DELAİLU NÜBÜVVE |
RESULULLAH'IN (S.A.V.) KENDİSİNDEN SONRA MEYDANA GELECEK
OLAYLARI HABER VERMESİ |
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Hz. Ali'nin Halife Olduktan Sonra Öldürüleceğini
Bildirmesi ve Her ikisinin de Gerçekleşmesi
Bedir savaşına
katılanlardan biri olan Fadale bin Ebi Fadale el-Ensari
der ki: Babamla birlikte hastalığı ağırlaşan Ali bin Ebi
Talib'i ziyarete gittik. Babam ona: "Hala neden
burada duruyorsun? Şayet ecelin gelirse cenaze işlerini ancak Cüheyneli bedeviler yapacaktır. Bunun yerine seni Medine'ye
götürsünler. Orada ecelinin gelmesi durumunda cenaze işlerini arkadaşların
yerine getirir, namazını onlar kıldırırlar" deyince, Ali: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) halife olmadan ölmeyeceğimi, şuramın (başımın)
kanıyla şuramın (sakallarımın) kana bulanacağını söylemişti" karşılığını
verdi. Sonrasında da Hz. Ali öldürüldü. Babam Ebu Fadale de Sıffin savaşında
Ali'nin yanında savaşırken öldürüldü.
Bu hadisin şahitleri
vardır ve şahitleriyle daha da kuvvetlenmiştir. --- İbn
Sa'd, Tabakat (3/34) ve Ahmed, Müsned (1/102). Bakın: Heysemi, Mecmau'z-Zevaid (9/136-137) ve İbn Kesir, el-Bidaye ve'n-nihaye (6/218)
Zeyd bin Vehb der ki: Haricilerin başı
Hz. Ali'nin yanına geldi ve: "Allah'tan kork! Sen de öleceksin!"
dedi. Hz. Ali: "Aksine öldürüleceğim! Daneyi yaran ve canlıları yaratana andolsun ki şuramın (başımın) kanı şuramı kana
bulayacaktır" karşılığını verdi ve sakallarına işaret etti. Sonra da:
"Bu, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) tarafından bana verilmiş bir sözdür
ve Allah tarafından bir takdirdir. Onun adına yalan söyleyen de hüsrana
uğramıştır" dedi.
Zeyd bin Vehb der ki: Basra ahalisi
Haricilerinden bir grup Hz. Ali'nin yanına geldi. içlerinde Ca'd
adında bir adam da vardı. Ca'd: "Allah'tan kork!
Sen de öleceksin!" deyince, Ali: "Hayır! Canım elinde olana yemin
olsun ki öldürüleceğim ... " dedi.
Sonrasında ravi hadisin gerisini zikreder. --- Hakim, Müstedrek (3/143).
Sa'lebe bin Yezid der ki: Hz. Ali başı ile
sakallarına işaret ederek: "Daneyi yaran ve canlıları yaratana andolsun ki şuramın kanıyla şuram kana bulanacak! (Beni
öldürecek) şaki adam hala ne diye bekliyor?" dedi. Abdullah bin Sebu' ona: "Ey müminlerin emiri!
Vallahi öyle bir şeyi yapacak adamı ailesiyle birlikte yok ederiz!"
deyince, Hz. Ali: "O zaman Vallahi benim katilim olmayan kişileri öldürmüş
olursunuz!" karşılığını verdi. Ona: "Ey müminlerin emiri! O zaman bizim için yerine bir halife seç"
dediklerinde, Hz. Ali: "Hayır! (Hilafet konusunda) Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
sizi nasıl bıraktıysa ben de sizleri öyle bırakacağım" karşılığını verdi.
Ona: "Bizi başıboş bırakırsan Rabbinin huzuruna çıktığında ne
diyeceksin?" diye sorduklarında:
"Allahım! Beni dilediğin kadar aralarında bıraktın, sonra da
katına aldın. Sen ise onlarla birlikte kalacaksın ve dilersen onları ıslah
eder, dilersen de bozarsın, diyeceğim" karşılığını verdi.
es-Sünen(ü'l-Kübra) eserinde "Zeyd
bin Eslem - Ebu Sinan ed-Dueli Ali" kanalıyla Nebi'in
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
onun öldürülmesini bildirmesi konusunda aynısını rivayet etmiştik.
Ebu Sa'lebe el-Himmani
der ki: Minber üzerinde Hz. Ali'nin: "Kendisinden sonra ümmetinin bana
vefasızlık edeceği Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bana söylemiş olduğu sözlerden
biridir" dediğini işittim.
Lafız Fıtr'ın lafzıdır.
Buhari der ki: "Sa'lebe bin Yezid el-Himmani hakkında
tenkitler vardır. Bu hadisinin mutabaatı
yoktur."
Şayet mahfuz bir hadis
ise başka bir kanalla da bunu Ali'den rivayet ettik.
Hz. Ali der ki:
"Kendisinden sonra ümmetinin bana vefasızlık edeceği Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
bana söylemiş olduğu sözlerden biridir."
ibn Şihab der ki: Savaşa katılmak
niyetiyle Dımaşk'a geldiğimde selam vermek için Abdulmelik'e uğradım. Onu bir çadırda adam boyunda olan
minderler üzerinde otururken buldum. Önünde de iki sıra insan vardı. Selam
verip oturdum. Bana: "Ey ibn Şihab!
Ali bin Ebi Talib'in
öldürüldüğü günün sabahında Beytu'l-Makdis'te neler olduğunu biliyor musun?" diye sorunca:
"Evet!"
karşılığını verdim. Bana: "Benimle gel!" deyince oradakilerin
arkasından geçip çadırın arka tarafına gittik. Arka tarafına geçtiğimizde
yüzünü bana dönüp kibarca: "Ne oldu?" diye sordu. Ona: "Beytu'l-Makdis'te hangi taş
kaldırılsa altından kan çıkıyordu" karşılığını verdiğimde: "ikimizden
başka bunu bilen kimseler kalmadı. Sen de bunu kimseye anlatma" dedi. Abdulmelik ölene kadar da bunu kimselere söylemedim.
Hz. Ali'nin öldürülmesi
konusunda bu isnadla bu şekilde rivayet edilmiştir.
Bundan daha sahih bir isnadla Zühri'den nakledildiğine
göre kan görülmesi olayı Hz. Hüseyin bin Ali'nin öldürülmesi üzerine
gerçekleşmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: