DELAİLU NÜBÜVVE |
RESULULLAH'IN (S.A.V.) KENDİSİNDEN SONRA MEYDANA GELECEK
OLAYLARI HABER VERMESİ |
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Kendisinden 60 Yıl Sonra Kureyşli
Bazı Gençlerden Dolayı Ortaya Çıkacak Fitneleri Bildirmesi ve Bunun Gerçekleşmesi
Ebu Hureyre bildiriyor:
"Ümmetimin helakı, Kureyşli
birkaç çocuk yöneticinin eliyle olacaktır'' buyurdu. Ona: "Böylesi bir
durumda ne yapılmasını tavsiye edersin?" dediğimizde: "Keşke insanlar
onlardan uzak dursalar'' buyurdu.
Ebu Ma'mer ismail
bin İbrahim'in hadisidir.
Ebu Bekr'in rivayetinde:
"Ümmetimi Kureyşli şu aile helak edecektir''
ibaresi geçmektedir.
Buhari, Sahih'de Muhammed bin AbdirRahim kanalıyla Ebu Ma'mer'den ve Müslim ise Ebu Bekr bin Ebi Şeybe'den
rivayet etmiştir.
Ebu Hureyre der ki: Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Ümmetimin helakı,
Kureyşli birkaç gencin elinden olacaktır''
buyurduğunu işittim. isterseniz bunların hangi aileler
olduklarını tek tek sayarım.
Buhari, Sahih'de Ahmed
bin Muhammed el-Mekkı kanalıyla Amr
bin
Yahya'dan rivayet
etmiştir.
Ebu Said el-Hudri
der ki: Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Onların ardından namazı heba
eden, şehvetlerine uyan bir nesil geldi"[Meryem 59] ayetini okuduktan sonra
şöyle buyurduğunu işittim: ''Benden altmış yıl sonra namazı heba eden ve
şehvetlerinin peşinde giden bir nesil gelecektir. Bunlar bu azgınlıklarının
karşılığını göreceklerdir. Bunların da ardından Kur'an'ı
okuyan, ancak okudukları
boğazlarından aşağı
inmeyen bir nesil gelecektir. Kur'an'ı da mümin,
münafık ve günahkar olmak üzere üç kişi okur.''
Ravi Beşir der ki: Velid'e: "Bu
üç kişiden kasıt nedir?" diye sorduğumda: "Münafık okuduğu Kur'an'ı inkar eder. Günahkar Kur'an'dan
dünyalık elde etmeye çalışır. Mümin ise Kur'an'a iman
eder" dedi.
Lafız Ebu Abdillah'ın lafzıdır. Kattan'ın rivayeti ise: ''Bunlar bu azgınlıklarının
karşılığını göreceklerdir'' sözüne kadardır. --- Ahmed,
Müsned (3/38-39) ve İbn
Kesir, el-Bidaye ve'n-nihaye
(6/228).
Hadiste zikredilen
tarihi destekler mahiyette Hz. Ali ve Ebu Hureyre'den de rivayetler gelmiştir.
Amir (eş-Şa'bi) der ki: Hz. Ali, Sıffin
savaşından döndükten sonra: "Ey insanlar! Muaviye'nin
yönetiminden nefret etmeyin! Zira onu da kaybederseniz başların omuzlardan Ebu Cehil karpuzu gibi düştüğünü göreceksiniz" dedi.
Umeyr bin Hani bildiriyor: Ebu Hureyre, Medine çarşılarında: "Allahım!
Altmışıncı yıla beni ulaştırma! Siz siz olun ve Muaviye'nin şakaklarına tutunun! Allahım!
Çocukların yönetici olduğu zamanı bana gösterme!" diyerek dolaşırdI.
Hz. Ali ve Ebu Hureyre ancak bu yönde Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) bir şey işitmişlerse böylesi bir şey
diyebilirler.
Ebu'l-Aliye anlatıyor: Yezid bin Ebi Süfyan, Şam valisi iken
Müslümanlar bir savaşa çıktılar. Bu savaşta ganimet elde edip sağ salim de
döndüler. Ganimetten Müslümanlardan bir adama çok güzel bir cariye düştü. Yezid birilerini gönderip bu cariyeyi elinden aldı. O
sıralarda da Ebu Zer, Şam'da bulunuyordu. Cariyesi
elinden alınan adam Yezid'e karşı Ebu
Zer'den yardım istedi. Ebu Zer adamla birlikte Yezid'in yanına gitti ve: "Adama cariyesini geri
ver!" dedi. Bu sözü üç defa tekrarladıktan sonra: "Öyle yaptın, ama
ben Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): ‘‘Sünnetimi ilk değiştirecek kişi Umeyye oğullarından biri olacaktır’‘ buyurduğunu
işittim" dedi ve yanından çıktı. Yezid hemen
peşinden gitti ve: "Allah için söyle! Bu kişi ben miyim?" diye sordu.
Ebu Zer: "Allah için söylemek gerekirse hayır,
sen değilsin" deyince Yezid cariyeyi adama geri
verdi.
Yezid bin Ebi Süfyan,
Ebu Bekr ve Ömer
zamanlarında Şam'da ordu komutanlarından biriydi. Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bahsettiği kişi ise adaşı Yezid bin Muaviye olsa gerektir. Doğrusunu da Allah bilir.
Bu hadisin isnadında Ebu'l-Aliye ile Ebu Zer arasında
irsal vardır.
Ebu Ubeyde bin el-Cerrah'ın
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Umeyye oğullarından bir adam kırıp parçalayana kadar din sağlam
bir şekilde adaletle ayakta duracaktır.''
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: