DELAİLU

NÜBÜVVE

TEBUK GAZVESİNE

DAİR BÖLÜMLER

 

Sa'lebe bin Hatib'in Kıssası ve Bu Kıssada Gerçekleşen Mucize

 

Atiyye bin Sa'd bildiriyor: ibn Abbas: "İçlerinden, ‘‘Eğer Allah bize lütuf ve kereminden verirse, mutlaka bol bol sadaka veririz ve mutlaka salihlerden oluruz’‘ diye Allah'a söz verenler de vardır" [Tevbe 75] ayetini açıklarken şöyle demiştir: "Ensar'dan Sa'lebe adında bir adam vardı. Bu kişi bir meclise gelip oradakilerin hepsini şahit tutarak: ‘‘Şayet Yüce Allah lütfundan bana mal verirse herkese bu maldaki hakkını verecek, tasaddukta bulunacak ve akrabalarıma da yardım edeceğim’‘ dedi. Yüce Allah da onu deneyerek bol rızık verdi. Ancak Sa'lebe bol miktarda mala sahip olunca verdiği sözü unutup tutmayarak Yüce Allah'ın öfkesine maruz kaldı. Yüce Allah onun kıssasını Kur'an'da zikretmiştir."

 

 

 

Ebu Umame el-Bahili anlatıyor: Sa'lebe bin Hatib, Resulullah'a (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a dua et bana mal versin" dedi. Allah Resulü: "Yazık sana ey Sa'lebe! Şükrünü eda edebileceğin az mal, altından kalkamayacağın çok maldan hayırlıdır" karşılığını verdi. Sa'lebe yine: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a dua et bana mal versin" deyince, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: ''Yazık sana ey Sa'lebe! Şükrünü eda edebileceğin az mal, altından kalkamayacağın çok maldan hayırlıdır'I karşılığını verdi. Sa'lebe bir daha: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a dua et bana mal versin" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Yazık sana ey Sa'lebe! Benim gibi olmak istemez misin? Zira ben de istesem Rabbim bu dağları altına çevirir ve yanımda yürütür'' karşılığını verince, Sa'lebe: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'a dua et bana mal versin! Seni hakla gönderene yemin olsun ki Yüce Allah bana mal ihsan ederse herkese bu malda olan hakkını vereceğim" dedi. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yine: ''Yazık sana ey Sa'lebe! Şükrünü eda edebileceğin az mal, altından kalkamayacağın çok maldan hayırlıdır'' buyurunca, Sa'lebe de yine: "Ey Allah'ın Resulü! Bana mal vermesi için Allah'a dua et" dedi. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Allahım! Ona mal ihsan et'' diye dua etti.

 

Sonrasında Sa'lebe birkaç koyun aldı. Yüce Allah bunlara bereket verince kurtçukların çoğalması gibi çoğaldılar. Öyle ki Medine'ye sığamaz oldu ve şehir dışına çıkmak zorunda kaldı. Medine dışına çıkınca gündüzleri Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte cemaat namazlarına katılıyor, ancak akşam ile yatsı namazlarına gelemiyordu. Sonrasında koyunları bir daha kurtçukların çoğalması gibi çoğaldı. Bulunduğu yere sığamayınca biraz daha Medine'den uzaklaştı. Uzaklaşınca da artık gece veya gündüz hiçbir cemaat namazına katılamaz oldu. Sadece cumadan cumaya namaza gelmeye başladı. Sonrasında koyunları bir daha kurtçukların çoğalması gibi çoğaldı. Bulunduğu yere de sığmaz oldu. Daha geniş bir yere taşınınca Medine'den daha da fazla uzaklaştı. Uzaklaşınca da artık Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile birlikte ne bir cuma ne de cenaze namazına katılamaz oldu. Müslümanların haberlerini de karşılaştığı yolculara sorup alabiliyordu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun yokluğunu hissedince kendisine ne olduğunu sordu. Ashab, koyun aldığını, yeri daralınca Medine'den çıkmak zorunda kaldığını söylediler ve durumunu anlattılar. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sa'lebe bin Hatib'e yazık oldu! Sa'lebe bin Hatib'e yazık oldu!'' buyurdu.

 

Yüce Allah: "Onların mallarından, onları kendisiyle arındıracağın ve temizleyeceğin bir sadaka al ve onlara dua et. Çünkü senin duan onlar için sükunettir. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir"[Tevbe 103] buyurup zekatı emredince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), biri Cüheyne kabilesinden, biri de Selime oğullarından iki adamı zekat toplamak üzere gönderdi. Gönderirken de zekat olarak alınacak deve ve koyunların yaşlarını, nasıl alınacaklarını açıklayan bir kağıt yazdı. Dolaşırken de Sa'lebe bin Hatib ile Süleym oğullarından bir adama da uğrayıp mallarının zekatını almalarını söyledi.

 

Medine'den çıkınca Sa'lebe'ye uğradılar ve zekatı vermesini istediler.

 

Sa'lebe: "Bana bu konudaki yazıyı gösterin" deyince, kağıdı ona verdiler. Sa'lebe kağıdı alıp okuyunca: "Bu cizyeden başka bir şey değildir! Şimdilik gidin, işinizi bitirdikten sonra dönüşte bana uğrayın" dedi. Bunun üzerine bu iki adam yollarına devam ettiler. Süleym oğullarından olan adam onların geldiğini işitince zekat olarak en güzel develerini seçip onları karşıladı. "Zekat olarak en iyilerini vermen gerekmiyor" dediklerinde, Süleym oğullarından olan adam: "Yüce Allah'a ancak en iyi mallarımla yakınlaşırım" karşılığını verdi.

 

işlerini bitirdiklerinde dönüşte bir daha Sa'lebe'ye uğradılar. Sa'lebe:

 

"Bana bu konudaki yazıyı gösterin" deyince, kağıdı ona verdiler. Sa'lebe kağıdı alıp okuyunca: "Bu cizyeden başka bir şey değildir! Şimdilik gidin ben bu konuyu bir düşüneyim" dedi. iki adam yola düşüp Medine'ye döndüler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları görünce henüz onlarla hiçbir şey konuşmadan: "Sa'lebe bin Hatib'e yazık oldu'' buyurdu ve Süleym oğullarından olan adama da bereket için dua etti. Bunun üzerine Yüce Allah:

 

"İçlerinden, ‘‘Eğer Allah bize lütuf ve kereminden verirse, mutlaka bol bol sadaka veririz ve mutlaka salihlerden oluruz’‘ diye Allah'a söz verenler de vardır. Fakat Allah, lütuf ve kereminden onlara verince, onda cimrilik ettiler ve yüz çevirerek dönüp gittiler. Allah'a verdikleri sözden caydıkları ve yalancı oldukları için O'nunla karşılaşacakları güne kadar Allah kalplerine nifak soktu"[Tevbe 75-77] ayetlerini indirdi.

 

Sa'lebe'nin akrabalarından bazıları bu ayetleri duyunca yanına gittiler ve: "Yazık sana ey Sa'lebe! Yüce Allah senin hakkında şu şu şekilde ayet indirdi" dediler. Sa'lebe hemen Allah Resulü'ne (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve: "Ey Allah'ın Resulü! Malımın zekatını getirdim" dedi. Ancak Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Yüce Allah senin zekatını kabul etmememi istedi'' karşılığını verince, Sa'lebe ağlamaya ve başına toprak saçmaya başladı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Bunu kendine sen ettin! Oysa ben sana nasihat etmiştim, ama sen dinlemedin'' buyurdu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) vefat edene kadar Sa'lebe'nin zekatını kabul etmedi.

 

 

 

Ebu Bekr halife olunca yanına geldi ve: "Ey Ebu Bekr! Ensar içindeki konumumu biliyorsun. Onun için zekatımı kabul et" dedi. Ancak Ebu Bekr: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) kabul etmemişken ben mi kabul edip alacağım!" karşılığını verip zekatını almayı kabul etmedi. 

 

Ömer bin el-Hattab halife olunca bu sefer onun yanına geldi. Araya Muhacirlerden, Ensar'dan, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hanımlarından kişileri aracı koyup: "Ey Hafsa'nın babası! Ey müminlerin emiri! Zekatımı kabul et" dedi. Ancak Ömer: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve Ebu Bekr kabul etmemişlerken ben mi kabul edip alacağım!" karşılığını verdi ve zekatını almayı kabul etmedi. Osman'ın hilafeti zamanında da Sa'lebe öldü. Zekat konusunda inen: "Sadakalar hususunda gönüllü bağışta bulunan müminlerle, güçlerinin yettiğinden başkasını bulamayanları çekiştirip onlarla alayedenler var ya; işte Allah asıl onları maskaraya çevirmiştir. Onlar için elem dolu bir azap vardır"[Tevbe 79] ayeti de onun hakkında nazil olmuştur.

 

Bu hadis Tefsir ehli arasında meşhur bir hadistir. Zayıf isnad ile mevsul olarak da rivayet edilmiştir. Onun tövbesinin ve zekatının kabul edilmemesi mahfuz olan bir şeydir. Sanırım Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onun nifakının daha önceden olduğunu, sonra arttığını ve nifakı üzere öleceğini bilmekte idi. Daha sonra Yüce Allah onun hakkında ayet indirince Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu zekat ehlinden görmemiş ve bu sebeple onun zekatını kabul etmemiştir. Doğrusunu da Allah bilir.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Emri İle Ebu Bekr es-Sıddik'in Hicretin Dokuzuncu Yılında Hacca Gitmesi, Gidişinden Sonra Berae Suresinin Nazil Olması ve Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Ali bin Ebi Talib'i Gönderip Bu Sureyi İnsanlara Okuması