SÜNEN DARAKUTNİ

TAHARE

 

باب وجوب غسل القدمين والعقبين

Ayakları Topuklarla Birlikte Yıkamak

 

حدثنا عثمان بن أحمد الدقاق نا إبراهيم بن الهيثم نا يحيى بن بكير ثنا الليث عن حيوة بن شريح عن عقبة بن مسلم عن عبد الله بن الحارث بن جزء الزبيدي قال سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول ويل للأعقاب وبطون الأقدام من النار

 

311- Hiris b. Cez ez-Zübeydi der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "(Yıkanmayan) ayak topuklarının ve alt taraflarının (cehennemdeki) ateşten yana vay halinel"buyurmuştur.

 

Tahric: Ahmed, Müsned (4/191), Hakim (1/162), İbn Huzeyıne 1/84 (163), EbU Ubeyd, etTuhUr (s. 375-376), Tahavı, Şerh Meani'ı-Asar (1/38) ve Beyhakl, Sünen (1/70) ile Ma'rife 1/169 (72).

 

 

نا عثمان بن أحمد الدقاق نا علي بن إبراهيم الواسطي نا الحارث بن منصور نا عمر بن قيس عن بن شهاب عن عروة عن عائشة قالت كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يتوضأ ويخلل بين أصابعه ويدلك عقبيه ويقول خللوا بين أصابعكم لا يخلل الله تعالى بينهما بالنار ويل للأعقاب من النار

 

312- Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdest aldığı zaman parmak aralarını aralayıp yıkar, topuklarını da ovar ve: "Allah aralarını ateşle yıkamadan ayak parmaklarınızın aralarını iyice aralayıp yıkayın. Ateşten yana da (yıkanmamış) topukların vay haline!" buyururdu.

 

Tahric: İbn Mace 1/154 (451, 452).

 

 

حدثنا يعقوب بن إبراهيم البزاز نا على بن مسلم نا يحيى بن ميمون بن عطاء عن ليث عن مجاهد عن أبي هريرة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم خللوا بين أصابعكم لا يخللها الله عز وجل يوم القيامة في النار

 

313- Ebü Hureyre'nin bildirdiğine göre Resülullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

"Allah kıyamet gününde aralarını ateşle yıkamadan ayak parmaklarınızın aralarını iyice aralayıp yıkayın" buyurmuştur.

 

 

حدثنا الحسين بن إسماعيل نا يوسف بن موسى نا هشام بن عبد الملك والحجاج بن المنهال واللفظ لأبي الوليد قالا نا همام نا إسحاق بن عبد الله بن أبي طلحة عن على بن يحيى بن خلاد عن أبيه عن عمه رفاعة بن رافع قال كان رفاعة ومالك بن رافع أخوين من أهل بدر قال بينما نحن جلوس عند رسول الله صلى الله عليه وسلم أو رسول الله صلى الله عليه وسلم جالس ونحن حوله إذ دخل عليه رجل فاستقبل القبلة وصلى فلما قضى الصلاة جاء فسلم على رسول الله صلى الله عليه وسلم وعلى القوم فقال له رسول الله صلى الله عليه وسلم وعليك ارجع فصل فإنك لم تصل فجعل الرجل يصلي ونحن نرمق صلاته لا ندر ما يعيب منها فلما صلى جاء فسلم على النبي صلى الله عليه وسلم و على القوم فقال له النبي صلى الله عليه وسلم وعليك أرجع فصل فإنك لم تصل قال همام فلا أدري أمره بذلك مرتين أو ثلاثا فقال الرجل ما ألوت فلا أدري ما عبت علي من صلاتي فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم إنها لا تتم صلاة أحدكم حتى يسبغ الوضوء كما أمره الله فيغسل وجهه ويديه إلى المرفقين ويمسح برأسه ورجليه إلى الكعبين ثم يكبر الله ويثني عليه ثم يقرأ أم القرآن وما أذن له فيه وتيسر ثم يكبر فيركع ويضع كفيه على ركبتيه حتى تطمئن مفاصله وتسترخي ويقول سمع الله لمن حمده ويستوى قائما حتى يقيم صلبه ويأخذ كل عظم مأخذه ثم يكبر فيسجد فيمكن وجهه قال همام وربما قال جبهته في الأرض حتى تطمئن مفاصله وتسترخي ثم يكبر فيستوى قاعدا على مقعدته ويقيم صلبه فوصف الصلاة هكذا أربع ركعات حتى فرغ ثم قال لا تتم صلاة أحدكم حتى يفعل ذلك

 

314- Rifaa b. Rafi' anlatıyor: Bedir savaşına birlikte katıldığımız kardeşim Malik b. Rafi' ile Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanında veya etrafında oturmuşken adamın biri girdi ve kıble'ye dönüp namaza durdu. Namazını bitirince gelip Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve yanındakilere selam verdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ve aleyke! Dönüp namaz kıl! Zira kılmadın!" buyurdu. Adam dönüp bir daha namaza durdu. Biz de Restdullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun namazında ne kusur buluyor diye dikkatlice adamı izliyorduk. Adam namazı bitirince yine gelip Hz. Peygamber'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve yanındakilere selam verdi. Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ve aleyke! Dönüp namaz kıl! Zira kılmadın!" buyurdu.

 

(Ravi Hemmam der ki:) Bu durum iki veya üç defa tekrarlanınca sonunda adam: "Elimden geleni yaptım! Namazımı hangi yönden eksik bulduğunu bilmiyorum" dedi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

 

"Kişi Allah'ın emrettiği şekilde güzelce abdestini almadığı sürece namazı tam olmaz. Bu abdestinde de yüzünü, dirseklere kadar kollarını yıkar, başını mesheder, ayaklarını topuklara kadar yıkar. Sonra (namaza başlarken) tekbir getirip Allah'a senada bulunur. Ardından Fatiha Suresi ile okumasına izin verilen ve kolayına kadarını okur. Ardından tekbir getirip rükuya gider. Rükuda ellerini diz kapaklarının üzerine koyar ve bedeni düzgün olacak, mafsalları yerine oturacak kadar durur. Sonra ‘‘Semiallahu limen hamideh’‘ diyerek kalkar. Ayakta dümdüz ve kemikleri yerine oturacak kadar durduktan sonra tekbir getirip secdeye gider. Secdede yüzünü (veya alnını) yere iyice yerleştirir. Mafsalları yerine oturacak kadar secdede durduktan sonra tekbir getirip oturur. Kalçasının üzerine iyice yerleşip bedeni düzgün olacak kadar oturur ... "

 

Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu şekilde dört rekatlık namazı vasfettikten sonra: "Kişi bunlarıyapmadıkça namazı tamam olmaz" buyurdu.

 

Tahric: Ebu Davud 1/227 (857, 858, 859, 860), Tirmizil/100 (302) ve Nesai (2/193, 225).

 

 

حدثنا إبراهيم بن حماد ثنا العباس بن يزيد نا سفيان بن عيينة حدثني عبد الله بن محمد بن عقيل أن علي بن الحسين أرسله إلى الربيع بنت معوذ يسألها عن وضوء رسول الله صلى الله عليه وسلم فقالت أنه كان يأتيهن وكانت تخرج له الوضوء قال فأتيتها فأخرجت إلى إناء فقالت في هذا كنت أخرج له الوضوء لرسول الله صلى الله عليه وسلم فيبدأ فيغسل يديه قبل أن يدخلهما ثلاثا ثم يتوضأ فيغسل وجهه ثلاثا ثم يمضمض ثلاثا ويستنشق ثلاثا ثم يغسل يديه ثم يمسح برأسه مقبلا ومدبرا ثم غسل رجليه قالت وقد أتاني بن عم لك تعني بن عباس فأخبرته فقال ما أجد في الكتاب إلا غسلتين ومسحتين فقلت لها فبأي شيء كان الإناء قالت قدر مد بالهاشمي أو مد وربع قال العباس بن يزيد هذه المرأة حدثت عن النبي صلى الله عليه وسلم أنه بدأ بالوجه قبل المضمضة والاستنشاق وقد حدث أهل بدر منهم عثمان وعلي رضى الله تعالى عنهما أنه بدأ بالمضمضة والاستنشاق قبل الوجه والناس عليه

 

315- Abdullah b. Muhammed b. Akil bildiriyor: Ali b. Hüseyn, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdestinin nasıl olduğunu sormam için beni Rubeyyi' binti Muavviz'e gönderdi. Rubeyyi', Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanlarına geldiğini ve abdest suyunu kendisinin getirdiğini söyledi ve bana bir kap çıkarıp: "Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu kapla su getirirdim" diyerek şöyle devam etti: "Hz. Peygamber (Sallallahu aleyhi ve Sellem) abdestine ellerini yıkamakla başlardı. Ellerini su kabına batırmadan üç defa yıkardı. Sonra üç defa yüzünü, üç defa ağzını, üç defa burnunu ve üçer defa da kollarını yıkardı. Sonra başını önden arkaya doğru meshederdi. Sonunda da ayaklarını yıkardı. Senin amcaoğullarından biri (İbn Abbas) yanıma geldiğinde bunları ona da anlattım. O da bana: ‘‘Ben Kitab'da (Kur'an'da) abdest konusunda iki yıkama (yüz ve kollar) ile iki meshetme (baş ve ayaklar) buluyorum’‘ dedi."

 

Ona: "Kapta ne kadar su olurdu?" diye sorduğumda, Rubeyyi': "Haşimi müdlerinden bir veya bir çeyrek müd kadar su olurdu" dedi.

 

Abbas b. Yezid der ki: "Bu kadın Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem), abdestine ağız ve burundan önce yüzünü yıkamayla başladığını da aktarmıştır. Ancak Bedir savaşına katılanlardan Osman ve Ali gibiler Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) insanların önünde abdestine yüzünden önce ağzını ve burnunu yıkayarak başladığını rivayet etmişlerdir."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Hz. Peygamber'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) "Kulaklar Baştandır" Sözü