DELAİLU NÜBÜVVE |
ARAP HEYETLERİNİN RESULULLAH'A (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) GELMESİNE DAİR BÖLÜMLER |
Tarık bin Abdillah ile Arkadaşlarının Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Gelmesi ve Kendileriyle Birlikte Olan Kadının Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Hakkında Dedikleri
Tarık bin Abdillah der ki: Ben Mecaz çarşısında durmuşken üzerinde
kırmızı cübbe olan bir adamın: "Ey insanlar! ‘‘La ilahe illallah’‘
deyin" diyerek dolaştığını gördüm. Arkasından da bir adam giderek ve kendisini
taşlayarak:
"Ey insanlar! Bu
adama inanmayın. Bu yalancı birisidir" diyordu. Oradakilere: "Bu
kimdir?" dediğimde: "Bu kişi Haşim oğullarından Allah'ın elçisi
olduğunu söyleyen kişidir" dediler. "Peki, arkasından gidip de onu
taşlayan kişi kimdir?" dediğimde: "Amcası Abduluzza'dır"
dediler. insanlar müslüman
olup hicret edince biz de Rebeze'den bir kervanla
yola çıktık. Medine'ye gitmek ve oranın hurmasından almak istiyorduk.
Medine'ye yakın bir yere
geldiğimizde: "Burada konaklasak ve bu giysilerimizi değiştirsek"
dedik. Bu sırada üzerinde iki giysi olan bir adam geldi ve selam verip:
"Bu topluluk nereden geliyor?" diye sordu. "Rebeze'den
geliyor" dedik. "Nereye gitmek istiyorsunuz?" deyince:
"Medine'ye gitmek istiyoruz" karşılığını verdik. "Orada ne
yapmak istiyorsunuz?" deyince:
"Oranın
hurmalarından almak istiyoruz" cevabını verdik. Yanımızda da hevdecinde bulunan bir kadın da vardı. Bir de bağlı olan
kırmızı bir deve vardı. Adam: "Bana bu deveyi satar mısınız?"
deyince, biz de: "Evet" dedik. Adam: "Kaça?" diye sorunca:
"Şu kadar sa' hurma karşılığında" dedik.
Bizim teklifimizden bir şey eksiltmeden kabul etti ve deveyi yularından tutarak
çekip götürdü.
Adam Medine duvarları ve
hurmalığı arasında kaybolup gidince biz de birbirimize: "Tanımadığımız bir
adama bedelini almadan deveyi sattık" dedik. Bunun üzerine yanımızdaki
kadın: "(Birbirinizi kınamayın) ben onu, yüzü, Ay'ın on dördü gibi
parlayan bir adam olarak gördüm. Devenizin bedelini ben size garanti
ederim" dedi. Bu sırada bir adam yanımıza geldi ve: "Ben Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) size gönderdiği elçiyim. Bundan doyana
kadar yiyin ve (deve karşılığındaki) hakkınızı ölçerek alın" dedi. Biz de
hurmalardan doyana kadar yedik ve deve karşılığında olan hakkımızı ölçerek
aldık.
Sonra Medine'ye
geldiğimizde Resulullah'ın (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) minberde hutbe verdiğini gördük.
Hutbede: "Sadaka vermeye bakın. Zira sadaka sizin için hayırlı bir şeydir.
Veren el, alan elden üstündür. Vermeye de annen, baban, kız kardeşin, erkek
kardeşin ve sırasına göre yakınlarından başla" buyuruyordu. Yerbu' oğullarından veya Ensar'dan
bir grupla gelen bir adam:
"Ey Allah'ın
Resulü! Filan kişiler üzerinde Cahiliye döneminden kalma bir kan davamız
vardır" dedi. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) üç defa: "Çocuk, babadan ötürü
suçlanamaz" buyurdu.
Başka bir kanalla bir
öncekinin aynısı: "Hevdec'te olan kadın:
‘‘Birbirinizi kınamayın, ben size haksızlık etmeyecek bir adam yüzü gördüm.
Onun yüzü gibi Ay'ın on dördüne benzeyen (onun gibi parlayan) bir şey
görmedim’‘ dedi" lafzıyla rivayet edilmiştir.
Sonraki sayfa için
aşağıdaki link’i kullan: