DELAİLU NÜBÜVVE |
RESULULLAH'IN (S.A.V.) KENDİSİNDEN SONRA MEYDANA GELECEK
OLAYLARI HABER VERMESİ |
Nebi'in (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Denizin Dalgaları Gibi Bir Fitnenin Olacağını
Bildirmesi ile Bunun Hz. Ebu Bekr
ile Ömer'in Dönemine Dek Zuhur Etmemesi ve Hz. Ömer'in Katledilmesi ile Bu
Fitnenin Kapısının Kırılması
Huzeyfe der ki: Ömer bin
el-Hattab: "içinizde, Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
fitne hakkındaki hadislerinden ezberinde olan var mı?" diye sorunca,
Huzeyfe: "Benim ezberimde var" karşılığını verdi. Ömer ona: "Pek
cesursun! (Söyle bakalım)" deyince de, Huzeyfe şu karşılığı verdi: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Kişinin fitnesi, ailesi, malı ve
komşusu elinden olacaktır. Namaz, sadaka, iyiliği emredip kötülükten
sakındırmak da bu fitnenin kefareti olacaktır." Ömer: "Benim
kastettiğim fitne bu değil, aksine denizin dalgaları gibi (sarsıcı) olan
fitneyi soruyorum" deyince, Huzeyfe: "Ey müminlerin emiri! O fitnenin sana bir zararı olmaz; zira seninle onun
arasında kapalı bir kapı bulunmakta" karşılığını verdi. Ömer: "Peki o
kapı açılacak mı, yoksa kırılacak mı?" diye sorunca, Huzeyfe:
"Bilakis kırılacak" karşılığını verdi. Ömer de: "O zaman bu kapı
hiç kapanamayacak" dedi. Huzeyfe dedi ki:
"Ben evet"
dedim. (Şakik der ki) Biz Huzeyfe'ye: "Ömer
kapının ne olduğunu anladı mı?" diye sorduğumuzda, Huzeyfe: "Evet!
Gündüzden sonra gecenin olduğunu anladığı gibi bunu da anladı. Zira ben ona bir
hadisi aktardım, boş bir laf (yalan yanlış bir şey) değil" dedi. Biz ona
(Huzeyfe'ye) kapının kim olduğunu sormaya çekindik ve Mesruk'un
bunu sormasını istedik. Mesruk sorunca Huzeyfe:
"O kapı Ömer'dir" dedi.
Buhari ile Müslim, bir çok kanalla A'meş'ten ve Cami' bin Ebi Raşid kanalıyla Şakik'ten rivayet
ettiler.
Halid bin el-Velid anlatıyor:
Müminlerin emiri (Ömer bin el-Hattab)
Şam'ın bolluk içinde olduğu (halkın çoğunluğunca) tereyağı ve balın tüketildiği
bir zamanda bana mektup yazarak Hind üzerine yürümemi
emretti. O dönemde bize göre Hind'den maksat Basra
idi ve ben bu işe sıcak bakmadım. Derken bir adam ayağa kalkarak:
"Allah'tan kork, ey Ebu Süleyman! Fitneler zuhur
etti" deyince o da şöyle karşılık verdi: "ibnü'l-Hattab henüz sağ iken mi? Asıl fitneler onun ölümünden
sonra, insanların Zü Beliyyan'da
veya Biliyyan'da bulunduğu bir sırada zuhur
edecektir. -Zü Beliyyan şu şu yerdedir-. Öyle ki insan bakar, acaba bulunduğu yerde
meydana gelen fitne ve şerrin düşmediği bir yer bulabilir miyim diye düşünür.
Ama bulamaz. işte o günler, Allah'ın Resulü'nün (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) kıyametten önce yaşanacağını
belirttiği toplu ölüm günleridir. Allah, bizleri ve sizleri o günleri
yaşamaktan muhafaza eylesin."
Urve bin Kays der ki: Halid bin el-Velid bize hitab ederek dedi ki:
"Müminlerin emiri (Ömer) beni Şam'a endişe ile gönderdi. Ancak şimdi
tereyağı ile balın tüketildiği rahatlık içinde iken benim, yani benim
dışındakileri teşvik ederek Hind üzerine yürümemi
emretti.'' Bunun üzerine aşağıda bir yerden bir adam ayağa kalkarak:
"Sabırlı ol, ey vali! Fitneler zuhur etti" deyince o da şöyle
karşılık verdi: "ibnü'l-Hattab
henüz sağ iken mi zuhur etmiş? Asıl fitneler onun ölümünden sonra, onun
ölümünden sonra olacaktır! insanların Zi Beliy'de bulunduğu bir sırada zuhur edecektir. Öyle ki insan
bakar, acaba kaçtığı yerde meydana gelen fitne ve şerrin düşmediği bir yer
bulabilir miyim diye düşünür. Ama bulamaz."
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: