari (5332) ve Müslim (3/1471).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا أبو الأزهر نا يعقوب بن إبراهيم بن سعد نا أبي عن صالح نا نافع أن بن عمر طلق امرأته وهي حائض فذهب عمر إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فأخبره فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم ليراجعها ثم ليتركها حتى تطهر ثم ليمسكها حتى تحيض ثم ليتركها حتى تطهر فإذا طهرت فليطلقها قبل أن يمسها وقال رسول الله صلى الله عليه وسلم فتلك العدة التي أمر الله بها للنساء أن يطلقن لها

 

3846- Nafi' bildiriyor: İbn Ömer hayızh olan hanımım boşadı. Ömer bu durumu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hanımını geri döndürsün. Temizlenip bir daha hayız oluncaya ve tekrar temizleninceye kadar yanında tutsun. Temizlenince onunla ilişkiye girmeden onu boşasın" buyurdu. Sonra da: ''Allah'ın kadınları boşama konusunda gözetilmesini istediği iddet işte budur" buyurdu.

 

 

نا أبو بكر نا أبو الأزهر نا يعقوب نا أبي عن صالح نا نافع أن عبد الله إنما طلق امرأته تلك واحدة

 

3847- Nafı'nin bildirdiğine göre Abdullah (b. Ömer) hanımım bir talak. ile boşarmştı. 

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا محمد بن أشكاب نا يزيد بن هارون أنا محمد بن إسحاق وابن أبي ذئب عن نافع عن بن عمر أنه طلق امرأته في عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم وهي حائض فذكر عمر ذلك لرسول الله صلى الله عليه وسلم ثم ذكر نحوه وقال بن أبي ذئب في حديثه هي واحدة فتلك العدة التي أمر الله أن يطلق لها النساء

 

3848- Nifı' bildiriyor: "İbn Ömer Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında hayızlı olan hanımını boşayınca, Ömer bu durumu Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zikretti." Sonrasında ravi söz konusu hadisi aktardı.

 

ibn Ebi Zi'b ise rivayetinde: "Bu, bir talak sayılır. Allah'ın kadınları boşama konusunda gözetilmesini istediği iddet de budur" ibaresini kullanmıştır.

 

Tahric: Ebu Davud et-Tayalisı (68) ve Beyhaki, Sünen (7/326).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا أحمد بن يوسف السلمي نا أحمد بن يونس نا زهير نا موسى بن عقبة عن نافع عن بن عمر أنه طلق امرأته في عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم تطليقة واحدة وهي حائض فاستفتى عمر رسول الله صلى الله عليه وسلم ثم ذكر نحوه

 

3849- Nifı' bildiriyor: "İbn Ömer, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında hayızlı olan hanımını bir talakla boşayınca, Ömer bu konu hakkında Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) fetva istedi." Sonrasında ravi söz konusu hadisi aktardı.

 

Tahric: Nesai (6/212).

 

 

نا أبو بكر نا أحمد بن يونس السلمي نا عبيد الله بن موسى أنا إسرائيل عن جابر عن نافع عن بن عمر أنه طلق امرأته واحدة فأمره النبي صلى الله عليه وسلم أن يمسكها حتى تطهر فإن شاء طلق وإن شاء أمسك لم يذكر عمر

 

3850- Nafi'nin bildirdiğine göre İbn Ömer hanımını bir talakla boşadığı zaman, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), temizlenene kadar beklemesini, temizlenince de dilerse boşamasını, dilerse de yanında tutmasını emretti. 

 

Burada Hz. Ömer zikredilmemiştir.

 

Tahric: Senedinde zayıf olan Cabir el-Cu'fi bulunmaktadır.

 

 

نا أبو بكر نا عياش بن محمد نا أبو عاصم عن بن جريج عن نافع عن بن عمر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال هي واحدة

 

3851- İbn Ömer'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), onun bu boşaması hakkında: "Bu, bir talaktır" buyurmuştur.

 

Tahric: Abdürrezzak 6/309 (10957).

 

 

نا أبو بكر نا محمد بن علي السرخسي نا علي بن عاصم نا خالد وهشام عن محمد عن خالد الحذاء قال قلت لابن عمر رجل طلق حائضا قال أتعرف بن عمر فإنه طلق حائضا فسأل عمر النبي صلى الله عليه وسلم فقال قل له فليراجعها فإذا حاضت ثم طهرت فإن شاء طلق وإن شاء أمسك قلت أعتددت بتلك التطليقة قال نعم

 

3852- Cabir el-Hazza der ki: İbn Ömer'e: "Adamın biri hayızlı olan hanınnm boşadı" dediğimde şu karşılığı verdi: "İbn Ömer'i biliyor musun? O, hayızlı olan hanımını boşayınca (babası Hz.) Ömer, Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu durumu sordu ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ona hanımını geri döndürmesini söyle. O bir daha hayız olup temizlediğinde dilerse onu boşasın, dilerse yanında tutsun" buyurdu." Kendisine: "Bu boşamanı bir talak saydın nn?" dediğimde: "Evet" karşılığını verdi.

 

Tahric: Buhari, Tarih (2/203).

 

 

نا أبو عبيد القاسم بن إسماعيل نا محمد بن عبد الملك بن زنجويه نا نعيم بن حماد عن بن المبارك عن محمد بن راشد نا سلمة بن أبي سلمة عن أبيه أنه ذكر عنده أن الطلاق الثلاث بمرة مكروه فقال طلق حفص بن عمرو بن المغيرة فاطمة بنت قيس بكلمة واحدة ثلاثا فلم يبلغنا أن النبي صلى الله عليه وسلم عاب ذلك عليه وطلق عبد الرحمن بن عوف امرأته ثلاثا فلم يعب ذلك عليه أحد

 

3853- Seleme b. Ebi Seleme'nin bildirdiğine göre babasının yanında bir defada üç talak ile boşamanın mekruh olduğundan bahsedilince şöyle demiştir: "Hafs b. Amr b. el-Muğire, Fatıma binti Kays'ı bir defada üç talakla boşadı. Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bunu ayıpladığını duymadık. Abdurrahman b. Avf ta hanınnm bir defada üç talakla boşadı. Onu da hiç kimse ayıplamamıştı."

 

Tahric: Beyhaki (7/329, 330).

 

 

نا عثمان بن أحمد الدقاق نا الحسن بن سلام نا محمد بن سابق نا شيبان عن فراس عن الشعبي قال طلق بن عمر امرأته واحدة وهي حائض فانطلق عمر إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فأخبره فأمره أن يراجعها ثم يستقبل الطلاق في عدتها وتحتسب بهذه التطليقة التي طلق أول مرة

 

3854- Şabı der ki: "İbn Ömer hayızlı olan hammım bir talakla boşadı. Ömer, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip durumu bildirince, ona hammı geri döndürmesini ve (eğer boşayacaksa) iddetini gözeterek boşamasını emredip bu boşamasının birinci talak sayıldığım bildirdi."

 

Tahric: Beyhaki (7/326).

 

 

نا دعلج بن أحمد نا الحسن بن سفيان نا حبان نا بن المبارك نا عبيد الله بن عمر عن نافع عن بن عمر أنه طلق امرأته وهي حائض فأتى عمر رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال إن عبد الله طلق امرأته وهي حائض قال فمره فليراجعها فإذا طهرت ثم حاضت ثم طهرت فإن شاء فليمسكها وإن أراد أن يطلقها فلا يغشاها فإنها العدة التي أمر الله تعالى بها

 

3855- Nafi' bildiriyor: İbn Ömer hayızlı olan hanımını boşayınca Hz. Ömer Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip: "Abdullah hayızlı olan hammım boşadı" dedi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ona hanımını geri döndürmesini söyle. Temizlendikten sonra bir daha hayız olup (temizlenmesini beklesin) temizlenince dilerse onu yanında tutsun. Eğer boşamak isterse onunla ilişkiye girmeden boşasın. Allah'ın kadınları boşama konusunda gözetilmesini istediği iddet işte budur.''

 

Tahric: Müslim 2/1094 (1471).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا يوسف بن سعيد وأبو حميد قالا نا حجاج عن بن جريج أخبرني عطاء أخبرني عبد الرحمن بن عاصم بن ثابت أن فاطمة بنت قيس أخت الضحاك بن قيس أخبرته أنها كانت عند رجل من بنى مخزوم فأخبرته أنه طلقها ثلاثا وخرج إلى بعض المغازي

 

3856- Abdurrahman b. Asım b. Sabit'in Dahhak b. Kays'ın kız kardeşi Fatima bint-i Kays'tan bildirdiğine göre kendisi Mahzum oğullarından bir adamın nikahı altında idi. Kocası onu üç talakla boşamış ve gazvelerden bir gazveye çıkmıştır.

 

Tahric: Nesal (6/207).

 

 

ثنا أبو أحمد محمد بن إبراهيم الجرجاني نا عمران بن موسى بن مجاشع السختياني نا شيبان بن فروخ نا محمد بن راشد عن سلمة بن أبي سلمة بن عبد الرحمن عن أبيه أن عبد الرحمن بن عوف طلق امرأته تماضر بنت الأصبغ الكلبية وهي أم أبي سلمة ثلاث تطليقات في كلمة واحدة فلم يبلغنا أن أحدا من أصحابه عاب ذلك قال ونا سلمة بن أبي سلمة عن أبيه أن حفص بن المغيرة طلق امرأته فاطمة بنت قيس على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم ثلاث تطليقات في كلمة واحدة فأبانها منه النبي صلى الله عليه وسلم ولم يبلغنا أن النبي صلى الله عليه وسلم عاب ذلك عليه

 

3857- Seleme b. Ebi Seleme b. Abdirrahman'ın, babasından bildirdiğine göre Abdurrahman b. Avf, (Ebu Seleme'nin annesi olan) hanımı Tumadur binti'l-Asba' el-Kelbiyye'yi bir defada üç talakla boşamış ve dostlarından hiç kimse onu bu konuda ayıplamamıştır.

 

 

 

3858- Seleme b. Ebi Seleme, babasından bildiriyor: "Hafs b. el-Muğire, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında hanımı Fatıma birıti Kays'ı bir defada üç talakla boşadı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu kendisirıden ayırdı ve Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu ayıpladığını duymadık."

 

Tahric: Beyhakl (7/329).

 

 

نا أبو بكر الشافعي نا محمد بن بشر بن مطر نا شيبان نا محمد بن راشد بإسناده مثله في القضيتين جميعا

 

3858 / rn- Başka bir kanalla mana olarak söz konusu iki kıssanın aynısı zikredilmiştir.

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا أبو الأزهر نا عبد الرزاق أنا بن جريج أخبرني عكرمة بن خالد عن سعيد بن جبير عن بن عباس أن رجلا طلق امرأته ألفا فقال يكفيك من ذلك ثلاث وتدع تسعمائة وسبعا وتسعين

 

3859- Said b. Cübeyr, İbn Abbas'tan bildiriyor: Bir adam hanımını bin talak ile boşayınca kendisi (İbn Abbas): "Dokuz yüz doksan yedi tanesini bırakıp üç talakı alsaydın sana yeterdi" dedi.

 

Tahric: Abdürrezzak 6/397 (11350, 11353).

 

 

نا أبو بكر نا أبو حميد المصيصي نا حجاج نا شعبة أخبرني عمرو بن مرة قال سمعت ماهان يسأل سعيد بن جبير عن رجل طلق امرأته ثلاثا فقال سعيد سئل بن عباس عن رجل طلق امرأته مائة فقال ثلاث تحرم عليك امرأتك وسائرهن وزر اتخذت آيات الله هزوا

 

3860- Amr b. Murra der ki: Mahan'ın Said b. Cübeyr'e hanımını üç talakla boşayan bir adamın durumunu sorduğunu işittim. Bunun üzerine Said b. Cübeyr şu karşılığı verdi: "İbn Abbas'a hanımım yüz defa boşayan bir adamın durumu sorulunca: ‘‘Üç talak hanımım sana haram kılar. Diğerleri ise (sana ait) günahtır. lira sen Allah'ın ayetleri ile alayettin’‘ karşılığını verdi."

 

Tahric: Ebu Davud (2197).

 

 

نا أبو بكر نا يوسف بن سعيد نا حجاج نا شعبة عن حميد الأعرج وابن أبي نجيح عن مجاهد عن بن عباس أنه سئل عن رجل طلق امرأته مائة قال عصيت ربك وفارقت امرأتك لم تتق الله فيجعل لك مخرجا

 

3861- Mücahid bildiriyor: İbn Abbas'a hanımını yüz defa boşayan bir adamın durumu sorulunca: "Rabbine isyan ettin ve hanımından ayrıldın. Sen (bir defada üç talak verirken) Allah'tan korkmadın ki sana bir çıkış yolu göstersin" dedi.

 

Tahric: Beyhaki, S. el-Kübra (7/337).

 

 

نا دعلج نا الحسن بن سفيان نا حبان نا بن المبارك أنا سيف عن مجاهد قال جاء رجل من قريش إلى بن عباس فقال يا أبا عباس إني طلقت امرأتي ثلاثا وأنا غضبان فقال إن أبا عباس لا يستطيع أن يحل لك ما حرم عليك عصيت ربك وحرمت عليك امرأتك إنك لم تتق الله فيجعل لك مخرجا ثم قرأ { إذا طلقتم النساء فطلقوهن } في قبل عدتهن طاهرا من غير جماع قال سيف وليس طاهرا من غير جماع في التلاوة ولكنه تفسيره قال ونا بن المبارك أنا سفيان عن عمرو بن مرة عن سعيد بن جبير قال جاء رجل إلى بن عباس فقال إني طلقت امرأتي ألفا قال أما ثلاث فتحرم عليك امرأتك وبقيتهن وزر اتخذت آيات الله هزوا

 

3862- Mücahid der ki: Kureyşli bir adam İbn Abbas'a gelip: "Ey Ebu Abbas! Ben öfkeli iken hanımımı üç talakla boşadım" deyince İbn Abbas: "Ebu Abbas, sana haram kılınan şeyi helal kılamaz. Rabbine isyan ettin ve hanımını kendine haram kıldın. Sen (bir defada üç talak verirken) Allah'tan korkmadın ki sana bir çıkış yolu göstersin" dedi. Sonra: "Kadınları boşayacağınızda, onları, iddetlerini gözeterek boşayın" (Talak Sur. 1) ayetini okudu ve: "Temizliğinin başında onlarla ilişkiye girmeden boşayın" dedi.

 

Seyf der ki: Temizliğinin başında onlarla ilişkiye girmeden ifadesi, ayette geçmemektedir ve bu ifade, ayetin açıklamasıdır.

 

Başka bir kanalla Said b. Cübeyr der ki: Adamın biri İbn Abbas'a geldi ve: "Karımı bin talakla boşadım" dedi. İbn Abbas: "Bunlardan üçüyle karın sana haram olur. Geri kalanlar ise yalandır ve Allah'ın ayetlerini hafife almaktır" karşılığını verdi.

 

Tahric: Abdürrezzak 6/397 (11352).

 

 

نا بن صاعد نا يعقوب بن إبراهيم الدورقي نا عبد الرحمن نا سفيان بإسناده مثله

 

3863- Süfyan isnadıyla bir öncekinin aynısını bildirmiştir.

 

 

نا إسحاق بن محمد بن الفضل الزيات نا علي بن شعيب نا عبد المجيد عن بن جريج عن عمرو بن شعيب عن طاوس عن معاذ بن جبل أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال لا طلاق قبل نكاح ولا نذر فيما لا يملك

 

3864- Muaz b. Cebel'in bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Nikahtan önce talak ve sahip olmadığı şeyi adamak yoktur" buyurmuştur.

 

Tahric: Abdürrezzak 6/417 (11455), Hakim (2/419), Beyhaki (7/320) ve Taberani, M. el-Evsat (89).

 

 

نا أبو بكر محمد بن إبراهيم بن نيروز نا عمرو بن علي نا عبد العزيز بن عبد الصمد نا مطر الوراق عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال لا يجوز طلاق ولا عتاق ولا بيع ولا وفاء نذر فيما لا يملك

 

3865- Amr b. Şuayb'ın babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişinin nikahı altında olmayan bir kadını boşaması, sahip olmadığı bir köleyi azad etmesi, sahip olmadığı bir şeyi satması ve sahip olmadığı bir şey üzerine adak adaması caiz değildir" buyurmuştur.

 

Tahric: Ebu Davud 2/258 (2190) ve Nesai (7/288).

 

 

نا أحمد بن عبد الله بن محمد صاحب أبي صخرة نا الحسن بن عرفة نا عبدة بن سليمان عن سعيد بن أبي عروبة ح ونا محمد بن إبراهيم بن نيروز نا عمرو بن علي نا عبد الأعلى ومحمد بن سواء قالا نا سعيد عن مطر عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده عن النبي صلى الله عليه وسلم قال ليس على الرجل طلاق فيما لا يملك ولا بيع فيما لا يملك ولا عتق فيما لا يملك

 

3866- Amr b. Şuayb'ın, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişi nikahı altında olmayan bir kadını boşayamaz. Sahip olmadığı bir şeyi satamaz ve sahib olmadığı bir köleyi azad edemez" buyurmuştur.

 

 

نا محمد بن نيروز نا عمرو بن علي نا عبد العزيز بن عبد الصمد نا عامر الأحول عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال لا يجوز عتاق ولا طلاق فيما لا يملك ولم يذكر فيه البيع

 

3867- Amr b. Şuayb'm, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kişinin sahip olmadığı bir köleyi azad etmesi ve nikahı altında olmayan bir kadını boşaması caiz değildir" buyurmuştur. 

 

Tahric: Tirmizi (1181) ve İbn Mace (2047).

 

 

نا الحسين بن إسماعيل نا يوسف بن موسى نا أبو أسامة نا الوليد بن كثير حدثني عبد الرحمن بن الحارث عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال من يطلق ما لا يملك فلا طلاق له ومن أعتق ما لا يملك فلا عتاق له ومن نذر فيما لا يملك فلا نذر له ومن حلف على معصية فلا يمين له ومن حلف على قطيعة رحم فلا يمين له

 

3868- Amr b. Şuayb'ın babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Nikahı altında olmayan bir kadını boşayanın boşaması yoktur. Sahib olmadığı bir köleyi azad edenin azatlığı yoktur. Sahib olmadığı bir şey üzerine adak adayan kimsenin adağı yoktur. Masiyet üzerine yemin eden kimsenin yemini yoktur. Akrabalık bağlarını kesmek üzere yemin eden kişinin yeminini yerine getirmesi söz konusu değildir. "

 

Tahric: Ebu Davud 2/641 (2191,2192) ve İbn Mace 1/660 (2047).

 

 

نا محمد بن مخلد نا أبو بكر إسماعيل بن الفضل البلخي حدثني أبو صالح أحمد بن يعقوب ببلخ نا الوليد بن سلمة الأزدي نا يونس عن الزهري عن عروة عن عائشة قالت بعث النبي صلى الله عليه وسلم أبا سفيان بن حرب فكان فيما عهد إليه أن لا يطلق الرجل من لا يتزوج ولا يعتق من لا يملك

 

3869- Hz. Aişe der ki: "Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Süfyan b. Harb'ı (Necran'a) gönderdiği zaman kendisinden ahid aldığı bir şey de kişinin nikahı altında olmayanı boşamaması ve sahib olmadığı köleyi azad etmemesiydi."

 

Tahric: Hakim, Müstedrek (2/419).

 

 

نا أحمد بن محمد بن سعيد نا محمد بن عبيد بن عتبة نا معمر بن بكار نا إبراهيم بن سعد عن الزهري عن عروة عن عائشة قالت بعث رسول الله صلى الله عليه وسلم أبا سفيان على نجران اليمن على صلاتها وحربها وصدقاتها وبعث معه راشد بن عبد الله وكان إذا ذكره رسول الله صلى الله عليه وسلم قال راشد خير من سليم وأبو سفيان خير من عرينة فكان فيما عهد إلى أبي سفيان أوصاه بتقوى الله وقال لا يطلق رجل مالا ينكح ولا يعتق مالا يملك ولا نذر في معصية الله

 

3870- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Süfyan'ı Yemen'in Necran bölgesine gönderdi. Orada namazlarını kıldıracak, savaş olması halinde komutanlık yapacak ve zekatı toplayacaktı. Beraberinde Raşid b. Abdillah'ı gönderdi. Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} bu kişiyi andığı zaman: "Raşid, Süleym'den daha hayırlıdır. Ebu SüfYan, Ureyne'den daha hayırlıdır" buyururdu. Allah Resulü {Sallallahu aleyhi ve Sellem}, Ebu Spfyan'a, Allah'tan korkmayı vasiyet ederek: "Kişi nikahı altında olmayanı boşayamaz, sahip olmadığı bir köleyi azad edemez ve Allah'a masiyet olan bir şeyde adak olmaz"buyurdu.

 

Tahric: Tahavi, Müşkilü'ı-Asar (1/281) ve Beyhakl, Sünen S. el-Kübra (7/321).

 

 

نا أبو الحسين أحمد بن محمد بن جعفر الجوزي نا محمد بن غالب بن حرب نا خالد بن يزيد القرني نا عبد الرحمن بن مسهر نا أبو خالد الواسطي عن أبي هاشم الرماني عن سعيد بن جبير عن بن عمر عن رسول الله صلى الله عليه وسلم أنه سئل عن رجل قال يوم أتزوج فلانة فهي طالق قال طلق ما لا يملك

 

3871- İbn Ömer bildiriyor: Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Filan kişiyle evlendiğim gün o boştur" diyen bir adamın durumu sorulunca: "Nikahı altında olmayanı boşamıştır" buyurdu.

 

Tahric: Hakim (2/419) ve İbn Adiy, el-Kamil (5/232).

 

 

نا محمد بن أحمد بن قطن نا الحسن بن عرفة نا عمر بن يونس عن سليمان بن أبي سليمان الزهري عن يحيى بن أبي كثير عن طاوس عن بن عباس قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم لا نذر إلا فيما أطيع الله فيه ولا يمين في قطيعة رحم ولا عتاق ولا طلاق فيما لا يملك

 

3872- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Resülullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem}: ''Allah'a itaat edilen konular dışında adak olmaz. Akrabalık bağlarını kesmek hususunda yemin olmaz. Sahib olmadığı bir köleyi azad etmek ve nikahı altında olmayanı boşamak olmaz" buyurmuştur. 

 

Tahric: Taberani, M. el-Kebir 11/27 (10933), M. el-Evsat (2029) ve Hakim, Müstedrek (3/419).

 

 

نا محمد بن الحسين الحراني نا أحمد بن يحيى بن زهير نا عبد الرحمن بن سعد أبو أمية نا إبراهيم أبو إسحاق الضرير نا يزيد بن عياض عن الزهري عن سعيد بن المسيب عن معاذ قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم لا طلاق إلا بعد نكاح وإن سميت المرأة بعينها يزيد بن عياض ضعيف

 

3873- Muaz b. Cebel'in bildirdiğine göre Resülullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem}: "Nikahtan önce boşama olmaz. Kadın ismiyle bildirilse bile" buyurmuştur.

 

Yezıd b. İyad zayıf biridir.

 

Tahric: Hakim (2/419) ve Beyhakl, Sünen (7/320).

 

 

نا يحيى بن محمد بن صاعد نا محمد بن زنبور المكي نا إسماعيل بن جعفر نا بن أردك عن عطاء بن أبي رباح عن بن ماهك عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال ثلاث جدهن جد وهزلهن جد النكاح والطلاق والرجعة

 

3874- Ebü Hureyre'nin bildirdiğine göre Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Üç şey vardır ki onların ciddisi de ciddidir, şakası da ciddidir. Bunlar; talak, nikah ve ric'attır (boşayanın, boşadığı karısına geri dönmesidir)" buyurmuştur.

 

 

نا القاضي المحاملي نا أحمد بن الوليد نا إسماعيل حدثني سليمان عن عبد الرحمن بن حبيب بن أردك أنه سمع عطاء يقول أخبرني يوسف بن ماهك أنه سمع أبا هريرة يحدث عن رسول الله صلى الله عليه وسلم مثله

 

3875- Farklı kanalla bir öncekinin aynısı bildirilmiştir.

 

 

حدثنا عبد الله بن أحمد المارستاني نا القاسم بن سعيد نا عبد الرحمن بن قيس نا عبد الرحمن بن سعيد القيسي نا عمرو بن خالد نا زيد بن علي عن آبائه أن رجلا أتى النبي صلى الله عليه وسلم فقال يا رسول الله إن أمي عرضت على قرابة لي أتزوجها فقلت هي طالق ثلاثا إن تزوجتها فقال النبي صلى الله عليه وسلم هل كان قبل ذلك من ملك قال لا قال لا بأس فتزوجها

 

3876- Zeyd b. Ali atalarından (Hz. Ali'den) bildiriyor: Bir adam Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Annem beni akrabalarından biriyle evlendirmek istedi. Ben de: ‘‘Eğer onunla evlenirsem üç defa boş olsun’‘ dedim" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onun üzerinde bu yönde senin herhangi bir hakkın var mıydı?" buyurdu. Adam:

"Hayır" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman (onunla evlenmende) bir sakınca yoktur" buyurdu ve adam onunla evlendi. 

 

Tahric: İbn Hacer, Telhıs (3/428), Darekutni'yi kaynak göstererek irad etmiş ve: "Senedinde metruk olan Ali b. Karın bulunmaktadır'' demiştir.

 

 

نا أبو محمد بن صاعد نا يحيى بن عبد الباقي الأذني ح ونا عثمان بن أحمد الدقاق نا يحيى بن عبد الباقي الأذني نا محمد بن عبد الله بن القاسم الصنعاني نا عمرو بن عبد الله بن فلاح الصنعاني نا محمد بن عيينة عن عبد الله بن الوليد الوصافي وصدقة بن أبي عمران عن إبراهيم بن عبيد الله بن عبادة بن الصامت عن أبيه عن جده قال طلق بعض آبائي امرأته ألفا فانطلق بنوه إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقالوا يا رسول الله إن أبانا طلق أمنا ألفا فهل له من مخرج فقال إن أباكم لم يتق الله فيجعل له من أمره مخرجا بانت منه بثلاث على غير السنة وتسعمائة وسبعة وتسعون إثم في عنقه رواته مجهولون وضعفاء إلا شيخنا وابن عبد الباقي

 

3877- İbrahim b. Ubeydillah b. Ubade b. es-Samit'in babasından bildirdiğine göre dedesi şöyle demiştir: Dedelerimden biri hanımını bin talak ile boşadı. Bunun üzerine yakınları Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Ey Allah'ın Resulü! Babamız annemizi bin talak ile boşadı. Onu geri döndürme durumu var mı?" diye sordu. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Babanız (bir defa da üç talak verirken) Allah'tan korkmadı ki Allah, ona bir çıkış yolu göstersin. Hanımı ondan üç talak ile sünnete uygun olmayan bir şekilde boş oldu. Dokuz yüz doksan yedisi de boynunda günahtır" buyurdu.

 

Hocamız ve ibn Abdilbaki dışında ravileri meçhul ve zayıf kişilerdir.

 

Tahric: Abdürrezzak, Musannef 6/393 (11339).

 

 

نا محمد بن مخلد نا أحمد بن عبد الله الحداد نا أبو الصلت إسماعيل بن أبي أمية الدارع ح ونا عبد الباقي بن قانع نا عبد الوارث بن إبراهيم العسكري نا إسماعيل بن أبي أمية نا حماد بن زيد نا عبد العزيز بن صهيب عن أنس قال سمعت معاذ بن جبل قال قال لي رسول الله صلى الله عليه وسلم يا معاذ من طلق في بدعة واحدة أو اثنتين أو ثلاثا ألزمناه بدعته إسماعيل بن أبي أمية القرشي ضعيف متروك الحديث

 

3878- Muaz b. Cebel der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Ey Muaz! Kim (kanımını) bid'i talak2 ile bir veya iki veya üç defa boşarsa boşamasını geçerli sayarız" buyurdu. 

 

İsmail b. Umeyye el-Basri hadisleri metruk biridir.

 

Tahric: Beyhaki, Sünen (7/327).

 

 

نا أحمد بن محمد بن سعيد نا أحمد بن يحيى الصوفي نا إسماعيل بن أبي أمية القرشي نا عثمان بن مطر عن عبد الغفور عن أبي هاشم عن زاذان عن علي قال سمع النبي صلى الله عليه وسلم رجلا طلق البتة فغضب وقال تتخذون آيات الله هزوا أو دين الله هزوا ولعبا من طلق البتة ألزمناه ثلاثا لا تحل له حتى تنكح زوجا غيره إسماعيل بن أبي أمية هذا كوفي ضعيف الحديث

 

3879- Hz. Ali der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir adamın hanımım dönüşsüz bir şekilde ile boşadığım işitince öfkelenerek: "Allah'ın ayetlerini alaya mı alıyorsunuz?" Veya: ''Allah'ın dinini alaya alıp onunla oynuyorsunuz. Her kim hanımını dönüşsüz bir şekilde boşarsa onu üç talak sayarız ve hanımı başka biriyle nikahlanmadan onu geri döndüremez" buyurdu.

 

Buradaki ismall b. Umeyye, Kufelidir ve hadisleri zayıftır.

 

Tahric: İsnadında İsmail b. Ebi Umeyye el-Kufi, Osman b. Matar, Abdulğafur b. Abdilaz"ız el-Yasin bulunmaktadır ve üçü de zayıftır.

 

 

نا بن صاعد نا محمد بن زنبور نا فضيل بن عياض عن الأعمش عن حبيب بن أبي ثابت قال جاء رجل إلى علي بن أبي طالب فقال إني طلقت امرأتي ألفا قال علي يحرمها عليك ثلاث وسائرهن اقسمهن بين نسائك

 

3880- Habib b. Ebi Sabit der ki: Bir adam Ali b. Ebi Talib'in yanına gelip: "Ben hanımımı bin talak ile boşadım" deyince, Ali: "Üç tanesi hanınını sana haram kılar. Kalanları da diğer eşlerin arasında taksim et" karşılığını verdi. 

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe 4/62 (17802) ve Beyhaki, S. el-Kübra (7/335).

 

 

نا أبو محمد بن صاعد نا بحر بن نصر الخولاني بمصر نا يحيى بن حسان نا منصور بن أبي الأسود عن مسلم الأعور الملائي عن سعيد بن جبير ومجاهد عن بن عباس أنه سئل عن رجل طلق امرأته عدد النجوم فقال أخطأ السنة حرمت عليه امرأته

 

3881- Mücahid bildiriyor: İbn Abbas'a hanımım yıldızlar sayısınca talakla boşayan kişinin durumu sorulunca: "Sünnete uygun davranmamıştır ve hanımı kendisine haram olmuştur" cevabını verdi.

 

Tahric: Abdürrezzak, Musannef6/396 (11347), İbn Ebi Şeybe 4/63 (17813) ve Beyhaki (7/337).

 

 

نا أبو عبيد القاسم بن إسماعيل نا أحمد بن محمد بن سعيد الصيرفي أبو عبد الله نا محمد بن كثير نا مسلم الأعور عن سعيد بن جبير عن بن عباس أن رجلا طلق امرأته عدد النجوم فقال أخطأ السنة وحرمت عليه امرأته

 

3882- Said b. Cübeyr bildiriyor: Bir adam hanımını yıldızlar sayısınca talakla boşayınca İbn Abbas: "Sünnete uygun davranmamıştır ve hanımı kendisine haram olmuştur" dedi.

 

Tahric: Bak: Zehebi el-Mizan (6/419).

 

 

نا عثمان بن أحمد الدقاق نا عبد الملك بن محمد أبو قلابة نا أبي نا حرب بن أبي العالية عن أبي الزبير عن جابر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال المطلقة ثلاثا لها السكنى والنفقة

 

3883- Cabir'in bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Üç talakla boşanan kadının mesken ve nafaka hakkı vardır.'' buyurmuştur.

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe, Musanne! 4/136 (18657).

 

 

نا علي بن الفضل بن طاهر نا محمد بن إبراهيم البوشنجي نا إسحاق بن زياد الأيلي نا محمد بن عبد الله الرقاشي نا حرب بن أبي العالية عن أبي الزبير عن جابر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال ليس للحامل المتوفى عنها زوجها نفقة

 

3884- Cabir'in bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kocası vefat etmiş olan hamile kadının nafaka hakkı yoktur" buyurmuştur.

 

Tahric: Beyhakl, Sünen (7/430, 431).

 

 

نا حامد بن محمد الهروي نا علي بن عبد العزيز نا محمد بن عبد الله الرقاشي نا حرب بن أبي العالية عن أبي الزبير عن جابر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال في الحامل المتوفى عنها زوجها لا نفقة لها

 

3885- Cabir'in bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kocası vefat etmiş olan hamile kadın hakkında: "Nafaka hakkı yoktur" buyurmuştur.

 

 

نا الحسين بن إسماعيل نا علي بن أحمد الحواربي نا يزيد نا شريك عن جابر عن عامر عن فاطمة بنت قيس قالت قال رسول الله صلى الله عليه وسلم المطلقة ثلاثا لا سكنى لها ولا نفقة إنما السكنى والنفقة لمن يملك الرجعة

 

3886- Fatıma binti Kays der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Üç talak ile boşanmış kadının mesken ve nafaka hakkı yoktur. Mesken ve nafaka hakkı (ancak kocası için) ric'at etme imkanı bulunan kadın içindir"buyurdu.

 

Tahric: İsnadında çok zayıf olan Cabir el-Cu'fi bulunmaktadır.

 

 

نا أبو صالح عبد الرحمن بن سعيد بن هارون الأصبهاني نا العباس بن محمد نا أسود بن عامر عن الحسن بن صالح عن السدي عن البهي عن عائشة رضى الله تعالى عنها أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال لفاطمة إنما السكنى والنفقة لمن كان لزوجها عليها رجعة

 

3887- Hz. Aişe bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Fatıma'ya:

"Mesken ve nafaka hakkı, ancak kocası için ric'at etme imkanı bulunan kadın içindir" buyurdu.

 

Tahric: Müslim 2/1220 (1480).

 

 

نا محمد بن عبد الله بن إبراهيم نا محمد بن أحمد بن الوليد بن برد نا الهيثم بن جميل نا زهير عن جابر عن عامر الشعبي قال دخلنا على فاطمة بنت قيس فقلنا لها حدثينا عن قضاء رسول الله صلى الله عليه وسلم فيك قالت دخلت إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم ومعي أخو زوجي فقلت إن زوجي طلقني وإن هذا يزعم أن ليس لي سكنى ولا نفقة فقال بل لك سكنى ولك نفقة قال إن زوجها طلقها ثلاثا فقال صلى الله عليه وسلم إنما السكنى والنفقة على من له عليها رجعة فلما قدمت الكوفة طلبني الأسود بن يزيد يسألني عن ذلك وأن أصحاب عبد الله بن مسعود ليقولون لها السكنى والنفقة

 

3888- Amir eş-Şa'bi der ki: Fatıma binti Kays'ın yanına girdik ve: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) senin hakkında verdiği hükmü bize anlat" dedik. Bunun üzerine şöyle anlattı: "Kocamın kardeşiyle birlikte Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girdim ve: "Kocam beni boşadı, bu da benim mesken ve nafaka hakkım olmadığını söylemektedir" dedim. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hayır, senin mesken ve nafaka hakkın vardır" buyurdu. Kocamın kardeşi: "Kocası onu üç talakla boşadı" deyince, Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Mesken ve nafaka hakkı ancak kocası için ric'at etme imkanı bulunan kadın içindir" buyurdu. Küfe'ye geldiğim zaman Esved b. Yezid bu durumu sormak için beni yanına çağırdı. Abdullah b. Mes'üd'un öğrencileri: "Böylesi bir durumda kadının mesken ve nafaka hakkı vardır" demekteydi.

 

 

حدثنا بن صاعد نا محمد بن عمر بن الوليد نا أسباط بن محمد عن الأعمش عن إبراهيم عن الأسود قال قال عمر لما بلغه قول فاطمة بنت قيس لا نجيز في المسلمين قول امرأة فكان يجعل للمطلقة ثلاثا السكنى والنفقة

 

3889- Esved der ki: Hz. Ömer, Fatıma binti Kays'ın bu konudaki sözlerini işitince: "Bir kadının sözleriyle müslümanlara uygulama yapılmasına izin vermeyiz" dedi. Ömer üç defa boşanmış kadın için mesken ve nafaka hakkı tanırdl,

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe, Musannef (5/147), Darimi (2/219), Beyhaki (7/475) ve Tahavi, Şerhu'l-Meani (3/67).

 

 

نا بن صاعد نا محمد بن عمر بن الوليد وأبو هشام الرفاعي قالا نا وكيع عن داود الأودي الزعافري عن الشعبي قال لقيني الأسود بن يزيد فقال يا شعبي أتق الله وأرجع عن حديث فاطمة بنت قيس فإن عمر كان يجعل لها السكنى والنفقة فقلت لا أرجع عن شيء حدثتني به فاطمة بنت قيس عن رسول الله صلى الله عليه وسلم

 

3890- Şabi der ki: Esved b. Yezid ile karşılaştım ve bana: "Ey Şabi! Allah'tan kork ve Fatıma binti Kays'ın rivayetini aktarmaktan vazgeç. Zira Ömer kadına mesken ve naf aka hakkı verirdi" dedi. Bunun üzerine ona: "Fatıma binti Kays'ın bana Resülullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) anlatmış olduğu bir şeyi aktarmaktan vazgeçecek değilim" dedim.

 

Tahric: Beyhaki, Sünen (7/475).

 

 

نا بن صاعد نا يعقوب بن إبراهيم نا هشيم عن سيار وحصين ومغيرة وأشعث وداود ومجالد وإسماعيل بن أبي خالد كلهم عن الشعبي قال دخلت على فاطمة بنت قيس فسألتها عن قضاء رسول الله صلى الله عليه وسلم فقالت طلقها زوجها البتة فأتت رسول الله صلى الله عليه وسلم فذكرت ذلك له قالت فلم يجعل لي سكنى ولا نفقة وقال إنما السكنى والنفقة لمن يملك الرجعة خالفه الحسن بن عرفة جعل آخر الحديث عن مجالد وحده عن الشعبي

 

3891- Şa'bi der ki: Fatıma binti Kays'ın yanına girip Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hakkında vermiş olduğu hükmü sorduğumda, kocasının onu dönüşsüz bir şekilde boşadığını ve Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip bu durumu kendisine zikrettiğini söyleyerek şöyle dedi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana mesken ve nafaka hakkı vermedi ve: ‘‘Mesken ve nafaka hakkı ancak kocasına dönme hakkı bulunan kadın içindir’‘ buyurdu."

 

Tahric: Müslim (2/1117,42/1480).

 

 

ثنا به المجاملي ومحمد بن مخلد وعمر بن أحمد الدرني وعلي بن الحسن بن هارون قالوا نا الحسن بن عرفة نا هشيم نا مغيرة وحصين وأشعث وإسماعيل بن أبي خالد وداود وسيار ومجالد كلهم عن الشعبي بهذا قال هشيم قال مجالد في حديثه إنما السكنى والنفقة لمن كان لها على زوجها رجعة

 

3892- Farklı kanalla bir öncekinin aynısı bildirilmiştir.

 

Huşeym der ki: Mücalid rivayetinde: "Mesken ve nafaka hakkı kocasına dönme hakkı bulunan kadınlar içindir" lafzını kullanmıştır.

 

 

نا إبراهيم بن حماد نا الحسين بن علي بن الأسود نا محمد بن فضيل نا الأعمش عن إبراهيم عن الأسود عن عمر بن الخطاب أنه لما بلغه قول فاطمة بنت قيس قال لا تدع كتاب الله لقول امرأة لعلها نسيت

 

3893- Esved'in bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattab'a, Fatıma binti Kays'ın sözleri ulaşınca: "Bir kadının sözü ile Allah'ın Kitab'ını terk edecek değiliz, sanırım o unuttu" demiştir. 

 

Tahric: Beyhakl, Sünen (7/475).

 

 

نا أحمد بن محمد بن يوسف بن مسعدة نا أحمد بن عصام بن عبد المجيد نا محمد بن عبد الله الأسدي وهو أبو أحمد الزبيري نا عمار بن رزيق عن أبي إسحاق قال كنت مع الأسود بن يزيد جالسا في المسجد الأعظم ومعنا الشعبي فحدث الشعبي بحديث فاطمة بنت قيس أن رسول الله صلى الله عليه وسلم لم يجعل لها سكنى ولا نفقة فأخذ الأسود كفا من حصى فحصبه ثم قال ويلك تحدث بمثل هذا قال عمر لا نترك كتاب الله وسنة نبينا صلى الله عليه وسلم لقول امرأة لا ندري حفظت أو نسيت لها السكنى والنفقة قال الله تعالى { لا تخرجوهن من بيوتهن } الآية

 

3894- Ebu İshak der ki: Esved b. Yezid ile birlikte büyük mescidde oturmaktaydım. Beraberimizde Şa'bi de bulunmaktaydı. O, Fatıma birıti Kays'ın olayından bahsederek, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona mesken ve nafaka hakkı vermediğini söyleyirıce, Esved bir avuç çakıl taşı alarak ona fırlattı ve şöyle dedi: "yazıklar olsun sana! Bu şekilde mi konuşuyorsun? Ömer: "Biz kendisine mesken ve nafaka hakkı verilip verilmediğini hatırlayan veya unutan bir kadının demesiyle Allah'ın Kitabı'ın ve Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetini bırakacak değiliz. çünkü Allah: ‘‘Apaçık bir hayasızlık yapmaları dışında onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar’‘ (Talak Sur. 1) buyurmaktadır" dedi."

 

Tahric: Müslim, Sahih (46/1480).

 

 

نا الحسين بن إسماعيل نا أحمد بن محمد بن يحيى بن سعيد نا يحيى بن آدم نا عمار بن رزيق عن أبي إسحاق عن الشعبي عن فاطمة بنت قيس قالت طلقني زوجي ثلاثا فأردت النفقة فأتيت النبي صلى الله عليه وسلم فقال انتقلي إلى بيت بن أم مكتوم قال أبو إسحاق فلما حدث به الشعبي حصبه الأسود وقال ويحك تحدث أو تفتي بمثل هذا قد أتت عمر فقال إن جئت بشاهدين يشهدان أنهما سمعاه من رسول الله صلى الله عليه وسلم وإلا لم نترك كتاب الله لقول امرأة لا تخرجوهن من بيوتهن الآية ولم يقل فيه وسنة نبينا وهذا أصح من الذي قبله لأن هذا الكلام لا يثبت ويحيى بن آدم أحفظ من أبي أحمد الزبيري وأثبت منه والله أعلم وقد تابعه قبيصة بن عقبة

 

3895- Şa'bi'nin bildirdiğine göre Fatıma binti Kays şöyle demiştir: Kocam beni üç talakla boşadı. Nafaka almak isteyip Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gittiğimde: "İbn Ümmü Mektum 'un evine taşın" buyurdu,

 

Ebu İshak der ki: Şa'bi bunu rivayet edince Esved bir avuç çakıl taşı alarak ona fırlattı ve: "yazıklar olsun sana! Bu şekilde mi konuşuyorsun?" veya: "Böyle mi fetva veriyorsun?" deyip şöyle devam etti: "Fatıma, Ömer'e gittiğinde: ‘‘Ya bunu Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işittiklerine dair şahittik edecek iki şahit getirirsin ya da bir kadının sözüyle Allah'ın: "Apaçık bir hayasızlık yapmaları dışında onları evlerinden çıkarmayın, kendileri de çıkmasınlar" (Talak Sur. 1) buyruğunu bırakmayız’‘ demiş ve Peygamberimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetini zikretmemiştir."

 

Bu rivayet bir öncekinden daha sahihtir. Çünkü orada söylenen sözler sabit değildir. Yahya b. Adem de Ebu Ahmed ez-Zübeyri'den daha hafız ve daha sağlamdır. Doğrusunu da Allah bilir.

 

Tahric: Müslim, Sahih (45/1480),

 

 

نا به عبد الله بن محمد بن أبي سعيد نا السري بن يحيى نا قبيصة نا عمار بن رزيق عن أبي إسحاق مثل قول يحيى بن آدم سواء

 

3896- Farklı kanalla bir öncekinin aynısı bildirilmiştir.

 

 

نا أبو أحمد القاسم بن عبد الرحمن بن بليل الزعفراني نا أحمد بن محمد الشعبي نا القاسم بن الحكم نا الحسن بن عمارة عن سلمة بن كهيل عن عبد الله بن الخليل الحضرمي قال ذكر لعمر بن الخطاب قول فاطمة بنت قيس أن رسول الله صلى الله عليه وسلم لم يجعل لها السكنى ولا النفقة فقال عمر لا ندع كتاب الله وسنة نبيه لقول امرأة الحسن بن عمارة متروك

 

3897- Abdullah b. el-Halil el-Hadrami der ki: Fatıma binti Kays'ın, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine mesken ve nafaka hakkı vermediği konusundaki sözleri Ömer b. el-Hattab'a zikredilince: "Bir kadının sözleriyle Allah'ın Kitab'ını ve Peygamberi'nin sünnetini bırakacak değiliz" dedi. 

 

Hasan b. Umara metruk biridir.

 

 

نا الحسن بن الخضر بمصر نا إسحاق بن إبراهيم بن يونس أبو كريب نا حفص بن غياث عن أشعث عن الحكم وحماد عن إبراهيم عن الأسود عن عمر قال لا ندع كتاب الله وسنة نبينا لقول امرأة المطلقة ثلاثا لها السكنى والنفقة أشعث بن سوار ضعيف الحديث ورواه الأعمش عن إبراهيم عن الأسود ولم يقل وسنة نبينا وقد كتبناه قبل هذا والأعمش أثبت من أشعث وأحفظ منه نا بن صاعد نا محمد بن عمر بن وليد نا أسباط بن محمد ح ونا إبراهيم بن حماد نا الحسين بن علي بن الأسود نا محمد بن فضيل قالا نا الأعمش عن إبراهيم عن الأسود عن عمر وقد كتبت لفظه قبل هذا

 

3898- Esved'in bildirdiğine göre Hz. Ömer: ''Bir kadının sözleriyle Rabbimizin kitabını ve Nebi'inin sünnetini bırakacak değiliz. Üç talakla boşanmış kadının mesken ve nafaka hakkı vardır.'' demiştir.

 

Eş'as b. Sevvar, Hadisleri zayıf biridir. A'meş de bunu İbrahim - Esved kanalıyla rivayet etmiş ve: ''Nebimizin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetini'' ifadesini zikretmemiştir. Daha önce de A'meş'in Eş'as'dan daha sağlam ve daha hafız olduğunu belirtmiştik.

 

 

3899- Farklı kanalla bir öncekinin aynısı belirtilmiştir.

 

 

نا أبو القاسم عبد الله بن محمد بن عبد العزيز نا أبو الجهم العلاء بن موسى نا ليث بن سعد عن نافع أن عبد الله بن عمر طلق امرأته وهي حائض تطليقة واحدة فأمره رسول الله صلى الله عليه وسلم أن يراجعها ثم يمسكها حتى تطهر ثم تحيض عنده حيضة أخرى ثم يمهلها حتى تطهر من حيضتها فإن أراد أن يطلقها فليطلقها حين تطهر من قبل أن يجامعها فتلك العدة التي أمر الله تعالى بها أن تطلق لها النساء قال وكان عبد الله بن عمر إذا سئل عن ذلك قال أما أنت طلقت امرأتك تطليقة أو تطليقتين فإن رسول الله صلى الله عليه وسلم أمرني بهذا وإن كنت طلقتها ثلاثا فقد حرمت عليك حتى تنكح زوجا غيرك وعصيت الله فيما أمرك من طلاق امرأتك

 

3900- Nafı' bildiriyor: Abdullah b. Ömer hayızlı olan hanımını bir talak ile boşadı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine, onu geri döndürmesini, temizlendikten sonra bir daha hayız olup tekrar temizlenene kadar yanında tutmasını, sonra boşamak isterse temizlendikten sonra onunla ilişkiye girmeden önce boşamasını emretti. Allah'ın kadınları boşama konusunda gözetilmesini istediği iddet te işte budur.

 

Abdullah b. Ömer'e bu konu hakkında sorulunca şöyle derdi: "Sen hanımını bir veya iki talak ile boşamadın mı? Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böylesi durumda bana aynısını emretti. Eğer hanımını üç talak ile boşadıysan, artık başka bir kocayla evlenmeden önce sana haramdır. Bu da sen hanımını boşama konusunda Allah'ın emrine asi oldun demektir."

 

Tahric: Müslim (1/1471) ve Buhari (5332).

 

 

نا يعقوب بن إبراهيم البزاز نا الحسن بن عرفة ح ونا أحمد بن الحسين بن محمد بن أحمد بن الجنيد نا زياد بن أيوب قالا نا إسماعيل بن علية نا أيوب عن نافع عن بن عمر أنه طلق امرأته وهي حائض وقال بن عرفة أن بن عمر طلق امرأته تطليقة وهي حائض وقالا فسأل عمر النبي صلى الله عليه وسلم فأمره أن يراجعها ثم يمهلها حتى تحيض حيضة أخرى ثم يمهلها حتى تطهر ثم يطلقها قبل أن يمسها فتلك العدة التي أمر الله أن تطلق لها النساء قال وكان بن عمر إذا سئل عن الرجل يطلق امرأته وهي حائض يقول أما أنت طلقتها طلقة واحدة أو اثنتين فإن رسول الله صلى الله عليه وسلم أمره أن يراجعها ثم يمهلها حتى تحيض حيضة أخرى ثم يمهلها حتى تطهر ثم يطلقها قبل أن يمسها وأما أنت طلقتها ثلاثا فقد عصيت الله تعالى فيما أمرك به من طلاق امرأتك وبانت منك

 

3901- Nafı' bildiriyor: İbn Ömer hayızlı olan hanımını boşadı. -İbn Arafe rivayetinde: "İbn Ömer hayızlı olan hanımını bir talak ile boşadı"

 

ibaresi geçmiştir- Hz. Ömer bu durumu Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sorunca, onu geri döndürmesini, temizlendikten sonra bir daha hayız olup tekrar temizlenene kadar yanında tutmasını, sonra onunla ilişkiye girmeden önce boşamasını emretti. Allah'ın kadınları boşama konusunda gözetilmesini istediği iddet te işte budur.

 

Abdullah b. Ömer'e hayızlı olan hanımını boşayan adam hakkında sorulunca şöyle derdi: "Sen hammını bir veya iki talak ile boşamadın mı? Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böylesi bir durumda olan kimseye onu geri döndürmesini, temizlendikten sonra bir daha hayız olup tekrar temizlenene kadar yanında tutmasını, sonra onunla ilişkiye girmeden önce boşamasını emretti. Eğer sen onu üç talak ile boşadıysan Allah'ın emrine asi oldun ve hanımın senden bain talakla boş oldu."

 

 

نا علي بن محمد المصري نا يوسف بن يزيد نا يعقوب بن أبي عباد نا إسماعيل بن إبراهيم بن عقبة عن نافع عن بن عمر أنه طلق امرأته وهي حائض على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم تطليقة فاستفتى عمر رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال مره فليراجعها فذكر نحوه وفيه وكان عبد الله بن عمر يقول للرجل أما أنت طلقت امرأتك تطليقة أو تطليقتين فإن رسول الله صلى الله عليه وسلم قد أمرني بهذا فإن طلقت ثلاثا فلا تحل لك حتى تنكح زوجا غيرك وقد عصيت ربك

 

3902- Nafi' bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında İbn Ömer hayızlı olan hammını bir talak ile boşadı. Hz. Ömer, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu konuda fetva sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Ona hanımını geri döndürmesini söyle" buyurdu. Sonrasında ravi bir önceki hadisin aynısını aktardı.

 

Ancak rivayetinde şu ekleme de bulunmaktaydı: Abdullah b. Ömer hayızlı olan hammını boşayan adama şöyle derdi: "Sen hammını bir veya iki talak ile boşamadın mı? Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böylesi bir durumda bana onu geri döndünnemi emretti. Eğer hanımını üç talak ile boşadıysan artık başka bir kocayla evlenmeden sana helal olmaz. Aynı zamanda da (boşama hususunda) Allah'ın emrine asi oldun."

 

 

نا علي بن محمد المصري نا عبيد بن رجال نا محمد بن يوسف نا أبو قرة عن بن جريج عن موسى بن عقبة عن نافع أن بن عمر كان يقول للرجل إذا سأله عن طلاق الحائض فأخبره بما قال رسول الله صلى الله عليه وسلم ثم يقول بن عمر أما أنت فطلقت امرأتك واحدة أو اثنتين فإن رسول الله صلى الله عليه وسلم قد أمرني بهذا وأما أنت فطلقت ثلاثا فقد حرمت عليك حتى تنكح زوجا غيرك وقد عصيت ربك فيما أمرك به من الطلاق

 

3903- Nafi' bildiriyor: İbn Ömer, kendisine hayızlı olan hanımını boşayan adam hakkında sorulduğunda, ResululIah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine vermiş olduğu fetvayı bildirir ve şöyle derdi: "Sen hanımını bir veya iki talak ile boşamadın mı? Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böylesi bir durumda bana onu geri döndünnemi emretti. Eğer hanımını üç talak ile boşadıysan artık başka bir kocayla evlenmeden önce sana haramdır. Aynı zamanda hanımını boşama hususunda Rabbinin emrine asi oldun."

 

 

نا أبو بكر النيسابوري ونا يوسف بن سعيد نا حجاج نا بن جريج قال وحدثني بن شهاب عن أبي سلمة بن عبد الرحمن عن فاطمة بنت قيس أنها أخبرته أنها كانت عند أبي عمرو بن حفص بن المغيرة فطلقها آخر ثلاث تطليقات فزعمت أنها جاءت رسول الله صلى الله عليه وسلم فاستفتته في خروجها من بيتها فأمرها أن تنتقل إلى بيت بن أم مكتوم فأبى مروان إلا أن يتهم فاطمة في خروج المطلقة من بيتها وزعم عروة أن عائشة أنكرت ذلك على فاطمة وأن عائشة كانت تنهى المطلقة أن تخرج من بيتها حتى تنقضي عدتها

 

3904- Ebu Seleme b. Abdirrahman bildiriyor: Fatıma binti Kays, Ebu Amr b. Hafs b. el-Muğire'nin nikahı altında idi. Onu üç talakın sonuncusu ile boşayınca Fatıma, ResululIah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip evinden çıkması konusunda fetva istediğini, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine İbn Ümmü Mektum'un evine taşınmasını emrettiğini söyledi. Ancak Mervan, boşanmış kadının evinden çıkma konusunda Fatıma'nın bu sözlerini kabul etmedi. Urve'nin bildirdiğine göre Hz. Aişe de bu konuda Fatıma'nın dediğini kabul etmemişti. çünkü Hz. Aişe, boşanmış kadının iddeti dolmadan evinden çıkmasını yasaklardı.

 

Tahric: Müslim, Sahih (40/1480).

 

 

نا عبد الله بن سليمان بن الأشعث نا عمرو بن عثمان نا الوليد عن الأوزاعي حدثني الزهري قال وسألته أي أزواج النبي صلى الله عليه وسلم استعاذت منه فقال أخبرني عروة بن الزبير عن عائشة أن ابنة الجون الكلابية لما دخلت على رسول الله صلى الله عليه وسلم فدنا منها فقالت أعوذ بالله منك فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم عذت بعظيم الحقي بأهلك

 

3905- Evzai bildiriyor: Zühri'ye: "Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşlerinden hangisi kendisinden istiaze etti (Allah'a sığındığını söyledi)?" dediğimde şu karşılığı verdi: "Urve b. ez-Zübeyr'in, Hz. Aişe'den bildirdiğine göre Cevn el-Kilabiyye'nin kızı Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına girdiğinde ve Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine yaklaştığında: "Senden Allah'a sığımrım" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Sen azamet sahibine sığındın, ailene geri dön" buyurdu.

 

Tahric: Buhari (5254).

 

 

نا أحمد بن محمد بن زياد القطان نا إبراهيم بن محمد نا إبراهيم بن محمد بن الهيثم صاحب الطعام نا محمد بن حميد نا سلمة بن الفضل عن عمرو بن أبي قيس عن إبراهيم بن عبد الأعلى عن سويد بن غفلة قال كانت عائشة الخثعمية عند الحسن بن علي بن أبي طالب رضى الله تعالى عنه فلما أصيب علي وبويع الحسن بالخلافة قالت لتهنك الخلافة يا أمير المؤمنين فقال يقتل علي وتظهرين الشماتة اذهبي فأنت طالق ثلاثا قال فتلفعت نساجها وقعدت حتى انقضت عدتها وبعث إليها بعشرة آلاف متعة وبقية بقى لها من صداقها فقالت متاع قليل من حبيب مفارق فلما بلغه قولها بكى وقال لولا أني سمعت جدي أو حدثني أبي أنه سمع جدي يقول أيما رجل طلق امرأته ثلاثا مبهمة أو ثلاثا عند الإقراء لم تحل له حتى تنكح زوجا غيره لراجعتها

 

3906- Suveyd b. Gafele der ki: Aişe el-Has'amiyye, Hasan b. Ali b, Ebi Talib'in nikahı altında idi. Hz. Ali şehid edilip halife olarak Hasan'a biat edilince, Aişe: "Ey müminlerin emiri! Halifelik sana mübarek olsun" diyerek onu kutladı. Bunun üzerine Hasan: "Ali'nin öldürülmesiyle açıkça sevinmekte misin? Haydi git, sen üç talak ile boşsun" deyince, Aişe kendine ait bazı şeylerle örtündü ve iddeti bitene kadar bekledi. İddeti bitince Hasan kendisine hediye olarak on bin dirhem ve mehrinden geri kalanı gönderdi. Bunun üzerine Aişe: "Ayrılan sevgiliden az bir mal" dedi. Hasan onun böyle dediğini öğrenince ağladı ve: "Eğer dedemin, Allah Resülü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) veya babamın dedemden naklettiği: ‘‘Her kim kanımını temizlik sırasında ya da müpkem olarak üç talak ile boşarsa artık başka bir kocayla evlenmeden önce kendisine kelal olmaz’‘ hadisi işitmeseydim onu (nikahıma) geri döndürürdüm" dedi.

 

Tahric: Beyhaki, Sünen el-Kübra (7/336).

 

 

نا أحمد بن محمد بن سعيد نا يحيى بن إسماعيل الجريري نا حسين بن إسماعيل الجريري نا يونس بن بكير نا عمرو بن شمر عن عمران بن مسلم وإبراهيم بن عبد الأعلى عن سويد بن غفلة قال لما مات علي رضى الله تعالى عنه جاءت عائشة بنت خليفة الخثعمية امرأة الحسن بن علي فقالت له لتهنك الإمارة فقال لها تهنيني بموت أمير المؤمنين انطلقي فأنت طالق فتقنعت بثوبها وقالت اللهم إني لم أرد إلا خيرا فبعث إليها بمتعة عشرة آلاف وبقية صداقها فلما وضع بين يديها بكت وقالت متاع قليل من حبيب مفارق فأخبره الرسول فبكى وقال لولا أني أبنت الطلاق لها لراجعتها ولكني سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول أيما رجل طلق امرأته ثلاثا عند كل طهر تطليقة أو عند رأس كل شهر تطليقة أو طلقها ثلاثا جميعا لم تحل حتى تنكح زوجا غيره

 

3907- Suveyd b, Gafele anlatıyor: Hz, Ali öldüğü zaman Hasan b. Ali'nin eşi Halife el-Has'ami'nin kızı Aişe kendisine: "Halifelik sana mübarek olsun" diyerek onu kutladı. Bunun üzerine Hasan: "Beni müminlerin emirinin ölümü ile mi kutluyorsun? Haydi git, sen boşsun" deyince, Aişe giysisine büründü ve: "Allahım! Hayırdan başka bir şey kastetmedim" dedi. Hasan kendisine hediye olarak on bin dirhem ve mehrinden geri kalanı gönderdi. Gönderdiği Aişe'nin önüne konulunca ağlayarak: "Ayrılan sevgiliden az bir mal" dedi. Elçi, Aişe'nin bu dediğini Hasan'a söyleyince kendisi de ağladı ve şöyle dedi: "Eğer onu bir talak ile boşamış olsaydım onu geri döndürürdüm. Ancak Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ‘‘Her kim hanımını her hayızdan temizlenmesinde bir talak ile veya her hayız görmesinde bir talak ile üç defa boşarsa veya bir defada üç talak ile boşarsa artık başka bir kocayla evlenmeden önce kendisine helal olmaz’‘ dediğini işittim. 

 

Tahric: Beyhakl, Sünen el-Kübra (7/336).

 

 

نا علي بن محمد بن عبيد الحافظ نا محمد بن شاذان الجوهري نا معلى بن منصور نا شعيب بن رزيق أن عطاء الخراساني حدثهم عن الحسن قال نا عبد الله بن عمر أنه طلق امرأته تطليقة وهي حائض ثم أراد أن يتبعها بتطليقتين أخراوين عند القرئين فبلغ ذلك رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال يا بن عمر ما هكذا أمرك الله إنك قد أخطأت السنة والسنة أن تستقبل الطهر فيطلق لكل قروء قال فأمرني رسول الله صلى الله عليه وسلم فراجعتها ثم قال إذا هي طهرت فطلق عند ذلك أو أمسك فقلت يا رسول الله رأيت لو أني طلقتها ثلاثا أكان يحل لي أن أراجعها قال لا كانت تبين منك وتكون معصية

 

3908- Hasan der ki: Abdullah b. Ömer hayızlı olan hanımını bir talak ile boşadı. Sonra onu iki talakla daha boşamak istedi. Bu durum Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirilince: "Ey İbn Ömer! Allah sana böyle yapmanı emretmedi. Sen sünnete uygun bir şey yapmadın. Sünnet olan boşama şekli, her temizlenmesinde bir defa boşamandır" buyurdu. İbn Ömer şöyle devam etti: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımımı geri döndürmemi emretti. Geri döndürdüğümde: ‘‘Temizlendiği zaman dilersen boşa, dilersen de yanında tut’‘ buyurdu. Bunun üzerine: "Ey Allah'ın Resulü! Eğer onu üç talakla boşamış olsaydım onu geri döndünnem helal olur muydu?" dediğimde: "Hayır olmazdı. Senden Min talakla boşanmış olur ve sen günah işlemiş olurdun" karşılığını verdi. 

 

Tahric: Beyhakı (7/334).

 

 

نا بن مبشر نا أحمد بن سنان نا يزيد أنا محمد بن إسحاق عن نافع قال كان بن عمر يقول من طلق امرأته ثلاثا فقد بانت منه امرأته وعصى ربه تعالى وخالف السنة

 

3909- İbn Ömer: "Her kim hanımını üç talakla boşarsa hanımı ondan bain talakla boşanmış olur. Kendisi de Yüce Rabbine isyan ve sünnete muhalefet etmiş olur" derdi.

 

 

نا عبد الله بن محمد بن عبد العزيز نا داود بن رشيد نا أبو حفص الأبار عن عطاء بن السائب عن الحسن عن علي قال الخلية والبرية والبتة والبائن والحرام ثلاثا لا تحل لهم حتى تنكح زوجا

 

3910- Hz. Ali der ki: "Haliyye (kişinin karısına: "Serbestsin!" demesi), beriyye (kişinin karısına: "Benden uzaksın!" demesi), bette (kişinin karısına: "Sen kesinlikle boşsun!" demesi), Min (kişinin karısına: "Boş ol!" demesi) ve haram olan boşama üç boşamadır. Bu şekilde boşayan kimsenin hanımı başka bir kocayla nikahlanmadıkça kendisine helal olmaz."

 

Tahric: İbn Ebı Şeybe, Musannef (3/93) ve Beyhakl, S. el-Kübra (7/344).

 

 

نا أحمد بن علي بن العلاء نا أبو عبيدة بن أبي السفر نا أبو أسامة عن زائدة بن قدامة عن علي بن زيد عن أم محمد عن عائشة قالت قال رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا طلق الرجل امرأته ثلاثا لم تحل له حتى تنكح زوجا غيره ويذوق كل واحد منهما عسيلة صاحبه

 

3911- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer kişi hanımını üç talakla boşarsa artık hanımı başka bir kocayla nikahlanmadıkça ve her biri diğerinin balcağızından tatmadıkça kendisine helal olmaz" buyurmuştur.

 

Tahric: Taberani 2/490 (4901).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا الربيع بن سليمان أنا الشافعي أنا عمي محمد بن علي بن شافع عن عبد الله بن علي بن السائب عن نافع بن عجير بن عبد يزيد أن ركانة بن عبد يزيد طلق امرأته سهيمة البتة ثم أتى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال يا رسول الله إني طلقت امرأتي سهيمة البتة والله ما أردت إلا واحدة فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم لركانة والله ما أردت إلا واحدة فقال ركانة والله ما أردت إلا واحدة فردها رسول الله صلى الله عليه وسلم فطلقها الثانية في زمان عمر والثالثة في زمان عثمان رضى الله تعالى عنهما

 

3912- Nifi' b. Uceyr b. Abdiyezid bildiriyor: Rukane b. Abdiyezid, hanımı Suheyme'yi dönüşsüz bir şekilde boşadı. Sonra Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip: "Ey Allah'ın Resulü! Ben eşim Suheyme'yi dönüşsüz bir şekilde boşadım. Vallahi ben sadece bir talak kastetmiştim" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine: "Sadece bir talak kasdettiğine dair vallahi der misin?" buyurunca: "Vallahi ben sadece bir talak kasdetmiştim" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımını kendisine döndürdü. Ömer zamanında Rukane onu ikinci defa, Osman zamanında da üçüncü defa boşadı.

 

Tahric: Ebu Davud, Sünen 2/263 (2206, 2207, 2208).

 

 

نا محمد بن يحيى بن مرداس نا أبو داود السجستاني نا أحمد بن عمرو بن السرح وأبو ثور إبراهيم بن خالد الكلبي وآخرون قالوا نا الشافعي حدثني عمي محمد بن علي بن شافع عن عبد الله بن علي بن السائب عن نافع بن عجير بن عبد يزيد بن ركانة أن ركانة بن عبد يزيد طلق امرأته سهيمة البتة فأخبر النبي صلى الله عليه وسلم بذلك فقال والله ما أردت إلا واحدة فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم والله ما أردت إلا واحدة فقال ركانة والله ما أردت إلا واحدة فردها إليه رسول الله صلى الله عليه وسلم فطلقها الثانية في زمان عمر بن الخطاب والثالثة في زمان عثمان قال أبو داود وهذا حديث صحيح

 

3913- Nafi' b. Uceyr b. Abdiyezid b. Rukane bildiriyor: Rukane b. Abdiyezid, hanımı Suheyme'yi dönüşsüz bir şekilde boşadı. Sonra bu durumu Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) haber verip: "Vallahi ben sadece bir talak kastetmiştim" deyince, Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine: "Sadece bir talak kasdettiğine dair vallahi der misin?" buyurunca: "Vallahi, ben sadece bir talak kasdetmiştim" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımını kendisine döndürdü. Ömer b. el-Hattab zamanında Rükane onu ikinci kez, Osman zamanında ise üçüncü kez boşadı.

 

Ebu Davud: "Bu sahih bir hadistir" demiştir.

 

 

نا محمد بن مخلد نا أبو داود نا محمد بن يونس النسائي نا عبد الله بن الزبير عن محمد بن إدريس نا عمي محمد بن علي عن بن السائب عن نافع بن عجير عن ركانة بن عبد يزيد عن النبي صلى الله عليه وسلم بهذا

 

3914- Farklı kanalla bir öncekinin aynısı bildirilmiştir.

 

 

قرئ علي أبي القاسم عبد الله بن محمد بن عبد العزيز وأنا أسمع حدثكم أبو نضر التمار نا جرير بن حازم عن الزبير بن سعيد عن عبد الله بن علي بن ركانة عن أبيه عن جده ح وقرئ على أبي القاسم أيضا وأنا أسمع حدثكم أبو الربيع الزهراني وشيبان قالا نا جرير بن حازم عن الزبير بن سعيد نا عبد الله بن علي بن يزيد بن ركانة عن أبيه عن جده أنه طلق امرأته على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم البتة فقال له رسول الله صلى الله عليه وسلم ما أردت بها قال واحدة فقال آلله قال آلله فقال هو علي ما أردت غير أن أبا نضر لم يقل بن يزيد بن ركانة أرسله بن المبارك عن الزبير بن سعيد

 

3915- Abdullah b. Ali b. Yezid b. Rukane'nin babasından bildirdiğine göre dedesi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında hanımını dönüşsüz bir şekilde boşamıştı. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine: "Peki bununla ne kasdettin?" diye sorunca: "Bir talak kasdettim" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu konuda Allah adına yemin eder misin?" buyurunca: "Vallahi bununla sadece bir talak. kasdettim" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O halde bu, senin kasdettiğin şekildedir" buyurdu.

 

Ebu Nasr rivayet ederken ibn Yezıd b. Rukane'yi zikretmemiştir. ibnu'I-Mübarek bunu Zübeyr b. Said'den mürsel olarak rivayet etmiştir.

 

 

نا دعلج بن أحمد نا الحسن بن سفيان نا حبان أنا بن المبارك أنا الزبير بن سعيد أخبرني عبد الله بن علي بن يزيد بن ركانة قال كان جدي ركانة بن عبد يزيد طلق امرأته البتة فأتى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال إني طلقت امرأتي البتة فقال ما أردت فقال أردت واحدة قال آلله قال الله قال فهي واحدة خالفه إسحاق بن أبي إسرائيل

 

3916- Abdullah b. Ali b. Yezid b. Rukane der ki: Dedem Rukane b. Abdiyezid hanımını dönüşsüz bir şekilde boşadı. Sonra Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip: "Ben hanımımı dönüşsüz bir şekilde boşadım" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Peki bununla ne kasdettin?" diye sorunca: "Bir talak. kasdettim" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bu konuda Allah adına yemin eder misin?" buyurunca: "Vallahi bununla sadece bir talak kasdettim" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): e'o halde bu bir talaktır" buyurdu.

 

ishak b. Ebı israil bunu rivayet ederken muhalefet etmiştir.

 

 

نا محمد بن هارون أبو حامد نا إسحاق بن أبي إسرائيل نا عبد الله بن المبارك أخبرني الزبير بن سعيد عن عبد الله بن علي بن السائب عن جده ركانة بن عبد يزيد أنه طلق امرأته البتة فأتى النبي صلى الله عليه وسلم فذكر ذلك له فقال ما أردت بذلك قال واحدة قال آلله ما أردت إلا واحدة قال آلله ما أردت إلا واحدة قال فهي واحدة

 

3917- Abdullah b. Ali b. es-Saib bildiriyor: Dedem Rukane b. Abdiyezid hanımını dönüşsüz bir şekilde boşadı. Sonra Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip bu durumu kendisine anlattı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Peki bununla ne kasdettin?" diye sorunca: "Bir talak kasdettim" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bir talak kasdettiğine dair Allah adına yemin eder misin?" buyurunca: "Vallahi bununla sadece bir talak kasdettim" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O halde bu bir talaktır" buyurdu.

 

 

نا أبو العباس محمد بن موسى بن علي الدولابي ويعقوب بن إبراهيم قالا نا الحسن بن عرفة نا إسماعيل بن عياش عن حميد بن مالك اللخمي عن مكحول عن معاذ بن جبل قال قال لي رسول الله صلى الله عليه وسلم يا معاذ ما خلق الله شيئا على وجه الأرض أحب إليه من العتاق ولا خلق الله شيئا على وجه الأرض أبغض إليه من الطلاق فإذا قال الرجل لمملوكه أنت حر إن شاء الله فهو حر ولا استثناء له وإذا قال الرجل لامراته أنت طالق إن شاء الله فله استثناؤه ولا طلاق عليه

 

3918- Muaz b. Cebel der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana şöyle buyurdu: "Ey Muaz! Allah, yeryüzünde köle azad etmekten daha sevdiği bir şey yaratmadı. Yine yeryüzünde, talaktan daha fazla sevmediği bir şey yaratmadı. Kişi kölesine: ‘‘Sen inşallah hürsün'' diyecek olursa, o köle hür olur ve bunun istisnası(nın, inşaallah demesinin hükmü) yoktur. Eğer bir kimse hanımına: ‘‘İnşaallah sen benden boşsun’‘ diyecek olursa, onun bu istisnası onun için geçerlidir ve hanımı ondan boş olmaz. "

 

Tahric: Abdürrezzak 6/390 (11331) ve Beyhaki (7/361).

 

 

نا محمد بن موسى بن علي نا حميد بن الربيع نا يزيد بن هارون أنا إسماعيل بن عياش بإسناده نحوه قال حميد قال لي يزيد بن هارون وأي حديث لو كان حميد بن مالك اللخمي معروفا قلت هو جدي قال يزيد سررتني سررتني الآن صار حديثا

 

3919- İsmail b. Ayyaş isnadıyla bir öncekinin aynısını bildirmiştir.

 

Humeyd der ki: Yezıd b. Harun bana: "Humeyd b. Malik el-Lahmı tanınan biri olsaydı ne güzel bir hadis olurdu" dediğinde, ona: "Bu kişi dedemdir" dedim. Bunun üzerine Yezıd: "Beni sevindirdin! Beni sevindirdin! işte şimdi bir hadis oldu!" karşılığını verdi.

 

Tahric: Beyhakl, Sünen (7/361),

 

 

نا عثمان بن أحمد الدقاق نا إسحاق بن إبراهيم بن سنين نا عمر بن إبراهيم بن خالد نا حميد بن عبد الرحمن بن مالك اللخمي نا مكحول عن مالك بن يخامر عن معاذ بن جبل قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم ما أحل الله شيئا أبغض إليه من الطلاق فمن طلق واستثنى فله ثنياه

 

3920- Muaz b. Cebel der ki: Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana şöyle buyurdu: ''Allah'ın helal kıldıkları arasında talaktan daha fazla sevmediği bir şey yoktur. Bir kimse istisna ederek hanımını boşarsa, onun bu istisnası onun için geçerli sayılır. "

 

Tahric: Beyhakl, Sünen (7/361),

 

 

نا جعفر بن محمد بن نصير نا أحمد بن يحيى الحلواني نا علي بن قرين نا بقية بن الوليد عن ثور بن يزيد عن خالد بن معدان عن أبي ثعلبة الخشني قال قال لي عم لي اعمل لي عملا حتى أزوجك ابنتي فقلت إن تزوجنيها فهي طالق ثلاثا ثم بدا لي أن أتزوجها فأتيت النبي صلى الله عليه وسلم فسألته فقال لي تزوجها فإنه لا طلاق إلا بعد نكاح فتزوجها فولدت لي سعدا وسعيدا

 

3921- Ebü Sa'lebe el-Huşeru der ki: Amcam bana: "Benim için öyle bir şey yap ki seni kızımla evlendireyim" deyince: "Eğer beni onunla evlendirirsen üç defa boş olsun" dedim. Sonra onunla evlenmek istedim ve Allah Resülü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gidip bu durumu sordum. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Onunla evlen, çünkü talak ancak nikahtan sonra olur" buyurunca, onunla evlendim, bana Sa'd ve Saİd'i doğurdu.

 

Tahric: İsnadında zayıf olan Ali b. Karın bulunmaktadır,

 

 

نا إسماعيل بن العباس وآخرون قالوا نا محمد بن الحجاج الضبي نا عبد الرحيم بن سليمان عن محمد بن إسحاق عن ثور بن يزيد عن محمد بن عبيد قال بعثني عدي بن عدي الكندي إلى صفية بنت شيبة أسألها أشياء كانت ترويها عن عائشة أم المؤمنين فقالت حدثتني عائشة أنها سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول لا عتاق ولا طلاق في إغلاق

 

3922- Muhammed b. Ubeyd der ki: Adiy b. Adiy el-Kindi beni, müminlerin annesi Hz. Aişe'den rivayet ettiği bazı hadisleri sormam için Safıyye binti Şeybe'ye gönderdi. Safıye dedi ki: Hz. Aişe bana Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle işittiğini söyledi: "Öfkeli durumda talak ve azad etme geçerli değildir. "

 

Tahric: Ebu Davud (2193) ve İbn Mace (2046).

 

 

نا أحمد بن محمد بن جعفر الجوزي نا محمد بن غالب نا محمد بن سعيد مردويه نا قزعة بن سويد نا زكريا بن إسحاق ومحمد بن عثمان جميعا عن صفية بنت شيبة عن عائشة أن النبي صلى الله عليه وسلم قال لا طلاق ولا عتاق في إغلاق

 

3923- Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Öfkeli durumda talak ve azad etme geçerli değildir"buyurmuştur.

 

Tahric: Beyhakl, S. el-Kübra (7/357).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا محمد بن يحيى ح ونا محمد بن أحمد بن أبي الثلج نا محمد بن حماد الطهراني ح ونا محمد بن مخلد نا أحمد بن منصور قالوا نا عبد الرزاق أخبرني عمي وهب بن نافع أنه سمع عكرمة مولى بن عباس يقول قال بن عباس الطلاق على أربعة وجوه وجهان حلال ووجهان حرام فأما اللذان هما حلال فأن يطلق الرجل امرأته طاهرا من غير جماع أو يطلقها حاملا مستبينا حملها وأما اللذان هما حرام فأن يطلقها حائضا أو يطلقها عند الجماع لا يدري أشتمل الرحم على ولد أم لا لفظ محمد بن يحيى

 

3924- İbn Abbas der ki: "Dört çeşit talak vardır. Bunlardarı ikisi helal, ikisi de haramdır. Helal oları talak şekli, hanımı temizken onunla ilişkiye girmeden boşaması ve hanımının hamileliği belli olduktarı sonra boşamasıdır. Haram oları talak ise hanımı hayızlıyken boşaması ve hanımıyla ilişkiye girip, rahimde çocuk oluşup oluşmayacağım bilmeden boşamasıdır."

 

Metin, Muhammed b. Yahya'nın lafzıdır.

 

 

نا الحسين بن إسماعيل ومحمد بن سليمان النعماني قالا نا أبو عتبة أحمد بن الفرج نا بقية بن الوليد نا أبو الحجاج المهري عن موسى بن أيوب الغافقي عن عكرمة عن بن عباس قال جاء رجل إلى النبي صلى الله عليه وسلم يشكوا أن مولاه زوجه وهو يريد أن يفرق بينه وبين امرأته فحمد الله تعالى وأثنى عليه ثم قال ما بال قوم يزوجون عبيدهم إماءهم ثم يريدون أن يفرقوا بينهم ألا إنما يملك الطلاق من أخذ بالساق

 

3925- İbn Abbas der ki: Bir adam Allah Resülü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip efendisinin kendisini bir carlyesi ile evlendirdiğini ve şimdi kendilerini ayırmak istediğini şikayette bulundu. Bunun üzerine Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Allah'a hamdü senalar ettikten sonra: "Bazı kavimlere ne oluyor ki kölelerini cariyeleriyle evlendiriyor ve sonra onları ayırmak istiyorlar? Bilmiş olun, şüphesiz ki boşama hakkı, kadının nikah bağını elinde tutan kocanın elindedir" buyurdu.

 

Tahric: Beyhaki (7/360).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا يوسف بن سعيد نا موسى بن داود نا بن لهيعة عن موسى بن أيوب عن عكرمة أن مملوكا أتى النبي صلى الله عليه وسلم فذكر نحوه فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم إنما الطلاق لمن أخذ بالساق ولم يذكر بن عباس

 

3926- Musa b. Eyyub bildiriyor: İkrime: "Bir köle Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi" dedi. Sonrasında bir önceki hadiste olduğu gibi söz konusu hadisi zikretti ve şöyle devam etti: "Bunun üzerine Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şüphesiz ki boşama hakkı, kadının nikah bağını elinde tutan kocanın elindedir" buyurdu."

 

Ravi burada ibn Abbas'ı zikretmemiştir.

 

Tahric: İbn Mace, Sünen 1/672 (2981).

 

 

نا محمد بن مخلد نا إسحاق بن داود بن عيسى المروزي نا خالد بن عبد السلام الصدفي نا الفضل بن المختار عن عبيد الله بن موهب عن عصمة بن مالك قال جاء مملوك إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقال إن مولاي زوجني وهو يريد أن يفرق بيني وبين امرأتي قال فصعد النبي صلى الله عليه وسلم المنبر فقال يا أيها الناس إنما الطلاق لمن أخذ بالساق

 

3927- İsmet b. Malik der ki: Bir köle Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip: "Efendim beni evlendirdi. Şimdi de beni hanımımdan ayırmak istiyor" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) minbere çıkıp: "Ey insanlar! Şüphesiz ki boşama hakkı, kadının nikah bağını elinde tutan kocanın elindedir" buyurdu.

 

Tahric: İbn Adiy, el-Kamil (6/14).

 

 

نا الحسين بن إسماعيل نا علي بن شعيب ح ونا عثمان بن جعفر اللبان نا محمد بن إسماعيل الأحمسي قالا نا عمر بن شبيب المسلي نا عبد الله بن عيسى بن عبد الرحمن بن أبي ليلى عن عطية العوفي عن عبد الله بن عمر قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم طلاق الأمة أثنتان وعدتها حيضتان

 

3928- Abdullah b. Ömer der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cariyenin talakı iki talaktır. İddeti ise iki hayız süresidir"buyurdu.

 

Tahric: İbn Adiy, el-Kamil (6/14).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا سعدان بن نصر وأحمد بن منصور قالا نا عمر بن شبيب بإسناده مثله تفرد به عمر بن شبيب مرفوعا وكان ضعيفا والصحيح عن بن عمر ما رواه سالم ونافع عنه من قوله

 

3929- Farklı kanalla bir öncekinin aynısı bildirilmiştir.

 

Ömer b. Şeblb bunu merfu olarak rivayette tek kalmıştır ki Ömer zayıf biridir.

Doğrusu, ibn Ömer'in bir sözü olmasıdır. Salim ve Nafi' bunu ibn Ömer'in sözü olarak rivayet etmişlerdir.

 

Tahric: Malik, Muvatta (2/574).

 

 

حدثنا أبو بكر النيسابوري نا أحمد بن منصور وأحمد بن يوسف السلمي قالا نا عبد الرزاق أنا معمر عن الزهري عن سالم أن بن عمر كان يقول في العبد تكون تحته الحرة أو الحر تكون تحته الأمة قال أيهما رق نقص الطلاق برقه والعدة بالنساء

 

3930- Salim bildiriyor: İbn Ömer, hür kadın ile nikahlı olan köle veya cariye ile evli olan hür erkek hakkında: "İkisinden birinin köle olması durumunda talak hakkı eksilli (iki talağa düşer). İddet beklemek ise kadınlara aittir" derdi.

 

Tahric: İsnadı sahihtir ve raYileri güvenilir kişilerdir.

 

 

نا أبو بكر نا محمد بن إسحاق نا أبو صالح نا الليث حدثني عبد الرحمن بن خالد عن بن شهاب عن سالم ونافع أن بن عمر كان يقول طلاق العبد الحرة تطليقتان وعدتها ثلاثة قروء وطلاق الحر الأمة تطليقتان وعدتها عدة الأمة حيضتان

 

3931- İbn Ömer: "Kölenin hür kadını boşaması iki talaktır ve iddeti üç hayız süresidir. Hür erkeğin cariyeyi boşaması da iki talaktır. Ancak iddeti, cariyenin iddeti gibi iki hayız süresidir" derdi.

 

Tahric: İsnadı hasendir.

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا علي بن الحسين بن أبي عيسى نا عبد الله بن الوليد نا سفيان ح ونا أبو بكر نا أحمد بن منصور نا يزيد بن أبي حكيم نا سفيان نا عبيد الله بن عمر وإسماعيل بن أمية عن نافع عن بن عمر قال إذا كانت الحرة تحت المملوك فطلاقها تطليقتان وعدتها ثلاث حيض وإذا كانت المملوكة تحت الحر فطلاقها تطليقتان والعدة على النساء

 

3932- İbn Ömer der ki: "Hür kadın köle ile evli ise boşanması iki talaktır ve iddeti üç hayız süresidir. Eğer cariye hür biri ile evli ise boşanması yine iki talaktır. Ancak iddet bekleme kadınlara aittir."

 

Tahric: İbn Ebı Şeybe, Musannef{5/83) ve Beyhaklı Sünen (7/369).

 

 

نا أبو بكر نا الربيع نا الشافعي نا مالك عن نافع عن بن عمر قال إذا طلق العبد امرأته ثنتين فقد حرمت عليه حتى تنكح زوجا غيره حرة كانت أو أمة عدة الحرة ثلاث حيض وعدة الأمة حيضتان

 

3933- İbn Ömer der ki: "Köle, hür veya cariye olan karısını iki talak ile boşarsa, artık başka bir kocayla evlenmedikçe kendisine haram olur. Hür kadının iddeti üç hayız, cariyenin iddeti ise iki hayız süresidir."

 

 

نا أبو بكر نا أبو الأزهر نا عبد الله بن نمير نا عبيد الله عن نافع عن بن عمر في الأمة تكون تحت الحر تبين بتطليقتين وتعتد حيضتين وإذا كانت الحرة تحت العبد بانت بتطليقتين وتعتد ثلاث حيض وكذلك رواه الليث بن سعد وابن جريج وغيرهما عن نافع عن بن عمر موقوفا وهذا هو الصواب وحديث عبد الله بن عيسى عن عطية عن بن عمر عن النبي صلى الله عليه وسلم منكر غير ثابت من وجهين أحدهما أن عطية ضعيف وسالم ونافع أثبت منه وأصح رواية والوجه الآخر أن عمرو بن شبيب ضعيف الحديث لا يحتج بروايته والله أعلم

 

3934- Nafı' bildiriyor: İbn Ömer, hür erkeğin nikahı altında olan cariye hakkında şöyle dedi: "İki talak ile başanır ve iddeti iki hayız süresidir. Eğer hür kadın bir kölenin nikahı altında ise yine iki talak ile boşanır ve iddeti üç hayız süresidir.''

 

Bu hadisi Leys b. Sa'd ile ibn Cüreyc ve başkaları Nafi' kanalıyla ibn Ömer'den onun sözü olarak rivayet ettiler ki, doğrusu da mevkuf olmasıdır. Abdullah b. isa'nın Atiyye kanalıyla ibn Ömer'den Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sözü olarak rivayeti ise münkerdir. Bu şekilde sabit olmamasının iki nedeni vardır. Atiyye rivayetleri zayıf olan bir ravi olup (mevkuf rivayet eden) Salim ile Nafi' ondan daha sağlam ve hadisleri sahih olan kişilerdir. Diğer taraftan söz konusu rivayetin öbür ravisi Ömer b. Şeblb de rivayetleri delil kabul edilmeyen zayıf bir ravidir. Allah en doğrusunu bilir.

 

Tahric: Beyhaki, Sünen (7/369).

 

 

حدثنا محمد بن أحمد الصواف نا عبد الله بن أحمد بن حنبل نا محمد بن أبي بكر المقدمي نا عبد الوهاب الثقفي حدثني المثنى عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده عبد الله بن عمرو عن أبي بن كعب قال قلت للنبي صلى الله عليه وسلم وأولات الأحمال أجلهن أن يضعن حملهن للمطلقة ثلاثا أو للمتوفى عنها زوجها قال هي للمطلقة والمتوفى عنها زوجها

 

3935- Ubey b. Kab der ki: Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Hamile olanların iddeti ise, yüklerini bırakmalarıdır" (Tatak Sur. 4) ayetinde üç talakla boşanan kadın mı, yoksa kocası vefat eden kadın mı kastedilmektedir?" diye sorduğumda, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Burada (üç talakla) boşanmış olan kadın ve kocası vefat eden kadın kastedilmektedir" buyurdu.

 

 

نا أبو عمرو يوسف بن يعقوب بن يوسف بن خالد نا إبراهيم بن عبد العزيز المقوم نا صغدي بن سنان عن مظاهر بن أسلم عن القاسم بن محمد عن عائشة قالت قال رسول الله صلى الله عليه وسلم طلاق العبد تطليقتان ولا تحل له حتى تنكح زوجا وقرؤ الأمة حيضتان وتتزوج الحرة على الأمة ولا تتزوج الأمة على الحرة

 

3936- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Köle, kanımını iki talak ile boşar. Kadın başka bir kocayla evlenmeden de artık kendisine kelal olmaz. Cariyenin iddeti iki hayız süresidir. Hür kadın cariyenin üzerine kuma olarak gelebilir. Ancak cariye hür kadın üzerine kuma olarak gelemez. ''

 

Tahric: Beyhaki, S. el-Kübra (7/369, 370, 426).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا محمد بن إسحاق ومحمد بن أحمد بن الجنيد وجماعة قالوا نا أبو عاصم نا بن جريج عن مظاهر عن القاسم بن محمد عن عائشة قالت قال رسول الله صلى الله عليه وسلم طلاق الأمة تطليقتان وقرؤها حيضتان قال أبو عاصم فلقيت مظاهرا فحدثني عن القاسم عن عائشة قالت قال رسول الله صلى الله عليه وسلم يطلق العبد تطليقتين وتعتد حيضتين قال فقلت له حدثني كما حدثت بن جريج قال فحدثني به كما حدثه نا أبو بكر النيسابوري نا محمد بن إسحاق قال سمعت أبا عاصم يقول ليس بالبصرة حديث أنكر من حديث مظاهر هذا قال أبو بكر النيسابوري والصحيح عن القاسم خلاف هذا

 

3937- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Gariyenin boşanması iki talaktır. İddeti de iki hayız süresidir" buyurdu.

 

Ebu Asım der ki: Muzahir'le karşılaştığımda Kasım - Aişe kanalıyla Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Cariye iki talakla boşanır, iki hayız dönemi de iddet bekler" buyurduğunu rivayet etti. Ona: "Bu hadisi bana İbn Cüreyc'e aktardığın gibi rivayet et" dediğimde de ona rivayet ettiği gibi bana da rivayet etti.

 

Tahric: Ebu Davud 2/639 (2189) ve Tirmizi3/479 (1182).

 

 

3938- Muhammed b. İshak der ki: Ebu Asım'ın: "Basra'da, Muzahir'in bu hadisinden daha münker bir hadis yoktur" dediğini işittim.

 

Nısaburi der ki: "Kasım'dan gelen sahih rivayet bunun aksinedir."

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا أحمد بن منصور نا عبد الله بن صالح حدثني الليث حدثني هشام بن سعد حدثني زيد بن أسلم قال سئل القاسم عن الأمة كم تطلق قال طلاقها اثنتان وعدتها حيضتان قال فقيل له أبلغك عن النبي صلى الله عليه وسلم في هذا قال لا

 

3939- Zeyd b. Eslem der ki: Kasım'a: "Cariye kaç talak ile boşanır?" diye sorulduğunda: "İki talak ile boşanır. İddeti de iki hayız süresidir" dedi. Kendisine: "Bu konuda Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sana bir şey ulaştı mı?" denildiğinde ise: "Hayır" karşılığını verdi.

 

Tahric: Beyhakı, Sünen (7/370).

 

 

ثنا أبو بكر نا إبراهيم بن مرزوق نا أبو عامر نا هشام بن سعد عن زيد بن أسلم قال سئل القاسم عن عدة الأمة فقال الناس يقولون حيضتان وإنا لا نعلم ذلك أو قال لا نجد ذلك في كتاب الله ولا في سنة رسول الله صلى الله عليه وسلم وكذلك رواه بن وهب عن أسامة بن زيد عن أبيه عن القاسم وسالم قالا ليس هذا في كتاب الله ولا في سنة رسول الله صلى الله عليه وسلم ولكن عمل به المسلمون

 

3940- Zeyd b. Eslem der ki: Kasım'a, cariyenin iddeti sorulunca: "İnsanlar iki hayız süresi olduğunu söylemektedir. Oysa biz bunu, Allah'ın Kitabı'nda ve Peygamberinin (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetinde bu şekilde bulmuyoruz" karşılığını verdi.

 

İbn Vehb'in Usame b. Zeyd'den, onun da babasından bildirdiğine göre Kasım ve Salim şöyle demişlerdir: "Bu ne Allah'ın Kitabı'nda, ne de Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sünnetinde yoktur; ancak müslümanlar bununla amel etmiştir."

 

Tahric: Beyhaki, Sünen (7/370).

 

 

نا الحسين بن إسماعيل نا يعقوب الدورقي نا إسماعيل بن علية نا هشام الدستوائي قال كتب إلى يحيى بن أبي كثير يحدث عن عكرمة عن عمر رضى الله تعالى عنه قال الحرام يمين يكفرها قال هشام وكتب إلى يحيى عن يعلى بن حكيم عن سعيد بن جبير عن بن عباس أنه كان يقول في الحرام يمين يكفرها وقال بن عباس لقد كان لكم في رسول الله أسوة حسنة ان النبي صلى الله عليه وسلم كان حرم جاريته فقال الله لم تحرم ما أحل الله لك إلى قوله { قد فرض الله لكم تحلة أيمانكم } فكفر عن يمينه وصير الحرام يمينا

 

3941- Hişam ed-Destuvai der ki: Yahya b. Ebi Kesir bana bir mektup yazıp İkrime'den bildirerek, Hz. Ömer'in: "Kişinin hanımını kendine haram kılması durumunda yemin kefareti öder" dediğini söyledi. Yine Yahya bir mektup yazarak, Ya'la b. Hakim'den, Said b. Cübeyr'den bildirerek İbn Abbas'ın: "Kişinin hanımını kendine haram kılması durumunda yemin kefareti öder" dediğini söyledi. İbn Abbas: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sizin için güzel bir örnektir. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) cariye sini kendine haram kılınca, Allah: "Allah'ın sana helal kıldığı şeyi sen niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir. Allah, (gereksiz) yeminlerinizi (kefaretle) çözmenizi size farz (meşru) kılmıştır" (Tahrim Sur. 1, 2) buyurdu. Böylece Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yemin kefareti ödedi ve hanımını kendine haram kılmayı yemin saydı. 

 

Tahric: Müslim, Sahih (2/1100,19/1473) ve Buhari (5266).

 

 

نا الحسن بن سعيد بن الحسن بن يوسف المروزي نا أبو بكر بن زنجويه نا محمد بن المبارك الصوري نا معاوية بن سلام عن يحيى بن أبي كثير أن يعلى أخبره أن سعيد بن جبير أخبره أنه سمع بن عباس يقول إذا حرم الرجل عليه امرأته فإنما هي يمين يكفرها وقال بن عباس لقد كان لكم في رسول الله أسوة حسنة

 

3942- İbn Abbas der ki: "Kişi hanımını kendine haram kılarsa, şüphesiz ki bu kefaretini ödemesi gereken bir yemindir." Ayrıca İbn Abbas: "Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sizin için güzel bir örnektir" dedi. 

 

 

نا الحسين بن إسماعيل نا عمر بن شبه نا أبو داود نا هشام بن أبي عبد الله عن يحيى بن أبي كثير أن يعلى بن حكيم حدثه عن سعيد بن جبير عن بن عباس أنه قال في الحرام كفارة يمين ثم قال بن عباس لقد كان لكم في رسول الله أسوة حسنة

 

3943- Said b. Cübeyr bildiriyor: İbn Abbas, kişinin hanımını kendine haram kılması hakkında: "Yemin kefareti öder" dedi. Sonra da: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sizin için güzel bir örnektir" dedi.

 

 

نا محمد بن عبد الله بن إبراهيم الشافعي نا محمد بن يحيى بن عبد الرزاق المحاربي نا يحيى بن أيوب نا علي بن ثابت حدثني عبد الله بن محرز عن قتادة عن سعيد بن جبير وعكرمة عن بن عباس عن عمر عن النبي صلى الله عليه وسلم أنه جعل الحرام يمينا بن محرز ضعيف ولم يروه عن قتادة هكذا غيره

 

3944- Hz. Ömer'in bildirdiğine göre Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kişinin hanımını kendine haram kılmasını yemin saymıştır.

 

ibn Muharrer zayıf biridir. Bunu bu şekilde Katade'den ondan başka rivayet eden olmamıştır.

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe 4/96 (18189).

 

 

نا يعقوب بن إبراهيم نا الحسين بن عرفة نا عبد الله بن بكير نا سعيد عن قتادة عن عكرمة وعن جابر بن زيد عن بن عباس قال في الحرام يمين يكفر وهذا أصح من حديث بن محرز

 

3945- İbn Abbas: "Kişinin hanımım kendine haram kılması durumunda yemin kefareti ödemesi gerekir" dedi.

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe 4/96 (18192) ve Beyhaki (7/351).

 

 

نا الحسين بن إسماعيل نا عبد الله بن شبيب حدثني إسحاق بن محمد نا عبد الله بن عمر حدثني أبو النصر مولى عمر بن عبيد الله عن علي بن الحسين عن بن عباس عن عمر قال دخل رسول الله صلى الله عليه وسلم بأم ولده مارية في بيت حفصة فوجدته حفصة معها فقالت له تدخلها بيتي ما صنعت بي هذا من بين نسائك إلا من هواني عليك فقال لا تذكري هذا لعائشة فهي على حرام إن قربتها قالت حفصة وكيف تحرم عليك وهي جاريتك فحلف لها لا يقربها فقال النبي صلى الله عليه وسلم لا تذكريه لأحد فذكرته لعائشة فآلى لا يدخل على نسائه شهرا فاعتزلهن تسعا وعشرين ليلة فأنزل الله { لم تحرم ما أحل الله لك } الآية قال والحديث بطوله طويل

 

3946- Hz. Ömer der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hafsa'nın evinde ümmü veledi Mariye ile birlikte oldu. Hafsa onları evinde görünce: "Ey Allah'ın Resulü! Bunu benim evimde mi yaptın? Bunu eşlerinin arasından bana yapman mutlaka bana değer vermemendendir" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bundan Aişeye bahsetme, o bana haram olsun bir daha ona yaklaşmayacağım" buyurdu. Hafsa: "O senin cariyen iken nasıl sana haram olacak?" diye sorunca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona yaklaşmayacağına dair yemin etti ve: "Bundan kimseye bahsetme" buyurdu. Ancak Hafsa bu durumu Hz. Aişe'ye anlattı. Bu sebeple de Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir ay boyunca hanımlarına yaklaşmayacağına dair yemin etti ve yirmi dokuz gün onlara yaklaşmadı. Bunun üzerine Allah: "Allah'ın sana helm kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir" (T ahrim Sur. 1 ) ayetini indirdi.

 

Hadis metni bundan daha uzundur.

 

Tahric: Taberi 12/152 (34412).

 

 

نا الحسين بن إسماعيل نا عبد الله بن شبيب حدثني أحمد بن محمد بن عبد العزيز قال وجدت في كتاب أبي عن الزهري عن عبيد الله بن عبد الله عن بن عباس قال وجدت حفصة رسول الله صلى الله عليه وسلم مع أم إبراهيم في يوم عائشة فقالت لأخبرتها فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم هي علي حرام إن قربتها فأخبرت عائشة بذلك فأعلم الله عز وجل رسوله بذلك فعرف حفصة بعض ما قالت قالت له من أخبرك قال نبأني العليم الخبير فآلى رسول الله صلى الله عليه وسلم من نسائه شهرا فأنزل الله { إن تتوبا إلى الله فقد صغت قلوبكما } الآية قال بن عباس فسألت عمر من اللتان تظاهرتا على رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال حفصة وعائشة

 

3947- İbn Abbas der ki: Hafsa, Resulullah'ı (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Aişe'nin gününde İbrahim'in annesi ile birlikte gördü ve: "Bu durumu kendisine bildireceğim" dedi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Eğer ona yaklaşırsam bana haram olsun" buyurdu. Hafsa bu durumu Hz. Aişe'ye haber verince, Allah da, Resulü'nü bu durumdan haberdar etti. Sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), eşine söylemiş olduğu bazı şeyleri zikredince, eşi: "Bunu sana kim haber verdi?" dedi. O da: "Bana, her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah haber verdi" buyurdu. Sonra Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir ay boyunca hanımlarına yaklaşmayacağına dair yemin etti. Bunun üzerine Allah: "Eğer ikiniz de Allah'a tövbe ederseniz, (yerinde olur). Çünkü kalpleriniz sapmıştı" (Tahrim Sur. 4) ayetini indirdi. Sonra Ömer'e: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aleyhine yardımlaşan iki hanımı hangisiydi?" diye sorduğumda: "Onlar Hafsa ile Aişe'dir" karşılığını verdi.

 

Tahric: İbn Cem et-Taben 12/149 (34397).

 

 

نا أبو القاسم بن منيع نا داود بن رشد نا محمد بن سلمة عن الزبير بن خريق عن عطاء في رجل قال لامرأته أنت علي حرام أو أنت طالق البتة أو أنت طالق طلاق حرج قال أما قوله أنت علي حرام فيمين يكفرها وأما قوله البتة وطلاق حرج فيدين فيه

 

3948- Zübeyr b. Hurayk bildiriyor: Ata, hanımına: "Sen bana haramsın" veya: "Sen dönüşsüz bir şekilde boşsun" veya: "Sen geri döndürülmeksizin boşsun" diyen kişi hakkında: "Sen bana haramsın" demesinden dolayı yemin kefareti öder. Dönüşsüz bir şekilde boşaması ve geri döndürülmeksizin boşaması, ne kastettiğine bağlıdır" dedi.

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe 4/96 (18194).

 

 

نا الحسين بن إسماعيل نا محمد بن منصور نا روح نا سفيان الثوري عن سالم الأفطس عن سعيد بن جبير عن بن عباس أنه أتاه رجل فقال إني جعلت امرأتي على حراما فقال كذبت ليست عليك بحرام ثم تلا يا أيها النبي لم تحرم ما أحل الله لك عليك أغلظ الكفارات عتق رقبة

 

3949- Said b. Cübeyr bildiriyor: Bir adam İbn Abbas'a gelerek: "Ben hanımımı kendime haram kıldım" dedi. Bunun üzerine İbn Abbas: "Yalan söyledin, hanımın sana haram değildir" dedikten sonra: "Ey Peygamber! Eşlerinin rızasını gözeterek Allah'ın sana helal kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir" (Tahrim Sur. 1) ayetini okudu ve: "Kefaretlerin en ağın olarak köle azad etmen gerekir" dedi. 

 

Tahric: Nesai 2/451 (629).

 

 

نا عبد الله بن محمد بن عبد العزيز إملاء نا عبد الرحمن بن صالح الأزدي نا علي بن غراب عن عبد الحميد بن جعفر الأنصاري حدثني أبي عن جد أبيه رافع بن سنان أنه أسلم وأبت امرأته أن تسلم وكان له منها ابنة تشبه بالفطيم فخاصمها إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال ضعاها بينكما ثم ادعواها ففعلا فمالت إلى أمها فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم اللهم اهدها فمالت إلى أبيها فأخذها

 

3950- Abdulhamid b. Cafer el-Ensari'nin bildirdiğine göre babasının dedesi Raft' b. Sinan müslüman olmuş ve karısı müslüman olmayı kabul etmemişti. Bu hanımından sütten kesilmişe benzeyen bir kızı vardı. Onunla Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında hanımıyla davalaşınca, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Onu aranızda bırakın ve çağırın" buyurdu. Onlar da öyle yapınca kız annesine doğru yöneldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Ona hidayet ver" diye dua edince, kız babasına doğru yöneldi ve onu babası aldı.

 

Tahric: Ebu Davud 2/679 (2244), Nesai, S. el-Kebır (3594) ve S. es-Sağır (6/185).

 

 

نا بن أبي الثلج نا محمد بن حماد الطهراني نا أبو عاصم عن عبد الحميد بن جعفر نا أبي أن جده رافع بن سنان أسلم وأبت امرأته أن تسلم وكان بينهما جارية تدعى عميرة فطلبت ابنتها فمنعها ذلك فأتيا النبي صلى الله عليه وسلم فقال لها رسول الله صلى الله عليه وسلم أقعدي ها هنا وقال له أقعد ها هنا ثم قال أدعوها فدعواها فمالت نحو أمها فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم اللهم أهدها فمالت إلى أبيها فأخذها فذهب بها

 

3951- Abdulhamid b. Cafer el-Ensari'nin bildirdiğine göre babasının dedesi Raft' b. Sinan müslüman olmuş ve karısı müslüman olmayı kabul etmemişti. Onların Umeyre adlı bir kız çocukları vardı. Hanımı kızı isteyince o, bunu kabul etmedi ve davalaşmak için Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına çıktılar. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kadına: "Sen burada otur" dedikten sonra kendisine de: "Sen de burada otur" buyurdu. Sonra da: "Onu çağırın" buyurdu. Çocuk annesine doğru yönelince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Allahım! Ona hidayet ver" diye dua etti. Bunun üzerine kız babasına doğru yöneldi ve babası onu alıp gitti.

 

 

نا بن مبشر نا أحمد بن سنان نا محمد بن أبي نعيم نا حماد بن زيد نا أيوب عن إبراهيم بن ميسرة عن طاوس أن أبا الصهباء جاء إلى بن عباس فقال له بن عباس هات من هنيئاتك ومن صدرك ومما جمعت قال فقال له أبو الصهباء هل علمت أن الثلاثة كانت ترد على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى الواحدة قال فقال بن عباس نعم فقد كانت الثلاثة ترد على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم وأبي بكر وصدرا من خلافة عمر إلى الواحدة فلما كان عمر تتابع الناس في الطلاق فأمضاهن عمر بن الخطاب رضى الله تعالى عنه ثلاثا

 

3952- Tavus'un bildirdiğine göre Ebu's-Sahba, İbn Abbas'a gelince, İbn Abbas kendisine: "Bildiğin, öğrendiğin ve topladıklarını bize anlat" dedi. Ebu's-Salıba: "Sen, Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} zamanında (bir defada yapılan) üç talakın bir talak sayıldığını biliyor musun?" karşılığını verdi. İbn Abbas: "Evet, Resulullah {Sallallahu aleyhi ve Sellem} zamanında, Ebu Bekr zamanında ve Ömer'in hilafetinin başlarında (bir defada yapılan) üç talak bir talak sayılırdI. Ancak Ömer halkın bunu çoğalttığını görünce onların aleyhine (bir defada yapılan üç talakın) üçünü de geçerli saydı" cevabını verdi.

 

Tahric: Müslim, Sahih (15, 16, 17/1472),

 

 

نا محمد بن مخلد نا أحمد بن عبد الله بن زياد الحداد نا أبو الصلت إسماعيل بن أمية الدارع نا حماد بن زيد نا عبد العزيز بن صهيب عن أنس قال سمعت معاذ بن جبل يقول سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول يا معاذ من طلق للبدعة واحدة أو اثنتين أو ثلاثا ألزمناه بدعته

 

3953- Muaz b. Cebel der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Muaz kim hanımını bid'i talak ile bir veya iki veya üç defa boşarsa boşamasını geçerli sayarız.'' buyurduğunu işittim.

 

Tahric: İsnadında metruk olan İsmail b. Umeyye bulunmaktadır.

 

 

نا محمد بن مخلد نا أحمد بن عبد الله بن زياد الحداد نا إسماعيل بن أمية نا سعيد بن راشد عن حميد الطويل عن أنس بن مالك قال سمعت معاذ بن جبل يقول قال رسول الله صلى الله عليه وسلم يا معاذ من طلق للبدعة ألزمناه بدعته

 

3954- Muaz b. Cebel der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Muaz!

Kim (hanımını) bid'f talak ile (bir veya iki veya üç defa) boşarsa boşamasını geçerli sayarız" buyurdu.

 

 

حدثنا أبو صالح الأصبهاني عبد الرحمن بن سعيد وعثمان بن جعفر اللبان قالا نا محمد بن الحجاج بن نذير نا عبد الرحيم بن سليمان عن محمد بن إسحاق عن نافع عن بن عمر قال من طلق امرأته وهي حائض ثلاثا فقد بانت منه وعصى ربه وخالف السنة

 

3955- İbn Ömer der ki: "Her kim hanımını üç talak ile boşarsa hanımı ondan bain talakla boş olur, Aynızamanda Rabbine asi olduğu gibi sünnete de aykın davranmış olur."

 

 

نا أبو صالح وعثمان قالا نا محمد بن الحجاج نا عبد الرحيم بن سليمان عن عبيد الله عن نافع عن بن عمر مثله

 

3956- Farklı kanalla bir öncekinin aynısı bildirilmiştir.

 

 

نا القاضي أحمد بن كامل نا عبيد بن كثير نا محمد بن مروان القطان نا سعيد بن عثمان الخزاز عن عائذ بن حبيب عن أبان بن تغلب قال سألت جعفر بن محمد عن رجل طلق امرأته ثلاثا فقال بانت منه ولا تحل له حتى تنكح زوجا غيره فقلت له أفتى الناس بهذا قال نعم

 

3957- Eban b. Tağlib der ki: Cafer b. Muhammed'e hammım üç talakla boşayan bir adamın durumunu sorduğumda: "Bain talakla ondan boş olur ve başkasıyla evlenmeden artık kendisine helal olmaz" dedi. Kendisine: "İnsanlara bu şekilde fetva vereyim mi?" dediğimde: "Evet" karşılığını verdi.

 

Tahric: Beyhaki (7/340).

 

 

نا أبو الحسن علي بن محمد بن أحمد المصري نا عبد الله بن وهيب الغزي نا محمد بن أبي السري نا رواد بن عباد بن كثير عن أيوب عن عكرمة عن بن عباس أن النبي صلى الله عليه وسلم جعل الخلع تطليقة بائنة

 

3958- İbn Abbas'ın bildirdiğine göre Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hul' yoluyla (bedel karşılığı anlaşmalı) boşanmayı bain talak saymıştır.

 

Tahric: İbn Adiy, el-Kamil (4/335) ve Beyhakl, Sünen (7/316),

 

 

نا عبد الباقي بن قانع نا إبراهيم بن أحمد بن مروان الواسطي نا أبو حازم إسماعيل بن يزيد البصري نا هاشم بن يوسف نا معمر عن عمرو بن مسلم عن عكرمة عن بن عباس أن امرأة ثابت بن قيس أختلعت منه فأمرها النبي صلى الله عليه وسلم أن تعتد بحيضة

 

3959- İbn Abbas bildiriyor: Sabit b. Kays'ın hanımı kocasından hul' yoluyla boşanınca Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kendisine bir hayız süresi iddet beklemesini emretti.

 

Tahric: Ebu Davud 2/669 (2229) ve Tirmizi 2/482 (1185).

 

 

ونا بن المغيرة نا الرمادي نا عبد الرزاق أنا معمر عن عمرو بن مسلم عن عكرمة أن امرأة ثابت مثله ولم يذكر بن عباس

 

3960- Farklı kanalla İbn Abbas'ı zikretmeksizin bir öncekinin aynısı bildirilmiştir.

 

Tahric: Abdürrezzak, Musannef 6/506 (11858) ve Hakim, Müstedrek (2/206).

 

 

نا محمد بن مخلد والعباس بن العباس بن المغيرة قالا نا أحمد بن منصور بن سيار عن عبد الرزاق أنا معمر عن بن طاوس عن أبيه قال سمعت بن عباس يقول كان الطلاق على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم وأبي بكر وسنتين من خلافة عمر الثلاثة واحدة فقال عمر إن الناس قد استعجلوا في أمر كانت لهم فيه أناة فلو أمضيناه عليهم فأمضاه عليهم

 

3961- İbn Tavus'un bildirdiğine göre babası, İbn Abbas'ın şöyle dediğini işitmiştir: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında, Ebu Bekr zamanında ve Ömer'in hilafetinin ilk iki yılında (bir defada yapılan) üç talak bir talak sayılırdı. Ömer: ‘‘İnsanlar kendilerine mühlet verilmiş bir konuda acele ediyorlar; gelin bu konuda onların sözlerini geçerli sayalım’‘ diyerek bir defada üç talakı geçerli saydı."

 

Tahric: Abdurezzak, Musannef (11336).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا أبو حميد المصيصي قال سمعت حجاج بن محمد يقول قال بن جريج أخبرني بن طاوس عن أبيه أن أبا الصهباء قال لابن عباس أتعلم إنما كانت الثلاثة تجعل واحدة على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم وأبي بكر وثلاثا من إمارة عمر فقال بن عباس نعم

 

3962- İbn Tavus babasından bildiriyor: Ebu's-Sahba, İbn Abbas'a: "Resuluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında, Ebu Bekr zamanında ve Ömer'in hilafetinin ilk üç yılında üç talakın bir talak sayıldığını biliyor musun?" diye sorunca, İbn Abbas: "Evet" cevabını verdi.

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا إبراهيم بن مرزوق ويزيد بن سنان قالا ثنا أبو عاصم عن بن جريج عن بن طاوس عن أبيه أن أبا الصهباء سأل بن عباس نشدتك بالله هل تعلم أن الثلاث كانت ترد إلى الواحدة على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم وأبي بكر وصدرا من خلافة عمر قال نعم

 

3963- İbn Tavus babasından bildiriyor: Ebu's-Sahba, İbn Abbas'a: "Sana Allah için soruyorum. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında, Ebu Bekr zamanında ve Ömer'in hilafetinin ilk yıllarında üç talakın bir talak sayıldığını biliyor musun?" diye sorunca, İbn Abbas: "Evet" cevabını verdi.

 

Tahric: Nesai (6/145).

 

 

نا محمد بن يحيى بن مرداس نا أبو داود نا أحمد بن صالح نا عبد الرزاق أنا بن جريج أخبرني بن طاوس عن أبيه أن أبا الصهباء قال لابن عباس أتعلم إنما كانت الثلاث تجعل واحدة على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم وأبي بكر وثلاث من إمارة عمر فقال بن عباس نعم

 

3964- İbn Tavus babasından bildiriyor: Ebu's-Sahba, İbn Abbas'a: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında, Ebu Bekr zamanında ve Ömer'in hilafetinin ilk üç yılında üç talakın bir talak sayıldığını biliyor musun?" diye sorunca, İbn Abbas: "Evet" cevabını verdi.

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا يزيد بن سنان نا أبو عاصم عن عبد الله بن المؤمل عن بن أبي مليكة قال قال أبو الجوزاء لابن عباس أتعلم أن الثلاث على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم كن يرددن إلى الواحدة وصدرا من إمارة عمر قال نعم

 

3965- İbn Ebi Muleyke der ki: Ebu'l-Cevza, İbn Abbas'a: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) zamanında, Ebu Bekr zamanında ve Ömer'in hilafetinin ilk yıllarında üç talakın bir talak sayıldığını biliyor musun?" deyince, İbn Abbas: "Evet" cevabını verdi.

 

 

نا أحمد بن كامل نا محمد بن أحمد بن أبي خيثمة نا عمرو بن علي نا أبو عاصم نا عبد الله بن المؤمل عن بن أبي مليكة قال سأل أبو الجوزاء بن عباس هل علمت أن الثلاث كانت على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم وأبي بكر وعمر ترد إلى الواحدة قال نعم عبد الله بن المؤمل ضعيف ولم يروه عن بن أبي مليكة غيره

 

3966- İbn Ebi Muleyke der ki: Ebu'l-Cevza, İbn Abbas'a: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ebu Bekr ve Ömer zamanında üç talakın bir talak sayıldığını biliyor musun?" diye sorunca, İbn Abbas: "Evet" cevabını verdi. 

 

Abdullah b. el-Muemmel zayıf biridir ve kendisinden başka ibn Ebi Muleyke'den bunu kimse rivayet etmemiştir.

 

 

نا محمد بن عبد الله بن غيلان نا الحسن بن الجنيد نا سعيد بن مسلمة نا إسماعيل بن أمية عن عبد الله بن كثير عن مجاهد قال كنت جالسا مع عبد الله بن عباس يوما فأتاه رجل فقال يا أبا عباس إني طلقت امرأتي ثلاثا فقال بن عباس عصيت ربك وحرمت عليك امرأتك ولم تتق الله فيجعل لك مخرجا تطلق فتتحمق ثم تقول يا أبا عباس قال الله تعالى يا أيها النبي إذا طلقتم النساء فطلقوهن لعدتهن في قبل عدتهن قال ونا إسماعيل بن أمية عن عبيد الله بن أبي يزيد أنه كان في المجلس مع بن عباس فسمع منه ما حدث به مجاهد في هذا الحديث

 

3967- Mücahid der ki: Bir gün Abdullah b. Abbas ile birlikte oturmaktaydım. Bir adam kendisine gelip: "Ey Ebu Abbas! Hanımımı üç talakla boşadım" deyince, İbn Abbas şu karşılığı verdi: "Rabbine asi oldun ve hanımın sana haram oldu. Sen (bir defa da üç talak verirken) Allah'tan korkmadın ki sana bir çıkış yolu göstersin. Bazılarınız ahmakça davranıp hanımını boşar, sonra: ‘‘Ey Ebu Abbas!’‘ der. Oysa Allah: ‘‘Kadınları boşayacağınızda, onları, iddetlerini gözeterek boşayın’‘ (Talak Sur. 1) buyurmaktadır. Yani temizliğinin başlangıcında temiz oldukları vakit boşayın."

 

ismall b. Umeyye der ki: "Abdullah b. Ebi Yezid, ibn Abbas'ın meclisindeyken onun Mücahid'İn bu hadiste dediklerinin aynısını dediğini işitmiştir."

 

Tahric: Ebu Davud 2/647 (2197).

 

 

نا محمد بن أحمد بن أبي الثلج نا عمر بن شبه نا عبد الوهاب نا أيوب عن عبد الله بن كثير عن مجاهد أن رجلا سأل بن عباس فقال إنه طلق امرأته ثلاثا ثم ذكر نحوه

 

3968- Mücahid bildiriyor: Bir adam İbn Abbas'a: "Bir adam hanımını üç talakla boşadı (bu durumda ne yapması gerekir?)" diye sordu. Sonrasında Mücahid bir önceki hadisin aynısını aktardı.

 

 

نا محمد بن إسماعيل الفارسي نا جعفر القلانسي نا أبو الربيع نا حماد بن كثير عن أيوب عن عبد الله بن كثير عن مجاهد عن بن عباس نحوه

 

3969- Farklı kanalla bir öncekinin aynısı bildirilmiştir.

 

 

نا النيسابوري نا عبد الرحمن بن بشر بن الحكم نا عبد الرحمن بن مهدي ويحيى بن سعيد قالا نا سفيان عن الشيباني عن الشعبي عن عمرو بن سلمة عن علي في الإيلاء قال يوقف بعد الأربعة فإما أن يفئ وأما أن يطلق وعن الشيباني عن بكير بن الأخنس عن مجاهد عن عبد الرحمن بن أبي ليلى عن علي قال يوقف بعد الأربعة فإما أن يفئ وأما أن يطلق

 

3970- Hz. Ali, ili (hanımına yaklaşmamaya yemin etmek) hakkında: "Dört ay geçince, ila yapan yeminini devam ettirmekten alıkonur ve ya iladan dönmesi veya boşaması istenir" demiştir.

 

Şeybani'nin de Bukeyr b. el-Ahnes - Mücahid - Abdurrahman b. Ebi Leyla kanalıyla bildirdiğine göre Hz. Ali: "Dört ay geçince, ila yapan yeminini devam ettirmekten alıkonur ve ya ilidan dönmesi veya boşaması istenir" demiştir.

 

Tahric: Beyhaki (7/377), İbn Ebi Şeybe (5/131), Taberl2/446 (4618- 4621).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا أحمد بن منصور نا بن أبي مريم نا يحيى بن أيوب عن عبيد الله بن عمر عن سهيل بن أبي صالح عن أبيه أنه قال سألت أثني عشر من أصحاب رسول الله صلى الله عليه وسلم عن الرجل يولي فقالوا ليس عليه شيء حتى يمضي أربعة اشهر فيوقف فإن فاء وإلا طلق

 

3971- Süheyl b. Ebi Salih'in bildirdiğine göre babası, Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından on iki kişiye ila yapan (hanımına yaklaşmamaya yemin eden) adam hakkında sormuş ve onlar da: "Dört ay geçene kadar onun için bir şey yoktur. Ancak dört ay geçince yeminini devam ettirmekten alıkonur ve yemininden döner. Aksi taktirde boşamış sayılır" demişlerdir.

 

Tahric: Beyhakl, S. el-Kübra (7/377), İbn Cenr et-Taben2/449 (4646), İbn Ebı Şeybe, Musannef 4/128 (18565), Şafii, Müsned (2/139) ve Abdürrezzak, Musannef6/459 (11665).

 

 

نا أبو بكر نا علي بن حرب نا سفيان عن يحيى بن سعيد عن سليمان بن يسار قال أدركت بضعة عشر من أصحاب رسول الله صلى الله عليه وسلم كلهم يوقف المولى

 

3972- Süleyman b. Yesar der ki: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabından on küsur kişiye yetiştim. Hepsi de (dört ay geçince) m. yapan kimseyi yeminini devam ettirmekten alıkoyardı."

 

 

نا أبو بكر نا عبد الرحمن بن بشر نا سفيان نا مسعود عن حبيب بن أبي ثابت عن طاوس أن عثمان كان يوقف المولى قال ونا عباس بن محمد نا منصور بن سلمة نا سليمان بن بلال عن عمر بن حسين عن القاسم أن عثمان كان لا يرى الإيلاء شيئا وإن الأربعة اشهر حتى يوقف

 

3973- Tavus'un bildirdiğine göre Hz. Osman (dört ay geçince) lla yapan kimseyi yeminini devam ettirmekten alıkoyardı.

 

Abbas b. Muhammed'in de Mansur b. Seleme -Süleyman b. Bilal Ömer b. Hüseyn -Kasım kanalıyla bildirdiğine göre Hz. Osman, yemininden dönmediği sürece dört ay geçse dahi ilanın bir değerinin olmadığını düşünürdü.

 

Tahric: Şafii, Müsned (2/142), Beyhakl, S. el-Kübra (7/377), Abdürrezzak 6/458- 459 (11664), İbn Ebı Şeybe 4/128 (18564), İbn Cenr et-Taben (4625) ve Beyhakl, Sünen (7/377).

 

 

نا إسماعيل بن محمد الصفار نا عباس بن محمد نا قبيصة نا سفيان عن معمر عن عطاء الخراساني عن أبي سلمة عن زيد بن ثابت وعثمان بن عفان قالا إذا مضت الأربعة أشهر فهي تطليقة

 

3974- Ebu Seleme'nin bildirdiğine göre Zeyd b. Sabit ile Osman b. Affan:

"Dört ay geçince bir talak sayılır" demişlerdir.

 

Tahric: Abdürrezzak (11638), Beyhaki (7/378) ve İbn Cerir et-Taberi (4564, 4565, 4567).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا العباس بن الوليد أخبرني أبي نا الأوزاعي حدثني عطاء الخراساني عن أبي سلمة بن عبد الرحمن عن عثمان وزيد بن ثابت أنهما كانا يقولان إذا مضت الأربعة أشهر فهي تطليقة بائنة نا أبو بكر نا الميموني قال ذكرت لأحمد بن حنبل حديث عطاء الخراساني عن أبي سلمة عن عثمان فقال لا أدري ما هو قد روى عن عثمان خلافه قيل له من رواه قال حبيب بن أبي ثابت عن طاوس عن عثمان وقف المولى

 

3975- Ebu Seleme b. Abdirrahman'ın bildirdiğine göre Osman ile Zeyd b. Sabit: "Dört ay geçince bir bain talak olur" demişlerdir.

 

Tahric: Beyhaki, S. el-Kübra (7/378).

 

 

3976- Meymuni der ki: Ahmed b. Hanbel'e, Ata el-Horasani'nin Ebu Seleme - Osman kanalı yla rivayet ettiği hadisi zikrettiğimde: "Ne olduğunu bilmiyorum, ancak Osman'dan bunu aksi rivayet edilmiştir" dedi. Ahmed'e: "Osman'dan kim rivayet etmiş?" denilince de: "Habib b. Ebi Sabit, Tavus'tan, o da Osman'dan mevkUf olarak rivayet etti" karşılığını verdi.

 

Tahric: Beyhaki, S. el-Kübra (7/378).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا أبو الأزهر نا يعقوب بن إبراهيم نا أبي عن بن إسحاق حدثني محمد بن مسلم بن شهاب عن سعيد بن المسيب وأبي بكر بن عبد الرحمن أن عمر بن الخطاب رحمه الله كان يقول إذا مضت أربعة أشهر فهي تطليقة وهي أملك بردها ما دامت في عدتها

 

3977- Ömer b. el-Hattab der ki: "Dört ay geçince bir talak olur. Kadın iddeti içinde olduğu sürece kocası onu geri döndürmekte başkasından daha fazla hak sahibidir.''

 

Tahric: Beyhaki, S. el-Kübra (7/378), Malik, Muvatta 2/557 (18) ve İbn Ebi Şeybe, Musanne! 4/127 (18555).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا أحمد بن يوسف السلمي نا أبو النعمان وسليمان بن حرب قالا نا حماد بن زيد عن أيوب قال قلت لسعيد بن جبير أكان بن عباس يقول إذا مضت أربعة أشهر فهي واحدة بائنة ولا عدة عليها وتزوج إن شاءت قال نعم

 

3978- Eyyub der ki: Said b. Cübeyr'e: "İbn Abbas: ‘‘Dört ay geçince bir bain talak olur. İddeti biter ve dilerse evlenir’‘ der miydi?" dediğimde: "Evet" karşılığını verdi.

 

Tahric: Beyhaki, S. el-Kübra (7/379) ve İbn Ebi Şeybe (18545).

 

 

نا أبو بكر النيسابوري نا محمد بن يحيى نا عمرو بن أبي سلمة عن زهير بن محمد عن بن جريج عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده أن النبي صلى الله عليه وسلم قال إذا دعت المرأة طلاق زوجها فجاءت على ذلك بشاهد عدل استحلف زوجها فإن حلف بطلت شهادة الشاهد وإن نكل فنكوله بمنزلة شاهد آخر وجاز طلاقه

 

3979- Amr b. Şuayb'ın, babası kanalıyla dedesinden bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kadın, kocasının kendisini boşadığını iddia eder ve bu konuda dürüst bir şahit getirirse, kocasından bu hususta yemin etmesi istenir. Boşamadım diye yemin ederse şahidin şahadeti geçersiz olur. Eğer yemin etmekten imtina ederse, bu imtinası ikinci şahid yerine geçer ve talak geçerli sayılır" buyurmuştur.

 

Tahric: İbn Mace, SÜnen 1/657 (2038).

 

 

نا عبد الله بن محمد بن عبد العزيز البغوي نا سعيد بن يحيى الأموي نا أبي نا بن جريج أخبرني عبد الله بن أبي مليكة قال سألت عبد الله بن الزبير عن الرجل يطلق امرأته فيبتها ثم يموت في عدتها فقال بن الزبير طلق عبد الرحمن بن عوف امرأته تماضر بنت الأصبغ الكلبي ثم مات وهي في عدتها فورثها عثمان

 

3980- İbn Ebi Muleyke der ki: İbnu'z-Zübeyr'e, kişinin karısını dönüşsüz bir şekilde boşaması ve kadın henüz iddeti içindeyken erkeğin ölmesi konusunu sorduğumda şöyle dedi: "Abdurrahman b. Avf, Asbağ elKelbi'nin kızı olan Tumadur'u dönüşsüz bir şekilde boşadıktan sonra kadın henüz iddeti içindeyken öldü. Osman da kadını Abdurrahman'a mirasçı kıldı."

 

Tahric: Abdürrezzak, Musannef 6/62 (12192, 12194), Şafii, Müsned (2/199) ve Beyhaki, Sünen (7/362).

 

 

نا أحمد بن عيسى بن السكين نا عبد الحميد بن محمد بن المستلم نا مخلد بن يزيد أخبرني بن جريج أخبرني بن أبي مليكة قال لقيت بن الزبير وهو مقبل من قعيقعان على برذون فقلت كيف ترى في رجل طلق امرأته ثلاثا قال أما عثمان فورثها

 

3981- İbn Ebi Muleyke der ki: İbnu'z-Zübeyr, Ku'aykı'an'dan bir beygir üzerinde gelirken onunla karşılaştım ve: "Kişinin karısını üç talak ile boşaması hakkında ne dersin?" dediğimde: "Osman böylesi durumdaki kadını mirasçı kıldı" karşılığını verdi.

 

 

نا عبد الغافر بن سلامة نا أبو شرحبيل عيسى بن خالد نا أبو المغيرة نا الأوزاعي عن الزهري أن طلحة بن عبد الرحمن بن عوف حدثه أن عثمان بن عفان ورث تماضر بنت الأصبغ من عبد الرحمن بن عوف وكان عبد الرحمن طلقها وهي آخر طلاقها في مرضه

 

3982- Talha b. Abdillah b. Avf bildiriyor: "Osman b. Affan, Tumadur binti'l-Asbağ'ı, Abdurrahman b. Avfa mirasçı kılmıştır. Abdurrahman hastalığı sırasında onu üçüncü talak ile boşamıştı."

 

Tahric: Milik, Muvattti 2/571 (40), Şafii, Müsned (2/200) ve Beyhaki, S. el-Kübra (7/362).

 

 

نا محمد بن مخلد نا أيوب بن الوليد أبو سليمان الضرير نا زيد بن الحباب نا سفيان الثوري عن حبيب بن أبي ثابت عن عمرو بن شعيب عن عبد الله بن عمرو قال وجدوا في كتاب عمر إذا ما عبث طلق عنه وليه يعني المجنون

 

3983- Abdullah b. Amr der ki: Hz. Ömer'in mektubunda: "Deli kişi boş şeylerle uğraşıp hanımını ihmal ederse velisi onun yerine hanımını boşar" yazısı bulundu.

 

Tahric: Abdürrezzak, Musannef7/79 (12286) ve İbn Ebi Şeybe 4/73 (17929).

 

 

نا محمد بن مخلد نا الصاغاني نا قبيصة نا سفيان عن حبيب بن أبي ثابت عن عمرو بن شعيب قال وجدنا في كتاب عبد الله بن عمرو إذا عبث المجنون بامرأته طلق عنه وليه

 

3984- Amr b. Şuayb der ki: Abdullah b. Amr'ın yazılı metinlerinde:

"Deli kişi boş şeylerle uğraşıp hanımını ihmal ederse velisi onun yerine hanımını boşar" yazısını bulduk."

 

 

نا محمد بن مخلد نا أحمد بن منصور نا يزيد العدني نا سفيان نا حبيب بن أبي ثابت عن عمرو بن شعيب قال وجدنا في كتاب عبد الله بن عمرو عن عمر بن الخطاب قال إذا عبث المعتوه بامرأته أمر وليه أن يطلق تابعه أبو حذيفة عن سفيان مثله

 

3985- Amr b. Şuayb der ki: İbn Amr'ın mektubunda, Hz. Ömer'in: "Deli kişi boş şeylerle uğraşıp hanımını ihmal ederse onun yerine velisinin boşaması emredilir" dediğini bulduk.

 

Ebu Huzeyfe aynısını Süfyan'dan rivayet ederek mutabaat etmiştir.

 

 

نا محمد بن مخلد نا سليمان بن توبة نا أبو حذيفة ح ونا بن منيع نا داود بن رشيد نا محمد بن سلمة عن محمد بن إسحاق عن يزيد بن عبد الله بن قسيط عن سعيد بن المسيب قال أبقت أمة لبعض العرب فوقعت بوادي القرى فانتهت إلى الحي الذي أبقت منهم فتزوجها رجل من بني عذرة فنثرت له ذات بطنها ثم عثر عليها سيدها بعد فاستاقها وولدها فقضى عمر للعذري بغرر ولده الغرة لكل وصيف وصيف ولكل وصيفة وصيفة وجعل ثمن الغرة إذ لم يوجد على أهل القرى ستين دينارا أو سبعمائة درهم وعلى أهل البادية ست فرائض

 

3986- Said b. el-Müseyyeb der ki: Bedevilerden birinin bir cariyesi kaçıp Kura vadisine gitti ve kendisinden kaçmış olduğu kişinin kabilesinin yanına ulaştı. Uzre oğullarından bir adam onunla evlendi. Cariye ondan bir çocuk doğurduktan sonra efendisi onu buldu ve hem kendisini hem de çocuğu aldı. Ömer bu konuda Uzre oğullarından olan adama cariyeden olan çocuğa karşılık bir köle verilmesine hükmetti. Aynıdurumlar için de çocuk kız ise yerine bir cariye, erkek ise de bir köle verilmesine hükmetti. Köle bulunmaması halinde şehirliler için bu değeri altmış dinar veya yedi yüz dirhem kıldı. Bedeviler için de bunu altı büyük deve olarak belirledi.

 

Tahric: Beyhaki, S. el-Kübra (9/74).

 

 

نا يعقوب بن إبراهيم البزاز نا الحسن بن عرفة نا عبد الله بن بكر نا سعيد بن أبي عروبة عن مطر الوراق عن عطاء عن عائشة انها قالت في الحرام يمين تكفر

 

3987- Hz. Aişe, kişinin hanımını kendine haram kılması hakkında: "Yemin kef areti öder" dedi.

 

Tahric: Beyhaki, S. el-Kübra (7/351).

 

 

نا يعقوب نا بن عرفة نا السهمي عن سعيد عن قتادة عن سعيد بن المسيب وعطاء وطاوس وسليمان بن يسار وسعيد بن جبير أنهم قالوا في الحرام يمين تكفر آخر الطلاق

 

3988- Katade'nin bildirdiğine göre Said b. el-Müseyyeb, Ata, Tavus, Süleyman b. Yesar ve Said b. Cübeyr kişinin hanımını kendine haram kılması hakkında: "Yemin kefareti öder" demişlerdir.

 

Tahric: İbn Ebi Şeybe Musannef 4/96 (18194),4/97 (18203) ve Beyhaki, Sünen (7/351).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Feraiz