DELAİLU

NÜBÜVVE

TEBUK GAZVESİNE

DAİR BÖLÜMLER

 

Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Tebuk Pınarına Gelmesi, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) O Pınardan Abdest Alması ve Suyun Artması, Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Muaz'a Bir Şey Buyurması ve Buyurduğu Gibi Olmasının Peygamberlik Mucizesinden Olması

 

Muaz bin Cebel bildiriyor: Tebuk savaşına Çıktığımızda Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) öğle ile ikindi namazları ve akşam ile yatsı namazlarını cemederek kılardı. Konakladığı zaman öğle namazını tehir etti, ikindi vaktinde çıkıp ikisini bir kıldırdı ve çadırına girdi. Sonra çıkıp akşam ile yatsı namazını cemederek kıldırdı ve: "Yarın inşaallah öğle sıcağında Tebuk pınarına varacaksınız. Ancak oraya ulaşanlar ben gelmeden suyuna dokunmasın'' buyurdu. Pınarın başına geldiğimizde bizden önce iki adam oraya ulaşmıştı. Pınarın suyu da ayakkabı bağı kadar ince ve az akıyordu. Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu iki kişiye: ''Suyundan içtiniz mi?'' diye sorunca, onlar: "Evet!" dediler. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onları azarladı ve ağır laflar etti. Sonra avuçlarla bir kaba su dolduruldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu suyla yüzünü ve ellerini yıkadıktan sonra tekrar pınarın içine döktü. Döktükten sonra da pınarın suyu daha fazla akmaya başladı. insanlar bu şekilde su ihtiyacını giderdiler. Sonrasında Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bana: "Ey Muaz! Şayet uzun bir ömrün olursa buradaki suyun çevresinin bahçelerle dolduğunu göreceksin'' buyurdu.

 

Müslim, Sahih'de başka bir kanalla Malik bin Enes'ten rivayet etmiştir. Suyun artması konusunu (abdest değil de) mazmaza ile olduğunu Urve bin ez-Zübeyr kanalıyla rivayet etmiştik ve rivayetinde: "Şu anda bile aynı şekilde akmaktadır" demişti.

 

Sonraki sayfa için aşağıdaki link’i kullan:

 

Allah Resulü'nün (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Yolculuğu Sırasında Hurmalığın Ne Kadar Ürün Vereceğini Tahmin Etmesi, O Gece Çıkacak Rüzgarı Haber Vermesi, Boğulan Kişiye Dua Etmesi ve Bütün Bunların Zuhur Etmesinin Peygamberlik Mucizesi Olması