DELAİLU

NÜBÜVVE

RESULULLAH'IN (S.A.V.) KENDİSİNDEN SONRA MEYDANA GELECEK OLAYLARI HABER VERMESİ

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Sakif Kabilesinden İnsanları Helake Sürükleyen Birinin Çıkacağını Bildirmesi, Yüce Allah'ın Bunu Haccac bin Yusuf es-Sekafi'de Gerçekleştirmesi

 

Ebu Nevfel der ki: Medine'nin dağ yolunda Abdullah bin ez-Zübeyr'i (asılmış bir şekilde) gördüm. Kureyşliler ve diğer insanlar yanına uğramaya başladı. Nihayet Abdullah bin Ömer de yanına geldi. Başında durdu ve:

"Selam sana ey Ebu Hubeyb! es-Selamu aleyke ey Ebu Hubeyb! es-Selamu aleyke ey Ebu Hubeyb! Vallahi öylesi bir şey yapmaman için seni uyarıyordum! Vallahi öylesi bir şey yapmaman için seni uyarıyordum! Vallahi öylesi bir şey yapmaman için seni uyarıyordum! Vallahi çok oruç tutan, çok namaz kılan, çokça akrabaya yardım eden biriydin. Vallahi en kötüsü senin gibi biri olan bir ümmet en hayırlı ümmettir" dedi ve yoluna devam etti.

 

Abdullah bin Ömer'in, onun yanında bu duruşu ve söyledikleri Haccac'a ulaşınca birilerini gönderdi. ibnu'z-Zübeyr'i asılı olduğu daldan indirip Yahudilerin gömüldüğü yere gömdürdü. Sonra annesi Esma binti Bekr'e gelmesi için haber yolladı. Ancak Esma yanına gitmeyi kabul etmedi. Haccac, elçisini bir daha ona gönderdi ve: "Ya gelirsin ya da seni saçlarından sürükleyip getirecek birini göndereceğim" dedi. Esma yine kabul etmedi ve: "Beni saçlarımdan tutup yanına götürecek bir kişi göndermedikçe ben senin yanına gitmeyeceğim!" karşılığını verdi.

 

Bunun üzerine Haccac: "Bana ayakkabılarımı getirin!" dedi ve onları giydiği gibi hızlıca Esma'nın yanına gitti. Yanına vardığı zaman ona: "Allah'ın düşmanına (oğlun Abdullah'a) yaptığımı nasıl buldun?" diye sordu. Esma şöyle karşılık verdi: "Sen onun dünyasını berbat ettin, ancak o senin ahiretini mahvetti! Duyduğuma göre ona: ‘‘Ey iki kuşaklının (zatu'n-nitakeyn) oğlu!’‘ diyormuşsun. Vallahi iki kuşaklı olan benim! Biriyle Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Ebu Bekr'in azıklarını hayvanlardan kaldırır ve bağlardım. Diğeri ise her kadının kullandığı ve onsuz yapamadığı kuşaktır. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize, Sakif'te bir yalancının bir de insanları helake sürükleyen birinin çıkacağından bahsetmişti. Yalancının kim olduğunu gördük. insanları helake sürükleyen kişiye gelince, senden başka biri olacağını zannetmiyorum!"

 

Bunun üzerine Haccac yanından ayrıldı ve bir daha da ona bulaşmadı.

Müslim, Sahih'de Ukbe bin Mukrem'den rivayet etmiştir. Farklı kanallarla Esma binti Ebi Bekr'den rivayet edilmiştir.

 

 

 

ibn Ömer'in de rivayet ettiğine göre müminlerin emiri Ömer bin el-Hattab, ondan sonra müminlerin emiri Ali bin Ebi Talib, Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ümmetini Haccac bin Yusuf'a karşı uyarmış, çıkışını bildirmişlerdir. Hem Ömer, hem Ali böylesi bir şeyi ancak bu konuda Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir şey duymuşlarsa söyleyebilirler.

 

 

 

Ebu Azebe el-Hımsı anlatıyor: Hac için Şam'dan dört kişilik bir grubun içinde Ömer bin el-Hattab'ın yanına geldim. Ömer'in yanındayken Irak taraflarından biri geldi ve valilerini taşladıklarını söyledi. Ömer eski valinin yerine bu valiyi onlara göndermiş, onlar da bu yeni valiyi taşlamışlardı. Ömer öfke içinde namazı kıldırmaya kalktı. Öfkesinden dolayı da namazda yanıldı. Namaz sonrası cemaate döndü ve: "Burada Şam ahalisinden birileri var mı?" diye sordu. Arkadaşlarımla birlikte kalktık. Ömer: "Ey Şamlılar! Iraklılara karşı hazırlıklı olun! Zira şeytan onların arasında yumurtlayıp yavrulamıştır" dedi. Sonra şöyle devam etti: "Allahım! Onlar beni şaşırttılar, sen de onları şaşırt! Allahım! Onları Cahiliye adetleriyle yöneten, iyilerine gerekli önemi vermeyip kötülerini hoş gören Sakifli genci tez gönder!"

 

Osman bin Said ed-Darimi bunu rivayet ederken şu eklemeyi yapar: ibnu'lYeman: "Ömer, Haccac'ın çıkacağını kesin bir şekilde biliyordu. Onu kızdırdıklarında hak ettikleri cezanın tez elden verilmesini diledi" dedi. Ebu'lYeman'a: "Bu rivayet Haccac'ın çıkışı konusundaki kanıtlardan biridir" dediğimde: "Doğru söyledin!" karşılığını verdi.

 

 

 

Ebu Azebe anlatıyor: Adamın biri Ömer bin el-Hattab'a geldi ve Iraklıların valilerini taşladıklarını söyledi. Ömer öfke içinde bize namazı kıldırmaya kalktı. Öfkesinden dolayı da namazda yanıldı. Öyle ki cemaat:

 

"Sübhanallah! Sübhanallah!'' diyerek onu uyardı. Selam verip namazı bitirince cemaate döndü ve: "Burada Şam ahalisinden birileri var mı?'' diye sordu. Bizden bir adam ayağa kalktı. Ardından bir kişi daha kalktı. Üçüncü veya dördüncü kişi olarak da ben kalktım. Ömer: "Ey Şamlılar! Iraklılara karşı hazırlıklı olun! Zira şeytan onların arasında yumurtlayıp yavrulamıştır. Allahım! Onlar beni şaşırttılar, sen de onları şaşırt! Allahım! Onları Cahiliye adetleriyle yöneten, iyilerine gerekli önemi vermeyip kötülerini hoş gören Sakifli genci tez gönder!" dedi.

 

Osman bin Said ed-Darimi rivayet ederken şu eklemeyi yapar: Abdullah: "ibn Lehia bana aynısını nakletti" dedi. Haccac o zamanlarda henüz doğmamıştı.

 

 

 

Hasan der ki: Hz. Ali, Kufe ahalisi için şöyle dedi: "Allahım! Ben onlara güvendim, oysa onlar bana ihanet etti. Ben onlara karşı samimi oldum, onlar ise beni kandırdılar. Sen onlara zalim, kibirli, mahsullerini ve giyeceklerini ellerinden alan, onları Cahiliye adetleriyle yöneten Sakifli genci musallat et!"

 

Ravi der ki: "Hasan vefat ettiğinde Haccac henüz doğmamıştı."

 

 

 

Hz. Ali der ki: "Zalim genç Mısırlıların valisidir! Bölgenin en iyi giyeceklerine ve en iyi mahsullerine el koyar. insanların ileri gelenlerini öldürür. Herkes onun korkusuyla yaşar, çok kişi ona esir düşer. Allah onu kendi yandaşlarına musallat eder."

 

 

 

Habib bin Ebi Sabit der ki: Hz. Ali adamın birine: "Sakifli genci görene kadar ölmeyeSin!" dedi. Ona: "Ey müminlerin emiri! Sakifli genç kim?" diye sorulunca da şöyle dedi: "Kıyamet gününde buna: ‘‘Cehennem köşelerinden birini bizim yerimize doldur!’‘ denilir. Yirmi veya yirmi küsur yıl boyunca hüküm sürer ve bu süre zarfında Allah'a karşı işlenmedik tek bir günah bile bırakmaz. Öyle ki işlemediği bir günah ile arasında kilitli bir kapı bulunsa kapıyı kırıp o günahı da işler. Kendi yandaşlarıyla kendisine karşı gelenleri öldürür."

 

Haccac, Mekke'ye hicri yetmiş bir yılında gelip ibnu'z-Zübeyr'i muhasara altına aldı. ibnu'z-Zübeyr hicri yetmiş üç yılında öldürüldü. Haccac da hicri doksan beş yılında öldü.

 

 

 

Ömer bin Abdilaziz der ki: "Diğer tüm topluluklar kendi içlerindeki en rezil adamı getirseler, biz de Haccac'ı getirsek bizimki onlarınkine ağır basar."

 

 

 

Asım bin Ebi'n-Nücud der ki: "Haccac'ın işlemediği tek bir günah bile kalmamıştır."

 

 

 

ibn Tavus der ki: Adamın biri babamın yanına girdi ve: "Ey Ebu Abdirrahman! Haccac bin Yusuf öldü!" dedi. Babam: "Ortalığı velveleye vermeyin! Dilinize sahip çıkın ve sözlerinize dikkat edin" karşılığını verdi. Adam: "Ey Ebu Abdirrahman! Artık gizlemeye gerek yok! işte Vafid bin Seleme ailesinin kadınları onun için başlarını açtılar, giysilerini parçaladılar! Onun için feryat figan ağlıyorlar" deyince, Babam: "Bunu yaptılar mı?" diye sordu. "Adam: "Evet!" deyince, babam: "Zulmeden milletin kökü böylece kesildi. Hamd, Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur"[En'am 45] dedi.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hayırdan Sonra Şerrin Geleceğini, Ondan Sonra Hayrın Geleceğini, Ondan Sonra Şerrin Geleceğini Bildirmesi, Ömer bin Abdilaziz ve Adaletine işaret Eden Rivayetler