SÜNEN DARAKUTNİ

SALAT (Namaz)

 

باب الجمع بين الصلاتين في السفر

Yolculukta Namazları Cem ederek Kılmak

 

حدثنا أبو بكر النيسابوري ثنا الحسن بن يحيى الجرجاني ثنا عبد الرزاق عن بن جريج حدثني حسين بن عبد الله بن عبيد الله بن عباس عن عكرمة وعن كريب مولى بن عباس أن بن عباس قال ألا أخبركم عن صلاة رسول الله صلى الله عليه وسلم في السفر قلنا بلى قال كان إذا زاغت له الشمس في منزله جمع بين الظهر والعصر قبل أن يركب وإذا لم تزغ له في منزله سار حتى إذا حانت العصر نزل فجمع بين الظهر والعصر وإذا حانت له المغرب في منزله جمع بينها وبين العشاء وإذا لم تحن في منزله ركب حتى إذا حانت العشاء نزل فجمع بينهما قال الشيخ روى هذا الحديث حجاج عن بن جريج قال أخبرني حسين عن كريب وحده عن بن عباس ورواه عثمان بن عمر عن بن جريج عن حسين عن عكرمة عن بن عباس ورواه عبد المجيد عن بن جريج عن هشام بن عروة عن حسين عن كريب عن بن عباس وكلهم ثقات فاحتمل أن يكون بن جريج سمعه أولا من هشام بن عروة عن حسين كقول عبد المجيد عنه ثم لقي بن جريج حسينا فسمعه منه كقول عبد الرزاق وحجاج عن بن جريج حدثني حسين واحتمل أن يكون حسين سمعه من عكرمة ومن كريب جميعا عن بن عباس وكان يحدث به مرة عنهما جميعا كرواية عبد الرزاق عنه ومرة عن كريب وحده كقول حجاج وابن أبي رواد ومرة عن عكرمة وحده عن بن عباس كقول عثمان بن عمر وتصح الأقاويل كلها والله أعلم

 

1433- İbn Abbas'ın azatlısı Kureyb der ki: İbn Abbas bize: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculukta nasıl namaz kıldığım size anlatayım mı?" deyince, biz: "Tabi ki anlat" karşılığını verdik. İbn Abbas şöyle dedi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) konaklarmşken güneş tepe noktasım aşarsa yola çıkmadan önce öğle ile ikindi namazım cemederek kılardı. Ancak güneş henüz tepe noktasım aşmarmşsa ikindi vakti girene kadar yol giderdi. Sonra konaklayıp öğle ile ikindiyi cemederek kılardı. Konaklamışken akşam vakti girdiği zaman akşam ile yatsı namazlarım cemederek kılardı. Ancak henüz akşam vakti girmemişse yola düşer, yatsı vakti girince konaklayıp akşam ile yatsıyı cemederek kılardı."

 

Darakutnı der ki: Bu hadisi Haccac da ibn Cüreyc'ten, o da Hüseyn'in ona bildirmesiyle sadece Kureyb - ibn Abbas kanalıyla rivayet etmiştir. Osman b. Ömer de ibn Cüreyc - Hüseyn - ikrime - ibn Abbas kanalıyla rivayet etmiştir,

 

Abdulmed'd de ibn Cüreyc - Hişam b. Urve - Hüseyn - Kireyb - ibn Abbas kanalıyla rivayet etmiştir. Bunların hepsi de güvenilirdir. ibn Cüreyc ilk önce bunu Abdulmed'd'de olduğu gibi Hişam b. Urve kanalıyla Hüseyn'den işitmiş olabilir, Sonra ibn Cüreyc, Hüseyn'le karşılaşınca Abdurrezzak ve Haccac'ta olduğu gibi bizzat ondan işitmiştir. Ya da Hüseyn bunu hem ikrime, hem de Kureyb'den işitmiştir, onlar da ibn Abbas'tan bunu ona rivayet etmişlerdir, Bundan dolayı Hüseyn, Abdurrezzak'ta olduğu gibi hem ikrime hem Kureyb'ten, bazen Haccac ile ibn Ebı Revvad'da olduğu gibi sadece Kureyb'den, bazen de Osman b. Ömer'de olduğu gibi sadece ikrime'den rivayet etmiştir. Bütün kanallar da doğrudur. En doğrusunu da Allah bilir.

 

Tahric: Beyhakl, es-Sünenu'l-Kübra (3/163-164), Abdurrezzak, Musannef (4405), Ahmed, Müsned (1/367) ve Taberani, M. el-Kebir 11/210 (11522).

 

 

حدثنا محمد بن القاسم بن زكريا المحاربي ثنا أبو سعيد الأشج ثنا أبو خالد الأحمر عن بن عجلان عن حسين بن عبد الله عن عكرمة عن بن عباس قال كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا زاغت الشمس صلى الظهر والعصر جميعا وإذا ارتحل قبل أن تزيغ أخرهما حتى يصليهما في وقت العصر

 

1434- İbn Abbas der ki: "Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) konaklamışken güneş tepe noktasını aşarsa yola çıkmadan önce öğle ile ikindi namazını cemederek kılardı. Ancak güneş henüz tepe noktasını aşmamışsa ikindi vakti girene kadar yol giderdi. Sonra konaklayıp ikindi vaktinde öğle ile ikindiyi cemederek kılardı."

 

Tahric: Abd b, Humeyd, el-Müntehab mine'l-Müsned (613) ve Taberani, M. el-Kebır 11/211 (11524),

 

 

حدثنا أبو علي إسماعيل بن محمد الصفار ثنا عباس الدوري ثنا عبد الله بن أبي بدر الدوري ثنا يحيى بن اليمان عن محمد بن عجلان عن حسين بن عبد الله عن عكرمة عن بن عباس قال كان النبي صلى الله عليه وسلم إذا نزل منزلا فزالت الشمس لم يرتحل حتى يصلي العصر وإذا ارتحل قبل الزوال صلى كل واحدة لوقتها

 

1435- İbn Abbas der ki: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) konaklamışken güneş tepe noktasını aşmışsa ikindi namazını da kılınadan yola çıkmazdı.

 

Ancak güneş henüz tepe noktasını aşmadan yola çıkmışsa her bir namazı kendi vaktinde kılardı."

 

Tahric: Hüseyn b. Abdillah'ın zayıflığı dolayısıyla isnadı zayıftır.

 

 

ثنا العباس بن عبد السميع الهاشمي ثنا الحسين بن الهيثم بن ماهان أبو الربيع ثنا خالد بن عبد السلام ثنا موسى بن ربيعة عن بن الهاد عن حسين بن عبد الله عن عكرمة عن بن عباس قال كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا ارتحل حين تزيغ الشمس يجمع بين الظهر والعصر وإذا ارتحل قبل ذلك أخر ذلك إلى وقت العصر

 

1436- İbn Abbas der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) konaklamışken güneş tepe noktasını aşarsa yola çıkmadan önce öğle ile ikindi namazını cemederek kılardı. Ancak güneş henüz tepe noktasını aşmamışsa öğle namazını ikindiye kadar geciktirirdi."

 

Tahric: Taberani, M. el-Kebir 11/211 (11523).

 

 

ثنا الحسين بن إسماعيل ثنا الحسن بن محمد بن الصباح ثنا شبابة ثنا الليث عن عقيل عن بن شهاب عن أنس قال كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا أراد أن يجمع بين الظهر والعصر في السفر أخر الظهر حتى يدخل أول وقت العصر

 

1437- Enes der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculukta öğle ile ikindi namazlarını cemederek kılmak istediği zaman öğle namazını ikindi namazının ilk vaktine kadar tehir ederdi.''

 

Tahric: BeyhakI, es-Sünenu'l-Kübra (3/159-160),

 

 

وحدثنا الحسين بن إسماعيل ثنا الفضل بن سهل ثنا يحيى بن غيلان ثنا مفضل بن فضالة عن عقيل عن بن شهاب أنه حدثه عن أنس أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان إذا ارتحل قبل أن تزيغ الشمس سار حتى يدخل وقت العصر فينزل فيجمع بينهما وإذا لم يرتحل حتى تزيغ الشمس صلى الظهر ثم ذهب

 

1438- Enes bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) konakladığı yerden güneş tepe noktasını aşmadan yola çıktığı zaman öğle namazını ikindi vaktine kadar tehir eder, sonra mola verip ikisini cemederek kılardı. Yola çıkmadan güneş tepe noktasını aşmışsa öğle namazını kılar öyle yola çıkardı."

 

Tahric: Buhari (112) ve Müslim (46/704).

 

 

ثنا علي بن محمد المصري ثنا هاشم بن يونس القصار ثنا عبد الله بن صالح ثنا مفضل والليث وابن لهيعة عن عقيل عن بن شهاب عن أنس بن مالك أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان إذا أراد أن يجمع بين الظهر والعصر أخر الظهر حتى يدخل أول وقت العصر ثم يجمع بينهما

 

1439- Enes b. Malik. bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yolculukta öğle ile ikindi namazlarını cemederek kılmak istediği zaman öğle namazını ikindi namazının ilk. vaktine kadar tehir eder, sonra ikisini cemederek kılardı."

 

Tahric: Beyhaki, Ma'rifetu's-sünen 2/446 (1635).

 

 

ثنا أبو محمد بن صاعد وأبو بكر النيسابوري قالا نا العباس بن الوليد بن مزيد العذري ببيروت أخبرني أبي أخبرنا عمر بن محمد بن زيد حدثني نافع مولى عبد الله بن عمر عن بن عمر أنه أقبل من مكة وجاءه خبر صفية بنت أبي عبيد فأسرع السير فلما غابت الشمس قال له إنسان من أصحابه الصلاة فسكت ثم سار ساعة فقال له صاحبه الصلاة فسكت فقال للذي قال له الصلاة إنه ليعلم من هذا علما لا أعلمه فسار حتى إذا كان بعد ما غاب الشفق ساعة نزل فأقام الصلاة وكان لا ينادي لشيء من الصلاة في السفر وقال النيسابوري بشيء من الصلوات في السفر وقالا جميعا فقام فصلى المغرب والعشاء جميعا جمع بينهما ثم قال إن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان إذا جد به السير جمع بين المغرب والعشاء بعد أن يغيب الشفق ساعة وكان يصلي على ظهر راحلته أين توجهت به السبحة في السفر ويخبرهم أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان يصنع ذلك

 

1440- Abdullah b. Ömer'in azatlısı Nafi' bildiriyor: İbn Ömer, Mekke'den dönüşünde Safiyye binti Ebi Ubeyd'in ağır hasta olduğu yönünde haber alınca hızını arttırdı. Güneş batınca arkadaşlarından biri: "Namaz vakti!" dedi. İbn Ömer cevap vermeden yoluna devam etti. Bir süre gittikten sonra arkadaşı yine: "Namaz vakti!" dedi. İbn Ömer yine cevap vermeden yoluna devam edince bu arkadaşı kendi kendine: "O zaman bu konuda benim bilmediğim bir şeyi biliyor" dedi. Ufuktaki kızıllığın kaybolmasının üzerinden biraz zaman geçene kadar yol aldıktan sonra mola verip kamet getirdi. İbn Ömer de yolculukta hiçbir zaman namaz için ezan okumazdı. Kametten sonra akşam ile yatsı namazını cemederek kıldı. Kıldıktan sonra da: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yolculuk sırasında acele etmek zorunda olduğu zaman ufuktaki kızıllığın kaybolmasından bir süre sonra akşam ile yatsı namazını birlikte cemederek kılardı" dedi. İbn Ömer yine yolculuk sırasında bineği üzerinde ve bineği hangi yönde ise o tarafa doğru namazını kılar ve Resulullah'ın da (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde yaptığını söylerdi.

 

Tahric: Beyhakl, es-5ünenu'I-Kübra (3/159-160).

 

 

حدثنا أبو محمد بن صاعد ثنا عبيد الله بن سعد ثنا عمي حدثنا عاصم بن محمد عن أخيه عمر بن محمد عن نافع عن سالم قال أتى عبد الله بن عمر خبر من صفية فأسرع السير ثم ذكر عن النبي صلى الله عليه وسلم نحوه وقال بعد أن غاب الشفق بساعة تابعه بن وهب

 

1441- Salim der ki: "Abdullah b. Ömer, Safiyye'nin ağır hasta olduğu haberini alınca hızını arttırdı ve Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu yöndeki uygulamasını anlattı." Sonrasında ravi bir öncekinin aynısını aktarır ve: "Ufuktaki kızıllığın kaybolmasının üzerinden biraz zaman geçene kadar" lafzını kullanır.

 

ibn Vehb de rivayet ederek mutabaat etmiştir.

 

 

ثنا أحمد بن محمد بن سعيد ثنا المنذر بن محمد ثنا أبي ثنا أبي ثنا محمد بن الحسين بن علي بن الحسين حدثني أبي عن أبيه عن جده عن علي رضى الله تعالى عنه قال كان النبي صلى الله عليه وسلم إذا ارتحل حين تزول الشمس جمع الظهر والعصر وإذا مد له السير أخر الظهر وعجل العصر ثم جمع بينهما

 

1442- Hz. Ali der ki: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) konaklamışken güneş tepe noktasını aştıktan sonra yola çıkacağı zaman öğle ile ikindi namazını cemederek kılardı. Acele gitmesi gerektiği durumlarda ise öğle namazını geciktirir ve ikindinin ilk. vaktinde ikisini birlikte kılardı."

 

Tahric: İsnadı zayıftır.

 

 

حدثنا أبو محمد بن صاعد ثنا عبد الأعلى بن واصل ح وحدثنا أبو بكر النيسابوري ثنا عبد الله بن محمد بن شاكر قال حدثنا يحيى بن آدم ثنا سفيان الثوري عن عبيد الله بن عمر وموسى بن عقبة ويحيى بن سعيد عن نافع عن بن عمر قال كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذ جد به السير جمع بين المغرب والعشاء قال سفيان بعد في حديث يحيى بن سعيد إلى ربع الليل قال بن صاعد في حديثه قال أحدهم في حديثه إلى ربع الليل

 

1443- İbn Ömer der ki: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), yolculuk sırasında acele etmek zorunda olduğu zaman akşam ile yatsı namazını cemederek kılardı."

 

Süfyan başka bir defasında bunu (Yahya b. Said'in rivayetini) aktarırken: "Gecenin dörtte biri geçene kadar geciktirir, sonra cemederek kılardı" ifadesini kullanmıştır.

İbn Said ise: "İkisinden biri rivayetinde ‘‘Gecenin dörtte biri geçene kadar geciktirir ... ‘‘ ifadesini kullandı" demiştir.

 

Tahric: Ahmed, Müsned (2/80).

 

 

حدثنا بن أبي داود ثنا محمد بن عاصم ثنا يحيى بن آدم ثنا سفيان عن موسى بن عقبة ويحيى بن سعيد عن نافع عن بن عمر عن النبي صلى الله عليه وسلم مثل قول النيسابوري

 

1444- Başka bir kanalla İbn Ömer, Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Nisaburi'nin (bir önceki) rivayetinin aynısını bildirmiştir.

 

 

حدثنا محمد بن يحيى بن مرداس السلمي ثنا أبو داود السجستاني ثنا يزيد بن خالد بن يزيد بن عبد الله بن موهب الرملي ثنا المفضل بن فضالة وعن الليث بن سعد عن هشام بن سعد عن أبي الزبير عن أبي الطفيل عن معاذ بن جبل أن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان في غزوة تبوك إذا زاغت الشمس قبل أن يرتحل جمع بين الظهر والعصر وإن ترحل قبل أن تزيغ الشمس أخر الظهر حتى ينزل للعصر وفي المغرب مثل ذلك إن غابت الشمس قبل أن يرتحل جمع بين المغرب والعشاء فإن ارتحل أن يغيب الشمس أخر المغرب حتى ينزل للعشاء ثم يجمع بينهما

 

1445- Muaz b. Cebel bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Tebuk gazvesi sırasında konaklamışken güneş tepe noktasım aşmışsa öğle ile ikindi namazım cemederek kılar, sonra yola çıkardı. Güneş tepe noktasını aşmadan yola çıktığı zaman öğle namazım ikindi vaktine kadar tehir eder ve ikisini cemederek kılardı. Konaklamışken güneş batmışsa akşam ile yatsı namazını cemederek kılar, sonra yola çıkardı. Güneş batmadan önce yola çıktığı zaman da akşam namazım yatsı vakti girene kadar geciktirir, sonra ikisini cemederek kılardı."

 

Tahric: Ebu Davud 2/5 (1208).

 

 

حدثنا محمد بن إسماعيل الفارسي ثنا جعفر بن محمد القلانسي ثنا يزيد بن موهب ثنا الليث عن هشام بن سعد بهذا نحوه ولم يذكر فيه المفضل بن فضالة

 

1446- Hişam b. Sa'd isnadıyla aynısını bildirir, ancak (ravi) Mufaddal b.

Fadale zikredilmez.

 

 

أخبرنا عبد الباقي بن قانع ثنا عبد الله بن محمد بن علي البلخي ثنا قتيبة ح وحدثنا محمد بن يحيى بن مرداس ثنا أبو داود ثنا قتيبة بن سعيد ثنا الليث عن يزيد بن أبي حبيب عن أبي الطفيل عامر بن واثلة عن معاذ بن جبل أن النبي صلى الله عليه وسلم كان في غزوة تبوك إذا ارتحل قبل أن تزيغ الشمس أخر الظهر إلى العصر حتى يجمعها مع العصر فيصليهما جميعا وإذا ارتحل بعد زيغ الشمس صلى الظهر والعصر ثم سار وكان إذا ارتحل قبل المغرب أخر المغرب حتى يصليها مع العشاء وإذا ارتحل بعد المغرب عجل العشاء فصلاها مع المغرب قال أبو داود وهذا لم يروه إلا قتيبة

 

1447- Muaz b. Cebel bildiriyor: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Teblik gazvesine çıktığında güneş tepe noktasını aşmadan yola çıktığı zaman öğle namazını ikindi vaktine kadar tehir eder ve daha sonra ikisini cemederek kılardı. Yola çıkmadan güneş tepe noktasını aşmışsa öğle ile ikindi namazını cemederek kılar, sonra yola çıkardı. Akşam vaktinden önce yola çıktığı zaman akşam naİIlazını yatsıya kadar tehir eder, ikisini bir kılardı. Akşamdan sonra yola çıkacağı zaman ise yatsıyı öne alır ve akşam namazıyla birlikte kılardı."

 

Ebu Davud der ki: ''Bunu sadece Kuteybe rivayet etmiştir."

 

Tahric: Ebu Davud 2/7-8 (1220) ve Tirmizi 2/438-439 (553).

 

 

حدثنا عبد الباقي بن قانع ثنا عبد الله بن محمد بن علي البلخي ثنا أبو بكر الأعين ثنا علي بن المديني ثنا أحمد بن حنبل ثنا قتيبة بن سعيد ثنا الليث بهذا مثله

 

1448- Leys isnadıyla aynısını bildirmiştir.

 

Tahric: Ahmed, Müsned (5/241-242).

 

 

حدثنا الحسين بن إسماعيل ثنا يوسف بن موسى ثنا وكيع وجرير بن عبد الحميد واللفظ لوكيع عن الفضيل بن غزوان عن نافع عن بن عمر قال استصرخ على صفية وهو في سفر فسار حتى إذا غابت الشمس قيل له الصلاة فسار حتى إذا كاد يغيب الشفق نزل فصلى المغرب ثم انتظر حتى إذا غاب الشفق صلى العشاء ثم قال كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا نابته حاجة صنع هكذا

 

1449- Nafı' bildiriyor: İbn Ömer bir yolculuğu sırasında Safıyye'nin ağır hasta olduğu haberini alınca hızını arttırdı. Güneş batınca kendisine: "Namaz vakti!" denildi, ancak yoluna devam etti. Ufuktaki kızıllık kaybolmaya yakın mola verip akşam namazını kıldı. Kızıllığın kaybolmasına kadar bekledi. Kaybolduktan sonra yatsı namazını da kıldı ve: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) acil durumlarda böyle yapardı" dedi.

 

Tahric: Beyhakı, es-Sünenu'l-Kübra (3/160).

 

 

حدثنا محمد بن نوح الجنديسابوري ثنا هارون بن إسحاق ثنا محمد بن فضيل ح وحدثنا محمد بن يحيى بن مرداس ثنا أبو داود ثنا محمد بن عبيد المحاربي ثنا محمد بن فضيل عن أبيه عن نافع وعبد الله بن واقد عن بن عمر بهذا وقال حتى إذا كان قبل غيبوبة الشفق نزل فصلى المغرب ثم انتظر حتى غاب الشفق فصلى العشاء ثم قال إن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان إذا عجل به صنع مثل الذي صنعت

 

1450- Abdullah b. Yakıd, İbn Ömer'den aynısını şu lafızlarla rivayet eder: "Ufuktaki kızıllık kaybolmadan önce mola verip akşam namazını kıldı. Kızıllığın kaybolmasına kadar bekledi. Kaybolduktan sonra yatsı namazını da kıldı ve: ‘‘Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) acele yol alması gereken durumlarda bu yaptığım gibi yapardı’‘ dedi."

 

Tahric: Ebu Davud 2/6 (1212).

 

 

حدثنا أبو بكر النيسابوري أخبرني العباس بن الوليد بن مزيد أخبرني أبي قال سمعت بن جابر يقول حدثني نافع قال خرجت مع عبد الله بن عمر وهو يريد أرضا له فينزل منزلا فأتاه رجل فقال له إن صفية بنت أبي عبيد لما بها فلا أظن أن تدركها وذلك بعد العصر قال فخرج مسرعا ومعه رجل من قريش فسرنا حتى إذا غابت الشمس وكان عهدي بصاحبي وهو محافظ على الصلاة فقلت الصلاة فلم يلتفت إلي ومضى كما هو حتى إذا كان من آخر الشفق نزل فصلى المغرب ثم أقام الصلاة وقد توارى الشفق فصلى بنا العشاء ثم أقبل علينا فقال كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا عجل به أمر صنع هكذا

 

1451- Nafi' der ki: Abdullah b. Ömer'le birlikte bir arazisine gitmek üzere yol çıktık. Bir yerde konaklamışken ikindi namazından sonra adamın biri geldi ve: "Safıyye binti Ebi Ubeyd ağır hasta, belki de ona yetişemezsin" dedi. Bunun üzerine yanımızda Kureyşli bir adamla hızlıca yola koyulduk. Bu şekilde güneş batana kadar yol aldık. Yanımdaki arkadaş da namazına düşkün bir adamdır Güneş battığında: "Namaz vaktH" dedim, ancak İbn Ömer beni umursamadan yola devam etti. Ufuktaki kızıllık kaybolmaya yakın mola verip akşam namazını kıldı. Sonra kamet getirince kızıllık tamamen kaybolmak üzereydi. Yatsı namazını da kıldırdıktan sonra bize döndü ve: "Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) acele yol alması gereken durumlarda böyle yapardı" dedi.

 

Tahric: Beyhaki, es-Sünenu'l-Kübra (3/160).

 

 

حدثنا محمد بن يحيى بن مرداس ثنا أبو داود ثنا إبراهيم بن موسى ثنا عيسى بن يونس عن بن جابر عن نافع عن بن عمر عن النبي صلى الله عليه وسلم نحوه

 

1452- Başka bir kanalla İbn Ömer, Hz. Peygamber'den (Sallallahu aleyhi ve Sellem) aynısını bildirmiştir.

 

Tahric: Ebu Davud 2/6 (1213) ve Nesai (1/287).

 

 

حدثنا الحسين بن إسماعيل ثنا أحمد بن منصوري ثنا بن أبي مريم حدثنا عطاف بن خالد حدثني نافع قال أقبلنا مع بن عمر صادرين من مكة حتى إذا كنا ببعض الطريق استصرخ على زوجته صفية فأسرع السير فكان إذا غابت الشمس نزل فصلى المغرب فلما كان ذلك الليلة ظننا أنه نسي الصلاة فقلنا له الصلاة فسار حتى إذا كاد أن يغيب الشفق نزل فصلى وغاب الشفق ثم قام فصلى العتمة ثم أقبل علينا فقال هكذا كنا نصنع مع رسول الله صلى الله عليه وسلم

 

1453- Nafı' der ki: İbn Ömer'le birlikte Mekke'den dönerken yolun bir yerirıde karısı Safıyye'nin ağır hasta olduğu haberini aldı. Bunun üzerine hızlıca yol almaya başladı. Daha önce güneş battığı zaman mola verip akşam namazını kılardı. Ancak o gün güneş batmasına rağmen akşam namazı için mola vermeyince namazı unuttuğunu düşündük ve: "Namaz vakti!" diyerek onu uyardık. İbn Ömer yola devam etti ve ufuktaki kızıllık kaybolmaya yakın mola verip akşam namazını kıldı. Namaz sonrası kızıllık kaybolunca yatsı namazını da kıldı ve: "Resülullah'la (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birlikte böyle yapardık" dedi.

 

Tahric: Nesai, es-Sünenu'l-Kübra 1/489 (1568).

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Mazeretsiz Namazları Cem etme ve Gemide Namaz Kılma