DELAİLU

NÜBÜVVE

RESULULLAH'IN (S.A.V.) HASTALANMASI, VEFATI VE BUNLARDA PEYGAMBERLİĞİNE VE DOĞRULUĞUNA İŞARET EDEN ŞEYLERE DAİR BÖLÜMLER

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kızı Fatıma'ya Vefat Edeceğini, Ailesinden Kendisine İlk Kavuşacak Olanın O Olduğunu Söylemesi ve Dediği Gibi Zuhur Etmesi

 

Hz. Aişe der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatından önceki hastalığında Hz. Fatıma'yı çağırıp ona gizlice bir şey söyleyince, Fatıma ağladı. Sonra yine çağırıp gizlice bir şey söyleyince ise güldü. Ona bunun sebebini sorunca: "Bana gizlice bu hastalığında vefat edeceğini haber verince ağladım. Sonra ev halkının kendisine ilk kavuşup katılanının ben olacağımı haber verince de güldüm" cevabını verdi.

 

Buhari bunu Sahih'te Yahya bin Kaza'a kanalıyla İbrahim'den, Müslim ise Züheyr bin Harb kanalıyla Yakub bin İbrahim'den, o da babasından rivayet etmiştir.

 

Hz. Aişe der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarının hepsi gelip yanında toplandılar. Hiçbiri oradan ayrılmadı. Fatıma da geldi. Onun yürüyüşü, babasının yürüyüşünden farksızdı. Geldiğinde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ona: "Merhaba ey kızım!'' deyip onu sağına veya soluna oturttu. Sonra ona gizlice bir şey söyledi. Bunun üzerine Fatıma ağlamaya başladı. Sonra yine gizlice bir şeyler söyleyince Fatıma gülmeye başladı. Ona: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) özel olarak sana bir sır verdi. Sen de ağlıyorsun öyle mi?" dedim. Fatıma kalktığında ona: "Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sana verdiği sırrı bana anlat" deyince Fatıma: "Ben Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sırrını ifşa etmem" karşılığını verdi.

 

Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edince Fatıma'ya: "Senin üzerinde bulunan hakkım için o sırrı bana söyle" deyince şöyle karşılık verdi: "işte şimdi söylerim. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana ilk fısıldadığında: ''Cibril, Kur'an'ı bana her sene bir kez arz ederdi. Ama bu sene iki kez arz etti. Ben bunu, ecelimin yaklaştığı şeklinde yorumluyorum. Ey kızım! Allah'tan kork ve sabret. Ben senden önce gidiyorum. Senden önce ben gittiğim için sana ne mutlu'' dedi. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) böyle demesi üzerine ağladım. Sonra bana gizlice: "Müminlerin kadınlarının -veya bu ümmetin kadınlarının- efendisi olmaktan razı değil misin?'' deyince de güldüm.

 

Buhari bunu Sahih'te Musa'dan, Müslim ise Ebu Kamil'den; ikisi de Ebu Avane'den rivayet etmiştir.

 

 

 

Fatıma binti'l-Hüseyin'in bildirdiğine göre Hz. Aişe kendisine şöyle derdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefatından önceki hastalığında Hz. Fatıma'ya: "Ey kızım! Bana doğru eğil'' buyurdu. Hz. Fatıma eğilince de bir müddet onunla gizli bir şeyler konuştu. Hz. Fatıma ağlayarak doğruldu. Hz. Aişe de oradaydı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir müddet sonra yine: "Ey kızım! Bana doğru eğil" buyurdu. Hz. Fatıma eğilince de bir müddet onunla gizli bir şeyler konuştu. Hz. Fatıma gülerek doğruldu. Hz. Aişe: "Ey kızım! Babanın sana gizlice ne söylediğini bana söyle" deyince Hz. Fatıma: "Bana gizlice bir şeyler söylediğini gördüğün halde, o hayattayken bu sırrı sana vereceğimi mi sandın!" karşılığını verdi. Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Fatıma'ya kendisinden gizli bir sır vermesi ağırına gitmişti. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edince Hz. Aişe, Hz. Fatıma'ya: "Bana o sırrı söylemeyecek misin?" diye sordu. Hz. Fatıma şöyle dedi: "Şimdi söylerim. Birincisinde bana gizlice şöyle dedi:

 

"Cibril, Kur'an'ı bana her sene bir kez arz ederdi. Ama bu sene iki kez arz etti ve şöyle dedi: ‘‘Kendisinden sonra peygamber gelen her peygamber kendisinden önceki peygamberin ömrünün yarısı kadar yaşar. Hz. İsa da yüz yirmi yıl yaşadı. Gördüğüm kadarıyla altmış yaşın başında vefat edeceğim." Bunun üzerine ben ağlayınca şöyle buyurdu: "Ey kızım! Müslüman kadınlardan hiç biri sizden daha ağırbaşlı değildir. Sen en az sabreden kadınlardan olma." ikincisinde ise bana gizlice, ailesinden kendisine ilk kavuşacak kişinin ben olduğumu söyleyip şöyle dedi: "Sen, Meryem binti İmran dışındaki cennet kadınlarının efendisisin." Bunun üzerine güldüm.

 

Hadis bu rivayette bu şekilde geçmektedir.

 

 

 

ibnu'l-Müseyyeb'den bildirildiğine göre İsa bin Meryem semaya çekildiği zaman otuz üç yaşındaydı. Vehb bin Münebbih te otuz iki yaşında olduğunu söylemiştir.

 

ibnu'l-Müseyyeb'in ve Vehb'in sözü Sahihse hadisten kastedilen, semadan indikten sonra yerde kaldığı süredir. Allah en doğrusunu bilir.

 

 

 

ibn Abbas der ki: "Allah'ın yardımı ve fetih geldiği zaman"[Nasr Sur.1] ayeti nazil olunca Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hz. Fatıma'yı çağırıp: "Vefat edeceğim bana haber verildi" buyurdu. Hz. Fatıma önce ağladı, sonra güldü ve şöyle dedi:

 

"Bana vefat edeceği haberini aldığını söyleyince ağladım. Bana ‘‘Sabret! Ailemden bana ilk kavuşacak olan sensin’‘ deyince de güldüm."

 

 

 

ibn Abbas der ki: Hz. Ömer, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ashabı yanındayken bana sorardı. Abdurrahman bin Avf: "Onun yaşında oğullarımız olmasına rağmen (bize değil de) ona mı soruyorsun?" deyince Hz. Ömer: "Ona sormamız senin de bildiğin yöndendir" karşılığını verip onlara: "Allah'ın yardımı ve fetih geldiği zaman''[Nasr Sur.1] (Nasr) Suresini sordu. Ben: "Bu Surede Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ömrünün tükendiğini kendisine bildirmiştir" dedim ve Sureyi sonuna kadar okudum. Bunun üzerine Hz. Ömer: "Vallahi, ben de bu Sure hakkında ancak senin bildiğini biliyorum" dedi.

 

Buhari bunu Sahih'te Muhammed bin Ar'ara kanalıyla Şu'be'den rivayet etmiştir.

 

Derim ki: Sahih olan bu rivayetler yüce Allah'ın Resulüne indirdiği bu Surenin ecelinin geldiğinin alameti olduğuna delalet eder. Cibril'in de o yıl Kur'an'ı Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki defa arz etmesi, ecelinin geldiğinin göstergesidir. Hz. isa'nın ömrünü haber vermesi de ecelinin geldiğinin bir başka işaretidir. Dünya ve ahiret arasında muhayyer bırakılması ve ahireti tercih etmesi de ecelinin geldiğinin bir başka alametidir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Hastalığının Başlangıcında Hz. Aişe'ye Vefat Edeceğini İma Etmesi, Sonra Ecelinin Geldiğini Haber Vermesi ve Şehid Olarak Vefat Etmesi