DELAİLU NÜBÜVVE |
RESULULLAH'IN (S.A.V.) HASTALANMASI, VEFATI VE BUNLARDA
PEYGAMBERLİĞİNE VE DOĞRULUĞUNA İŞARET EDEN ŞEYLERE DAİR BÖLÜMLER |
Hastalığının
Başlangıcında Hz. Aişe'ye Vefat Edeceğini İma Etmesi,
Sonra Ecelinin Geldiğini Haber Vermesi ve Şehid
Olarak Vefat Etmesi
Hz. Aişe'nin
bildirdiğine göre: "Ah başım!" deyince, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Eğer sen ölür de ben hayatta kalırsam, senin için mağfiret dilerim, senin
için dua ederim" karşılığını verdi. Bunun üzerine Aişe:
"Vay başıma gelen musibete! Vallahi öyle sanıyorum ki, muhakkak sen benim
ölümümü istiyorsun. Eğer ben ölürsem, muhakkak Sen o son günün gecesinde
kadınlarının birisi ile gerdek olup yaşayacaksın" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Asıl ben ah başım demeliyim
(çünkü senden önce öleceğim). Ey Aişe! Şimdi Ebu Bekr'e ve oğluna haber
göndermeyi ve halifelik dedikoducularının sözlerinden -ve halifelik umanların
temennilerinden nefret ederek- tartışmayı kesmek için halifeliği Ebu Bekr'e vasiyet etmeyi
düşündüm -veya- istedim. Fakat sonra düşünüp dedim ki, Allah (halifeliği Ebu Bekr'den başkasına vermekten)
imtina eder; müminler de (Ebu Bekr'den
başkasının halife olmasını) kabul etmezler. ''
Buhari bunu Sahih'te Yahya bin Yahya'dan rivayet etmiştir.
Hz. Aişe
der ki: Başımın ağrıdığı bir gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
yanıma girdi ve o da başından rahatsızdı. Ben: "Vah başım!" deyince
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Asıl ben ah başım demeliyim ey Aişe!'' dedi ve
şöyle devam etti: "Vallahi! benden önce vefat
edersen defin işlerini ben üstlenirı namazını kılar
defnederdim." Ben: "Vallahi; eğer böyle bir şeyolsaydı,
aynı günün sonunda hanımlarından biriyle benim evimde yatardın" deyince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) güldü. Sonra Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
hastalığı arttı ve şiddetlendi. Kadınlarını dolaşırken Meymune'nin
odasında hastalığı daha da şiddetlendi. Aile efradı etrafında toplandılar. Hz.
Abbas:
"Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) hastalığının zatulcenb
olduğunu sanıyoruz, gelin ağzına ilaç damlatalım" dedi ve O'nun (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
ağzına ilaç damlattılar. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ayılıp: "Bunu kim yaptı?" diye sorunca:
"Amcan Abbas, sende zatulcenb hastalığı
olduğundan korktuğu için böyle yaptı" cevabını verdiler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Zatulcenb
hastalığı şeytandandır. Allah şeytanı bana musallat etmez. Amcam Abbas dışında
evde kaç kişi varsa hepsinin ağzına ilaç dökün" buyurdu ve oruçlu olan Meymune de dahil olmak üzere evdekilerin hepsinin ağzına Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) gözü önünde ilaç döküldü. Daha sonra
eşlerinden, benim evimde tedavisinin yapılması için izin istedi. Eşleri de
kendisine bu izni verince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem),
Abbas ile diğer bir adamın ortasında, ayaklarını sürüyerek Meymune'nin
evinden Aişe'nin evine çıktı. --- Buhari,
tıb (21), diyat (14),
Müslim, selam 27 (58), Ahmed, Müsned
(4/53) ve Tirmizi (4/391).
Ubeydullah der ki: Bu hadisi ibn Abbas'a
anlattığımda: "Abbas ile olan diğer adamın kim olduğunu biliyor
musun?" diye sorunca: "Hayır" cevabını verdim. ibn Abbas: "Ali bin Ebi Talib'dir" dedi.
Urve der ki: Hz. Aişe şöyle derdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatından önceki hastalığında: "Ey Aişe! Hayber'de yediğim o zehirli
yemeğin elemini devamlı hissedip durdum. İşte bu anlar o zehirden dolayı kalp
damarımın kesilmesini hissettiğim zamandır'' derdi.
Buhari bunu Sahih'te Yunus'tan rivayet etmiştir.
Abdullah (b. Mes'ud) der ki: "Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
öldürüldüğüne dair dokuz defa yemin etmeyi öldürülmediğine dair bir yemin
etmemden daha ziyade tercih ederim. Yüce Allah onu peygamber olarak göndermiş
ve onu şehit kılmıştır.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: