DELAİLU

NÜBÜVVE

ARAP HEYETLERİNİN RESULULLAH'A (Sallallahu aleyhi ve Sellem) GELMESİNE DAİR BÖLÜMLER

 

Müzeynelilerin Kıssası ve Resulullah'tan (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yiyecek Olarak Bir Şeyler istemeleri, Ömer bin el-Hattab'ın Kendilerine Verdiği Hurmalarda Bereketin Zuhur Etmesi

 

Nu'man bin Mukarrin der ki: MÜzeyne'den üç yüz kişiyle birlikte Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldim. Geri dönmek istediğimizde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Ey Ömer! Azık olarak kavme bir şeyler ver'' buyurdu. Ömer: "Yanımda az bir miktar hurma bulunmaktadır. Ancak onlara yetecek kadar değildir" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sen git ve onlara azık ver'' buyurdu. Ömer bu kişileri alıp evine götürdü. Sonra ikinci katta bir odaya çıktıklarında hurmaların çökmüş boz bir deve gibi yerde yığılmış olduğunu gördüler. Herkes ondan ihtiyacını aldı. Ben odadan çıkan en son kişiydim. Geri dönüp baktığımda hurma yığını olduğu gibi durmaktaydı. --- Ahmed, Müsned (5/445).

 

 

 

Nu'man der ki: Bir durumundan dolayı Müzeyne'den ve Cuheyne'den olmak üzere dört yüz kişi Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanına geldik. Kendisine: "Yanımızda azık olarak alabileceğimiz bir şey yoktur" dediğimizde, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Ey Ömer! Onlara azık ver" buyurdu. Ömer:

"Yanımda kalan hurma bize bile yetmeyecek kadar azdır" dedi. Sonra Ömer bizi alıp evine götürdü ve ikinci katta bir odaya çıkıp kapısını açtı. Odadahurmalar çökmüş genç bir deve gibi yerde yığıimıştı. Sonra da: "Gelin bu hurmalardan ihtiyacınızı alın" dedi. Biz de ondan ihtiyacımız kadarını aldık. Ben odadan çrkan en son kişiydim. Geri dönüp baktığımda dört yÜz kişi ondan almış olduğu halde hurmalar hiç eksilmemiş gibiydi.

 

Zaide bunu "Husayn - Salim bin Ebi'l-Ca'd" kanalıyla rivayet ederek ona mutabaat etmiştir.--- Ahmed, Müsned (5/445).

 

 

 

Nu'man bin Mukarrin der ki: Müzeyne'den dört yüz kişiyle birlikte Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldim. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize gereken şeyleri söyledikten sonra: "Ey Ömer! Onlara azık ver'' buyurdu. Ömer: "Ey Allah'ın Resulü! Onlara azık olarak verebileceğim yeterli bir şey yoktur" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: "Onlara azık ver'' buyurdu. Bunun üzerine Ömer (bizi götürüp kendisine ait bir) odanın kapısını açınca çökmüş bir deve gibi hurmaların yerde yığılmış olduğunu gördük. Herkes ondan ihtiyacı olan hurmayı aldı. Ben dışarı en son çıkan kişiydim. Dört yüz kişi ondan almış olduğu halde hurmaların hiç eksilmediğini gördüm.

 

 

 

Kays bin Said el-Müzeni der ki: Kırk adam veya dört yüz adam Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) gelip yiyecek bir şeyler istediler. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Ömer'e: "Git ve onlara (yiyecek) ver'' buyurunca, Ömer. "Ey Allah'ın Resulü! Bende ancak bana ve çocuklara dört ay yetecek kadar yiyecek var" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: ''Git ve onlara ver'' buyurdu. Bunun üzerine Ömer: "Ey Allah'ın Resulü! işittim ve itaat ettim" dedi. (Bizi bir odasına çıkardı ve) anahtarı çıkarıp kapıyı açtı. Bir de baktık ki ne görelim; yerde (çökmüş) deve yavrusu kadar bir hurma yığını bulunmakta. Ömer:

"Haydi alın!" dedi ve bizden her kişi istediği kadar aldı. Ben dışarı en son çıkan kişiydim. B'aktığımda sanki yığından bir hurma bile eksilmemişti.

 

Ebu Ubeyd der ki: "Metinde geçen kayz ifadesi yaz mevsimi manasındadır."

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Ferve bin Museyk el-Muradi ve Amr bin Ma'di Kerib'in, Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Gelmesi; Eş'as bin Kays'ın da Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Kinde Heyeti İle Birlikte Gelmesi