SÜNEN DARAKUTNİ

Zekat

 

باب زكاة الحلي

Takı'ların Zekatı

 

حدثنا عبد الله بن محمد بن عبد العزيز ثنا محمد بن هارون أبو نشيط ثنا عمرو بن الربيع بن طارق ثنا يحيى بن أيوب عن عبيد الله بن أبي جعفر أن محمد بن عطاء أخبره عن عبد الله بن شداد بن الهاد أنه قال دخلنا على عائشة زوج النبي صلى الله عليه وسلم فقالت دخل علي رسول الله صلى الله عليه وسلم فرأى في يدي فتخات من ورق فقال ما هذه يا عائشة فقلت صنعتهن أتزين لك فيهن يا رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال أتؤدين زكاتهن فقلت لا أو ما شاء الله من ذلك قال هن حسبك من النار محمد بن عطاء هذا مجهول

 

1928- Abdullah b. Şeddad b. el-Had der ki: Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) eşi Hz. Aişe'nin yanına girdik. O şöyle anlattı: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanıma girdi ve parmaklarımda gümüşten yüzükler gördü. Bana: "Ey Aişe! Bunlar nedir?" diye sorunca: "Ey Allah'ın Resulü! Onları sana karşı süslenmek için yaptım" dedim. "Onların zekatını veriyor musun?" diye sorunca: "Hayır" veya buna benzer bir şey dedim. Bunun üzerine: "Onlar cehenneme girmen için sana yeter" buyurdu. 

 

Ravilerden Muhammed b. Ata meçhuldür.

 

Tahric: Ebu Davud 2/97, 98 (1565).

 

 

حدثنا أحمد بن محمد بن سعيد ثنا يعقوب بن يوسف بن زياد ثنا نصر بن مزاحم ثنا أبو بكر الهذلي ح وحدثنا أحمد بن محمد بن يوسف بن مسعدة الفزاري ثنا أسيد بن عاصم ثنا محمد بن المغيرة ثنا النعمان بن عبد السلام عن أبي بكر ثنا شعيب بن الحبحاب عن الشعبي قال سمعت فاطمة بنت قيس تقول أتيت النبي صلى الله عليه وسلم بطوق فيه سبعون مثقالا من ذهب فقلت يا رسول الله خذ منه الفريضة فأخذ منه مثقالا وثلاثة أرباع مثقال أبو بكر الهذلي متروك ولم يأت به غيره

 

1929- Fatıma binti Kays der ki: Üzerirıde yetmiş miskal altın bulunan bir gerdanhkla Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına gittim ve: "Ey Allah'ın Resulü! Bunun zekatını al" dedim. Bunun üzerine ondan bir miskal ve üç çeyrek (bir miskalin dörtte üçünü) aldı.

 

Ebu Bekr el-Huzell metruktur ve ondan başkası hadisi nakletmemiştir.

 

Tahric: Ebu Nuaym, Ahbaru lsbehan (1/343).

 

 

حدثنا أحمد بن محمد بن سعيد ثنا يعقوب بن يوسف بن زياد ثنا نصر بن مزاحم ثنا أبو بكر الهذلي عن شعيب بن الحبحاب بهذا مثله وزاد قلت يا رسول الله في المال حق سوى الزكاة قال نعم ثم قرأ { وآتى المال على حبه }

 

1930- Şuayb b. el-Habbab isnadıyla bir öncekinin aynısını bildirmiş ve rivayetinde şu ziyade yer almıştır: "Ey Allah'ın Resülü! Zekattan başka bir hak var mıdır?" dediğimde: "Evet" buyurdu ve: "O'nun sevgisiyle, yakınlarına, yetimlere, düşkünlere, yolculara, yoksullara ve köleler uğrunda mal veren, namaz kılan, zekat veren ve ahitleştiklerinde ahitlerine vefa gösterenler, zorda, dar da ve savaş alanında sabredenlerdir" (Bakara Sur. 177) ayetini okudu.

 

 

حدثنا عبد الرحمن بن عبد الله بن زيد الختلي ثنا إسماعيل بن إبراهيم بن غالب الزعفراني ثنا أبي عن صالح بن عمرو عن أبي حمزة ميمون عن الشعبي عن فاطمة بنت قيس أن النبي صلى الله عليه وسلم قال في الحلي زكاة وعن أبي حمزة عن الشعبي عن جابر بن عبد الله قال ليس في الحلي زكاة أبو حمزة هذا ميمون ضعيف الحديث

 

1931 - Fatıma binti Kays'ın bildirdiğine göre Allah Resülü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Takıların zekatı vardır" buyurmuştur. 

 

Ebu Hamza'nın Şa'bi'den bildirdiğine göre Cabir b. Abdillah: "Takılarda zekat yoktur" dedi. Ebu Hamza'nın adı Meymun'dur ve hadiste zayıftır.

 

Tahric: İbnu'l-Cevzi, et-Tahkık (2/44).

 

 

حدثنا محمد بن إسماعيل الفارسي ثنا يحيى بن أبي طالب ثنا عبد الوهاب أنا الحسين المعلم عن عمرو بن شعيب عن عروة عن عائشة قالت لا بأس بلبس الحلي إذا أعطي زكاته وعن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده أنه كان يكتب إلى خازنه سالم أن يخرج زكاة حلي بناته كل سنة

 

1932- Hz. Aişe der ki: "Takıların zekatını verdikten sonra onları takmakta bir sakınca yoktur."

 

Amr b. Şuayb'ın, babasından bildirdiğine göre dedesi, haznedarı Salim'e, her yıl kızlarının takılarının zekatını vermesini yazmıştı.

 

Tahric: Beyhaki, Sünen (4/139) ve İbn Ebi Şeybe (3/154) ve Abdürrezzak 4/84 (7057).

 

 

حدثنا أحمد بن محمد بن سعيد نا أحمد بن محمد بن مقاتل الرازي ثنا محمد بن الأزهر ثنا قبيصة عن سفيان عن حماد عن إبراهيم عن علقمة عن عبد الله أن امرأة أتت النبي صلى الله عليه وسلم فقالت إن لي حليا وأن زوجي خفيف ذات اليد وأن لي بني أخ أفيجزي عني أن أجعل زكاة الحلي فيهم قال نعم هذا وهم والصواب عن إبراهيم عن عبد الله هذا مرسل موقوف

 

1933- Abdullah (b. Mes'ud) bildiriyor: Bir kadın Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelerek: "Benim takılanm var. Kocam eli dar biridir. Ayrıca yeğenlerim vardır. Takılarımın zekatını onlara verebilir miyim?" deyince: "Evet" buyurdu.

Burada yanılgı vardır. Doğru olan hadisin ibrahım kanalıyla Abdullah'tan mürsel mevkuf olarak nakledilmesidir.

 

 

حدثنا علي بن محمد المصري ثنا عبد الله بن أبي مريم ثنا الفريابي ثنا سفيان عن حماد عن إبراهيم عن علقمة أن امرأة بن مسعود سألت عن حلي لها قال إذا بلغ مائتين ففيه الزكاة قالت إن في حجري بني أخ لي أفأضعه فيهم قال نعم موقوف

 

1934- Alkame bildiriyor: İbn Mes'ud'un hanımı Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) takılarının zekatın olup olmadığını sorunca: "Değerleri iki yüz dirheme ulaştığı zaman zekatı vardır" buyurdu. Kadın: "Himayemde olan yetimler var. Bu zekatı onlara verebilir miyim?" diye sorunca: "Evet!" buyurdu.

 

Hadis mevkuftur.

 

Tahric: Abdürrezzak (7055).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Azad Oluncaya Kadar Mükateb Köle'nin Malının Zekatı Olmaz